resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 5476
    cadı avı falan iyi hoş söylüyor katılıyorum da, geçtiğimiz sezon aynı cadı avı o dandik kadroyla en az kendisi kadar başarılı(!) giden riekerink için de yapıldı. ve o riekerink görevinin başındayken tudor ile temasa geçildi. ve tudor "ya bu takımın hocası var, ayıp" demeden, üstelik kendisi de bir takım çalıştırırken menajerine "bu işi hallet" direktifini verdi.

    yani "allah'ın sopası yok" tanımına cuk oturuyor başına gelenler kusura bakmasın da.
  • 5484
    icra ettiği mesleğinin teknik yönünde düşük profilli bir hoca olduğunu düşünmüyorum. kendisinin sonunu getiren ve bundan önce çalıştırdığı takımlarda da tutunamamasını sağlayan en büyük problemi insan yönetimi konusunda yeterli seviyede olmaması. takımla ilişkisi hiçbir zaman güçlü olmadı, son zamanlarında ise artık çoğu oyuncuyla arasında gerilim vardı. gene aynı şekilde medya yönetimi konusunda da tecrübesizliğinin ve acemiliğinin kurbanı oldu. eğer ikili ilişkileri güçlü olsaydı ve yıldız yönetimini doğru bir şekilde yapabilseydi ben kendisini çok farklı bir şekilde anılacağını düşünüyorum. ama şu an gelinen noktada durum ortada.

    yolu açık olsun, kariyerinin geri kalan bölümünde başarılar dilerim.
  • 5486
    bu ligin ne kadar pis olduğunu ve galatasaray'ın ne kadar ağır ve dev bir yapı olduğunu kendisinden anlayabiliriz. zira çapı ve yeteneği itibariyle bu iki unsuru da kaldıramadı. belki bu iki unsurun da daha yumuşak olduğu yerlerde başarılı olabilir. kendisi 9-10 haftadan sonra ligin pisliği içinde boğulmuş ve galatasaray markası altında ezilmiştir. zira son haftalardaki davranışları normal değildi. adam resmen manyaklaştı. türk liginde başarılı olmak istiyorsan pislik üzerinde durmayı ve büyük takımı taşımayı bileceksin. futbol oynatmak sonraki işler.
  • 5487
    kendisinde mancini'de bulunan hastalığın aynısı var. mancini, hem inter, hem zenit hem de bizdeyken bir taktik oturtup, çok iyi seriler yapmıştı. ama gel gör ki en ufak bir sarsıntıda bu taktiğine ufak rötuşlar yapmak yerine komple değiştiriyordu. bu olmazsa bir daha değiştiriyordu, bir daha bir daha ve bir daha. en son ya ilk doğrusuna dönüyor ya da başka bir doğru buluyordu ama bu süre içerisinde zaten iş işten geçmiş oluyordu.
  • 5489
    işini doğru yapsa bugün hala galatasaray'ın başında olur hem de son yılların en rahat şampiyonluğuna ulaşırdı. 8 haftada 22 puan toplayan takım sonraki 8 haftada 10 puanda kaldı. bu bölümü 14 değil de 7 puan kaybıyla geçse yarın ki göztepe maçını da kazanacağımızı düşünürsek fener'in 9, bjk'nin 12 puan önünde devreyi kapamış olacaktık. derbilerin çoğu da kendi sahamızda olacaktı ikinci yarı.

    inanılmaz bir fırsatı kaçırdı. öyle böyle değil.
  • 5490
    (bkz: #2311203)
    üstteki yazıya ek olarak son 4 deplasman maçından sadece geçen haftaki malatya maçını bile almış olsa şu an bambaşka bir şey konuşuyor olabilirdik.
    "kör ölür badem gözlü olur." teşbihini hayata geçirip "yazık oldu, hak etmedi" diyenlere hatırlatmak gerekir ki
    kendisi fatih terim'le kıyaslanamayacak kadar daha inatçı ve sabit fikirliydi birçok konuda.
    2011-2012 sezonunda terim'in 3-1'lik meşhur fenerbahçe maçına kadar nasıl denemeler yaptığı, akabinde bir fener derbisine tandemde semih kaya, sol içte emre çolak tavşanlarını şapkadan nasıl çıkardığını, hatta o sezonun 2. yarısında necati ateş'in false 9 diyebileceğimiz bir pozisyonda nasıl konumlandırdığına dikkat çekerim. "
    tudor ise "derbilerde saçmalamak" özelliği dışında kurgusunun dışına da asla çıkamadı. belhanda ilerleyen haftalarda tel tel dökülürken ndiaye'yi aynı pozisyona çekmeyi düşünmedi/düşünemedi.
    3'lü sistemin yürümediğini gördüğü halde ısrarla aynı şeyi deneyip sonuç almaya çalıştı.*
    daha da çok yazılır aslında ama
    içerideki fener maçında takımı sabote eden de
    başakşehir maçına çift pivot forvet çıkıp kanatsız oyun kurgulayan da
    beşiktaş maçında 2. yarı hamle yapmayı unutan da
    trabzon ve maklatya deplasmanlarında takımı geri çeken de kendisiydi.
    şu saydığım maçlardan içerde fener ile son malatya maçlarını alsaydı kariyerinde hem sıçrama yapacak hem de 21. şampiyonluğun kahramanı olup kendisiyle yollarımız ayrılsa bile her hocasız kaldığımızda türk basınına " galatasaray'da tudor sesleri" manşetleri attıracaktı.
    ama gerek büyük maçlardaki akıl almaz korkaklığı gerek sabit fikirli olup şartlara/durumlara uyum sağlayamaması kendisini bitirdi.
    evet belki ileride bir gün avrupa'da büyük bir takım çalıştırabilir ama bu dar kafalılığıyla asla büyük hoca olamaz.
  • 5492
    hiçbir zaman kötü hatırlamayacağım genç teknik direktör. hocaya fena olmayan bir sıralama ve puanın yanı sıra karakterli ve kaliteli bir takım bıraktı.

    evet, 1 yılda 8 derbi oynayıp 7 yenilgi alan bir teknik adamın elindeki tek koz olan puan farkını da kaybetmesi sonrası koltuğunu yitirmesi çok anormal bir durum değil ama bu benim için kendisini bi' nefret objesi haline getirmiyor. sadece kapasitesinin bu kadar olduğunu görüyorum. yanlış olduğunu düşünsem de kendince inandığı bazı futbol doğruları vardı, bu doğrular doğrultusunda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı.

    yolu açık olsun. umarım kendisini geliştirmeye devam eder. sezon sonunda olası bir şampiyonlukta benim için payı büyük olacak. emekleri için teşekkürü bir borç bilirim.
  • 5493
    takımı kötü bir seviyede bırakmamış olmasına rağmen gelecek için umut vaat etmeyen teknik hocadır. oyun mantalitesi kadro seçimleri yaptığı değişiklikler aldığı riskli kararlar ve takım yenilirken bağırıp çağırıp sağa sola saldırmasını hırsını beklerken kulübede ayaklarını uzatarak maçı izlemesi kendine sövdürmüş teknik adam terimin de boşta olduğu zamana denk gelmesi de sonu olmuştur.
  • 5494
    https://www.youtube.com/watch?v=TIi9UDU_glY

    kendisine şu sebepten teşekkür etmek gerekir.

    fatih terim'in de en büyük kusurlarından birisi evlatçılık olabilir.

    edit: tudorcu değilim. hatta kendisini sevmiyorum. bahsettiğim şey şu: sabri benim planlarımda yer alıyor deseydi yönetim gönderebilir miydi? sneijder-bruma-podolski meselesi de öyle. bunlarla arası ilk zamanlardan beri açıktı. bunlar da yönetime bahane oldu. tersten soralım. fatih terim sabri gitmiyor deseydi yönetim gönderebilir miydi?
  • 5495
    tudor geldiğinden bu yana evlatçıkları göndermiştir veya oynatmamıştır diye övülüyor. jan olde riekerink döneminde de kaç tane evlatçık gönderilmişti. kimse onlardan bahsetmiyor. ama aynı kişiler tudor'un bruma'yı, sneijder'i , podolski'yi nasıl yediğinden de bahsetmemektedir.
    aynı kişilerin görmezden geldiği; evlatçıkların gönderilmesindeki esas etken şudur:
    taraftar baskısı ve sözde başkanımız dursun aydın özbek'in her taraftar baskısında koltuğunu koruma içgüdüsü.
  • 5496
    geldiğinde jor'un mirasını yemiş td. şimdi açın o zaman ki puan durumuna ve bizim durumumuza bakın. 20.hafta jor kayseriye kaybedip kovulur. mbfk ile 3 bjk ile 5 puan fark vardır. ligin bitimine 16 hafta ve 22.haftada içeride bjk maçı vardır. senaryo aslında bir anda bjk'yi yakalamak üzerine kuruludur. 21. hafta galibiyet peşine içeride galibiyet ve puan farkı 3'e iner. kaldı ki bu senaryo olsa mbfk ile puan farkı 1'e düşecek belki de mbfk'yı geçecekti gs.

    neyse sonuca gelelim. 21.hafta rize beraberliği peşine bjk mağlubiyeti. 22.haftada ise durum bjk ile 10 puan, mbfk ile 6 puan olarak tescillenir. daha bitti mi hayır. bu süreçten sonra 2 maçlık seri gelir 3-2'lik 2 maç ve 6 puan alınır. yoksa gs toparlanıyor mu denilir.
    puan farkı bjk'nin kaybıyla 8i düşer. mbfk ise kayıpsız geçer yine 6 puan.

    yine devam ediyoruz 8 puan fark evet çok ama bjk kaybedebilir olmadı 2. olup cl yapabiliriz neden çünkü önümüzde 4 maç var. trabzon,adana,mbfk ve fener. zor fikstürü atlattığımız anda olası puan kayıplarıyla üstleri zorlarız. hatta mbfk önüne geçebiliriz. 25-28. haftalar oynanır. galatasaray 4 maçta sadece 1 galibiyet alır. 9 puan bırakır.(benzer senaryo tudor için zor maç gelir işler boka sarar) arada tek galibiyet düşen adana'dır.
    28.hafta puan durumu tudor effect diyebiliriz;
    bjk ile fark; 15 puan, mbfk; 8 puan ve fb öne geçer 4 puan fark.

    buradan sonra ise olanlar olur. kolay rakipleri bulan tudor 6 maçta 5 galibiyet 1 mağlubiyet alıp ligi tamamlar.
    ancak ligi 4.bitirebilir. bjk ile fark; 13 puan mbfk ile fark;9 puan ve fener ile eşit puanda biter lig.

    gitmesinin nedenini hala anlamayan arkadaşlar varsa geçen seneyede bakabilir. bu sene ile kıyaslayın. arada hiçbir fark yok. güçlü takımlara ezilip farkı açtıran bir tudor var. güçsüz takımları yenen bir takım. kaldı ki bu sene takımın başında hala duruyor olsaydı yine aynı senaryo olacaktı. 2.yarı 17 maç var. 13 maç full galibiyet alsaydı. göztepe maçınıda tudora yazdım. 35+39 puan toplardı. burada 74 puan ederdi. elbet bütün anadolu maçlarını yenemeyecekti. ilk yarıda ki performansın birebir aynısını sergilerse maksimum 70 puan alabilecekti. yani şampiyon yine olamaz rakipleri yine arayı açabilirdi. tabi bu muazzam bir oyunla olabilirdi ki takım çöküyordu.

    neyse diyeceğim o ki hesap ortada geçen sene yaptıkları ile bu sene arasında neredeye hiçbir fark yok. geçen sene jor ile belki yakalama şansı gelir diye beklerken gelip 13 puan fark yedirdi kendisi. daha fazla olurdu bjk ligi saldı. bu adamın olayı buydu. kimse bana gelip yok ya içeride kazanırdık vs diyemez zaten. geçen sene nasıl kazanamdıysa yine kazanamayacaktı.

    neyse kendisine kariyerinde başarılar dileriz. bizden uzak istediği yere yakın olabilir. topladığı puanlar içinde teşekkürler. ama büyük maç kazanamadan şampiyon olunmuyor. hatta kazanmayı geçtim en azından ezilmeseydi.
  • 5498
    kendisine "hoca denilmesi" bile büyük bir lütuftur. bana kalsa antrenörlük lisansını iptal ederdim. o kadar kötü yönleri var ki sıralasam paragraflar boyunca yazılar çıkar. en önemlisi 8 puan öndeyken, bunun çoğunda fikstür avantajını kullanmak diye bir olay var. şuan liderin gerisindeyiz, büyük hocalar bunlara izin vermez. kendisine bundan sonra ki kariyerde başarılar derim ve bu tip hocaların umarım bir daha galatasaray'la yolu kesişmez.

    ara ara bakıyorum şu başlığa sizde bakın kahkaha atmak için bire bir. http://gss.gs/b126729
  • 5500
    kısa vadede sağladığı katkılar (çöpleri elinden geldiğince göndermek ve olabildiğince ihtiyaca yönelik transferler yaptırmak gibi), uzun vadede vereceği zararlar tarafından hiç edileceği için gönderilmesiyle doğru karar alınmıştır. kendisinden sonraki teknik direktöre vasat üstü ve fizik olarak iyi bir oyuncu grubu bırakmıştır. ben de isterdim mental olarak doğru bir yapıda olmasını ve gelişimini engelleyen yönlerinden arınıp bizimle büyümesini; fakat çok kısa sürede çok yanlış yollara saparak ayrılığı kaçınılmaz hale getirdi. umarım kariyerinin devamında gelişime açık bir yapıyla ilerler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın