resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1777
    kendisi hakkında net konuşmak çok zor. eğer şampiyonluk yarışında sonuna kadar olursak maçlara daha çok müdahil olmalı ezber değişiklikler ile fark yaratması çok zor. yarıştan beklenildiğinden erken koparsak herkes zaten belliydi demeye başlayacak yani işi zor. beni kendisinden çok kadronun yetersizliği* karamsarlaştırıyor zor olan daha da zorlaşıyor.
  • 1779
    22 ekim trabzonspor maçı için kendi adıma getirebileceğim tek eleştiri futbolcuları iyi çalıştırmama ihtimalidir. çünkü takımın yarısı geberik, 60. dakikadan sonra taç atamıyor. açtıkları ortaların yüzde 90'ı ceza sahası yan çizgisinin 1. metresinde kalıyor. futboldan anladığım kadarıyla konuşuyorum, dizilişler doğru, oyuncular arasındaki mesafe, topun arkasına geçme, başka her türlü bok yerli yerinde. ama teknik direktörün de yapabileceği iş bir yere kadar. o amına koduğumun defansından top çıkarırken topu 5 metre ileri götürmek için 50 pas yapan, takım arkadaşları debelenirken götü açılmış gibi yerinde donakalan, 1-0 giden maçta 87. dakikada kazanılan taç atışını yarım dakikada kullanan, soğukkanlı kalacaz diye ruhsuzluğun amına koyan futbolcularındır asıl suç. bu maçta hayvan gibi kapanan takıma karşı bir sürü pozisyona girdik, fırsatlar teptik. sneijder, selçuk geberikse, herkesin oynasın diye yırtındığı cavanda kazmaysa, sonradan oyuna girenler neye geldik biz amk dercesine sağa sola bakarsa bu hoca ne yapsın arkadaş? her zaman söylüyorum bu adamdan ne bekliyorsunuz? şampiyonluk mu? o zaman jor kötü hoca. iyi futbol oynamaya doğru gitmeyi mi umuyorsun? o zaman jor bence doğru hoca. ama bu bekler ve sneijder-selçukla olmaz.
  • 1780
    kimse kendini ya da burdaki insanları kandırmasın. 2016-17 sezonunda ilk 8 haftada beşiktaş maçının ilk 45 dakikası dışında hiçbir katkısı olmamıştır. takım aynı takım. biz kahraman yaratmak istedik. bir kahramana ihtiyacımız vardı çünkü. maalesef oyunu okuma konusunda inanılmaz kötü. bu maçta kötü gidişimizin başlangıcı olacak. balonduk. patladık. hoca da aynı. bu kadar karamsar olma lan diyen vardır belki ama 8 haftadır ne oynuyor takım anlatın o zaman.
    (bkz: 22 ekim 2016 galatasaray trabzonspor maçı)
  • 1783
    iyi eğitici ama kötü teknik direktör. bugün net olarak buna karar verdim. 22 ekim 2016 galatasaray trabzonspor maçı'nda bence trabzon gol yememe konusunda çok da zorlanmadı. çünkü sene başından beri hiçbir hücum varyasyonumuz hücüm setimiz yok. tek numaramız topa sahip olmak, bruma'ya vermek ve o'nun bir şey yapmasını beklemek. kenarda sıfıra inip orta yapmak yok, göbekten verkaçlarla rakip defansı delmek yok, duran top organizsyonu yok (bugün 20 civarı korner ve duran top kullandı takım). hücumda çok iyi bir kafa vuran oyuncumuz var ama ikinci 45 dakikanın tamamını içeriye kat eden kanat oyucularıyla oynadık. yani 1 tane sıfıra inip orta yapamazdık. linnes denen adam önde de oynayabiliypr, seri ve çizgiye kadar iniyor ama yok arkadaş, adam kadroda yok. sezonun ilk 2 maçı önünde sinan'la oynayıp 15 saniye yardım almadı bu herif ama günah keçisi kendisi oldu. çünkü hep 2'ye tek kaldı ve mahvoldu. pedro cavanda'yı çok iyi adam olsa daha 23 yaşında lazio bırakır mıydı? hem de trabzonspor'a? ama biz adam gibi sağ bek almak ya da linnes'in gelişimi için sağlıklı bir ortam oluşturacağımıza gittik cavanda'yı aldık. bitik de jong'u aldık. orta sahamızda dikine kat eden oyuncumuz yok. sneijder torpilli, rezil gibi oynuyor ama kesilmiyor. podolski top varsa eh işte top yoksa hiç yok. takım 8'nci haftada ama gram gelişmedi. allah'tan bruma ve eren var da bireysel becerileriyle 17 puan toplayabildik. önümüzdeki sene için teknik direktör araştırması yapılmalı. bu sene bir şekilde kendisiyle geçilmeli, dere geçerken at değiştirilmeyeceğini geçtiğimiz yıl çok acı şekilde öğrenmiş olmalıyız. bir şekilde hatasıyla sevabıyla riekerink bu sezonu bitirmeli ama hiçbir gelecek vadetmiyor, bunu görmemiz lazım çünkü bir bok oynamıyoruz malesef.
  • 1784
    kendisi galatasaray'ımızın teknik direktörüdür. kendi adıma şahsına yönelik 22.10.16 galatasaray-trabzonspor maçı özelinde sormak istediğim soruları bu entry'de düzenledim. 1-) gol yedikten hemen sonra neden 4-4-2 yapıyorsun dakika daha kaç ?
    2-) hadi yaptın diyelim sakatlıktan yeni dönen, kaldı ki en fit haliyle bile 4-4-2 solu oynaması mantıksız, sneijder'i neden sol tarafa koyuyorsun?
    3-) podolski dışarıdan şut atarak veya içeri sızarak gol bulan bir oyuncu olduğu aşikârken neden içeri hapsediyorsun?
    4-) ligin en çok kafa topu alan forvetine neden sık sık orta göndermiyosun?
    son soru yönetimle birlikte ortak. 5-) bu takımın en büyük eksiği stoperken, transfer edilen serdar neden forma giymiyor?
    saygılar hocam.
    edit: kayıp zamanlı olduğu için silinmişti.
  • 1785
    bir şeyler oldu bitti, saçma sapan anlamsız bir şekilde yenildik. top bizi sevmedi bildiğin, birazda bizim topçuların üzerinde beceriksizlik vardı. neyse geçelim bunları medyanın dolduruşuna gelipte riekerink'e filan sallamamanızı rica edeceğim sizden, zaman kenetlenmek zamanı, birlik olma zamanı. bugün nasıl 43 bin seyirci geldiyse arenaya bir sonra içerde oynayacağımız maçta da stadı doldurmalıyız. 4. yıldızı taktığımız sezon gibi kenetlenmeliyiz. şimdi sakinleşiyoruz, rahatlıyoruz. riekerink'e de güvenmeyi unutmuyoruz.

    (bkz: 22 ekim 2016 galatasaray trabzonspor maçı)
  • 1786
    kısa vadeli bir proje ile en fazla bu günkü kadar başarılı olabilecek teknik direktör. bence kısa vadeli bir proje için bu günkü kadar başarı da yeterli. ancak unutmamak lazım 16/17 sezonunda bilic'ten beri yapılanan ve şenol güneş ile 2. sezonuna giren son şampiyon beşiktaş var. üstelik onlar hakem ve medya tarafından torpilliyken kendisi tam tersi bir muamele ile karşılaşıyor. kazanır mıyız, kazanamaz mıyız bilmiyorum ama eğer tek ölçütümüz şampiyonluksa gerçekten de hiç bir güzelliği haketmiyoruz. futbol sadece kaldırılan kupalardan ibaret değil. sempati duyduğunuz takımları bir düşünün. atletico madrid, dordmund... bir emeğin sonucu ortaya çıktı her biri. bana göre sabır jor hocam ile birlikte galatasaray'ı bu takımlara benzetecek.

    ben riekerink bey diyorum ve demeye devam edicem. size de tavsiye ederim.
  • 1787
    kapasitesiz. ağır oldu kusura bakmayın, kendisi hakkında tek olumsuz entry'im yoktur geçmişte, şans verdim, iyi olur dedim, iyi niyetli dedim ama olmayacağını da biliyordum. taraftar da gaza gelmeye alışkın, onlara da kızmıyorum, fatih terim sonrası pek yüzümüz gülmedi. hamza hoca ile şampiyon olduğumuz sezona bile çok kötü başladık, şampiyonlar liginde facia yaşadık. geçen sezonun sonlarına doğru görevi aldı, yaz kampını takımla birlikte geçirdi, transferlerde yönetim hamza hocaya davrandıklarından çok daha cömert davrandı, hem de avrupa'ya katılmayacak olmamıza rağmen. sonuç? ne geçen sezon nede bu sezon futbol oynamıyoruz. türkiye kupası ve süper kupada da adam akıllı top oynadığımızı iddia edemeyiz. rahat bir maç izlediğini hatırlayan var mı? futboldan gerçekten zevk alan var mı? hepsinin cevabı hayır. iyiye doğru bir ilerleme var mı? eh, yani, belki, bir umut.. o umut hocaya olan umut değil, galatasaray'a dair umuttur, başka bir şey değil.

    peki ne yapılmalı? hiçbir şey. evet, şu an yapacak hiçbir şey yoktur. hoca değiştirince de pek bir şey değişmeyecektir sezon ortası. bu konuda tek istisna hamza hocadır herhalde, onu da nankörce yolladık. aynı şey rikerink hocaya yapılmamalı. kendisi çok güzel adam, çok efendi adam, futbolcularla da arası iyi gibi. ancak konu teknik direktörlüğe gelince ne oyun anlayışı nede oyuna müdahalesinin savunulur tarafı yoktur. iyileşen bir şey de yoktur. 70. dakikaya kadar uyumalar, sadece iki oyuncu değiştirme alışkanlığı falan artık batmaya başladı. transferlere kendisinin etkisi ne kadar bilemem ama eren dışında başarılı bir transfer de yok. tolga orta seviyede başarılı. onun dışında hepsi çöp olarak görünüyor şu aşamada. de jong, sigdursun, serdar... sakatlıktan kurtulsalar görücez. hamit bunlardan daha formda.

    altın jenerasyonunu yakalayıp, onların yaşlanması ile çöken hollanda futbolunun biten yıldızlarını biz hala takıma alıyoruz, bir şeyler bekliyoruz. sneijder'in kredisi inanılmaz yüksek ama kusura bakmasın bitti o kredi. eksilerde. selçuk'tan bile eksilerde benim gözümde. de jong'un zaten takımda ne işi var? fener de van persie'den bir şey bekliyor hala. hollanda futbolu bitti yahu bitti. biz de onların artık futbolcularını ve teknik direktörlerini büyük takımların başına getiriyoruz. fener'in bizdeki durumu görmeyip dick'i takımın başına getirmesi aziz'in saçmalığından başka bir şey değil o yüzden. daha önce de hiddink'i milli takıma getirmiştik. ders alan bir millet değiliz maalesef. yöneticilerin hiç mi dikkatini çekmiyor bu durum?

    trabzonspor mağlubiyetinin bu entry'e etkisi yüzde 5'i geçmez. yani skor taraftarı değilim. yazma sebebim de bu maç değil. kaldı ki bugün kazanabilirdik de ancak oyun anlamında değişen bir şey yok ve sürekli son dakikalarda ya skoru korurken stresten bocalıyoruz ya da gol aramaktan. uzun süredir ses etmedim. olumlu düşündüm. kimse bir beklentiye girip kendini kandırmasın. kazanırsa galatasaray kazanır. iki sezon öncesine göre çok daha iyi bir kadroya sahip olmamıza rağmen oynadığımız futbol rezalet. leş gibi oynuyoruz. bunun bir altı prandelli'nin oynattığı futbol, onun da bir altı(ki bu en kötüsü olur) mustafa denizli'nin oynattığı futbol.

    kusura bakma hocam. sezon sonu sen yoluna biz yolumuza. inşallah en azından ikinci olup cl elemelerine kalırız, o da olmazsa üçüncülük de kendisi adına başarılı sayılır.
  • 1788
    kepazelikten kepazeliğe koştuğumuz bir sezonun ardından 2-3 oyuncuyla şampiyonluğa doğru yol alıyor. biz trabzon'a en iyi dönemimizde de puan kaybettik, enseyi karartmak neden? hani gören de ilk defa trabzon'a yeniliyoruz zannedecek. lig 34 hafta, 34'ünü de kazanabilen takım olmadı tarih boyunca, puan kaybının olması kadar doğal bir şey yok.

    acaba sizin derdiniz takımın başarılı olması değil de takımın fatih terim, hamza hamzaoğlu vb. bilumum yerli teknik direktörle başarılı olması mı?

    ayrıca * trabzon maçında hem doğru ilk 11 ile başlamış hem de doğru değişiklikler yapmıştır benim gözümde. eren hava toplarında düşündüğümüz kadar etkili değil. uğur demirok bile süpürdü her topu. sigthorsson artık bi' zahmet iyileşip gelebilirse açtığımız 25 ortayı kullandığımız 10 korneri daha iyi değerlendirebiliriz.

    geçen sezondan farklı 3 oyuncu var: eren,bruma,tolga. bu kadar. süper über yönetimimizin yaptığı diğer transferler ya katkısız ya sakat. rezil bir sezonun ardından 3 oyuncu ile böylesine ivme yakalamış hocanın böylesine asılıp kesilmesi zoruma gidiyor.

    önceki entry'lerimde de belirttiğim gibi, şampiyon olacaksak bu adamla olacağız beyler, bunu bilmemiz lazım.
  • 1789
    bu sözlükte çok kişiye karşı çıkıldı çok kişi harcanmaya çalışıldı. en ufak olumsuzlukta çok çabuk karalar bağlandı. artık buna son vermeliyiz ciddi anlamda. daha 3-4 ay öncesine kadar benzeri bruma için yapılıyordu.

    92 doğumluyum lucescu zamanını ezbere söyleyebilecek olanları tamamen anlatacak ya da şimdiki olgunlukta yorumlayacak seviyede değilim ama hatırlarım. çevremden, galatasaraylı büyüklerimden duyduğum kadarı ile söylüyorum. onların söyledikleri kendimce yorumluyorum.

    lucescu bizim için çok ama çok büyük bir şanstı, kalsaydı eğer yapabileceklerini tahmin edemiyorum, zaten bizden sonra yaptıkları ortada. biz bu adamı medyaya, rakiplere ve kendi içimizde bulunan kişilere yedirdik, resmen harcadık. arkasında durmadık gazına geldik. tekrardan diyorum bu adam kalsaydı şuan takımımız bruma gibi futbolcular ile dolu olur ve sene sonu kime satsak acaba diye düşürdük ve istediğimiz her fiyatı alırdık.

    yıllar sonra karşımıza bence tekrardan bir şans çıktı, eleştirenler hep oldu onlara hiç lafım yok ama kazanırken övüp övüp sonra kaybedince böyle harcamaya çalışmak, kötülemek benim bile ağrıma gitti. rıdvan - güntekin ikilisinden bir farkları yok gözümde. zaten medya ve rakip onlardan yüz buldukları için bu kadar çabuk harcamaya hazırlar.

    riekerink hocamız bizim için bir şans.

    gelecek için bugün için bir şans.

    süreklilik sağlamak için takım için mutluluğu sağlamak için şans.

    genç oyuncularımız için bir şans.

    acilen bunun farkına varmalıyız, destek olmalıyız, sahip çıkmalıyız. çok güzel günlerimizi olacak hocamızla, tek eksiğimiz beraberlik.

    mancini'den sonra prandelli'den sonra bu takıma iki tane hocayı çok istedim.

    lucien favre ve thomas tuchel ikisine de imkanlarımız ile projelerimiz çekici gelmedi. nasıl o zaman bu iki adamdan birisinin bize gelip takıma seviye atlatacağına inancım tam ise riekerink hocama inancım hepsinden daha fazla.

    mevcut yönetimi hiç sevmem ama şuana kadar yaptıkları en iyi iş riekerink'i takımın başına getirmeleridir.

    tekrar tekrar söylüyor ve rica ediyorum hatta yalvarıyorum bu adama sahip çıkalım.
  • 1790
    kendisi hakkındaki eleştirilerin çoğu kesinlikle yapıcı değil, bu şekilde yerimizde sayarız. bu platformda hakkında aynen şu şekilde bir yorum gördüm kendisi hakkında: "faydasız, ne yaptı ki takıma".

    altyapı, klüp birlikteliği, yeniden bir heyecan, soğumuş taraftarı 2 ayda takıma kazandırma, 3 arena maçında 35-40bin seyirci ortalaması falan hepsini geçtim.

    mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim. maç yapılan 3-4 ay. aşırı önemli türkiye kupası ve 2 ay önce 26 puan fark yediğin rakipten süper kupa. dibe doğru gitmekte iken takımın çehresini değiştirdi.

    taktik olarak benim de eleştirilerim var. kendisini seviyordum, hala seviyorum, ama karabük maçından beri düşüncelerim şu şekildeydi; oyun kurma iyi, 3. bölgede hücum varyasyonlarını yetersiz, oynatmaya çalıştığı pas oyunu takıma, eğer hucüm varyasyonları getirmeyecekse, uygun değil. normalde bu kadar yüksek yüzdeyle oynayan takımlara baktığımızda hep çok pozisyona girdiklerini ortada. ama bu daha çok oyunculara da bağlı, sorumluluk alan bruma hariç yok, sneijder dan başka topu ayağına isteyen yok. özellikle beşiktaş maçında taktik hakkındaki düşüncelerim de olumluya dönüştü umarım ilerde daha da iyi oluruz. geçen seneki çöplükten ilk 2'ye girecek takım yapması, sonuçlara ulaşması bize yetmeli.

    zira bu takıma ve bu sisteme zaman lazım. zaman zaman zaman. seneye bu adamı şampiyonlar ligi'nde izleyeceğiz buna inancım tam.

    ingiliz takımları topluluklarında çok dolaşıyorum.bu sene fırtına gibi oynayan liverpool hocası klopp geçen sene kendi taraftarlarında eleştiriliyordu; tamam oyun olumlu ancak sonuç yok diye. hatta maç kazanma yüzdesi kovulan rodgers'la neredeyse eşitti. tıpkı bizim gibi geçen sene bir kupa finaline de çıktılar. manchester maçı'nda fena değillerdi ama ondan önce %80 topla oynamaya rağmen 2 atakla 2-0 yenildikleri bi burnley maçı hariç inanılmaz zevkli futbol oynuyorlar bu sene.kimi yendiklerine kaç gol attıklarına bakabilirsiniz. (wigan maçını da birazdan full izleyeceğim. spoiler almadım, skoru bilmiyorum.)

    neyse çok konu dışına çıkmadan, kısaca, kendisi tabii ki de eleştirilebilir ancak biraz mantıklı, yapıcı ve düşünerek eleştirelim. adamın cv'si ortadayken malzemeciyi teknik direktör yaptılar diyen sözde spor adamlarından farkımız yok diğer türlü.

    hatırla; lucescu'yu hatırla.. bruma'yı hatırla..
  • 1792
    pek sevgili dostlarima soyle bir kac soru sormama sebep olmakta olan, guzel hocamizdir.

    "bir hocayi desteklemek demek, hatasini elestirmemek demek mi?"
    "bir hocayi elestirmek ona gommek mi demek?"
    "ortada bir hata var ise bu hatanin dile getirilmesi ne zamandan beri hainlik, guvenmemek, kotu niyetli dusunmek?"

    ben mesela kadro secimlerinde riekerink'e cok guveniyorum. sabri'yi koydugunda vardir bir bildigi diyorum ve bunu icimden tamamen ikna olmus bir sekilde dile getiriyorum. "oha lan bu nasil kadro amk" moduna girmiyorum asla. ama yapilan hatalar var ve bunlar benim bu guvenimi yavas yavas sarsiyor. bu demek degildir ki desteklemem, sonuna kadar desteklerim.

    ama takimi izledigim zaman taktiksel bir ustunlugumuzu, varyasyonumuzu goremiyorum. sanki topu alip ileri kosan brumayi ariyor sadece. bruma 5 kisiyi calimlamazsa, eren rovasatayla gol atmazsa; yani birileri altin yumurtlamazsa maci kazanmamiz sansa kaliyor. bugun baskili oynadik. %78 oynadik arkadaslar, saka gibi bir oran. ama o baski taktiksel bir ustunlukle mi geldi? bunu cevaplamaliyiz.

    ha diyeceksiniz ki ulan bruma var elinde kullanmayacak misin. tabi ki kullanalim, ama ben sistem takimi gorecegimizi umuyordum hep. futbolcu uzerine oyun insa edilmesin. bizim bir taktigimiz olsun, o taktikle maclarimizi kazanabilecek kivamda oyunlar oynayalim, bireysel yeteneklerimiz de bize bonus olsun, taktik kalitemizle 2 gol attigimiz macta 1 gol de yeteneklerimzi sayesinde bulalim. gidip bi macta bruma sayesinde 4 gol atip diger macta bruma aynisini yapamayinca sahadan 1-0 yenik ayrilmayalim yani. benim riekerinkten beklentim budur. yoksa brumaya poldiye sinana yuru oglum sen aslansin diyerek oyun oynatabilecek baska adamlar da taniyoruz biliyorsunuz...

    tekrar ediyorum,

    "bir hocayi desteklemek demek, hatasini elestirmemek demek mi?"
    "bir hocayi elestirmek ona gommek mi demek?"
    "ortada bir hata var ise bu hatanin dile getirilmesi ne zamandan beri hainlik, guvenmemek, kotu niyetli dusunmek?"
  • 1793
    yeni jupp derwall'imiz olmaya aday teknik direktörümüz.

    olur mu bilmem ama aynı yollardan geçtiği ve aynı zihniyetteki taraftar yapısının eleştirilerine maruz kaldığı kesin.
    hem de büyük umutlarla gelen jupp derwall'in aksine, kendisinden beklentimiz olmamasına rağmen kısa sürede gayet başarılı işler yapmışken.

    konuyla ilişkilendirir misiniz bilemem ancak sevdiğim bir laftır;

    "kötüler kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar"
    lev nikolayeviç tolstoy
  • 1796
    kendisini infaz edenlerin, "iki haftadır seyirci rekoru kırmamızın sebebi nedir" sorusuna cevap vermesi gerekir.

    dursun özbek mi?
    levent nazifoğlu?
    riva projesinin kabulü mü?
    sakatlıktan çıkamayan yeni transferler mi?

    yoksa şebelek yorumcuların onun için belirledikleri imajın etkisi mi?

    dün taraftar mağlup olan takımı alkışladı farkındaysanız. neden acaba?
  • 1798
    no panik no problem.

    riekerink bey bir iki eksiğini de tamamlayınca çok iyi bir hoca olacak. örneğin;

    1-dünkü maçta podolski çok formsuz olmasına ve nerdeyse sıfır çekmesine rağmen bir şut fırsatı bulur gol yapar umuduyla maçın sonuna kadar sabretmesi hataydı. tabi ki podolski'nin böyle bir özelliği var ama dünkü maçta bunu yapamayacak kadar formsuz olduğunu ben daha maçın başında farkettim. jor da farketmeliydi.

    2-poldi kanadı bırakıp 2. santrafor gibi oynamasına, sağbek cavanda'yı tamamen yanlız bırakmasına rağmen ve cavanda hiçte fena olmamasına rağmen (az maç oynamaktan dolayı yaptığı bazı hataları saymazsak) onu oyundan alması çok yanlıştı. onun yerine semih'i oyundan alıp cavanda-chedjou-carole üçlü defansına dönmeliydi. çünkü semih golde asıl hatalı olandı ve topu oyuna sokma yeteneği maalesef çok zayıf. umarım serdar aziz haftaya formayı alır.

    3-selçuk'u en nihayetinde 55-60'ta oyundan alıp, king kong ile devam etmeliydi. (king kong'un sakatlık sonrası ritmmini bulması için, yoksa ilk onbir çıkması gerekirdi) çünkü selçuk olduğu sürece bizim değil trabzon herhangi bir takıma karşı baskı kurmamız im-kan-sız. zira selçuk'un savunma özelliği sı-fır. orta sahada basıp top alamayınca ve de dikine oynayamayınca rakipler bayram ediyor. selçuk'u ille de oynatacaksanız bari sneijder'in yerine oynatın! (daha ne diyebilirim ki)

    4-king kong'un oyuna girmesinden sonra baskıyı kurduk ama bu sefer de dikine oynamak isteyen king kong'un paslarını alabilecek oyuncu kalmamıştı. çünkü hepsi bitikti.

    5-josue'nin ne kadar yetersiz olduğunu dün bir kez daha gördük. israra gerek yok. sneijder'in sahadaki gölgesi dahi daha etkili olur.

    bir iki husus daha var ama şimdilik bunlar yeterli. riekerink bey eğer cesur olur ve basındaki beyinsizlerden etkilenmeden inandıklarını yaparsa harika bir sezon ve sezonlar geçireceğimizi düşünüyorum ve bu düşüncemde samimiyim.

    (bkz: 22 ekim 2016 galatasaray trabzon maçı)
  • 1799
    ilk maglubiyetinde medya ve maalesef kendi taraftarimizin bile hunharca saldirdigi teknik adam.

    evet kaybettik. cokta iyi oynamadik. talihsiz hatta acemice bir gol de yedik. ama emin olun butun bunlara ragmen kazanabilirdik. o kadar ataktan 1 tanesi girseydi, ikincinin gelmesi cok yakindi, olmadi. mac ici hamleleri yetersiz deniyordu, ben dun oyuna mudahale etmesini begendim.

    mac oncesi cikardigi kadroyu sosyal medyaya girin bakin, herkes begendi. 5 atariz, 3 atar 1 sayarizcilar doluydu heryerde. dusundugu taktigin islememesiyle alakali da 3-4-1-2 gibi birseye donup ceza sahasi ici ve cevresi ile alakali daha kalabalik olmak istemesini de olumlu buldum.

    tek dusundugum nokta sanki statik bir podolski yerine dinamik bir yasin daha fazla hareket getirebilirdi oyuna bizim adimiza. gerce poldiyi de sonradan ceza sahasina gonderdi eren'in yanina.

    peki bunca feryat figan niye? niye, ben soyleyeyim. bu adami yetersiz buluyorduysan, kapasitesiz buluyorduysan, boyle kin nefret kusacaktiysan bunu keske en basindna yapsaydin arkadasim. boyle sinsice ilk tokezlemesini bekleyipte yapmasaydin.

    gecen sene ki rezil kepaze kadroya yapilan birkac rotus ile bu adam daha derli toplu, daha organize bir oyun oynatmaya calisiyor. elinden gelen bu da olabilir, daha iyisini de yapabilir.

    sen daha 8. haftada kendi hocana hakaretler edeceksen bizim cooook isimiz var.

    neyse buyuk baskan(!) satiyor arazileri. az sikin disinizi. tucheller, mourinholar kapida beliyor. messiyi alacak bize. kurtuluyoruz riekerink beyden. bayraminiz yakin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın