• 151
    yaptigi mobbing ve otesi isle gurur duyan, ayni takimi sevmekten utandigim yazar. (bkz: #2008603)

    amerika'da yazilim muhendisi olarak calisiyorum 3 aydir, bundan once de cek cumhuriyetinde 1 yil ayni pozisyonda calistim.

    cek cumhuriyetinde benden sorumlu olan ekip lideri gotun tekiydi, daha soguk bi ulkeye geldigim icin bir kac kez hasta oldum, acil bir is olmamasina ragmen burnumdan getirdi, hem de izin gunumden kullanmama, yasal hakkim olmasina ragmen. mobbingin krali yapildi, bilmedigim bir dilde etrafta adimin gectigi cumleler kuruldu, bu konusmalarda adim gecerken kahkahalar atildi, yalniz birakildim, isimi iyi yapmam icin gereken seyler saglanmadi ve sonunda esas yonetim sozlesmemi iptal etmek istedigini belirtti, ozel hayatim disinda tam olarak eziyet gibi bir yildi, hic bir zaman ozel hayatim kotu gecmedi cunku olumuzluklari oldugu yerde birakabilen bir adamdim, yoksa ozel hayatim da zehir olurdu. yani uc asagi bes yukari manika muhendisi kivaminda bir yoneticim vardi. dolayisiyla hic bir zaman hobim olarak baslayan bu meslekten ve yaptigim isten ne keyif aldim, ne bir ilerleme kaydedebildim ne de faydali oldum.

    amerikada ise ayni pozisyonda, daha riskli bir projede calisiyorum, ekip de daha buyuk, yonetim ekibi de daha genis. sirkete basladigim gunden beri bana yabanci oldugum icin (amerika'da bir turk) gosterilen müsamaha, hatalarimda gosterilen esneklik, yasadigim ufakli buyuklu sorunlarda gosterdikleri destek inanilmaz. hasta olup ise gittim, cek cumhuriyeti tecrubemden dolayi, bu sekilde calismamalisin lutfen eve git ve dinlen diyip beni uber taksiyle eve yolladilar, arabamla gitmeme bile izin vermediler, iyi olup sirkete gelip arabani alana kadar uber kullan, sirkete fatura et dediler. eve tadilat gerektigi icin eve ustalar gelecekti, buraya gelmene gerek yok bir kac gun evden calisabilirsin dediler. bir cok belge islemi yapmam gerekti, is gunlerinde 2 defa washington'a gittim konsolosluk icin, hatta o zamanlarda da beni prekazi888 agirladi evinde, tek kelime etmediler, tam tersine izin gunumden bile kullandirmadilar elimde olmayan bir sorun oldugu icin. sirkette toplantilarda ana dilim ingilizce olmadigi icin her ne kadar dilim iyi de olsa kacirdigim noktalar oluyor, projenin lider yazilimcisi konusulmus seyleri gelip bana tek tek acikliyor bazen, sirf balik gibi etraaf anlamamis gozlerle baktigim icin.

    simdi, ben cek cumhuriyetinde ilk sirketimde 1 yilda elle tutulur bi bok yapamadim gururla soyleyebilecegim, cok sevdigim bir sehirden siktirip gitmek zorunda kaldim. amerikada ise henuz 3 ay olmama ragmen, ekip olmanin, takim gibi davranabilmenin verdigi bir mutlulukla ise her sabah mutlu gidiyorum, mobbing yok, tam tersine tam destek var. ilk sirkette en iyi bildigim teknoloji uzerine calismama ragmen kotu performansa sahip olan ben, buraad bilmedigim 3 teknolojinin karisimi bir projede 1 yillik suremden daha uretkenim.

    makina muhendisi dogru yolun dinozor olmak oldugunu dusunuyor olabilir, ancak goruyorsunuz ki yonetici olmak ve dinozor olmak arasinda bir fark var, ilk ornekteki dinozor bana bir yil kaybettirmisken, buradaki super anlayisli yoneticim sayesinde 3 ayda katettigim asama inanilmaz. ayrica sana bunu babasi kendi isinin patronu olan, 30 yildir eleman calistiran birinin cocugu olarak soyluyorum, ben patron olmanin da isci olmanin da ne demek oldugunu iyi bilirim.

    dolayisiyla, seni calisanlarina boyle davrandigin icin kiniyorum, kinamamin sebebi sozluk kurallari olmasi, yoksa inansadece kinamakla kalmiyorum kendi zihnimde. ustune ustluk bu yaptiginla gurur duyar gibi anlattigin icin senden adeta tiksiniyorum. azalarak bitin. ben yaptigim iste kendi kategorimde bu ulkedeki en becerikli adamlardan biri olduguma inaniyorum ve ben turkiye'de calisamadim sen ve senin gibiler yuzunden, senin gibilerin yanlis yoneticilik ve planlamasi yuzunden 14 saat calismak istemedim. bu ulkenin ilerlemesindeki, insanlarin mutlu olmasinin onundeki en buyuk engeller sen ve senin gibi insanlar. bunu bil ve hayatina daha az gururla, biraz daha utanc duyarak devam et.
  • 153
    şu entry ile özel sektörü özetlemiş yazar.

    #2008603

    geometri, fizik ve matematiğe kafamın çok iyi basmasına rağmen bu tipleri öngörüp vakti zamanında tıp yazmış bir bireyim.

    edit: bir yazar böyle rezalet, yanlış anlaşılmaya müsait bir yazı yazarsa tepki görmesi son derece doğaldır. ben sıfatları geri editliyorum ve kendisinden aynı anlayışı bekliyorum.
  • 155
    başlığı altında hümanistlik kasılan yazardır. yok neymiş emekçinin hakkını savunacakmış bilmem ne. adamın yazdığı okunmadan ezbere girilen entryler... adam çalışmayana mobbing yaparım diyor. e işten kaytaran, yattığı yerden para kazanmak isteyene de emekçi denmez herhalde?

    ben de makina mühendisliği okuyorum ve bir fabrikada stajımı tamamlamak üzereyim. işçi takımı gerçekten çok güzel, çok iyi insanlar barındırırken, aynı zamanda içinde birçok göt de barındırmaktadır. kimisi tatlı dilden anlar, kimisini gazlamak gerekir, kimisi de arsızdır bağırıp çağırmaktan anlar. bu tipler de mobbingin kralını hak etmektedir. ayrıyeten dediği gibi üretim kısmı bir fabrikanın en pis tarafıdır. işin plan kısmında, iş hazırlama kısmında yapılan aksaklıklar, gecikmeler üretim kısmından telafi edilmeye çalışılır. buradaki yöneticilerin de hiçbir şekilde kaytarmaya tahammülü yoktur. zira herhangi bir gecikmede sorumlu bellidir.

    birisi de yazmış bla bladan dolayı tıp yazmış. ulan sen internken öyle bir yere düşersin ki köpeğin kralını çekerler sana. bu tamamen düştüğün yere bağlıdır. varıp da bütün sektördekileri suçlamanın manası ne?

    ben kendisini tanımıyorum belki de gerçekten kıldır, bahsedildiği gibi nazi subayıdır. ancak insanları yaftalamadan önce iyi düşünülmesi gerek. olayların iç yüzüne hakim olup öyle yorum yapmakta fayda var. aksi takdirde burada yazılanlar sıçmıktan öteye gitmez.
  • 156
    bana göre umut, tarık, olcan gibi futbolcuların durumunu anlatmak için #2008603 numaralı entrysinde günlük hayatta sıradan insanların yaşadığı sıkıntıları mübağlalı bir dille kendi üzerinden betimlerken sürç-i lisan etmiş. hepsi bu. çalışanlara eziyet etmekten keyif alan bir canavar olduğuna ihtimal dahi vermiyorum.

    iş hayatında gömmelik tavırlar sergilediğini de hiç sanmıyorum.

    kalp kırmaya, hakaretamiz ifadeler kullanmaya gerek yok. entryde anlatılmak istenen ana düşünceye odaklanmayı tavsiye ediyorum.
  • 157
    yanlış ya da abartılı anlaşıldığını düşündüğüm yazar. imalat sektöründe makine mühendisiyim ben de. yeri gelir işçilerle çay molalarında beraber çay içerim, ofis çalışanları işçilerden önce yemeklerini yerken ben yeri gelir bekler onlarla aynı masada muhabbet ederek yemeğimi yerim. çok yapış yapış olmadan seviyeyi korurum tabi ama bazı işçiler var illallah ettiriyor. sürekli uyarmanıza iyi niyetinize rağmen daha da kötüye gidiyor durum ve doğal olarak farklı seçeneklere yöneliyorsunuz. tabiki herşey iş kanunu çerçevesinde. işte adı lazım değil futbolculara da yasal çerçeveler içerisinde ne yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır yani.
  • 158
    oha noluyo lan bi dakka. ilk defa kendi başlığıma yazıyorum galiba. mobbing'e uğrayan yazar. hdkgjdhajalgja.

    biri köpek demiş kanundan falan bahsediyor. diğeri bozuntu. biri faşist diyor. lan ne yaptığımı nerden biliyor sunuz ? nasıl olaylarla karşılaştığımı falan. aç bırakıyorum, insanları kafeslere atıyorum. iki pozisyon gördüm diye kızgın yağ döküyorum. gençler kaç yaşındasınız ? ne zamandır sözlüktesiniz ? kaçınız beni tanıyor da hakaret edebiliyorsunuz ? oğlum gerçek hayat sizin pembe dizileriniz gibi değil. amerikalarınız gibi değil. duyar kasmaya da çalışmayın.

    vardiyalı sistem nedir bilir misin ? bir personel gider, diğeri yerine geçer. eğer o diğeri gelmezse o personel eve gidemez. yani 12 saat - 16 saat çalışmak durumunda kalır. ve sen bunu bu adama söylemen gerekir. adam alın teri ile çalışmış eve gidecekken gidip usta devam etmemiz lazım, demek kolay değil. neden devam etmek zorunda ? o herif tam işe gelmeden 5 dakka önce rapor gönderip, sana haber vermeden zor durumda bıraktığı için. çalışmak istemeyen adam yüzünden çalışanların üstüne binildiği için. çünkü çalışmak isteyen adam için o fabrika dönmeli iş yürümeli ki evine ekmek götürebilsin. o çalışmayan adam ise onun eve ekmek götürmesine engel oluyor. 50 yaşındaki adamı mesaiye bırakmak kolay mı ? değil. adamın biri 78 gün rapor aldı. emeğinden olmasın diye işten çıkarılmadı. yerine adam alınmadı. onun yerine aynı bölgede çalışan iki adam 12şer saat çalıstı 2 ay boyunca. o 78 gün sonra noldu biliyor musun ? adam gelip istifa etti. ve ben o çocukların yüzüne bakamıyorum. anladın mı sayın ergen ? he patron köpeğiyim. terbiyesiz herif. emek nedir emekçi nedir bilmeyen adamlardan sosyalistliği öğreneceğiz. ben o işçlerle birlikte yeri geldiği zaman götümden soluyarak çalışıyorum. klima altında program yazmıyorum. çalışmak nedir bildiğim için ekmek yediği kaba pisleyene davranışım farklı.

    terbiyesizler.
  • 161
    ustte ne demek istedigini anlatmis yazardir. ilk yazisinda soylemek istedigini ikinci yazisinda dogrusuyla soylemistir. dolayisiyla gereksiz linc edilmektedir. kimse kusura bakmasin arkadaslar ama arkadasimizin da dedigi gibi isci var isci var. ben de bakim muhendisiyim mesela. bir adam saha daha iyi olsun takim olarak laf yemeyelim diye elinden gelenin maksimumunu verirken digeri vardiya bitsin de gideyim zihniyetiyle hareket ederse ve yaptigi isi de o vardiyalik yapar ve kendisinden sonra gelenin basini agritirsa kimse kusura bakmasin ama o adamin bizden iyi niyet gormesi pek mumkun degildir. bizim gorevimiz o isini duzgun yapan adami kusturmemek ve digerini de ya isini iyi yapar hale getirmektir ya da duzeni bozmasina izin vermeden dislinin carklarinin arasindan cikarmaktir.
  • 163
    (bkz: #2008603)

    kusura bakmasın ama saçmalamış yazar.

    elinin altında 100'den fazla personel varmış da, yok efendim mobbing uygularmış da, çalışmayana neler yaparmış da vs vs

    şurada toparlamaya çalışmış güya (bkz: #2008651) ama bu ilk başta yaptığı hatayı düzeltmiyor.

    bir kere konuyu çarptırıp demagoji yapmış; ilk başta mobbing için geçerli nedenleri olduğundan bahsedip sonra da haksız yere rapor alan bir kişiden dem vurup kendini haklı göstermeye çalışmış.
    ayrıca ilk entryde alttan alta bir narsizm de mevcut.

    makine mühendisi bilmez belki, insanlar makine değildir, et ve kemikten yapılmış varlıklarız, elbette hasta olabiliriz.
    78 gün nedir ki, benim 90 gün üzerine bir 90 gün daha rapor verdiğim hastalarım var.*
    iyileşemediği için işini bırakmak zorunda kalan hastalarımız var.
    işimden atılırım diye rapor verelim önerimizi geri çeviren hastalarımız var.
    daha nicesi.
    özel sektörün iğrençliği işte, patronun gözüne girmek için bırakın şu kraldan çok kralcı olmayı.

    çalışmak istemeyen, başkasının hakkını gasp edenler elbette cezalandırma olarak işten çıkarılabilir ama mobbinge maruz bırakmak etik değildir, insanoğluna yakışmaz.
  • 164
    (bkz: #2008603)
    bazı işçiler görevini layıkıyla yapmıyor diye mobbingi meşrulaştıran yazardır. mobbing suçtur ve kendisi suçunu itiraf etmekte, bunu savunurken de yine çalışan işçileri kullanmakta. savunması da çalışmak istemeyen işçiler yüzünden, diğer çalışanlar üzerine yük biniyormuş! patronun cebi önemli değil tabi! insaniyeti gözlerimi yaşarttı. kötü niyetli çalışan rapor gönderebilirmiş, ne büyük suç! iyi niyetli çalışan hastalanmaz, hastalansa bile sürüne sürüne gelmek zorunda, yazık işyeri batmasın tabi! asgari ücretten bir personel daha çalıştırmak yerine emekçi ustanın sırtına bin, sonra "yazık değil mi benim emekçi ustama!". hakkını aramayı becerebilen işçiler yok, sendika yok ama mobbing var, zulüm var, işçileri ezme var, güzel bir türkiye kesiti.

    eminim maaşı dolgun ve patronunun en sevdiği elemanı olan yazardır.
  • 165
    9 yıllık mesleğimden istifa ettim mobbing yüzünden. değmiyordu artık çünkü. fazla detaya girmeyeceğim. adam son dakikada hiç haber vermeden rapor alıp diğerlerinin hakkını yiyenlerden bahsedip umut bulut'u örneklemiş benim anladığım. güzel de örneklemiş. kendisi gibi insanlarla çalışsaydım muhtemelen istifa etmeyecektim. umut bulut ile aynı yerde benzer pozisyonlarda çalışsaydım elimden geleni ardına koymazdım.
  • 166
    sen kanunlara uymak zorundasin.
    iscin kanunlara uymak zorunda.
    patronun kanunlara uymak zorunda.

    sen veya projenin yoneticisi kimse isin aksamamasi icin gereken onlemi almak zorundasiniz. sen insan gucu kullanip %100 verim bekleyemezsin, robot olmasini bekleyemezsin, hastalandiginda feragat edip ise gelmesini beklememelisin, hele bunu futbolla ilgili, futbolcularin bile performanslarinin %40'inin calkantili gectigini bildigin bir ortamda bunu yapamazsin. insan demek sorun demektir. onlemini alamadigin seyler icin insanlara mobbing uygulayamazsin. sen 10 tane yedekli isci fazladan calistiramiyorsun, patronun cebinden 10 kisilik fazladan para cikmasin, o parayla miami'de tatile gideyim hesaplari yaptigi icin aksayan isin sorumlusu yasal hakkini kullanan isciler degil, o iscilerin yasal hakkini goz onune almadan plan yapan sen, patronun.

    sana yine "klima altinda" calistigim amerikadan ornek verecegim, gelecek ay icin 2 haftalik izin aldim. projenin ortalarindayiz, inanmazsin ama proje yoneticim, "bu cok onemli bir proje, gidemezsin" veya diger yazilimci arkadaslara "artik 8 yerine 12 saat calisacaksiniz 2 hafta" demek yerine, benim yerime su an sirketin bosta olan yeni mezun elemanlarindan birisini projeye dahil etti 1 ayligina. "sirkette bosta olan eleman", sana garip geldi degil mi? evet. insanlar, insanlarla calistigi ve insan gucune ihtiyac duyduklari icin en onemli kaynak olan insan ve beyin gucunu yedekliyorlar, birisi ben gidiyorum dedigi zaman is cokuyorsa bu sizin sacmalamaniz, beceriksizliginiz, iscinin degil. kalitesiz planlamanin dibini yapan sen, suclu olan is birakan veya istismar eden isci, bunu diyen bir de muhendis :) burada insan gucune ihtiyac duyan sirketler en fazla %90 yogunlukla calisir genelde, yani 100 yazilimci var ise 90'i is ustunde, 10'u ise bench'tedir. turkiye sartlarini bana yedirtme, yedek elemani bulundurmaya ikna etmek senin gorevinse yapacaksin bunu, yapamiyorsan da sadece paraya ihtiyacin var diye o pozisyonu layigiyla yapamamana ragmen isgal etmeye devam etmeyeceksin, etmemelisin. evet dunya o kadar toz pembe degil ama bu senin gorevinin bu oldugu gercegini degistirmez. ulkedeki iktidarlar, yoneticiler de bu kafada; ben gitsem baskasi gelse o da yapamayacak diyerek ulkenin basini yediler yillardir, bu da ayni kafanin bir mahsulu.

    bi tek biz bilmiyoruz cunku kotu niyetli eleman nasildir. ben senden daha cok biliyorum emin ol, hayatimin tamaminda bunlarla ugrastik aile olarak. ama hic bir zaman bu tarz insanlardan cok ceken babam mobbing uygulamadi. en aktif is doneminde isciler sikilip kacinca girtlaklarini sikmadi. biz ne yaptik aile olarak? yogun donemlerde 10 eleman lazimsa 12 eleman bulundurduk, cebimizden fazla para cikti mi? evet. peki bu kriz cikan sureci hasarsiz atlattik mi? evet. demek yapilabiliyormus, sen yapamiyorsun diye neden dunyanin toz pembe olmayisi sana batti? kaldi ki, bizim icin fazladan 2 eleman bulundurmak "buyuk" bir luks, sanmiyorum ki senin patronun bizim kadar zor sartlarda bu karari veriyor olsun.

    her anlattiginla, kendini savunmak yerine daha da yerin dibine sokuyorsun kendini. bir fabrika dusunun, tek bir isci ise gelmezse butun is duruyor. ve bunun sorumlusu o gun gelmeyen isci. ben olsam bu makine muhendisi olan renktasimizi veya bunun sorumlusu her kimse, o kisiyi ise alma konusunda cok tereddut ederdim.
  • 168
    mobbing kelimesinin en açık şekli "çalışma alanında çalışana uygulanan sistematik psikolojik taciz"dir.

    kendisinin bunu yaptığını sanmıyorum. günümüzde ağır kelimelerin bu kadar yaygın kullanılması anlamını yitirmesine neden oluyor. * burada da bu kelimenin içerdiği anlamın ağırlığını yitirmesi durumu olduğunu düşünüyorum. kaç gündür umut bulut ve mobbing kelimeleri yanyana dolanınca çoğunluğu genç olan sözlüğümüzde bu fiil normal karşılanır oldu. ancak mobbing hukuki olarak suçtur. insani olarak da kabul edilemez bir davranıştır.

    ancak işinin derdindeki bir insanın ve dahası diğer başlıklarda gördüğüm kadarıyla duygusal bir insanın bu suçu işleyeceğini düşünmüyorum. kendisinin konuyla ilgili bir abartması olduğunu düşünüyorum.

    bu suçu işlemiş de olabilir ancak kendisini burada bize açıklamak zorunda değil, eğer işlediği bir suç varsa işçisi/çalışanı kendisini şikayet edebilir, amiri/denetleyicisi hakkında soruşturma açabilir, suç içeren fiili varsa iş akdini sonlandırmaktan tazminat ödemesine kadar bir yaptırım görebilir. işçileri/çalışanları hakkını arayamayacak kadar yetersiz insanlar olarak görmeniz çok yanlış.

    bir başka sorun da çalışma hayatında hiç amirlik yapmamış, çalışma hayatında bir ekibin sorumluluğunu almamış yazarların buradan iki paragraf olmayan bir yazı üstünden yazara hakaretamiz sözler sarf edip, yazarı vahşi kapitalizmin simgesi haline getirmesinde. makina mühendisini tanımadan, şartlarını, iş ortamını, amirliğin getirdiği sorumluluğu ve baskıyı ve daha bir çok şeyi bilmeden bu kadar ağır sözlerle saldırmak, kusura bakmayın da sizi o tarif ettiğiniz kötü insanlardan farklı biri yapmaz. "midemi bulandırıyorsun", "patron köpeği", "kraldan çok kralcı", "zulüm edensin", "nazi subayı" gibi ifadeler sizin yaptığınız gibi bu kadar kolay ağızdan çıkmamalı. bir de ne yazık bu yazarlar arasında yazılımcı bir arkadaş da var ki, kendisi yaşı ilerlediğinde muhtemeldir tasarımdan, koddan, testingden uzaklaşıp proje yöneticiliği de yapmaya başlayacak. zor kararlar vermek, önceliklerine göre hareket etmek zorunda kalacak. birilerinin sorumluluğunu alıp, bir üstüne karşı hesap vermesi gerekecek. sadece "benchte adam bulundurarak" çözülecek işlerle, o boyuttaki projelerle uğraşmayacak. yüz binlerce dolarlık savunma sanayi projesinde* yedekten, 20 yıllık tecrübeli adamın yerine öyle 1 günde yerleştiremeyecek, o tecrübedeki adam da boşta beklemeyecek zaten. en basitinden dökümantasyonun okunması, yeni gelenin adaptasyonu bile süre alacak. proje paydaşları arasında problem olduğunda, ekibini yavaşlatan biri olduğunda projeden birilerini çıkarmak zorunda kalacak. bunları kaldıramadığında/sorunu çözemediğinde de kendisi ayrılmak zorunda kalacak.

    kusura bakmayın, herkes kendi şartları kadar görüyor dünyayı. ama bu herkesin her durumu yorumlayıp, ahkam kesebileceği anlamına gelmiyor.
  • 170
    tekrardan yazmak zorunda kalıyorum. yanlış anlaşılmaya devam eden yazar. güzel kardeşlerim abilerim. hasta olan insanı çalıştırmak nedir ? cani miyiz. mesaisi maaşı günü gününe yatan bir yerde çalışmaktayım. işçiye değer veriliyor yani. hem de en çok ben tarafından. anlamamakta ısrar ediyorsunuz. umut gibi çalışmadan para kazanmaya çalışanlar için dediğim. o makinede çalışmam bu makine de çalışırım diyenler için. bilerek rapor alanlar, bilerek işe gelmeyenler, bilerek makinesini bozanlar için. neden anlamamakta ısrar ediliyor anlamadım. bugün yoruldun sen git yerine ben bakarım dediğim insanlar var benim. gün geliyor 16 saat çalışıyoruz. ben bekar adamım. iyi bi üniversite mezunuyum. bu şirketten çıkar başkasına girerim. ama o işçi giremez. derdimiz ne acaba ? abi sen çağır gelir çalışırım, ama müdür demesin diyen var bana. çalışmayan adam umut, olcan, tarık. ve çalışmadığı halde onlar yerine oynamak isteyen çocukların önünü kapatıyorlar. tıpkı milyonlarca iş arayan gibi. çalışmak istemeyen gider abi. kimse kimsenin hakkını gaspedemez. yani şunu demeye çalışıyorum sabahtan beri. mobbing dedigim de çalışmayan için, izin istendigi zaman izin vermemek. calisirken de basinda durmak bu. napıyoruz sanıyorsunuz tuvalet mi temizletiyoruz.
  • 171
    suçlandığı şey işçilere kötü davranması veya zulmetmesi değil; yeri geldiğinde işçilere zulmetmenin bir gereklilik olduğunu söylemesidir.

    kusura bakmasın ama bu "suçluyu karakolda döveceksin abi" mantığı gibi doğru gözüken ama korkunç sonuçlar doğuran bir mantık. neden? çünkü suçlu zannettiğimiz kişi suçlu olmayabilir, zalim bir polis şahsi kini olan birini suçlu diye tutuklayıp dövebilir. karakoldaki dayağı meşrulaştırdığımız anda birçok zulme de kapı açmış oluruz. aynı şekilde bir yöneticinin "çalışmayan adama neler yapılmaz ki" demesi de doğru bir bakış açısı değildir. ya o adam aslında çalışıyor ama psikopat yönetici ona kafayı takıp hayatı zehir ediyorsa? ya 78 gün rapor alan adam gerçekten ölümcül bir hastalık geçirmişse?

    kendisinin vicdanlı bir insan olduğundan ve hak etmeyenlere kötü davranmadığından kesinlikle eminim. ama yine de "çalışmayan adama kötü davranırım" demek insanların tepkisini çekiyor ve çekmeye de mutlaka devam edecek. çünkü yetkisini kötüye kullanan çok insan var. kimin çalışıp çalışmadığı da milletin alnında yazmıyor. makina muhendisi'ni tenzih ederek söylüyorum, zulüm etmek isteyen biri bunu kolaylıkla kötüye kullanabilir ve maalesef kullanıyor da.

    umarım günün birinde anayasamızda geçen "hukuk devleti" kavramının gerektirdiği kanunlara sahip oluruz. böylece ne işçiler yöneticilerini zor durumda bırakabilir, ne de yöneticiler işçileri ezebilir.
  • 172
    entrylerini hayretler içinde takip ettiğim yazar.

    önce ''çalışmayana neler yaptığımı tahmin edemezsiniz. mobbing ne la. benim yaptığımın yanında.''

    ardından ''mobbing dedigim de çalışmayan için, izin istendigi zaman izin vermemek. calisirken de basinda durmak bu.'' diyerek beni hayretlere gark etmiştir.

    not: bir makine mühendisliği öğrencisi. umarım ailem ve ben yıllar boyunca verdiğimiz emeklerin karşılığını senin gibi bir amirin emrinde çalışarak almayız.
  • 173
    (bkz: #2187996)

    (bkz: #2195055)

    sneijder başlığı altında iki kere insanlara hakaret eden ve şikayet edildiğinde de entryleri hakkında hiçbir şey yapılmayan, modlar tarafından korunan yazar.

    nickaltı yapmak istemiyordum ama bu kadarı pes artık, modlar 'gs sözlük' başlığı altında ajitasyona devam etsin.

    edit: illa uzun uzun yazalım, anlaşılmak çok güç bu sözlükte. farklı fikirler olması çok iyidir sözlükte, olmalıdır da. ama düşünceler bu şekilde kışkırtıcı şekilde hakaretle ifade edilmeye devam edilecekse, buna da izin verilecekse orada sorun var arkadaşlar. hala konuyu sneijder çerçevesinden alanlar var. halbuki ben bu yazarın görüşlerinin kimisine de katılıyorum, sorun görüş değil.
  • 174
    (bkz: #2187996)

    (bkz: #2195055)

    yukarıdaki entryleri ile fişlenmeye çalışılan yazar. yazdıklarında en ufak bir problem görmüyorum.

    hayırdır yahu, medyası, yönetimi, kiralık kalemleri, her koldan futbol takımımızın en büyük değeri saçma sapan sebeplerle hiç edilmeye çalışılıyor.

    burada hepimiz galatasaray taraftarıyız, yani biraz olumlu bakıp buradaki yazarların tümünün galatasaraylı olduğunu düşünüyorum.

    wesley sneijder göz göre göre hiç ediliyor. galatasaray taraftarı çanak tutuyor. makina mühendisiarkadaşımız hem wesley sneijder'in üzüntüsünü hemde taraftarın yarattığı hayal kırıklığını yazdığı entry ile tehdit ediliyor fişlenmeye çalışılıyor. yazıktır.
  • 175
    (bkz: #2187996)

    (bkz: #2195055)

    yukarıdaki entrylerinde bir problem görmediğim yazar. insanlar artık isyan noktasına geldi. dursun özbek denen organizma ve onun gerek ana akım medyada gerek sosyal medyadaki trolleriyle de işler çığrından çıktı. galatasaray'ın muhteşem yüzyıl'ı olan 2011 - 2013 arasındaki son 2 adamdan birine, üstelik hala verim alınabiliyorken alenen kara propaganda yapılıyor. buna karşı çıkılınca da insanlar afişe ediliyor.

    makina muhendisi renkdaşım yazadursun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın