resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1251
    2015-2016 galatasaray'ını şu hale getiren yegane isim. 17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçı'nda takım oyun anlamında gayet güzel işlerken oyuncu değişikliğiyle çomak sokmadığı için net biçimde galip geldiği bir maçtan sonra burada tek bir övgü olmamasını anlamıyorum.

    ezbere eleştiriliyor. oyuncu değişikliği yapmamış. ee? bunun nasıl bir negatif sonucu oldu takıma?
  • 1255
    sevgili hocam jan olde riekerink;

    yasin, bugünkü rize maçında, oyundan alınmadan önce en az on tane top kaybetti. peki neden bu kadar bekledin oyundan almak için.

    diğer iki oyuncu değişikliğini neden yapmadın. 2. golü buluncaya kadar takım oldukça düştü oyundan. eğer tolga ciğerci'nin olağanüstü gayreti olmasaydı puan kaybedebilirdik.

    aman hocam dikkat. bütün gücümle arkandayım ve seni destekliyorum ama ne olursun timsahlara koz verme. adamlar fırsat bekliyor.

    eğer ufak tefek hatalarını telafi edebilirsen türkiye'nin bir numarası olabilirsin. buna yürekten inanıyorum. yolun açık, ferasetin bol olsun.
  • 1256
    oyuncu değişikliğinde sınıfta kaldı ve oyunu okumada eksik diyenlerle farklı maç izledik sanırım. galatasarayın oyun hakimiyetini kaybettiği , oyundan düştüğü tek bir an bile yok. eksik yönleri var elbette takımın, halen hucum aksiyonlarındaki çeşitliliği az, nispeten kısır pozisyon üretiyoruz, zaman zaman topsuz oyunda yerleşim hatası yapıyoruz, ama takım pres yapmaya, en büyük sorunumuz olan tempozluğa ve kaybedilen topun kazanılmasında aşama kaydetmiş görünüyor. ama hoca sınıfta kaldı. he canım he, sen futbol uleması olarak sınıfı geçtin ama hoca kaldı.
  • 1257
    oldukça geniş bir kadromuz olduğunu düşünürsek uzun vadede takım içinde huzursuzluk çıkmaması için oldukça dikkatli olması gerekiyor. şimdiki takımda pek oynamayan ya da sakatlıktan falan dönecek olan podolski, sigthorsson, de jong, josue, sinan, serdar aziz, linnes, cavanda gibi forma şansı bulmak isteyecek olan birçok oyuncumuz var. oyuncu değişikliği haklarını kullanmamasıyla, kullanınca da çok geç kullanarak oyunculara az süre vermesiyle bu konuda içime kurt düşürmüş hoca.
  • 1258
    kendisinin oyuncu değiştirme haklarını kullanmaması beni de tedirgin etmekte. oyundan düştüğümüz zamanlarda bir hamle yapması gerekiyor. taze kan sokup takıma direnç katması gerekiyor. yoksa her rakip rizespor gibi değil. bunu beşiktaşa karşı yaparsa mesela, çok riskli olur.

    ama ben buna başka bir perspektiften bakmak istiyorum; belki de takım kondisyonunu arttırmak için, ideal on biri oyunda daha çok tutup, onları zorluyor da olabilir.

    ama bugün, en azından cavanda'yı oyuna almasını isterdim.
  • 1259
    oyuncu değişiklik haklarını saklayınca bir sonraki maçta kullanabileceğini sanıyor zannedersem.* 17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçında özellikle baktım 64. dakikada takım değişiklik diye bağırıyordu. selçuk inan, wesley sneijder ve yasin öztekin'in pili bitmişti. hatta tolga ciğerci ve armindo bruma'da bile doğal olarak yorulma emareleri vardı. hadi wesley'i her an iş yapabileceği için oyunda tutmayı anlarım ki nitekim yaptı da ancak yasin ve selçuk'u en geç 70. dakikaya kadar çıkarması gerekiyordu. o esnada rize biraz baskı yaptı ama allah'tan tolga* ve savunma hattımız bugün günündeydi ve rize cidden çok kötü hücum ediyordu. kulübeye de baktığın zaman selçuk yerine hamit altıntop gözüküyor bir tek pratikte ancak josue pesqueira'yı ve hatta belki martin linnes'i orada deneyebilirdi. jor hocamın bu değişiklik işine biraz eğilmesi lazım. daha önce de dediğim gibi onun da aynı armindo bruma, aynı tolga ciğerci gibi tecrübesi eksik ve o da gelişime açık. bu konuda da gelişime ihtiyacı var.
  • 1260
    çok sevdiğim, dünya iyisi, başarılı teknik direktörümüz.

    oyuncu değişikliği hakkını kullanmaması bu akşam beni de tedirgin etmekle birlikte, ben de takım kondisyonunu arttırmak için, ideal on biri oyunda daha çok tutup, onları zorluyor olabilir kanısındayım.

    yalnız şöyle bir durum var, 17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçında 70-80 arası ciddi manada oyundan düştük. rize'nin bize hücum edecek hali pek yoktu ama o esnada hala skor 1-0 idi ve bir kaza golü yiyebilirdik. halbuki oyundan düşen takımda en az 1 tane taze kan iyi olabilirdi, zira sinan gümüş oyuna girince bitik takımda direkt olarak dikkat çekti. hoş, yedek kulübesinde oyuna girebilecek kim vardı derseniz o da ayrı bir sorun ama böyle durumlar için sonradan oyuna girebilecek, asli görevi hücum pres yapacak olan bir genç oyuncu mutlaka yedek kulübesinde olmalı.

    altyapıdan yetişen, birhan, gökay, doğuş gibi oyuncular böyle durumlar için tercih edilebilir. bu gibi durumlarda bahsettiğim hücum pres yapıp, top kapacak, pas yapacak oyuncu kesinlikle hamit olamaz mesela. bu tarz durumlar için dinamik oyuncular lazım. bu sebeple hocamız riekerink'in yedek kulübesinde hamit olmasına rağmen oyuncu değişikliği yapmamasını anlayabiliyorum.

    dolayısıyla yapılması gereken; yedek kulübesinde hamit yerine, dediğim gibi birhan, gökay, doğuş gibi dinamik oyuncular bulunmalı.

    birileri riekerink'e bunu anlatmalı. umarım kendisi de bu maçın analizini yaparken, bu durumu göz önünde bulundurur.
  • 1261
    oyuncu değişikliğini sinan dışında kullanmaması gayet normal bir durum. belki josue-sneijder yapabilirdi.

    galatasaray'ın ileri 3'lüsü "sneijder-bruma-yasin" size anlamda rakiplerinden daha zayıf durumda. kayseri maçında josue'yi sağa atınca oyun tek bir bölgede sıkıştı hepimizin gördüğü üzere. evet takım yorgun ama kulübenin durumu da mağlum. kulübe-saha içi sirkülasyonunu sağlayacak 3-4 oyuncumuz var. onlar da sakat. maç 70'lerde 2-0 olsaydı o zaman oyuncu değiştirmemesi konuşulabilirdi ama kulübeye bakınca oyuncu değiştirmemesini anlayabiliyorum. sinan'ı fazla gözden kaçırıyor sanki. bir tek bunu söyleyebilirim.
  • 1262
    10 eylül 2016 kayserispor galatasaray maçı'nın 45. dakikası sona erdiğinde selçuk inan ve yasin öztekin'i oyundan alıp josue ve de jong'u sokmuştu. tam bir hafta sonra17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor karşılaşmasında ise geç oyuncu değişikliği yaptığı için eleştiriliyor. bu maç özelinde geç oyuncu değişikliğini gerekli görmüştür hoca. bence normal.

    üstelik kişisel fikrim iki maçtaki tercihleri de doğruydu.

    kayserispor maçı'nda yasin ve selçuk çok kötü bir 45 dakika geçirmişti. üstelik de yasin bir gol atmasına rağmen bunu söyleyebiliyorum. hatta sözlüğe de devre arasında, keşke 2. devre hoca selçuk ve yasin'i çıkarıp, josue ve de jong'u oyuna alsa yazmıştım.

    e bu hafta da yine yapması gerekeni yaptı ve oyuncuları tutabildiği kadar oyunda tuttu. çünkü takım 1-0 öndeydi ve bu skor son derece riskli bir skor. oyuna alabileceği isimler sinan, linnes, josue ve cavanda vardı. cavanda zaten hata yapmaya müsait bir oyuncu. trabzonspor'daki en iyi zamanlarında bile dağanık bir isimdi. üzerine de geldiği gibi sakatlanıp takımla pek fazla çalışamadı. ayrıca oynayabilecek seviyede denmesine rağmen sakatlığı %100 geçti mi bilmiyoruz. oyuna almadıysa saygı duymak şart. linnes'in formu ise şu sıralar hiç iç açıcı değil malesef.

    sneijder gayet diri ve iyi oynuyordu. geçen haftaki kötü sağ açık performansından sonra josue'yi almayı tercih etmemesi yine doğal.

    sinan da hazırlık döneminden beri görünen bir ben oldum havasını üzerinden atması gerektiği için şu sıralar pek tercih edilmiyor. fazla uzun süreceğini sanmıyorum. yasin'in çok mücadele ettiği bir maçta tam zamanında oyuna girdi. bana göre de iyi oynadı. pas ve dripling tercihleri hep doğruydu. formanın kıymetini unutmadığı ve çok mücadele etmesi gerektiğini aklına kazıdığı gün daha çok süre alacaktır.

    skoru erken bulsaydık muhtemelen josue'yi de oyunda görürdük.

    ligin 4. haftası itibarıyla artık en azından anadolu takımları karşısında rakip yarı sahada oynayan bir takımız. elmander ve ujfalusi'li kadrodan beri görmediğimiz bir özellik. ancak yeteri kadar yaratıcı değiliz. doğaldır. yeni bir iskeletimiz var. oyuncular saha ezberlerini yapsınlar çok yakında yaratıcı olmaya da başlarız. şampiyon olur muyuz bilmiyorum ancak sezon bittiğinde hala hocanın arkasında durmuşsak iyi bir takım olacağımız kesin.
  • 1265
    sonunda kendini de beni de yakacak teknik direktör.

    zira daha önce avrupa nın paralı takımlarından birini çalıştırmamış. bu bir kesim için olmazsa olmaz şartlardan. fırsat kolluyorlar, burdan görüyorum.

    sonracıma bizden uzak allaha yakın imparatorumuzun da milli takımda karizması sallanmakta. birkaç kötü sonuç görünce sepeti yine takacaklar koluna.

    kanatlı basın tarafından da sübliminal "tehlikenin farkında mısınız?" mesajları verilmekte. zira kendisi birkaç sene aralıksız bu takımın başında kalırsa, baya bildiğin sistemi olan, kendi futbolcusunu yetiştiren, yıldızını yaratan, bunları parlatıp satan porto ajax ayarında bir takıma döneceğimiz kesin. bu süreçte de avrupa dan filan bir kupa gelirse tutabilirsen tut artık galatasaray'ı.

    durum bu iken, ne yapacak bu medya ve içimizdeki kanatlılar? kışkırtacaklar tabi. adam mesela selçuk her ne kadar kötü oynarsa oynasın çıkıp demeyecek "bu herif rezil topçu, ama napayım elime bunu verdiler, yoksa buna futbol topu veren hocayı öpeyim" diye. hep diyecek ki "futbolcumdur, formsuzdur, ama yeri geldiğinde faydalı da olur, günü gelene kadar da moralini yüksek tutmak benim görevim ve takımın menfaatine".

    vay sen misin bunu diyen? yerli seviciliğinden girilcek korkaklığından çıkılacak. akabinde -ki ufaktan başladı- birileri çıkıp diyecek ki, "elinde üç oyuncu değiştirme hakkı var, hem de bedava, ama kullanmıyor, bedava lan bedava, israf ediyor".

    işte o vakitlerde buralardaki bazı futboldan anladığını sanan yavşaklar gaza gelecek. aha bu kanatlıların lafını takım iyi de gitse kötü de gitse, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp burda yazacaklar "bak ben #1029083284 nolu entrymde demiştim zaten, neden? çünkü ben biliyorum, en iyi benim, en süper benim, artı oy verin, sevin saygı duyun karı ayarlayın bana" diye.

    bu iş tribünlere sirayet edecek, homurdanmalar başlayacak -ki bu arada takım şampiyonluğa bile gidiyor olabilir, hiç farketmez- "fener bize koysun da bu gitsin" diyen bile çıkacak.

    en nihayetinde yönetim de gaza gelecek, absürd bir zamanda yollayacak kendisini. yerine bizden uzak allaha yakın imparatorumuz, ya da avrupa da boşta kalmış isimli bi paragöz gelecek, hoop yine geldik mi altıncılıklara yedinciliklere?

    hah. işte o gün, ben dükkandan çıkıcam, sigaramı yakıcam, tam köşeden dönerken görücem bu yukardakileri yazanı, sırıtıcak bana, "nasıl gönderttim" diycek. "gel lan buraya" diycem. bu başlıycak kaçmaya, ben de takılcam peşine.

    teeee fayrapgöt fatih'in tekel dükkanının oraya kadar kovalıycam, yakalıycam. "abi abi" diycek. "sikerim abini" diycem, bi koycam buna, yuvarlancak gitçek bu. ceketi filan çamur olacak. kalkacak uzaklaşacak, "benim moderatör tanıdığım var, uçurtçam seni sözlükten, görürsün" diyip kaçacak. yakalayamıycam.

    bi bakıcam sözlükte arkamdan sövüyor "ben zaten #5465454654524 nolu entrymde demiştim bunun kaba adam olduğunu, neden? çünkü ben biliyorum, en iyi benim, en süper benim, artı oy verin, sevin saygı duyun karı ayarlayın bana" diye. iyice hırslanıcam.

    sonra akşam çıkıcam biraz hava alayım diye, bi bakıcam şeşkop memet in kahvesinde oturuyor bu, anlatıp duruyor "tam elini kaldırdı, indir lan elini dedim, bu hemen tırstı, bak #45746845442 nolu entrymde neler yazdım, ağzını açıp bi laf diyemiyo, karı ayarlıcan mı şimdi bana abi" diye.

    tutucam bunun enseden, kaldırımın köşeye bi vurcam alnını, akıtıcam pekmezi. yakıcam sigaramı gidicem.

    sonra sürün mahkemelerde cezaevlerinde korki, sürün.
  • 1268
    atağa çıktığımızda orta ikili, bekler ve stoperleri çok geride beklettiğini düşündüğüm teknik adam. nedeninin ise stoperlerin çok ağır olması, orta saha oyuncularının ise tolga dışında rakibi bozmakta zayıf olmaları olduğunu düşünüyorum. ayrıca geriden oyun kurarken stoperlerin ve selçuk'un daha iyi top kullanıp, topu ileriye taşımalarını sağlaması gerek. eğer stoperlere ağır olmalarından dolayı güvenmiyorsa, atak oyunlarında orta ikiliyi geride emniyet sibopu olarak kullanıp (stoperlerin pozisyonuna çekerek) stoperlerin ileriye destek vermesini düşünebilir. oyun kurarken ise geriden orta saha oyuncuları ile oyunu kurup, stoperleri biraz daha ileriye sürerek, iki taraflı emniyet sağlayabilir. bu durumda tolganın yanında dejong'u kullanarak, rakibin ani ataklarını tolga dejong ikilisi ile kesmeye çalışabilir. kendisinin de birçok taktik düşündüğüne eminim ama iki haftadır o kadar kopuk bir geri 6'lı ve ileri 4 lü varki. atak yaparken resmen rakip sahanın bir köşesinde sıkışıp kalıyoruz. orta kısım ve diğer kanat bomboş. rakipte çok kolay biçimde bize karşı önlem alabiliyor. haftaya beşiktaş maçında bu oyunla ciddi moralimizi bozarlar.
  • 1269
    çok enteresan bir grup tarafından "bizim seviyemizde değil" denerek saçma bir şekilde istenmeyen adam. gönüllerinde yatan teknik adam mütevazı ve efendi değil de taraftarın "reis", "başkan" gözüyle baktığı ve futbolcuların "baba gibi" diyebilecekleri bir teknik direktör. jor bey alçakgönüllü olması ile gayet de galatasaray seviyesinde bir teknik direktör iken hala güçlü kuvvetli, çeşitli mevkilerde adamları olan, oyuncusunu koruyup kollayan bir teknik direktör istiyorlarsa sorarlar adama teknik direktör mü istiyorsun kendine koca mı arıyorsun diye.
  • 1270
    kendisinin galatasaray teknik diröktörü olması bana lucescu'yu hatırlatıyor. teknik diröktör aradığımız o zamanlarda, efsanemiz hagi lucescu'yu önermişti ve biz de kendisini teknik diröktörümüz yapmıştık. fakat bizim futboldan anlamayan basın lucescu'yu aşağılayıp, köylü vs. diyordu. sonuç malum. benzer şekilde bu yıl da teknik direktör ararken bu sefer de yeni efsanemiz sneijder'in önerisiyle riekerink'i teknik direktörümüz yaptık. ve tarih yine tekerrür etti, bizim sefil basın riekerink'i küçümseyip aşağıladı. bana göre bu olay da riekerink'in ikinci lucescu olması yolunda bir alamet.
  • 1271
    ligde 4 haftayı geride bıraktık. hoca hakkında teknik değerlendirme yapmayacağım, çünkü maçları hala radyodan dinliyorum. daha televizyondan izleme durumum olamadı. ama sizin yazdıklarınız üzerinden bir genel değerlendirme yapmaya karar verdim. dünkü maç özelinde bazı yazar arkadaşlar takımın geçen seneden farklı olmadığını belirtmiş. öncelikle bu arkadaşlar ne bekliyorlar acaba. dünkü maçın* kadrosuna baktığımızda muslera'yı bir tarafa koyduğumuzda geçen seneden kadrado sabri, hakan, chedjou, carole, selçuk, yasin, sneijder tam 7 futbolcu bulunmakta. bu futbolcular geçen sezon form durumları vasat üstü bile değildi. belki carole, hakan bu isimlerden biraz daha fazla ön plana çıkıyor. bu futbolcularda carole bir tarafa koyduğumuzda diğer oyuncular 30 ve yukarısı. yani yaş ortalaması yüksek. sözleşmesi devam eden bu oyuncularla hocanın birdenbire nasıl bir sihirli değnek değdirmesini bekliyorsunuzda beklentilerinizi bu kadar yükseltiyorsunuz. dünkü maçta 3 yeni transferimiz vardı. tolga, eren ve bruma. bu oyuncular hem skora, hem de oyuna olumlu anlamda etki ettiler. öyleyse takım geçen seneki yerinde sayıklamıyor. geçen senenin en formda oyuncusu podolski geldiğinde eminim daha da farklı bir galatasaray izleyeceğiz. gelelim oyunu okuma ve taktik konusunda yetersiz bulunması.. bu konuda yapılan eleştiriler haklı olabilir. çünkü bazen bilmek kadar tecrübede gerekiyor. zaten o da maçlarda bu tecrübeyi kazanacaktır, varsa bu konuda eksiği kapatacaktır. ama burada eleştirilmesi gereken yardımcıları olmalı. gerçekten bu işi yapma niteliğine sahip yardımcı hocalarla çalışmalıyız, vefa duygusu ile hareket etmemeliyiz. hocayı eleştirirken yeni transfer ettiğimiz ve sakat olduğu için yararlanmadığımız oyuncularımız olduğunu unutmayalım. hocanın idman programı ile oyuncuların kondisyonunu artırdığını görebiliyoruz. en önemlisi sizin burada yazdığınız tempo sorunu, oyunun sol tarafa yığılıp sağ tarafın etkisiz kaldığını, merkezden ve dikine oynamanın yetersiz olduğunu ve yaratıcılık sorununu hocada görüyor. akşam maç sonrası toplantısında bunları söyledi. podolski ve cavanda geldiğinde sağ tarafı daha etkili kullanma durumu olacaktır. nigel de jong ve josue'de daha aktif kullanılacaktır. takımın ve hocanın zamana ihtiyacı var. bazı şeyler öyle hemen olmuyor. böyle bir beklentiye girerseniz hayalkırıklığına uğrarsınız. riekerink, galatasaray için bir şans. belki hep eleştirdiğimiz şeyleri onun sayesinde değiştireceğiz. bunun adımlarını atacağız. sadece biraz daha rasyonel olalım.
  • 1273
    kendisine olan desteğin tamamen futboldan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. futbolun ne olduğunu, kime hitap etmesi gerektiğini, kimlerin oynaması gerektiğini biliyor.

    futbol sadece teknik ve taktik olmadığı gibi türkiye'de anlaşıldığı üzere evlatçılık, adamcılık, kabadayılık da değil. kaldı ki işin halk deyimiyle "futbol" kısmında da iyi dahası çok iyi olma potansiyeline sahip görünüyor.

    kişilik özellikleri ile sevgimizi sadece arttırıyor. çok iyi insan diye galatasaray'ın başında durmasını kim ister? bu adamın bize vaadettiklerini seviyoruz ve en çok da bu kısmnıı destekliyoruz.

    hocamın da dediği gibi kulüpler kişilerden üstün.
  • 1275
    galatasaray taraftarı kendisine hem karakter olarak düzgün bir kişilik ve hem de futbol olarak bize olumlu şeyler verdiği içim destekliyor kendisini. mesela geçen sezon kupa finalinde podolski'nin şutu ile sonuçlanan frikik organizasyonunu çok büyük paralara iyi kulüpler çalıştırmış olan hangi hoca vermiş ki? mesela rijkaard. mesela mancini, mesela fatih terim. ha kendisinin eksik yönleri olsa da; artıları ve eksileri yanyana koyduğumuzda artıları daha fazla basıyor. ayrıca zamanla o eksi kısımlarda da kendisini geliştireceğini düşünüyorum.

    (bkz: iyi ki varsın hocam)
App Store'dan indirin Google Play'den alın