resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 5451
    kovulmasaydı ne olurdu;
    1- göztepe'yi içerde 3-4 golle yener 3 puanı alırdık.
    2- sonraki hafta zorlu kayseri deplasmanından kuvvetle muhtemel şut bile atamadan mağlup dönerdik.
    3- sonra yine içeride zayıf osmanlıspor'u yine 3-4 golle yenerdik.
    4- ertesi hafta soğuk bir sivas akşamında son derece renksiz bir oyunla buz tutar 2-0, 2-1 gibi bir skorla mağlup olurduk.
    5- antalya'yı istanbul'da bir şekilde yenerdik.
    6- sonraki hafta deplasmanda kasımpaşa maçında gol de bulsak yine 2-1, 3-2 gibi bir skorla yenilirdik.
    .... diye gider.

    daha şimdiden badem gözlü yapmayın su adamı. bizdeyken olup olacağı o kadardı. yapamadı, eline sadece ligde mücadele edeceği güzel bir kadro verildi. biraz bu işin kompetani olan bir hocanın çok güzel kullanacağı bir kadro. eksiği elbette vardı ama idare ederdi yahu. gelen gidenin 3-4 attığı trabzon'a ezilmek ligde 3-4 galibiyeti bulunan malatya'ya şut atamadan yenilmek ne demek?
  • 5456
    yeni malatyaspor maçı esnasında yaptığı değişiklikler sonrasında takımın sahaya dizilişi futboldan biraz anlayan normal bir insanının yapmayacağı hamlelerdi. aslında bu da bizlere hakkında çıkan spekülasyonlardan ve haberlerden dolayı şuurunu kaybedip ne kadar etkilendiğini gösterdi.
    kendisi bana tarkan'ın efsane şarkılarından olan yanlış zaman yanlış insan diye devam eden kış güneşi şarkısını hatırlatacak.
  • 5457
    17 aralık 2017'deki malatyaspor deplasmanına 3'lü defans çıkan, üstelik defansın ortasındaki denayer isimli rastalı kardeşimizin yaptığı 4-5 bariz hataya rağmen maç 0-0 giderken oyuncu değiştirmeden 4'lü defansa geçip denayer'i sağ beke çekmeyi denemeyen, kendisini ispat etmek için saçma yollara sapan tudor hoçamın artık gitmesi gerekiyordu. kangren olan parmağı kestik, bakalım kol kurtulur mu göreceğiz. umarım dursun başkan yüzünden komple hastayı kaybetmeyiz.
  • 5459
    18.12.2017 tarihinde kulübümüzdeki görevine son verilmiş eski teknik direktörümüz.

    eveet, tudor da bitti beyler. 15.02.2017 de başlayan hikayesi dün sona erdi(18.12.2017). geride 2 yarım sezon, bir sezon başı kampı, 10 yeni transferiyle coşkuyla başlayıp kabus görmeye başlayan bir takım bıraktı ve gitti.

    bu 10 aylık süreçte neler yaşandığı hepimizin malumu, bu yüzden tudor hakkında derinlemesine eleştirilere girmeden, salt fikrimi söylemek gerekirse, yaptığı işte başarılı olmak isteyen her insan gibi tudor da ne yaptıysa kendi hayrı için doğru olduğuna inandığı şeyi yaptı, kendi hayrı da galatasarayın başarısından geçiyordu. meziyetleri yetti, yetmedi görevdeyken çok tartışıldı, görevine son verildi, her konuda olduğu gibi güzel ülkemde bu konudaki tüm tartışmalar bitti demek ki yetersizmiş dendi ve konu kapandı.

    şöyle kısa bir süreliğine, mesela bu entryi okuma zahmetine katlandığınız süre için, varsayalım ki tudor gitti ama yeterli, yetersiz tartışması bitmedi, tam gaz devam ediyor öyleyse neler konuşmamız gerek. mesela geçen yılın ikinci devresine bakıyorum, devre arasından 2-3 maç sonra geldiğin takımda bir takım denemeler yapıyorsun, taktik oluyor bu , oyuncu oluyor, bir şeyleri değiştirmeye çalışıyorsun, -ıııh yemiyor bu sefer diyorsun ki bu takım oynamıyor motivasyon problemi var, işin sonu yıldızlar ile sorunlar yaşamaya varıyor, sezon berbat bir yerde bitiyor ve bence sınıfta kalıyorsun ama ardına sığınabileceğin güzel bir bahanen var, bu benim kurduğum takım değil! bu da geçerli bir bahane sayılabilir aslında

    sezon bitiyor, yeni sezon başı geliyor, yeni yapılanmaya gidiliyor, çok bağrış çağrışlar arasında bruma, sneijder(podolski de denebilir) paket ediliyor, yerlerine yeni oyuncular felan transfer ediliyor ama kimsenin hala umrunda değil, çünkü taraftarın büyük çoğunluğunun taptığı bu 3lü, bilhassa sneijder'in gönderilişi ile tudor öyle nefret topluyor ki, daha kredisi o zamanlar tükeniyor. sneijder'in gönderiliş sürecinde, bana göre süreci yönetemeyen tudordan ziyade yönetim olmuştur, bunu da genelde susarak yaptılar, sustular ve nefretin tudor'un üzerinde toplanmasına izin verdiler.

    östersunds fk 'e elenişimiz, bence facia, çünkü alışmışız, 2. ön elemede gitmek pek çoklarımız için en absürt hayallerde bile vücuda gelmeyecek olay, pek çok faktör var aslında o eşleşmeyi etkileyen, o gün için en geçerli olanları östersunds'un maç kondisyonunun önümüzde olması, sezonu yeni açmış olmamız, transfer hareketliliği, önceki yılın isteksiz oyuncu grubunun çoğunluğu vs. ama yine de yetmez, galatasaray'ın ceketi yetmeliydi östersunds'u elemeye, tudor 10/10 kusurluydu, iyi hazırlayamamıştı demek ki takımı, ben de böyle düşünmüştüm açıkcası (gerçi benim için 9/10 idi, 100 vermeyen hoca gibiyimdir. ), ama eminim ki bugün aklı selim her galatasaraylı, östersund'un başarılı grafiğini görünce hatayı 10/10 ile tudor'a kesmeyecektir.

    neyse efendim, bildiğiniz üzere bu ve bu gibi olaylar ile girdik sezona, kendi açımdan nasıl gördüğümü yazmak istedim yukarıdaki satırlarda, sezon başladıktan sonra ilk 8 haftaki oyun, takımın arzusu, maç içi yardımlaşması, arkadaşlığı, kondisyonu ne bileyim futbol adına iyi ne varsa, çoğu üst seviyede, arada bir de iyi gitmeyen maçlarda tudor'un delilik ile dahilik arasındaki taktiksel denemelerini de görünce * hepimiz gibi ben de yakın gelecek adına ümitlendim. acaba dedim, tudor hakkındaki acabaları bitirebilecek mi?

    şu entryde (bkz: #2306972) bugün bizi seçime götüren süreçte çoğunlukla 8. haftadan sonra bize yapılanları kendimce yazdım, burada da özetlemek gerekirse o gün galatasaray'ı durdurmak en azından yavaşlatmak gerekiyordu ve satılmış medya bunun için elinden geleni yaptı, önce yabancı ile sonra terim hoca ile saldırıp durdular ama bunda şaşılacak bişey yoktu, çünkü medya neden tarafsız olsun ki, alıştık biz böyle taraftar olma durumuna, ama asıl şaşırdığım ve seçim kararı ile farkına vardığım şey şu oldu, tudorun bitişine giden yolun taşlarını medya taşıdıysa, yönetim döşemiş. çünkü sezon sonunda, futbol takımının başarısına göre seçime girme ve seçilme ihtimali başkanın demek ki göze alamayacağı kadar büyük bir riskmiş. erken seçimi taraftarın gözünde şirin sebeplere bağlamak, tudor gitsin/terim gelsin dedik yönetimi düşürdüler edebiyatı yapmak için bu çöküşü hazırlamışlar. medyanın önüne parçalansın diye atılarak (bkz: cengiz özyalçın), taraftar üzerinden ayar verilerek (bkz: iasmin latovlevici) ve takımı liderken istafaya çağrılan bir adam olarak bu adamın(tudor), son haftalarda verdiği saçma sapan kararları düzgün bir ruh haliyle aldığını söylemek mümkün değil kanımca. ancak bu tudorun hatalarını kapatmıyor elbette bence yalnızca mevcut durumdaki payını değiştiriyor.

    yazının başlarında tudor için şunu yazmıştım "yaptığı işte başarılı olmak isteyen her insan gibi tudor da ne yaptıysa kendi hayrı için doğru olduğuna inandığı şeyi yaptı, kendi hayrı da galatasarayın başarısından geçiriyordu." , aynısını yönetime uyarladığımda görüyorum ki onların hayrı demek ki galatasarayın başarısından geçmiyor, kendileri için galatasaraya rahatlıkla zarar verebiliyorlar.

    hatalar yaparak gönderilen bir teknik adam olarak hatırlanacak tudor, çok da normal çünkü sonuç odaklıyız, sürece pek kafa yormuyoruz, bu noktaya nasıl gelindiği unutulacak,

    tudor üzerinden temennim, çok iyi olduğumuz nefret toplama ve odaklama işini artık yönetime/başkana çevirmenin vakti gelmedi mi?
  • 5460
    galatasaray öncesinde herhangi bir başarısı söz konusu değilken anlamsız bir şekilde gelmesi için diretilen eski teknik direktörümüzdür.
    galatasaray'da oynattığı futbol hiçbir zaman iyi değildi. belki sezonun başındaki 1 2 maç. ama o kadar.
    şimdi herkes diyor ya oyuncular sattı diye. hadi takımda oynayan adamlar türk olsa diyeceğim ki türk yeniçeriler türk hoca istediler o yüzden sattılar. ama lan kadroda ilk 11 çıkanlarda türk yok nerdeyse. kim neden satsın bu adamı?
    sevmediklerinden sattılar diyorsanız kusura bakmayın bir yöneticinin ilk işi çalışanlarının kendisine saygı duymasını ve sevmelerini sağlamaktır. bunu yapamıyorsa da zaten başarısızdr ve takımla beraber başarısızlığa mahkumdur.
  • 5461
    iyi hocaymış, güveniliyormuş da baskıdan, medya ve taraftar tepkisinden kontrolünü kaybettiği için hatalar yapmış. pardon ya ben burası galatasaray sanıyordum. yanlış geldim herhalde. sen ülkenin en büyük spor kulübüne bu kadar zayıf karakterli teknik direktör getiremezsin. sadece türkiye’de değil. dünyanın hiçbir yerinde o ülkenin en büyük takımının başındaki adam için iyi hocaydı da baskı yüzünden teknik direktörlük yapamadı diye saçma sapan savunma yapılamaz. yahu zaten en iyi kadrolar, en iyi bütçeler sana veriliyor. senin asıl yapman gereken yöneticilik, baskıyla başa çıkmak. dağılmak değil. biz akhisarspor değiliz bilmiyorum farkında mısınız?
  • 5463
    en basitinden ikili ilişkileri sıfırdan hallice olan adam galatasaray gibi bir dünya kulübünde teknik direktörlük yapamaz. sen etimesgut şekerspor değilsin. yetenekli oyuncuların, dünya yıldızlarların var. takımın doğasına aykırı.

    kendi açımdan östersunds maçı sonrası kendisi ile yollar ayrılmalıydı. sneijder konusunda da çok kızmıştım kendisine. fakat sonra bir şekilde rüzgarı arkasına aldı. öyle olunca her ne kadar kızsam da benim de takdirimi kazandı. o dönem hala sövenler ise benim gözümde ben demiştimci tayfadan başka bir ekip değil. takım canavar gibi top oynuyor, istekli. o durumda hocaya da saygı duymak durumundasın aslolan galatasaray ise. derbi kaybetmesi vs. benim gözümde önemli değil. benim için önemli olan çıkıp sezon boyunca oynadığı topu oynayacağına, o topu oynayan takımı koruyacağına her büyük maçta abuk şeyler denemesi. hatalarından ders çıkartmaması.

    östersunds maçı sonrası süreçte nasıl kendisine karşı olan bir çok insanın takdirini kazanmayı becerse de, devamında aynı takdiri kimse kusura bakmasın kendi elleriyle kaybetmiştir. hatalar yapmıştır, fakat bu hatalardan bir türlü ders çıkaramamıştır. bir maç, iki maç değil. rodriguesli ve rodriguessiz senaryolarını kafasında canlandıramaması bile büyük günah teknik direktör olarak para kazanan biri için.

    edit: imla
  • 5464
    takım liderin 1 puan gerisinde iken kovulmuştur ancak bu takım 8 puan fark ile liderken buralara kadar düşmüştür, lütfen bunu göz önünde bulundurun. avrupa faciasından hemen sonra kovulmalıydı aslında ancak daha sonra işler farklı gitti. takım erken sezon açma, yeni gelen futbolcuların hırsları, tolga ciğerci'nin inanılmaz puan katkısı ve oynadığımız rakiplerin görece zayıf veya sezona tam hazır olmamasından dolayı birden ivme alıp puan farkı ile zirveye konuşlandı. burada şayet kaliteli bir teknik adam olsaydı bugün bu fark devam eder belki de artardı. en basiti fenerbahçe, trabzonspor ve malatya maçlarından 3 puan kaçınılmaz olmalıydı. ancak tudor maalesef bu seviyelerin teknik adamı olmadığını kanıtladı ve hem bizi kendisini yaktı.

    belki ilerleyen süreçte iyi bir teknik direktör olabilir ama bizimle devam etseydi ligi ilk 5'te bile bitiremeyebilirdik.
  • 5465
    kendisinin gönderilmesinin ardından hakan balta'nın a takımla idmanlara başlaması bize gösteriyor ki, takımda çöp dediğimiz oyuncuların gönderilmesini sağlayan kişi kendisi. eğer yerine fatih terim gelmezse (ki gelmesi zor görünüyor) bu adamı gönderdiğimize pişman oluruz biz. bu denli üstüste hatalar yapmasında sebep olarak yalnız kalmasını görüyorum. yapayalnız bırakıldı. ne yönetim ne taraftar yanında değildi.
  • 5466
    öncelikle; (bkz: #2307720).

    ben niye şu anda gönderildiğini anlayamadım açıkçası.
    galatasaray tarihinin en büyük rezilliklerinden biri östersunds'a elenmek değil midir? sözlükte anlık kişi sayısının en fazla olduğu tarih 20 temmuz'u* göstermektedir örneğin. başarısızlığa tahammülünüz yok idiyse eğer o gün niye gönderilmedi bu insan?
    iyi giden şeyleri bozuyor diye mi gönderildi? mesele 3-1-4-1-1 oynaması mıydı malatya'da?* ısrarla sistem önemli değil, her sistemi oynayabilen bir grupla çalışacağım, takımı o şekilde kurgulayacağım; önemli olan mantalitedir demedi mi en başında? vadettikleri buyken ne diye başına getirdiniz takımın o halde? ya da yaz başında yüzde yüz futbol programında bunları söylediğinde; "derhal kovalım, bu sürekli sistemle oynayacak" demediniz?

    aralığın ortası, ligin yarısı geçmiş; puan puana bir yarış söz konusu iken hoca yollamak nasıl bir plansızlıktır? sene başında yapmadığın değişikliği kızışmış bir yarış ortasında hem de sene başında da var olan sebeplerle yaparsan, planını programını sorgulamak da haktır!

    taa en başa gidelim. hertha berlin maçına*... (bkz: #2221292).

    --- alıntı ---
    galatasaray yaz başından beri oynadığı her maçta tel tel döküldü. yetenek sorunu, tempo sorunu çok bariz. ve kendisiyle hiç antrenmana çıkmamış iki oyuncu 5 ağustos 2017 galatasaray hertha berlin maçının ikinci yarısında takımın oyun kaderini değiştirdi. tudor ortaya oyun olarak ne koydu? bugüne kadar ne oynadı? bu soruların cevabını veremiyoruz. kamp yaptığı oyuncular tel tel dökülürken, taktik verebilecek vakti dahi bulamadığı iki oyuncu göz doldurdu.

    maalesef hiçbir şey göstermiyor tudor. bu kadar yapısal sorunun içinde antrenör eleştirmeyi doğru bulmasam da; galatasaray'a gelirken ortaya ne koydu da geldi sorusu ile, geldikten sonra ne verdi sorusu bu konuda bir fikir veriyor.

    --- alıntı ---

    aslında her şey yaz başı ortadayken, "dur bakalım bi yola çıkalım" derseniz; sonuçta böyle kaos olur. takım da lige fırtına gibi girince teklemesini beklemeye başlıyorsunuz. sonra da abuk bir takvimde tudor'a veda ediyorsunuz.

    sorunun kaynağına inmedikçe; tudorlar gelir geçer asaletin bize yeter!
  • 5467
    (bkz: ne dediler/#2308321)

    kendisini sevmesem de cadı avı benzetmesini doğru bulduğum teknik direktör. kötü gittiğimiz zamanlarda yalnızca tudor'u suçladık. tudorcular da oyuncuların maç sattığını iddia ettiler. asıl meseleyi hep ıskaladık. birlik olup hiçbir zaman takımımızın işini kolaylaştırmadık. federasyon ve hakemlerce haftalardır doğrandık, ses çıkarmadık. asıl çıban başını istifaya davet etme goygoyu bile son buldu. niye peki? 3-4 tane adam gibi transfer yapıldı ve sezona iyi başladık diye. bu kadar başarı odaklı olmamız dursun'a zaman kazandırdı. bu kadar unutkan, çıkarcı, örgütsüz ve kafası karışık bir taraftar dursun'un en büyük avantajı. onu geçtim liselilerin en büyük avantajı.

    tamam cadıyı belki yakmak gerekiyordu da keşke biraz daha sabredebilseydik. şimdi teknik direktörsüz kaldık. sneijder cadısını da sezon başında yaktık. artık herkes koşacaktı hani, kırbaç falan. yine hayallerdeydik... witch hunter dursun başgan sürekli bir cadı yakıyor eyvallah da uğursuzluk bir türlü bitmiyor. bence asıl cadı kendisi. onu da yakmak lazım, sonrasını ise düşünürüz. belki sonra sistemi sorgularız ha ne dersiniz...
  • 5468
    havalimanında yaptığı açıklamalarının altına imzamı atarım. keşke biraz daha konuşsaydı. genel olarak başarılı bir ilk yarı geçirdi. hatalar yaptı mı? yaptı. fakat yaptığı hataları tekrarlayıp durması beni endişelendiren tek şeydi. öte yandan taraftar ile yıldızı bir türlü barışamadı. başından sonuna kadar sadece işini yapmaya çalışan, hırslı ve maceraperest bir hocaydı. genç ve hırslı hocaya teslim edilmiş ve uzun yıllar sebaat edilen proje takımı hayalim tudor'un gönderilişiyle yeniden suya düştü. bence tudor fenerbahçe ve başakşehir maçlarını kazanmış olsa bambaşka bir gücü olacaktı. sadece 2 maç ile itibarı bu kadar düştü.

    bu saatten sonra gelebilecek tek isim grande'dir. onun haricinde getirilecek herhangi bir isim kısır döngüyü devam ettirecektir.
  • 5470
    medyada bazılarınca, takımı liderin yalnızca 1 puan gerisinde iken gönderildi şeklinde anlatıldığını gördüğüm eski teknik direktörümüz. bu düşünce yozlaşmış kulüpler için ne ifade eder bilmem ama galatasaray'lının direnmesi, asla kabul etmemesi gereken tehlikeli bir düşüncedir. an itibarı ile takımı en yakın rakibinin 7-8 puan farkla önünde olması gerekirken, liderin 1 puan fark gerisinde olduğu için sezon sonunda şampiyonluğu riske girmiş, yatırımları zarara dönüşebilecek, şampiyonluk/şampiyonlar ligi gelirlerinden olabilecek, güçlüğe sürüklenen bir kulüpten söz ediyoruz. bazı kurnazlar büyük resmi görmediğimizi sanıyor. adam türkiye'de hoca harcamak ne kolay argümanını desteklemek için, tudor liderin 1 puan gerisindeyken gönderildi diyor. hayır efendi! galatasaray'ın kumar oynama lüksü olmadığı için gönderildi. hoş bu zamana kadar beklemekle otelci kumar oynamadı değil ama bundan sonra göndermese iş kumardan da çıkacak göz göre göre bu takımı harcamak olacaktı. evet daha kötüsü, işe yaramaz genel kurul, dursun'la devam ederse asıl büyük kumarı oynamış olacak ama daha ne yazalım ne yapalım bilmiyorum ki... insan aklı erip de gücünün yetmediği durumlarda kötü hisseder ya, işte tam olarak o haldeyiz taraftarlar olarak.
  • 5471
    bonuslar hariç 40 milyon euro para harcatıp avrupa liginde 3. ön eleme turunda elenmiş, ligde 16 hafta sonunda 3. olmuştur. bu performans benim bildiğim galatasaray standartlarında gayet utanç verici.

    edit: uyaran arkadaşlar oldu, avrupa'dan elendiğinde yapılan harcama bonuslar hariç 17.5 milyon euro imiş. tabi bu rezil bir performans gösterdiği gerçeğini değiştirmiyor.

    edit 2: tribünleri falan doldurmamıştır, zaten her sezon galatasaray şampiyonluk yarışından kopana dek tribünler doludur. ha yine de 40 milyon euro harcayıp tribün doldurdu diye öveceksek onun yerine sözlükten birine o paranın yarısını verelim, o da doldurur zaten tribünleri.
  • 5472
    40 milyon euro harcatıp o kadar olmasa da bruma, sneijder, podolski ve digerlerinin satışından hatırı sayılır gelir elde ettirmiştir. bu sezon oynattığı futbol ile ve o begenilmeyen "40 milyon euro'luk" oyuncular sayesinde trübünleri doldurtmuş, forma satışı, reklam vs. ile para kazandırmıştır.

    ancak kaderi diger hocalar gibi olmuştur. bu camiaya bir kere yolun düştüyse yaftalanıyorsun hocam, sevilmiyorsun.

    senin için rahat olsun, sen enkaz bırakmadın, takım hala sampiyonluk yarışında ve göbekli, kondisyonsuz oyuncu bırakmadın yeni hocaya.

    eger şampiyon olursak senin de büyük payın olacak.

    edit: 8 puanı eritti doğru ama 8 puan da fark attı. 8 puan fark atınca insanlar, "helal plsun 8 puan fark attı" eğiliminde değildi."tudor' a ragmen" diyenlerin sayısı hiç de az değildi. ne zaman takım tökezledi, geminin kaptanı birden tudor oluverdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın