resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 3051
    igorcum, seni kara yolu ile zagrebe kadar götürürüm. edirne'de bir çiğer tava yeriz, plodiv'de mustafa'nın yerinde adana yeriz, sofya'da bira içer, pirot'da açı kahve içer nişte biraz takılır beograd'ta biraz gezeriz. tüm masraf bana ait.

    bu adama ayar oluyorum, lan burası galatasaray insan da biraz utanma yüz olur sen git luxemburg,san marino,malta ayarında bir takıma yenil, sonra evinde berabere kal sonra vay efendim biz şampiyon olacağaz de ya he he. senden bir halt olmaz igor.
  • 3052
    takıma sezon öncesi sağlam yükleme yapıp terim'e/luce'ye fiziksel olarak iyi durumda teslim eden kişi. belki gelecek yaz, arada bir yazarların aklına düşer de buralara yazarlar, bu yüzden teşekkür ederler.

    bir uefa sezonuna maloldu kendisi ama o rezilliği yaşatmayıp takımı gruplara soksa terim/luce gelmeyecekti, bu açıdan bakalım.

    badem gözlü olamayacak kadar kötü durumda da, onun için yazıyorum bunları hep. belki bunlar sayesinde kötü anılmaz diye :(
  • 3053
    haydi abbas vakit tamam
    akşam diyordun, bak işte oldu akşam.

    bir an önce gitsin ve bir an önce bu kötü rüya bitsin istiyorum. kimsenin işini bu kadar kötü yapması mümkün değil. işini kötü yaptığını da kabullenmiyor olması hayli ilginç. östersunds faciası sonrası yaptığı açıklamalar hiç unutulmayacak. umarım ait olduğu orta sıra takımlar dışında hiçbir takımı çalıştırmaz. vizyonsuzluk gerçekten kötü.
  • 3055
    şurada yazdığımdan farklı bir durum söz konusu değil kendisi ile ilgili olarak (bkz: #2209886)

    sadece "bir yönetici" kendini bugün fazla açık etmiş.

    lucescu ile anlaşılırsa er ya da geç takımın teknik direktörü olur. sportif direktörlük vs.işin kılıfı. teknik direktörün üzerine teknik direktör getirip yeni ünvan uydurmanın açıklaması budur. ancak lucescu ile anlaşmak sanıldığı kadar kolay değil. bu da tudor'un ömrünü uzatabilir.
  • 3058
    g.saray'ı çalıştırmak için çok acemi olan teknik direktör;

    yönetimin kafası hala basmadı galiba. açıklayalım: ilk östersund maçından sonra bu arkadaş "yaratıcı oyuncu eksikliğim vardı. belhanda'nın takıma katılmasıyla daha iyi olacağımıza inanıyorum." dedi mi dedi. rövanşta sneijder’in yerine alınan, hatta on numaralı formaya da kavuşan belhanda’nın ayağına ilk top 19. dakikada değdi. baskı altında olduğu her halinden belli olan belhanda tüm maç sahada adeta kayboldu. maç sonu tudor "belhanda ve gomis hazır değillerdi, 5, 6 antrenmandan sonra belhanda'yı oynatmak iyi bir şey değil. ama oynatmam gerekiyordu." diye açıklama yaptı. eee güzel kardeşim ilk maç sonunda sen mağlubiyeti belhanda'nın yokluğuna bağlarsan 2. maç için onu öne çıkarırsan hazır olmayan oyuncunu da böyle baskı altına alırsın.

    tudor'un tarihinde ilk defa avrupa kupalarına katılan ostersunda iki maçtada pozisyon kısırlığı çekilmesi, maç önü ve maç sonu demeçleri, sneijder gibi bir yıldızla terse düşüp takımın oyun planını bir başka açıdan da yıkışı gibi büyük hataları olmuştur. tarihimizde ilk defa böyle bir takıma daha temmuz ayında elenip gittik. devamının ligde geleceğini görmemek mümkün mü?
  • 3060
    bu adam nasıl olur da hala galatasaray'ımın hocası olur anlayamıyorum.
    gerçi dursun nasıl nasıl galatasaray başkanı olabiliyor, o daha garip bir durum da.
    sneijder ve bruma vakalarını,geçen sene derbilerde yaşanan fecahat düzenleri falan geçtim ostersunds faciası ve hala takımın herhangi bir düzeninin bulunmamasına rağmen dursun denen yalancının inadı yüzünden takımın başında kalıyor.olacak iş değil.
  • 3061
    avrupa ligi.. avrupa!, galatasaray kulübünün kuruluş amacı. ama biz; beşiktaş'ı ağzımız açık, heyecanla** izleyeceğiz. başakşehir'in nüfusu tt arenadan düşük şehirlerin takımlarına karşı değil, ülkelerinde önemli kulüpler olan takımlarla nasıl oynadığını, fenerbahçenin nasıl çuvallayacağını izleyeceğiz.

    sadece ve sadece 1 çuval inciri berbat eden, ne yazık ki teknik direktörlük olarak hiçbir şey veremeyen, takımı büyük harflerler hiçbir şey oynamayan, ancak kulüpte kalmaya devam eden bu tümör yüzünden.
  • 3064
    kanser hastalığının virüsünü bu adam yaymış olabilir. takımı o kadar rezalet yönetiyor ki oynatmaya çalıştığı formatların ne olduğunu futbolcuların ne yapmaya çalıştığını kimse anlamıyor. zevk vermeyi geçtim takım rezil olmasa derdine bizi düşüren dursun ve avanelerine bu çapsız ve o derece beceriksiz futbolcu grubuna yazıklar olsun. bizi bu hallere getirip insanların ağzına sakız ettiğiniz için. tarih seni ve umursamaz futbolcularını unutmayacak.
  • 3065
    karabük şehrinde ikamet etmem vesilesiyle iç sahadaki her karabükspor maçını kendi yedek kulübesinin hemen arkasında izleme fırsatına sahip olduğum teknik direktör. kendisi karabüksporda iken, iç sahada özellikle çok iyi bir performans ortaya koyup, taraftarın sevgilisi olmuştu. deplasman karnesi ise bildiğiniz üzere oldukça zayıftı. karabüksporda iken oynatmış olduğu futbol, saha içinde çeşitli varyasyonlar, taktikler değişse de, çok koşma, çok mücadele etme, hızlı kontratağa çıkma ve sonuca gitme felsefesine dayanıyordu. defansif olarak çok kuvvetli bir görüntü çizmesi, defansif oyunu öncelemesinden ileri geliyordu. defansı takım olarak çok iyi yaptırıp, takım halinde topun arkasına geçerek, topun kazanıldığı andan itibaren hızlıca hücuma çıkıldığı aşikardı. o zamanki oyunun temelini poko ve ceyhun gibi iki orta sahanın mücadeleci yapısı oluşturuyordu. ceyhun, bildiğimiz üzere uzun boylu ve kesici bir ön libero rolünde olup, yeri geldiğinde orta sahada pas istasyonu olarak da oldukça verimli oluyordu. poko ise, tabiri caizse ciğersiz, mücadeleci, iki yönlü bir oyuncuydu ve bu oyunun aslında kritik noktasını oluşturuyordu. sistem ve taktik olarak çeşitli varyasyonlar yapılmış olsa da, takımın ana oyun felsefesi buydu. tudor, takımın üzerinde tam bir hakimiyet kurmuş, oyuncularıyla iç içe saha kenarında oyunu yaşayıp, takımı ittirebiliyordu.

    gelelim galatasaraydaki tudor'a. igor tudor, galatasaray'a gelmeden önce de, ilk geldiğinde de, galatasaray'ın statik oyun yapısını eleştiriyor, daha çok koşan, mücadele eden, dinamik bir takım olması gerektiğini ısrarla belirtiyordu. bu sebepten ötürü kondisyon noktasında aşırı bir yükleme yapmaya çalıştı takıma ve ağır idmanlar oyuncuları şikayet ettirdi. karabüksporda takımın üzerinde tek hakim olan tudor, büyük takım olan galatasarayda yıldızlar ve kendisini yıldız sanan oyuncular tarafından otoritesinin sarsılacağı korkusuyla dikta yöntemine doğru gitti. uzlaşıyı seçmedi. yine aynı şekilde, karabükspordaki topun arkasına geçip, çok koşan bir takım anlayışını galatasaray gibi bir takım için de oluşturma çabasına girdi ki, bu oldukça yanlış bir deneme oldu zira galatasaray takımı, bir kontra takımı değil, hücum eden, oyuna hükmeden bir takımdır. tudor'un kafasındaki oyun planında hızla hücuma çıkıp boşluklardan faydalanmak, topu kanatlara yayıp, ceza sahasını karıştırarak gol arama düşüncesi, galatasaray gibi bir takımda tutmayacağı aşikar bir oyun planıdır. ayrıca onun kafasındaki oyun planına tamamiyle ters olan iki ağır orta saha, elini kolunu bağlıyor. ekstra bir hücum planı üretemeyen tudor, maalesef galatasaray kalibresinde olmayacağını çoktan gösterdi bizlere. kendisi anadolu takımları için biçilmiş kaftandır. fakat galatasaray için maalesef uygun bir hoca değildir. kendisini geliştirebilir mi? bu tam bir muamma...
  • 3069
    hala üstüne sportif direktör falan getirilmesi tartışılan stajyer hoca. altına üstüne ne koyarsanız koyun, bu adamın içinde olduğu hiç bir yapı tutunamaz. bari bu sefer sesimiz duyulsun, yeni oyuncular hiç olmazsa 1 ay yeni hoca ile çalışsınlar.

    isterse senede 5 milyon euro kazansın, bu adamla çalışmak zorunda kalan oyuncuya ben acırım, üzülürüm. düşünsenize, adam epl'den geliyor, kenardan biri sürekli ıslık çalıyor, bir dönüyor, bir bakıyor ve bu dağlıyı görüyor. o bile yeter oyundan soğumak için gerçi de, bir de dağlının oyuncuyu yanına çağırdığını düşünün, ne anlatacak? prates, galatasaray'da ne kadar iz bıraktıysa, juve'de o kadar iz bırakan bu adam ne anlatacak? "şimdi aynen östersunds maçındaki gibi hücuma çıkıyor, başakşehir maçındaki gibi kapanıyoruz" mu diyecek? fernando, feghouli epl kanat hücumu varyasyonlarını konuşurken "siktiredin varyasyonu maryasyonu antrenmanda çok koşmalı istasyon yapıyonuz mu?" diyecek kalibrede bir adam ne verecek bu kulübe.

    yeter be arkadaş, bugün değil yarın kovulur dedik, adamı tutmak için bir de makam yaratıyorlar.

    bu durum ayrıca beni şöyle de korkutuyor, adams ailesi'nden hallice özbek ailesi, bu herifi takımda tutmayı bile göze alıyorsa, bunlar hakikaten acayip sözler almışlar malum kişiden. ileride bize riva ve florya'dan da büyük bedeller çıkabilir.
  • 3071
    g.saray'ı 2015-16 fenerbahçesine çevirecek teknik adam;

    hatırlarsanız 2015-16 sezonu transfer mevsiminin en hızlı takımı fenerdi. sadece futbolcu bonservisine 42 milyon euro harcadılar. ozan tufan, kjaer, şener, r.van persie, nani, volkan şen, j.desouza, markovic, fernandao gibi o dönemin gözde isimlerini transfer ettiler. hali hazırda kadrolarında volkan, b.alves, gökhan gönül, caner, hasan ali, m.topal, diego gibi önemli oyuncular vardı. kabul etmek lazımki kağıt üstünde sağlam kadro. işte tam bu noktada büyük hata yaptılar. a sınıf bir teknik direktör getirmek yerine v.parreira'yı takımın başına getirdiler.
    sonuç olarak o seneyi kupasız kapattılar. bir sonraki yıl v.parreira'yı kovdular. başarı gelmeyincede ekonomik olarak çöktüler. şimdi ffp'den dolayı ceza yemekle yüz yüzeler.
    tudor çok yıpranmış şekilde sezona başlayacak. hiç sanmıyorum ama inşallah yönetimde aklı başında insanlar vardır. yoksa uçuruma doğru hızla gidiyoruz..
App Store'dan indirin Google Play'den alın