• 301
    lige bile torpilli alınmıştır.her şey son paragrafta gizli.

    kuruluş öyküsü;

    --- alıntı ---

    kayseri’de stadyum yapılmıştı ama liglerden temsil eden profesyonel bir takımı yoktu. taraftarlar kayseri’de oynanan amatör küme maçlarını heyecanla takip ediyorlardı. kayseri’yi türkiye şampiyonalarında demirspor, şekerspor, sümerspor, karagücü , havagücü gibi kayseri’nin köklü takımları temsil etmekte idi. bu takımların yer yer başarılı sonuçlar almasına rağmen, bu başarılar kayseri kamuoyunu tam olarak tatmin etmiyordu. kısaca kayseri’yi tam anlamda türkiye genelinde temsil edilemiyordu. bu da kayseri için bir noksanlıktı.

    zamanın futbol federasyon başkanı orhan şefik apak, 1965 yılında futbolu türkiye geneline yaymaya çalışmak için büyük bir kampanya başlattı. her ilden en az iki amatör takımın birleşmesi ile şehrin ismini taşıyan bir takım kurmaları halın de o il türkiye 2.ligine şartlar uygunsa almaya çalışıyordu. anadolu’da bir çok şehir bunun üzerine şehrin ismini taşıyan bir çok takım kurdular ve liglere müracaat ettiler. kayseri’nin ileri gelenleri türkiye genelinde bu kampanyaya müracaat etmek için kayseri ismini taşıyan bir takım kurmak için çalışmalara başlatıldı.
    bir çok kere bir araya gelen kayseri’nin ileri gelenleri bir netice alamadı. 1966 yılına kadar bir çok takım liglere müracaat ettiler ve direkt olarak 2.ligde oynamaya başladılar. takım sayınısın artması ile diğer takımları yeni kurmayı düşündükleri 3.lige alacaklarını tff duyurdu. bunun üzerine kayserispor’un kuruluş işlemlerine hız verildi.

    1966 yılının haziran ayına gelindiğinde halen işlemler neticelendirilememişti. şehrimizin spor otoriterlerinden merhum necdet soner ile rauf işıldar zamanın bölge müdürü ibrahim bamyacıoğlu’nu ziyaret ederler. necdet soner 150 bin nüfuslu kentimizden söz ederek ikinci profesyonel ligde oynayacak kulübün kurulması bamyacıoğlu’na açarak fikrini sorarlar. spora gönül vermiş bamyacıoğlu arkadaşlarına napolyonun "para para para" sözünü tekrarlar. "profesyonel kulüplerin maddiyatla yaşayabileceğini bununda şimdilik mümkün olmayacağını imkan sağlanırsa memnun olacağını " söyler.

    necdet soner ve rauf işıldar birkaç gün sonra tekrar buluşurlar. kayseri sosyal faaliyetlerin her zaman destekçisi olan ve kayseri’lilerin kurmuş olduğu işçi kredi bankası genel müdürü rifat gönen’e giderler. spora da eğilmesini böyle bir kulübün kurulmasında öncü olması için ricada bulunurlar. rıfat gönen maddi olanağın spor sever kayseri’lilerden temin edilebileceğini kendisine düşen görevi seve seve yapabileceğini vaad eder.
    bu görüşmeden sonra kayseri’nin ileri gelenleri şeker fabrikasında kuruluş toplantısını yaparlar. bu toplantıda erciyesspor, sanayispor ve ortaanadoluspor kulüplerinin birleşmesi kararlaştırıldı. çeşitli kulüplerimizin tüzüklerinin temini için mektuplar yazılır. daha önce eskişehir’de vali muavini olan osman gümrükçüoğlu eskişehir’e giderek eskişehirspor’un tüzüğünü getirdi. tüzük komisyonunda eskişehirspor ve fenerbahçe’nin tüzükleri incelettirildi. eskişehirspor’un tüzüğü bünyemize uydurularak mücahit pekçetinkaya tarafından daktilo edildi. şehrin ileri gelenleri bir araya gelerek bir genel kurul düzenlenir. bu genel kurulda yapılarak, 01 temmuz 1966 tarihinde kayserispor’un kurulun kuruluş işlemi resmiyette tamamlanmış olur. forma rengi ise lav edilen erciyesspor’un renkleri olan sari - kirmizi oybirliği ile kabul edilir. kulübün arması da, mavi renkler ile erciyes daği altında ise sarı zeminde kırmızı k ve kırmızı zeminde sarı s harfi altında ise 1966 yılı yazmaktadır. ismi logosu ve forma rengi kabul edildikten sonra bir dilekçe ile beden terbiyesi bölge başkanlığı kanalı ile ankara genel müdürlüğüne gönderilir. zamanın futbol federasyon başkanı merhum şeref apak geç kalındığından ikinci lige alınamayacağımız cevabını bölgeye gönderir.

    bu cevap kayseri’de adeta bomba etkisi yapar. bunun üzerine şehrin eleri gelenleri tekrar bir araya gelerek toplantı üstüne toplantı yaparlar. toplantıya katılanlar biliyorlardı ki bu birlikteliği bir daha sağlayamayacaklarından bu fırsatı kaçırmak istemiyorlardı.
    yine bu toplantıların birinde necdet soner tayyare fabrikasına (hava ikmal bakım merkezi) ibrahim bamyacıoğlu ve rauf işıldar’ı öğle yemeğine davet eder. yemekte sportif sohbet esnasında; orhan şefik apak’a bölge müdürü ibrahim bamyacıoğlu’nun mektup yazması istenir. stadyumu ve şehir gezmesini ve kayserispor’un liglere alınmasın ısrarla ister. sayın bamyacıoğlu’nun genel müdürlüğe yazdığı mektup üzerine türk futbol federasyonu başkanı orhan beyin telefonla kayseri’ye geleceğini duyurur.
    bunun üzerine kayseri’in ileri gelenleri orhan şefik apak’ı havaalanında karşılarlar. havaalanından doğruca stadyuma götürerek tesisleri gösteriler. tesisleri seven apak kayseri’nin ikinci lige alındığını müjdeler.

    --- alıntı ---
  • 302
    cesaretleri pek tabii arkalarindaki büyük ekonomik ve siyasi destekten kaynaklanmaktadır; eğer bu kulüp bize para ile oyuncu satmak istemiyorsa, biz de o oyuncuları serbest kalınca kadromuza katarız geçmişte olduğu gibi. eğer oyuncu ile görüştüğümüzü belgelerle kanıtlarlarsa, biz cezamızı çekeriz; ama ben ispatlayabileceklerini sanmıyorum. kendilerini büyük kulüpten saymaya çalısmaları da komik oluyor. gençlerbirliği büyük kulüptür, ankaragücü büyük kulüptür ama köle ticareti tarzında transfer yapan kayserispor büyük kulüp değildir, olamaz da!
  • 306
    --- alıntı ---

    galatasaray kulübü, sözleşmeli oyuncumuz noureddine amrabat ile ilgili olarak kendilerinin de dediği gibi sayın ali dürüst aracılığı ile 30 kasım’da beni aramıştır…

    bu bilgi doğrudur. ancak oyuncumuz ve temsilcisi en az bir aydır çeşitli aracılar da kullanılarak ayartılmaya çalışılmıştır…

    bunların içinde en tuhaf olanı; fas milli takım teknik direktörü sayın eric gerets’in oyuncumuz milli takımda iken kendisiyle galatasaray adına görüşme yapmasıdır (07.11.2011 – 14.11.2011 tarihleri arası).

    her iki kulüp arasında bir sorun yaşanmaması için ben, bizzat t.f.f başkan vekili sayın lütfi ariboğan’ı arayarak galatasaray kulübü ile görüşmesi ve etik olmayan bu yoldan vazgeçmeleri için aracı olmasını rica ettim( 30 kasım’dan önce).

    sayın lütfi ariboğan’ın çabalarına rağmen galatasaray kulübü’nün ayartma girişimleri durdurulamamıştır. (sayın ali dürüst beni bu durum üzerine arayıp; “bu konu kapanmıştır.”, demesine karşın).

    değerli kamuoyu;

    bildiğiniz gibi galatasaray kulübü’nün hiçbir etiğe uymayan saldırgan, ayartarak transfer yapma stili bugün ortaya çıkmamıştır…

    bu durum bir galatasaray geleneği olmuştur…

    şöyle ki;

    gökhan ünal, mehmet topuz, ali turan ve daha bu sezon başında franco dario cangele’ye de aynı yöntemler denenmiş ve kulübümüze büyük zararlar verilmiştir. sezon başında franco dario cangele’yi satmayacağımızı bildirmemize rağmen; arjantin’de oyuncunun menajerine ulaşılmış, aynı senaryo uygulanmıştır…

    ortaya çıkan durum şudur;

    galatasaray kulübü; yüksek mali imkanları, mazisinden kaynaklanan kamuoyu gücü ile bizleri hiçe saymak gibi önlenemez bir kibir içindedir…

    kendilerine her şeyi hak gören; hukuk, kural tanımayan muhteşem mazilerinin oluşturduğu gücün mirasını yiyen bu anlayışın temsilcilerine, başkanlığı’nı yaptığım kayserispor; bundan önceki olaylarda olduğu gibi, bu olayda da gereken cevabı verecektir…

    bugün kayserispor olarak duruşumuz şudur;

    biz oyuncumuz noureddine amrabat’ı satmayacağız. eğer bir gün oyuncu satmak istersek bu kulüp kesinlikle galatasaray olmayacaktır…

    kamuoyuna saygılarımla arz ederim…

    recep mamur

    başkan

    --- alıntı ---

    http://www.kayserispor.org.tr/...r/hdetay.asp?id=1172
  • 308
    yaptıkları açıklama ile kendi içlerinde tutarlılık taşıyan,ama renkleri yanlış seçilmiş olan takımdır.tutarlılık kısmı;kesinlikle satıştan karşı yakayı 9-10 milyon euro gibi kazıklamak ve fb'yi bank asya'da bu oyuncunun şampiyon yapabilme ihtimalidir.bunlar göz önünde bulundurulursa kayseri'ye yakışan bir açıklama olmuştur,ama bu kadar cesaretle halen nasıl galatasaray'i ağızlarına alabilrler,işte bunu anlayamıyorum.
  • 312
    oyuncu transferinde sadece kulübün çıkarlarının söz konusu olduğunu sanan yöneticilere sahip kulüp; gerçek manada mide bulandırıcı bir tarzları var. galatasaray'ın arda turan'ın transferine izin vermesini örnek olarak almalılar mesela; eğer bir oyuncu bulunduğu kulüpten daha iyi durumda bulunan bir kulübe gitmek istiyorsa bir şekilde önü açılır veya bir bonservis bedeli konup satma/satmama niyeti belli edilir. kayserispor'un tavrı ise ortalığı kızıştırmak ve oyuncuya ilgi çekip piyasasını artırmaktan başka amaç taşınamaktadır. bizim yapmamız gereken ise sabırla bekleyip oyuncunun niyeti var ise gelecek sene kadromuza katılmasını sağlamaktır. hiçbir yöneticimizin bu kulubün başkanının seviyesine inmemesini tavsiye ediyorum.
  • 315
    eğer futbolcu gitmeye niyetli ise s.ke s.ke ayrılır o kulüpten. gider istediği kulüpte oynar futbolunu. sanırım nordin amrabat, galatasaray'da oynamak konusunda pek istekli değil. bu yüzden kayserispor kulübü bu kadar rahat davranabiliyor. transferin dışında yanlış olan birşey var ki o da kayserispor kulübü başkanı recep mamur'un kullandığı uslüp. sen kalkıp, türkiye'nin en büyük kulübünü futbolcu ayartmakla suçluyor, birde üzerine bunu gelenek haline getirmişler diyorsun. bu yazı üzerine resmi siteden elbette cevap gelecektir. ama burada bir suçlama, iftira var. hukuki yollardan da irdelenmesi lazım bu konunun.
  • 318
    bu kadar götlerinin kalkmasının tek sebebi galatasaray yönetimidir. ellerindeki keita'nın, culio'nun kıymetini bilmez kovarlar sonra kayseri'nin üçüncü sınıf topçusuna dipleri düşer. bırakın artık şu kayseri sevdasını. avrupa'da tonla yıldız futbolcu var. gökhan töre, hamit altıntop gibi yıldızlar var. kayseri'nin amrabat'ına mı kaldık? bir daha da muhattap olmasınlar.
  • 323
    büyük kulüplerle polemiğe girip, kendilerini onların seviyesine yükseltebileceğini sanan tipik bir anadolu kulübüdür. akıllarınca rekabet yaratmaya çalışıyorlar iki kulüp arasında.

    bunun en büyük örneğini bursaspor uyguluyor yıllardır ve başarılı oldular da. çevremdeki beşiktaşlılar, bursaspor yenildiğinde seviniyorlar falan. komik.

    ama şöyle bir gerçek var, ne galatasaray taraftarı şeyine takar böyle adamları - ki olması gereken de budur, 'lafa bakarım laf mı diye söyleyene bakarım adam mı diye' kafası - ne de kayserispor'un bir taraftar kitlesi vs. si vardır da galatasaray'a sataşıp ortamı gersin, olayı büyütsün. anca bir tv programına demeç verir, iki kere de resmi siteden yazı yazarlar. artı olay biraz da bizde bitiyor, durduk yere tribe girersek kayseri maçları öncesi '3 atalım, 5 atalım' 'beter olsunlar' tarzı, adamların tam da istediği şeyi yapmış oluruz. suni rekabet.

    işin özü, geçiniz; uğraşmaya değmez.
  • 325
    aslında konuştuğumuz takım kayseri erciyesspor'dur, ancak birkaç sene önce gerçek kayserispor 1.lige çıktığı ve kendileri de hala 2.ligde mücadele ettiği için isim değişikliğine gidilmiştir. bugünkü tavırlarından sonra hakettiği yere dönmesi gerektiği, hatta geç bile kaldığını düşündüğüm kulüp.

    troisi ve cangele'yi malum yollardan aldıktan sonra bizde oynamak isteyen amrabat konusundaki takdire şayan (!) davaranışları, nasıl iki yüzlü bir takım olduklarını göstermeye yeter.
App Store'dan indirin Google Play'den alın