resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:53
Uyruk:Türkiye
  • 4876
    hocam allaşkına bunu herkes söylüyor ama sen niye yapmıyorsun. futbol basit oyundur 4-2-3-1 veya 4-4-2 adamin oynadigi kanat belli yer belli. heyecana ne gerek var, sag acikta hic birsey yapamayan umut bulut neden sol acikta. hatta umut bulut neden kadroda. biz seni desteklemek istiyoruz ama sen hep bize karsi cikiyorsun. galatasaray taraftari ovmesini de bilir,elestirmesini de. kadromuz zaten gucsuz elimizdeki kotu oyunculari bile gonderemiyoruz. sen kalkmissin kendi icimizden halledicez diyorsun. yonetimi koruma. onlar nasil ibrahimovic goygoyunu devam ettirdiler, seni de taraftarin onune koyarlar transfer istemedin diye.
    eldeki malzeme belliyse mercimek yap, biz senden pizza istemiyoruz.
  • 4877
    24 agustos galatasaray osmanlıspor maçında yapması gereken 30. dakikada umut'u çıkartıp yasin'i alacaktı ikinci yarıya öyle başlayacak ve 70 civarında da burak'ı çıkartıp carole'yi alıp podolski'yi uca, sol ön tarafa telles'i kaydırıp carole'yi savnunmanın soluna ve sabri'yi de çıkartıp defansta 3lü olarak kalan carole hakan chedjou nun önüne melo'yu alacaktı. bütün oyunu da sol tarafa yığıp oradan beygir gibi gelecekti. hiç değilse hoca sıçtığını çabuk farkedip müdahale etti ve oyunu aldı diyebilirdik burada.
  • 4878
    sahada umut bulut denen futbol katili varken oyundan burak yılmaz'ı alan hoca.

    sakın yanlış anlaşılmasın burak'ın oyununu beğendiğim için söylemiyorum bunu, beni bilen bilir neredeyse geldiği günden bu yana kendisinin rezil bir futbolcu olduğunu söylerim fakat mevcut durumda umut'tan bahsediyoruz beyler diğer bir deyişle rezilden de rezil bir futbolcu. elinde iki tane alternatif varsa ve birini kullanman gerekiyorsa kullanacağın alternatif diğerinden iyi olandır. bu doğa kanunlarından biridir.

    hiç bir açıklama bu yapılan değişikliğin neden yapıldığını ortaya koyamaz.

    yapma hamza hoca, futbolculuğuna ve kişiliğine saygı duyardım ama bu son 2-3 ay içerisinde bunları aldın götürdün benden. daha da kötü olmayalım yol yakınken ayrılalım.
  • 4879
    madem lukas podolski sağ kanatta oynatıyorsun, yasin öztekin oynayacak hoca,

    o defans yapıyor dediğin umut bulut varya ; arkadan koşarak gelip faul yapmak dışında defansa hiçbir katkısı yok o arkadaşın.

    geçtiğimz hafta sivasspor maçında olcan'a 70 dakika sabrettin, bu hafta 24 ağustos 2015 galatasaray osmanlıspor maçında umut bulut denilen vasıfsıza verdin formayı gol atmasını bekledin.

    takımın akıcı oynamasını sağlayan tek adam belkide yasin öztekin ile dalga geçer gibi kadroya almadın.

    hoca bir kendine gel. şu yerli seviciliğinden hatta bir tık öteye taşıyorum, olcan-umut-sabri seviciliğinden çık artık.

    çıkmazsan zaten sen kaybedeceksin ve bize de bir sezona mal olacak.

    kendine gel hoca. hazırlık maçlarda deneme yapmadıysan şimdi çıkıp sezon içerisinde doğruyu bulmaya çalışma ve herşeyden önemlisi formayı hak edene ver. sevdiklerine değil.
  • 4880
    1 senedir takımın başında ama bazı yükselen bireysel performanslar haricinde takım oyununda zerre ilerleme kaydedemeyen teknik direktör. bakın 1 sene çok ciddi bir süredir ama galatasaray'ın ne oynadığı belli değil malesef. benim gördüğüm, orta saha civarında top alan herhangi bir oyuncumuza pas opsiyonu olan sadece 2 adam olduğu. onlar da stoperlerimiz. geri kalan her oyuncu rakip defansın içine girip top bekliyor. çok acaip bir futbol oynuyoruz. mesafeler bazen o kadar açılıyor ki şampiyonlar ligi aklıma geldikçe uykularım kaçıyor. maç sonrası yaptığı 'şampiyonlar liginde ne yapabileceğimizi gördük' açıklamasını ise avrupa'nın elit teknik direktörleri seminerinde tartışmaya açmak isteyeceğim çünkü hangi açıdan bakarsam bakayım hiçbir şey anlamadım.

    öte yandan eğer kendi geleceğini kurtarmak istiyorsa ki bu oyun anlayışıyla bunu sadece erteleyebilir, sabri, selçuk, burak ve melo'dan takım bulmalarını istemelidir. özellikle burak çıktıktan sonra selçuk'un oyunundaki muazzam düşüş ve kaçırdığı veya kaçırmak istediği 2 gol pozisyonu, burak ile hamza arasındaki problemle ilgi ciddi veriler içeriyor.
  • 4881
    oncelikle dün stadın yarısı bile dolu değildi... buradaki klavye delikanlılarını keşke biraz da takımın yanında görebilsek. gerçi taraftarın arma değil transfer taraftarı olduğunu biliyorduk ama bu kadarını beklemiyordum. bunu öncelikle yazdım çünkü oyundan falan önce daha maçlar başlamadan önce adam sırf yapılmayan transferlerden ötürü sezon başlamadan gömülmeye başlandı herkes inter'den real'den beş yemek için dua ediyordu o yüzden dün yensek bile eleştiriler değişmeyecekti eminim. osmanlıspor maçında kadro seçimini ben de yanlış buluyorum fakat kendi evimizde ilk defa çift forvet ve solda şino ile başlamadık. kaldı ki az pozisyona girmedik. buiki hafta bırakın muslera'yı normal bir kaleci olsa bile iki maçı da alırdık. kimsenin görevini yapmadığı, yönetimin ortada olmadığı, taraftarın maça gelmediği, en sevdiğin oyuncunun kampa katılmadığı - hala maça girerken deli gibi alkışlanıyor inanılır gibi değil- kalecinin basit goller yediği bir ortamda sadece kendisini suçlamak bana vicdansızlık geliyor. adam geçen sezon giden kupaları aldı ise benim gözümde bu sene sonuna kadar kredisi vardır. ben hocanın takımı toplayıp başarılı olacağını düşünüyorum çok acayip kura çekmez isek şampiyonlar ligi'nde de gruptan çıkartacak. ahan da buraya yazıyorum
  • 4882
    oncelikle dün stadın yarısı bile dolu değildi... buradaki klavye delikanlılarını keşke biraz da takımın yanında görebilsek. gerçi taraftarın arma değil transfer taraftarı olduğunu biliyorduk ama bu kadarını beklemiyordum. bunu öncelikle yazdım çünkü oyundan falan önce daha maçlar başlamadan önce adam sırf yapılmayan transferlerden ötürü sezon başlamadan gömülmeye başlandı herkes inter'den real'den beş yemek için dua ediyordu o yüzden dün yensek bile eleştiriler değişmeyecekti eminim. osmanlıspor maçında kadro seçimini ben de yanlış buluyorum fakat kendi evimizde ilk defa çift forvet ve solda şino ile başlamadık. kaldı ki az pozisyona girmedik. buiki hafta bırakın muslera'yı normal bir kaleci olsa bile iki maçı da alırdık. kimsenin görevini yapmadığı, yönetimin ortada olmadığı, taraftarın maça gelmediği, en sevdiğin oyuncunun kampa katılmadığı - hala maça girerken deli gibi alkışlanıyor inanılır gibi değil- kalecinin basit goller yediği bir ortamda sadece kendisini suçlamak bana vicdansızlık geliyor. adam geçen sezon giden kupaları aldı ise benim gözümde bu sene sonuna kadar kredisi vardır. ben hocanın takımı toplayıp başarılı olacağını düşünüyorum çok acayip kura çekmez isek şampiyonlar ligi'nde de gruptan çıkartacak. ahan da buraya yazıyorum
  • 4883
    umut-burak-sneijder-podolski ile başlayıp biz savunmadayken 4-2-3-1 dizilip sağ kanadı sabri-umut'a emanet eden, umut'tan faydalı bir şekilde savunma yapmasını bekleyen; biz hücum ederken 4-2-2 dizilip, sneijder ve podolski'yi kenarlara atıp içeri gönderecekleri toplarla burak ve umut'la gol bulmayı bekleyen; maçın en iyilerinden rodriguez'i oyundan alan, sneijder bu kadar pasifken takımın belki de ne olursa olsun en büyük gol umudu olan burak'ı savunmaya yardım etmiyor gibi trajikomik bir nedenle oyundan çıkartan, kadromdan memnunum diye naralar atıp geride olduğumuz bir maçta oyuna sokacak 3. adam bulamayıp o hakkını bile değerlendiremeyen taktik deha!
  • 4884
    ikilemlerin arasında kaybolmamıza, kendi içimizde bölünmemize sebep olan teknik direktör.
    2014/2015 sezonu başında cesare prandelli ile çok kötü günler yaşadıktan sonra hamza hamzaoğlu'nun takımın başına gelmesiyle bir o kadar güzel günler yaşadık.
    böylece prandelli tu kaka teknik direktörlük mertebesine ulaşırken (ki katılıyorum) hamza hamzaoğlu müthiş teknik direktörlük şerbetinden içti (ki katılmıyorum).
    peki hamza hoca'nın bu başarılı görüntüsüne sebep olan neydi?
    1-) prandelli'nin tu kaka'lığı mı?
    2-) futbolcuların prandelli zamanında hiç kişisel performans sergilememeleri ve sorumluluk almamaları mı?
    3-) hamza hamzaoğlu'nun müthiş teknik direktörlüğü mü?
    4-) futbolcuların hamza hamzaoğlu zamanında tüm iyi niyetlerini ve kişisel performanslarını sahaya yansıtmaları mı?

    cevap 1-2-4
    3'ü ise modifiye etmemiz gerek. hamza hamzaoğlu iyi teknik direktör değil ama iyi insan. temiz kalpli, güler yüzlü. insanların da içinden onu öyle gördükçe onun da başarılı olması için ekstra çaba sarf etmek geliyor (milyon euro alan futbolcuların teknik direktör kişiliğine göre futbol oynayıp oynamamaları apayrı yanlış ve antiprofesyonel bir şey)

    belki de 2014/15 sezonunda son haftalarda bir şekilde takımın ayakta kalmasını sağlayan etkenlerden biri de prandelli'nin yüklediği kondisyondu, bunu asla bilemeyeceğiz.
    ama net bir şekilde 1-0 biten son haftalardaki en kritik maçlarda hiç düşmeyen muslera-melo-sneijder-yasin performansları hamza hamzaoğlu'nu her maçtan sonra tribüne çağırılıp alkışlanan insan konumuna getirdi.
    sonunda da 3 kupa kazanıldı.

    ama ben her zaman bir teknik direktörün karakterinin performansının, sezona takımla başlaması halinde geçerli sayılabileceğini düşünüyorum. bu noktada benim için hamza hoca'yı iyice tanıma süreci 2015 haziran'dan itibaren başladı. ve hayalkırıklıkları da bu süreçte boy gösterdi. çapsız bir yönetimin yaptıklarıyla senkronize söylemleri, takım içi dengeleri bahane ederek transferlere karşı çıkmaları, daha zamanımız var diyerek mevcut durumu görmezden gelmeleri, forvet alırsak burak yılmaz'a ayıp olur tarzı söylemleri ben ve çevremdeki herkeste kaygılar uyandırdı. geçen sene bazı maçlarda oyuna inanılmaz yanlış müdahalelerini affedip görmezden gelmeye çalıştığımız hamza hoca artık ufaktan errorler vermeye başladı.

    son olarak 24 ağustos 2015 galatasaray osmanlıspor maçında yasin öztekin ile başlamayıp sonrasında burak yılmaz'ı da oyundan çıkararak ve umut bulut'a 90 dakika sabrederek sabırları zorladı.

    galatasaray taraftarı 3 kupası var diye bir teknik direktörü eleştirmekten mahrum bırakılamaz. eğer taraftar yarını düşünüyorsa, bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyorsa, zaman kaybetmeden müdahale etmelidir ve ediyordur da. burak yılmaz'ın oyundan çıkışındaki yuhalamanın kime olduğunu anlamak için ortalama bir zekaya sahip olmak yeterli.

    25 ağustos 2015 tarihi itibariyle kredisi tükenmekte olan galatasaray yönetimi, sabri sarıoğlu, hamza hamzaoğlu üçlemesinde yine de en çok krediye sahip olanı hamza hoca. ancak bu çapsız açıklamalar, tercih hataları vs devam ederse ne yazık ki yılbaşını görmeden görevinden ayrılacağını düşünüyorum, ancak bu ayrılık görevden alınma değil, istifa şeklinde olacaktır, zira duygusal yapısıyla taraftarın baskısına karşı fazla direnemeyecektir.
  • 4888
    tek forvet oynayacağımız sistemde savunma yapmıyor diye forvet çıkarmış. sıkışınca savunmayı bahane ediyor hemen. sen yeniliyorsun zaten 2-1'e yatmayı mı düşünüyorsun ki hala savunmayı bahane ediyorsun? bir de eskiden en azından özür falan dilerdi. 2 maçın içine ettin hoca, hala kendini haklı çıkarmaya çalışıyorsun.

    takımın ahıra döndü, izliyorsun. oyuncu 45 metreden frikiği kaleye vurur, gencecik oyuncun çıkarken sana el kol yapar, bekin eli belinde sahada gezer. sen neredesin, ne yapıyorsun?

    takımında burak'tan başka gol atabilecek kaç topçu var da savunma için çıkardığını iddia ediyorsun. ne yalan söyleyeyim melo'yla yasini kenarda görünce sneijder ve umut çıkacak diye düşünüp sevindim. çıkanları görünce şok oldum. hoca napıyorsun bilmiyorum ama gittiğin yol yol değil. seni bu takımda tutacak da yollayacak da öncelikle taraftardır şunu kafana sok. senin koruduğun yönetimin zamanı gelince hiç acımadan tekmeyi basacak sana. çık açık açık olanları anlat iş işten geçmeden ve aklını başına devşir.
  • 4889
    eleştirilerin odağındaki isimdir.

    neden eleştiriliyor 3 kupa kazandırdı gibi argümanlarla savunmak yersiz.

    geçen sezon gelen şampiyonluğun neden kaynaklandığını cümle alem biliyor.

    takımın eksikleri geçen sezonun başlarından beri belliydi taraftar da hocayı bu yönde zilyonlarca kez uyardı.

    şimdi bakıyorum da televizyonda bazı eleştirmenler taraftarı yıldız oyuncu istemekle itham ediyor.

    hayır!

    biz de kendimizi iyi ifade edemedik galiba ne istediğimizi açıklayayım:

    bu taraftar hiç bir zaman imkansızı istemedi, sadece mantıklı hamleler yapılmasını istedi. elbette ibrahimovic'i takımda görmeyi herkes isterdi. ancak herkes bunun bir hayal olduğunu biliyordu.

    taraftarın tek isteği takımdaki zerzevattan kurtulunması ve yerlerine çok pahalı olmayan ama kaliteli isimlerin alınmasıydı.

    gönderilmesi gerekenler kimlerdi:

    -en başta sabri sarıoğlu! oynadığı bir iki maçla savunmayalım bu adamı. bizim hedefimiz şampiyonlar ligiyse bu adamın o yetenekle o mecrada yeri olmamalı.

    -umut bulut. adamın asıl yeri santrfor mevkisi. orada bile ilk 11 oyuncusu olabilecek düzeyde değil. sadece rotasyon oyuncusu. ama sen bu adamı yollamadığın gibi bir de sağ kanat oynatarak bizi çılgına çeviriyorsun.

    -burak yılmaz. kesinlikle futbolcu değil. bir futbolcunun topla arası kötüyse hele hele bir forvet ya da orta sahaysa, futboldan başka branşlara yönlendirmen gerekir. bu adamda top hakimiyeti anadolu takımı stoperi seviyesinde. fiziği var ama kullanmaz sürekli yerlerde. hava toplarında zayıf. takım oyununa katkısı sıfır. ileride top tutamaz. pas yapamaz. deli dana gibi koşar ama yaptığı şey baskı olmaz. yaptığı bir iki iyi şey var onlar da: hız, ortalama bir son vuruş yeteneği, savunma arkasına koşu. bu kadar! bunları herkesin görmesine rağmen sen bu adamı ibrahimovic'le bir tutuyorsun ve santrfor almıyorsun. sonra şl'de başarıdan bahsediyorsun! hadi takımda tuttun transfer de yaptırmadın ona da eyvallah. elindeki en iyi forvet olmasına rağmen oynatmamalar oyundan almalar adamla sorun yaşamalar falan...

    gelelim taktik ve transfer saçmalamalarına:

    elinde yasin var, sen umut'u sağ açık olarak kullanmaya zorluyorsun. adamda kanat olabilecek ne gibi vasıflar görüyorsun. çok mu hızlı? fuleli mi böyle yardıran gideninden? yoksa savunmaya katkısı çok mu fazla? nedir yani?

    sneijder sol açık oynuyor. yav adam artık sıkıldı oralarda onatılmaktan bi siz bıkmadınız. adam kanatta oynayabilecek tempoda değil. en önemli özelliği olan öldürücü pasları ve şutlarını da oradan kullanamıyor. 60. dakikada dili dışarıya çıkıyor adamın.

    bilal ve selçuk'u yan yana oynatıyorsun. afedersin de hocam senin çok geniş bir hayal gücün var. bu orta sahanın hangi rakibe direnebileceğini düşünüyorsun? nice maçında görmedin mi? sivas maçında görmedin mi? bu adamlar yumuşak karınlı adamlar. en iyi yaptıkları şey pas organizasyonunu sağlamak. ha bunları beraber oynatmışın ha xavi pirlo'yu yan yana koymuşun aynı şey.

    melo'yu oynatmıyorsun. melo bu sene herkesin canını sıktı kabul. ama ya bu adamı satıp yerine adam gibi birini alacaksın ya da takımda kaldıysa oynatacaksın başka ihtimalin yok. melo'nun bu takımda oynatılamaması gibi bir lüks yok.

    dzemaili'yi kullanmıyorsun. adam geçen sene kendini pek gösteremedi kabul. zaten fazla şans verilmedi. ama bu adamın selçuk'tan daha kötü oynama ihtimali yok hoca! en kötü selçuk ayarında oynar. ama sen bu adamı bırak selçuk'un yerine düşünmeyi rotasyonda bile kullanmadın.

    jem'i, bilal'i neden aldırırsın da boşa para harcatırsın? aynı tip oyuncular kadronda yok muydu? madem ffp diyorsun bu gibi oyunculara neden boşa para döküyorsun? sabri'ye neden zam yaptırıyorsun. takımdaki çer çöpten kurtulamıyorsun.

    işte hocanın asıl eleştirilme sebepleri bunlardır. şu yaptığı saçmalıkların yerine daha mantıklı hamleler yapsa, cidden şu takım bu sene de şampiyon olur. bakın takıma taktik olarak yeni şeyler katmasına da gerek yok. sadece şu hamleler şampiyon yapar rakiplerin hali ortada çünkü. bizleri de asıl çileden çıkaran bu basit şeylerin yapılmayıp sorun haline getirilmesidir.
  • 4890
    (bkz: #1666538) kendisi hakkında girdiğim bu girdi, en ofsaytlarda. bunu ofsaytlayan arkadaşların yüzünü, şimdi burada nasıl eleştiriler yaptığını çok merak ediyorum. çarşambanın gelişi perşembeden bellidir. hiç ışık vermedi. muslera, sneijder, chedjoe çabalarıyla, şansın da yardımıyla kupa kazandı bu takım. ama hamza hamza oğlu kazanmadı. iyi bir insan olduğunu hala düşünüyorum, ama kompleksli bir karakter. çok zor günler galatasaray'ı bekliyor.
  • 4892
    ulan hala kendisine inanan taraftarları gördükçe içimi bir sıkıntı kaplıyor. dün maç sonu* yazacaktım ama sinirim yatışsın diye sabahı bekledim lakin hala sinirliyim bu dengesizin yaptıklarına.

    otorite; sıfır.
    vizyon ve dünya görüşü; sıfırın da altında.
    oyuncular üzerinde ağırlık; yok.
    adam kayırma; en üst düzey.
    genç ve tecrübesizlere yaptığı ayrımcılık keza öyle.
    yerlilere ve sözde evlatlara verdiği imtiyazlar; en üst seviye.
    teknik-taktik bilgisi; akhisar, osmanlıspor düzeyi.

    muslera tuttu, sneijder attı 3 kupa onun oldu. oh ne güzel iş lan. burada koca bir yaz mevsimi, 3 ay boyunca bas bas bağırdık bu takımın mantara basacağını. daha bunlar iyi günler, çünkü şampiyonlar ligi başlamadı. evet futbolu kendisinden daha iyi biliyoruz çünkü kendisinin futbol bilgisi yok denecek kadar az. takmış at gözlüğünü, bütün hayatı olmuş bilal kısa, ömer niyaz, güray vural. vizyonu bu çünkü. eden hazard'ın hangi milli takımda oynadığını veya romelu lukaku'yu bildiğini sanmıyorum mesela. tevez ve pirlo'yu hala juventus'ta zannetmesi çok yüksek ihtimal. lionel carole veya jose rodriguez kendi transferleri mi sanıyorsun? scoutlar önüne getirmiş bu da belli ki kolay söz geçirebileceği için aldırmış. oynatmıyor da zaten, iyi oynarlarsa çıkarıyor hemen. ne gerek var takımdaki kıdemlilerin yerini sarsıp dengelerle oynamaya değil mi? akhisar'da iken ömer niyaz kendi keşfi miydi sanıyorsun? ibrahima sonko gitti söyledi bizim köyden bir arkadaşım var buraya getirelim diye, öyle alındı. şaka değil lan bu olay gerçek. koskoca galatasaray'ı böyle bir adamın yönetmesi ne kadar acı.

    bir de bu adam takımın başındayken ibrahimoviç'i isteyen taraftar kesimi vardı. ulan bu adam ibrahimoviç ile baş edebilir mi? emre çolak'a söz geçiremeyen adam ibrahimoviç'e "senin görevin şu şu şu" diye taktik verebilir mi? verse ibrahimoviç bunu dinler mi? wesley sneijder bile çıldırma noktasında. allahtan ne olduğunu ne olmadığını herkes yavaş da olsa görmeye başladı, çok şükür ki "ama onun 3 kupası var" diyen skor taraftarları azalarak bitmek üzere. real madrid maçında "ne pas yaptık be" diye 1 hafta konuşan zihniyet kayboldu gibi. barcelona'nın 90 dakika yaptığı olayı 9 saniye yapıp bununla 1 hafta boyunca çıldırırcasına övünen galatasaraylıya hamza hamzaoğlu ve hikmet karaman gibiler müstehak. bununla övünme çünkü olması gereken, tuttuğun takımın misyonu ve vizyonu bu zaten. ingilizler gibi toplu bir halde oynamak ve türk olmayan takımları yenmek. 9 saniye değil, maç boyunca. bu vizyon ve misyona sahip klübün başında ise vizyonu ve misyonu buna tamamen ters olarak sadece türkiye ile sınırlı biri var. maalesef olduğumuz nokta bu. uzun lafın kısası; gideceğin gün yaklaşıyor hoca. önce sen sonra başkanın dursun özbek. gittiğiniz gün kurtulduğumuz gündür, en azından şimdilik.
  • 4893
    24 ağustos osmanlı maçını elleriyle veren hoca. umut'u oyunda tutuyorsun, burak dışarıda. beceriksizliğinden takıma transfer yaptıramadığın için kenardan oyuna sokacak adam bulamıyorsun, ne alakaysa jose'nin yerine melo'yu alıyorsun. takım ikiye bölünmüş 4 tanesi geride 6 tanesi ileride. aradaki bağlantıyı sağlamaya kimse gelmiyor, sen hala "umut pres yapsın diye oyunda tuttum". ben byradan görüyorum 2 aydır etrafımdakilere söylüyorum "bu yıl şampiyonlar liginde 30 gol yeriz" diye. sen göremiyorsun.
    kendi kendini bitirdin hocam.
  • 4895
    şimdi hocam, son zamanlarda bu başlığı çok sık ziyaret ettim. ki bu normalde yaptığım bir şey değil. bir duruma öfkelendiğimde, tepki vermek için sakinleşmeyi beklerim. yazmak aslında bir reaksiyon biçimi değil. öyle olmamalı. biraz düşünüp sakinleştikten sonra yazmak lazım. nihayetinde burası bana ait bir yer değil ve bu yazılanları herkesin okuma imkanı var. o yüzden biraz bilinçli yazmakta fayda var. 6-7 senedir bu sözlükte yazıyorum, okuyorum; çok sinirli biri de sayılmam. alttan almaya çalışırım. prandelli'yi bile savunmuşluğum var. skibbe'den ümitliydim. bana bıraksan carrusca bile parlayabilirdi. ontivero'nun bir şeyler yapabileceğini hala ara ara düşünürüm. yani bana bıraksan, ben tüm hocaları ve oyuncuları sevebilirim. mustafa sarp'tan bile ümitliydim diyeyim sen anla. başlığında durur hala entrylerim. neyse. sözün özü, yazarken sakin olmaya özen gösteririm. çok sinirliysem yazmam. ama daha önce de belirttiğim gibi, geçmeyen bir öfke ve bunla beraber bilinçsizlik var üzerimde.

    hamza hocaya dair eleştirileri tekrar etmeye gerek yok. sorun bilal değil. jem paul değil. alınmayan oyuncular değil. hatta sabri bile değil. bu oyuncularla bile başarılı olunur. bunu yapan hocalar var. belki geçtiğimiz sezonu 3 kupayla kapatmış olmasına güveniyordur. öncelikle, aldığın 3 kupayı skeyim galatasaray'a bir şey olmasın. kendimi bildim bileli galatasaraylıyım. fenerbahçeli bir babanın galatasaraylı oğluyum. babamın, amcalarımın ısrarıyla bile çocukken bırakmadım galatasaray'ı. şunu bir tahmin etmeye çalışın, etrafınızdaki herkes, çocukken fenerbahçeli olmanız için baskı yapıyor, hediyeler teklif ediyor. çocukken diyorum. örnek almaya, sevdiğiniz birinin yaptığı şeyi yapmaya çok teşne olduğunuz zamanlar. yani benim işim formaya iliştirilen yıldızla, müzeye giden kupayla değil. bu tarz başarılarla elbet mutlu olurum ama, benim nihai hedefim bu değil. açıkçası hayatımdaki en önemli şey de galatasaray değil. ama en çok keyif aldığım şeylerden biri galatasaray'ı izlemek. tekrar edeyim, prandelli ve mustafa sarp dahil herkesi sevdim ve ümitle bekledim. benim bunca yıllık ümidimi kırmaya kimsenin hakkı yok.

    hamza hamzaoğlu'nun en büyük eksikliği; dünü dünde bırakıyor olması, bugünü anlayamadan yaşaması ve geleceği planlamaması. zamanla hiç olgunlaşmayan ve hatalarından zerre ders almayan bir adam. vizyonsuz, çapsız, cahil, taktik-teknik yoksunu... bir sürü eksik sıralanabilir ama, zamandan bu kadar bağımsız yaşanmaz. geçtiğimiz sezonu sneijder-yasin ortaklığıyla gelişen hücumlar, duran toplar ve muslera ile kotardıktan sonra, bir sürü maçı kenarda çaresizce izledikten sonra biraz ders çıkarıp bu sene için çalışması lazımdı. yetersiz bir kadroyla bile bir şeyler yapılabilir. doğru diziliş, doğru taktik ve doğru analizle kötü bir kadronun bile şansı vardır her zaman. bir sürü kuzey avrupa takımı, slav takımları sıfıra yakın yetenekle ama oyun disipliniyle avrupa kupalarında belli bir yere kadar gidebiliyor. bu teknik direktör etkisidir. ama hamza hoca'nın böyle bir etkisi de yok. şimdi alt alta sıraladığında;

    oyuncu yönetimi
    hatalardan ders çıkarma
    taktik
    teknik
    rakibi analiz
    a planı
    b planı
    hücum organizasyonu
    savunma planı
    oyuncu transferi
    kadro yönetimi
    sözleşme düzeni

    bunlardan hiçbirinde başarılı değil. yakın zamanda da bir gelişme gösterdiğine tanık olmadık. bir tane olumlu adım yok. şunlardan herhangi birinde vasat, bir tanesinde iyi olsa; biraz ümitli olacağım. ben mustafa sarp'ı sevmiş adamım ve hala arada carrusca ne yapmış diye bakarım. ben ümitli olmaya hazırım. iğne ucu kadar ışık görsem "oooo gandalf geldi beyler" diyecek kadar tezcanlıyım.

    hamza hoca'nın herhangi bir teknik direktörlük meziyeti yok, umarım istifa edecek karakteri vardır.
  • 4896
    günün birinde burak yılmaz'ı savunacağım aklımın ucundan bile geçmezdi ama rakibin osmanlıspor gibi bir takımsa ve kendi evinde 2-1 yenik durumdaysan takım savunmasını, dengeyi falan gözetemezsin kardeşim. gole en yakın adamını çıkaramazsın. sen galatasaray teknik direktörüsün, manisa'nın küçük bir ilçesi değil orası. zorlama bir gol atıp 2-2 berabere kalsan da bu iyi bir sonuç olmayacaktı senin için. terim ve senin farkın ne biliyor musun hoca? 2-0 geriden gelip 4-2 yendiğimiz orduspor maçını aç bir izle, anlarsın. sahada aynı anda amrabat-drogba-burak-umut-sneijder'i gördü bu taraftar. bu lafımdan fatih terim'i övdüğüm falan anlaşılmasın, sadece mancini'yi drogba-ceyhun değişikliği üzerinden sayfalarca eleştirenler hamza hocalarına da o gözle bakabilsin diye veriyorum bu örneği. taraftarın gözüne iyi görünmek için melo'yu kendine kalkan yapamazsın, yapacaksan da takımın o ana kadar en iyi oynamış oyuncusunu değil evlatlarından birini çıkaracaksın. bu gömlek sana üç beden bol geldi hoca. adaletli dağıtamadın formayı, üzgünüm bu saatten sonra umut besleyemiyorum sana karşı.

    (bkz: istifa da bir hizmettir)
  • 4897
    zamaninda kanat atkaya, kewell' ı yedek bırakan büyük kaptan kötü hoca bülent korkmaz' a şöyle seslenmişti gazetedeki köşesinden; ''hocam ne olur kewell' ı yedek bırakma. zaten herkes kötü oynuyor, bari kewell kötü oynasın'' çok yerinde bir yakarıştı.

    şimdi ben de hamza hoca' ya yalvarıyorum. hocam ne olur umut' u oynatma. zaten herkes kötü oynuyor bari umut kötü oynamasın zira umut iyi oynarken bile pek çekilecek bir adam değil.
  • 4899
    tarihe not düşülsün! 24 ağustos 2015 galatasaray osmanlıspor maçı sonrası röportajında kendisine gelen; '' takımda oyun sıkışınca çalım atabilen, hızlı oyuncu kalmadı bruma ve amrabat satıldıktan sonra'' sorusuna, ''elimizde öyle oyuncular var ''yasin, sinan gümüş, olcan gibi.'' demiştir.

    hadi yasin neyse de kadroda bir kere bile düşünmediği sinan gümüş'ü saymanı da anlarım ama olcan nedir ya hahahahaha kahkaha atıyorum şu an. olcan dedi adam olcan adam eksitebilen oyuncuymuş. böyle bi komedi yok olcan anca kendini eksiltir alkjflkajf
  • 4900
    bakın hamza bey. burak yerine umut'u 90 dk oyunda tuttunuz tamam bunlar 24 ağustos 2015 galatasaray osmanlıspor maçı ile ilgili konular herkes konuşuyor bunları. ben daha geniş pencereden bakarak bişeyler yazmak istiyorum.

    ben takımım geri düştüğünde, rakip defanslar kapandığında oyuna bir golcü girebilmesini istiyorum. yani osmanlı bizi arenada yenerken oyuna uzun boylu bir forvet sokalım ki ortadan açamadığımız oyunu ortalar ile açmayı deneriz. yahut burak formsuz olur 11 başlatırsın. bi çok şey ama sen bu takıma nasıl 3. forveti transfer etmezsin be kardeşim. bir takımın galatasaray takımının yedek kulübesinde nasıl yedek forvet olmaz.

    hadi geçtim. yedek kaleci nasıl almazsınız be kardeşim. önünde örnek var 2 sene önce muslera sakatlanmış eray 5 hafta oynamış ve kadıköy kopengah madrid mağlubiyetleri var. nasıl önlem almazsınız. şlde sabriden daha kaliteli bir sağ bek oynaması gerektiği vs falan girmiyorum bile.

    he diyelim kaliteli bir sağ bek hadi onu da geçtim bi 2. sınıf forvet bi yedek kaleci alacak paranız yok. batıyorsunuz. bunu taraftara söyleyemiyosunuz mali durum rezalet belki seneye ffp den ceza alıcaz. diyelim böyle durum. o zaman :

    sabri'ye zam yap-ma-ya-cak-tı-nız.

    suçlusun hocam.
App Store'dan indirin Google Play'den alın