• 150
    normalde insanların nick altına entry girmek pek huyum değildir ama uzun zamandır ilk defa kelimenin tam anlamıyla midemi bulandıran bir entry girmiş yazar arkadaşımızdır. bahsettiğim entry şudur. (bkz: #2008603) umut bulut başlığına yazılmış ama beni rahatsız eden umut bulut'la ilgili söyledikleri değil.
    şöyle bir kısım var yazısında

    " altımda çalışan 100den fazla personel var. ve herkesin kontenjanı belli. hani şurada biri çalışmasa da olur denen bir durum yok. personellerden biri ibneliğine rapor alır işe gelmezse sıçtın demektir. üretim durursa işinden olacak bellidir. sen. bu yüzden bana çalışcak adam lazım. çalışmayana neler yaptığımı tahmin edemezsiniz. çünkü işe ihtiyacım var. sorumluluklarım var. çalışmayan adamlar yüzünden işimden olamam. mobbing ne la. benim yaptığımın yanında."

    "çalışmayana neler yaptığımı tahmin bile edemezsiniz." hmmm. ne yapıyorsun bakalım nazi subayı? falakayı mı yatırıyorsun? aşağılıyor musun?

    "mobbing ne la benim yaptığımın yanında." hmmm. kim bilir ne kadar saygı görüyorsundur bu davranışlarınla şirketinde. göstermelik saygılar. içlerinden sana küfredip, yüzüne gülen bir sürü çalışan. ne mutlu sana.

    ben bu yazar arkadaşımızı tanımam etmem. çalıştığı şirketi de bilmem. ama umarım bir gün kendisi gibi iki mevkii görüp kendini bir şey sanan yöneticiler, rütbeliler, müdürler her ne ise artık azalarak biter. unutma ki senin o piyon gibi gördüğün çalışanlar sayesinde sen oradasın. yarın öbür gün, senin veya bir yakınının onlardan biri olma şansınız da var. insanlara işlerinden, verimlerinden, katkılarından önce insan oldukları için saygı duymayı öğrenin. yoksa mühendis olmuşsun, müdür olmuşsun, padişah olmuşsun hiçbir anlamı yok.

    sayende sözlükteki en sert entry'mi girdim herhalde. ama bunlar tahammül edemediğim şeyler. okudukça kan beynime sıçradı. bu entry sözlükten atılmama bile neden olacak olsa, bir gram pişmanlık duymayacağım. umarım yakın zamanda fikirlerin, bakış açın değişir. çünkü şu anda mevcut olanı, çekilecek, anlaşılacak gibi değil. diyeceklerim bu kadar.
  • 151
    yaptigi mobbing ve otesi isle gurur duyan, ayni takimi sevmekten utandigim yazar. (bkz: #2008603)

    amerika'da yazilim muhendisi olarak calisiyorum 3 aydir, bundan once de cek cumhuriyetinde 1 yil ayni pozisyonda calistim.

    cek cumhuriyetinde benden sorumlu olan ekip lideri gotun tekiydi, daha soguk bi ulkeye geldigim icin bir kac kez hasta oldum, acil bir is olmamasina ragmen burnumdan getirdi, hem de izin gunumden kullanmama, yasal hakkim olmasina ragmen. mobbingin krali yapildi, bilmedigim bir dilde etrafta adimin gectigi cumleler kuruldu, bu konusmalarda adim gecerken kahkahalar atildi, yalniz birakildim, isimi iyi yapmam icin gereken seyler saglanmadi ve sonunda esas yonetim sozlesmemi iptal etmek istedigini belirtti, ozel hayatim disinda tam olarak eziyet gibi bir yildi, hic bir zaman ozel hayatim kotu gecmedi cunku olumuzluklari oldugu yerde birakabilen bir adamdim, yoksa ozel hayatim da zehir olurdu. yani uc asagi bes yukari manika muhendisi kivaminda bir yoneticim vardi. dolayisiyla hic bir zaman hobim olarak baslayan bu meslekten ve yaptigim isten ne keyif aldim, ne bir ilerleme kaydedebildim ne de faydali oldum.

    amerikada ise ayni pozisyonda, daha riskli bir projede calisiyorum, ekip de daha buyuk, yonetim ekibi de daha genis. sirkete basladigim gunden beri bana yabanci oldugum icin (amerika'da bir turk) gosterilen müsamaha, hatalarimda gosterilen esneklik, yasadigim ufakli buyuklu sorunlarda gosterdikleri destek inanilmaz. hasta olup ise gittim, cek cumhuriyeti tecrubemden dolayi, bu sekilde calismamalisin lutfen eve git ve dinlen diyip beni uber taksiyle eve yolladilar, arabamla gitmeme bile izin vermediler, iyi olup sirkete gelip arabani alana kadar uber kullan, sirkete fatura et dediler. eve tadilat gerektigi icin eve ustalar gelecekti, buraya gelmene gerek yok bir kac gun evden calisabilirsin dediler. bir cok belge islemi yapmam gerekti, is gunlerinde 2 defa washington'a gittim konsolosluk icin, hatta o zamanlarda da beni prekazi888 agirladi evinde, tek kelime etmediler, tam tersine izin gunumden bile kullandirmadilar elimde olmayan bir sorun oldugu icin. sirkette toplantilarda ana dilim ingilizce olmadigi icin her ne kadar dilim iyi de olsa kacirdigim noktalar oluyor, projenin lider yazilimcisi konusulmus seyleri gelip bana tek tek acikliyor bazen, sirf balik gibi etraaf anlamamis gozlerle baktigim icin.

    simdi, ben cek cumhuriyetinde ilk sirketimde 1 yilda elle tutulur bi bok yapamadim gururla soyleyebilecegim, cok sevdigim bir sehirden siktirip gitmek zorunda kaldim. amerikada ise henuz 3 ay olmama ragmen, ekip olmanin, takim gibi davranabilmenin verdigi bir mutlulukla ise her sabah mutlu gidiyorum, mobbing yok, tam tersine tam destek var. ilk sirkette en iyi bildigim teknoloji uzerine calismama ragmen kotu performansa sahip olan ben, buraad bilmedigim 3 teknolojinin karisimi bir projede 1 yillik suremden daha uretkenim.

    makina muhendisi dogru yolun dinozor olmak oldugunu dusunuyor olabilir, ancak goruyorsunuz ki yonetici olmak ve dinozor olmak arasinda bir fark var, ilk ornekteki dinozor bana bir yil kaybettirmisken, buradaki super anlayisli yoneticim sayesinde 3 ayda katettigim asama inanilmaz. ayrica sana bunu babasi kendi isinin patronu olan, 30 yildir eleman calistiran birinin cocugu olarak soyluyorum, ben patron olmanin da isci olmanin da ne demek oldugunu iyi bilirim.

    dolayisiyla, seni calisanlarina boyle davrandigin icin kiniyorum, kinamamin sebebi sozluk kurallari olmasi, yoksa inansadece kinamakla kalmiyorum kendi zihnimde. ustune ustluk bu yaptiginla gurur duyar gibi anlattigin icin senden adeta tiksiniyorum. azalarak bitin. ben yaptigim iste kendi kategorimde bu ulkedeki en becerikli adamlardan biri olduguma inaniyorum ve ben turkiye'de calisamadim sen ve senin gibiler yuzunden, senin gibilerin yanlis yoneticilik ve planlamasi yuzunden 14 saat calismak istemedim. bu ulkenin ilerlemesindeki, insanlarin mutlu olmasinin onundeki en buyuk engeller sen ve senin gibi insanlar. bunu bil ve hayatina daha az gururla, biraz daha utanc duyarak devam et.
  • 166
    sen kanunlara uymak zorundasin.
    iscin kanunlara uymak zorunda.
    patronun kanunlara uymak zorunda.

    sen veya projenin yoneticisi kimse isin aksamamasi icin gereken onlemi almak zorundasiniz. sen insan gucu kullanip %100 verim bekleyemezsin, robot olmasini bekleyemezsin, hastalandiginda feragat edip ise gelmesini beklememelisin, hele bunu futbolla ilgili, futbolcularin bile performanslarinin %40'inin calkantili gectigini bildigin bir ortamda bunu yapamazsin. insan demek sorun demektir. onlemini alamadigin seyler icin insanlara mobbing uygulayamazsin. sen 10 tane yedekli isci fazladan calistiramiyorsun, patronun cebinden 10 kisilik fazladan para cikmasin, o parayla miami'de tatile gideyim hesaplari yaptigi icin aksayan isin sorumlusu yasal hakkini kullanan isciler degil, o iscilerin yasal hakkini goz onune almadan plan yapan sen, patronun.

    sana yine "klima altinda" calistigim amerikadan ornek verecegim, gelecek ay icin 2 haftalik izin aldim. projenin ortalarindayiz, inanmazsin ama proje yoneticim, "bu cok onemli bir proje, gidemezsin" veya diger yazilimci arkadaslara "artik 8 yerine 12 saat calisacaksiniz 2 hafta" demek yerine, benim yerime su an sirketin bosta olan yeni mezun elemanlarindan birisini projeye dahil etti 1 ayligina. "sirkette bosta olan eleman", sana garip geldi degil mi? evet. insanlar, insanlarla calistigi ve insan gucune ihtiyac duyduklari icin en onemli kaynak olan insan ve beyin gucunu yedekliyorlar, birisi ben gidiyorum dedigi zaman is cokuyorsa bu sizin sacmalamaniz, beceriksizliginiz, iscinin degil. kalitesiz planlamanin dibini yapan sen, suclu olan is birakan veya istismar eden isci, bunu diyen bir de muhendis :) burada insan gucune ihtiyac duyan sirketler en fazla %90 yogunlukla calisir genelde, yani 100 yazilimci var ise 90'i is ustunde, 10'u ise bench'tedir. turkiye sartlarini bana yedirtme, yedek elemani bulundurmaya ikna etmek senin gorevinse yapacaksin bunu, yapamiyorsan da sadece paraya ihtiyacin var diye o pozisyonu layigiyla yapamamana ragmen isgal etmeye devam etmeyeceksin, etmemelisin. evet dunya o kadar toz pembe degil ama bu senin gorevinin bu oldugu gercegini degistirmez. ulkedeki iktidarlar, yoneticiler de bu kafada; ben gitsem baskasi gelse o da yapamayacak diyerek ulkenin basini yediler yillardir, bu da ayni kafanin bir mahsulu.

    bi tek biz bilmiyoruz cunku kotu niyetli eleman nasildir. ben senden daha cok biliyorum emin ol, hayatimin tamaminda bunlarla ugrastik aile olarak. ama hic bir zaman bu tarz insanlardan cok ceken babam mobbing uygulamadi. en aktif is doneminde isciler sikilip kacinca girtlaklarini sikmadi. biz ne yaptik aile olarak? yogun donemlerde 10 eleman lazimsa 12 eleman bulundurduk, cebimizden fazla para cikti mi? evet. peki bu kriz cikan sureci hasarsiz atlattik mi? evet. demek yapilabiliyormus, sen yapamiyorsun diye neden dunyanin toz pembe olmayisi sana batti? kaldi ki, bizim icin fazladan 2 eleman bulundurmak "buyuk" bir luks, sanmiyorum ki senin patronun bizim kadar zor sartlarda bu karari veriyor olsun.

    her anlattiginla, kendini savunmak yerine daha da yerin dibine sokuyorsun kendini. bir fabrika dusunun, tek bir isci ise gelmezse butun is duruyor. ve bunun sorumlusu o gun gelmeyen isci. ben olsam bu makine muhendisi olan renktasimizi veya bunun sorumlusu her kimse, o kisiyi ise alma konusunda cok tereddut ederdim.
  • 164
    (bkz: #2008603)
    bazı işçiler görevini layıkıyla yapmıyor diye mobbingi meşrulaştıran yazardır. mobbing suçtur ve kendisi suçunu itiraf etmekte, bunu savunurken de yine çalışan işçileri kullanmakta. savunması da çalışmak istemeyen işçiler yüzünden, diğer çalışanlar üzerine yük biniyormuş! patronun cebi önemli değil tabi! insaniyeti gözlerimi yaşarttı. kötü niyetli çalışan rapor gönderebilirmiş, ne büyük suç! iyi niyetli çalışan hastalanmaz, hastalansa bile sürüne sürüne gelmek zorunda, yazık işyeri batmasın tabi! asgari ücretten bir personel daha çalıştırmak yerine emekçi ustanın sırtına bin, sonra "yazık değil mi benim emekçi ustama!". hakkını aramayı becerebilen işçiler yok, sendika yok ama mobbing var, zulüm var, işçileri ezme var, güzel bir türkiye kesiti.

    eminim maaşı dolgun ve patronunun en sevdiği elemanı olan yazardır.
  • 96
    (bkz: cristiano ronaldo/#1588126) yaziya katiliyorum demiyorum ancak verilen ornekte, yani ilk olmakta hakki var, sadece uslubu sizi rahatsiz etmis olabilir. dunyanin en iyisi ilk futboldur demek sizin yorumunuz o baska bir sey. neden haklidira gelince size tavsiyem gerd muller'in neden bu kadar cok konusuldugunu arastirmaniz.

    gerd muller'e kadar hicbir futbolcu sirti donuk top aldiginda donerek sut cekmeyi denememisti bile. gerd muller'e kadar hic kimse topa onun yaptigi gibi akrobatik hareketler denenerek vurulabilecegini bilmiyordu bile. muller'in futbola katkilarindan dolayi onemi bu kadar buyuktur.

    oruc aruoba'dan bir alintiyla:
    -kisi varolma gucunu,
    olu yuceliklerden alir-

    kisinin yasam besini, olup gitmis kisilerin
    geride biraktiklaridir

    diye devam eder bu felsefi yazisi. burada anlatilan sudur, her insan dogdugunda kendisinden oncekilerin biraktiklarini (miraslarini, yasanmisliklarini vs vs) donanimlari olarak elde ederler. bu nedenle olmayan bir yasanmisligi ortaya cikartan kisi her zaman en zoru basarmis demektir. bu nedenle bir mucit sanatci gibidir. gerd muller kendi cagi icin bir mucit, bir sanatcidir. orijinal ronaldo da bir sanatcidir. bu nedenle ozgundur ve ozeldir.
  • 153
    şu entry ile özel sektörü özetlemiş yazar.

    #2008603

    geometri, fizik ve matematiğe kafamın çok iyi basmasına rağmen bu tipleri öngörüp vakti zamanında tıp yazmış bir bireyim.

    edit: bir yazar böyle rezalet, yanlış anlaşılmaya müsait bir yazı yazarsa tepki görmesi son derece doğaldır. ben sıfatları geri editliyorum ve kendisinden aynı anlayışı bekliyorum.
  • 171
    suçlandığı şey işçilere kötü davranması veya zulmetmesi değil; yeri geldiğinde işçilere zulmetmenin bir gereklilik olduğunu söylemesidir.

    kusura bakmasın ama bu "suçluyu karakolda döveceksin abi" mantığı gibi doğru gözüken ama korkunç sonuçlar doğuran bir mantık. neden? çünkü suçlu zannettiğimiz kişi suçlu olmayabilir, zalim bir polis şahsi kini olan birini suçlu diye tutuklayıp dövebilir. karakoldaki dayağı meşrulaştırdığımız anda birçok zulme de kapı açmış oluruz. aynı şekilde bir yöneticinin "çalışmayan adama neler yapılmaz ki" demesi de doğru bir bakış açısı değildir. ya o adam aslında çalışıyor ama psikopat yönetici ona kafayı takıp hayatı zehir ediyorsa? ya 78 gün rapor alan adam gerçekten ölümcül bir hastalık geçirmişse?

    kendisinin vicdanlı bir insan olduğundan ve hak etmeyenlere kötü davranmadığından kesinlikle eminim. ama yine de "çalışmayan adama kötü davranırım" demek insanların tepkisini çekiyor ve çekmeye de mutlaka devam edecek. çünkü yetkisini kötüye kullanan çok insan var. kimin çalışıp çalışmadığı da milletin alnında yazmıyor. makina muhendisi'ni tenzih ederek söylüyorum, zulüm etmek isteyen biri bunu kolaylıkla kötüye kullanabilir ve maalesef kullanıyor da.

    umarım günün birinde anayasamızda geçen "hukuk devleti" kavramının gerektirdiği kanunlara sahip oluruz. böylece ne işçiler yöneticilerini zor durumda bırakabilir, ne de yöneticiler işçileri ezebilir.
  • 163
    (bkz: #2008603)

    kusura bakmasın ama saçmalamış yazar.

    elinin altında 100'den fazla personel varmış da, yok efendim mobbing uygularmış da, çalışmayana neler yaparmış da vs vs

    şurada toparlamaya çalışmış güya (bkz: #2008651) ama bu ilk başta yaptığı hatayı düzeltmiyor.

    bir kere konuyu çarptırıp demagoji yapmış; ilk başta mobbing için geçerli nedenleri olduğundan bahsedip sonra da haksız yere rapor alan bir kişiden dem vurup kendini haklı göstermeye çalışmış.
    ayrıca ilk entryde alttan alta bir narsizm de mevcut.

    makine mühendisi bilmez belki, insanlar makine değildir, et ve kemikten yapılmış varlıklarız, elbette hasta olabiliriz.
    78 gün nedir ki, benim 90 gün üzerine bir 90 gün daha rapor verdiğim hastalarım var.*
    iyileşemediği için işini bırakmak zorunda kalan hastalarımız var.
    işimden atılırım diye rapor verelim önerimizi geri çeviren hastalarımız var.
    daha nicesi.
    özel sektörün iğrençliği işte, patronun gözüne girmek için bırakın şu kraldan çok kralcı olmayı.

    çalışmak istemeyen, başkasının hakkını gasp edenler elbette cezalandırma olarak işten çıkarılabilir ama mobbinge maruz bırakmak etik değildir, insanoğluna yakışmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın