• 278
    çok farklı bir duygudur, ayrı bir heyecandır, karşılıksız sevgidir. boynunda sarı-kırmızı kaşkolla caddelerde göğsünü gere gere gezmektir.

    7-8 yaşlarındaydım, yarın okula gidicem, her zamanki galatasaray kılıflı yastığıma yatacaktım bir de ne göreyim annem kılıfı yıkamış meğerse... ardından evde kıyameti kopardım tabi gözlerimden ''bardaktan boşalırcasına'' yaşlar akıyor, çocuğuz işte lan kafamızı sarı-kırmızı yastığa koymak istiyoruz. tabi anneme de çok bağırmıştım, kendisi de biraz yufka yürekli olduğu için bağırmalarıma üzüldü kadın, o da ağlamaya başladı. sonra çamaşır ipinde asılı kılıfı aldı ve soba demirlerine asıp daha çabuk kurumasını sağladı, tabi kuruyana kadar oğlu çoktan uyumuştu. sabah olduğunda ise başımın altında tekrar galatasaray kılıflı yastığım vardı. ana yüreği işte evladının üzülmesine dayanamıyor.. yetmezmiş gibi ertesi gün kalkıp bi kaç tane farklı desenlerde galatasaraylı yastık kılıfları almış. o günden bu güne artık ''neden yıkadın'' kavgası yapmıyoruz, zaten koskoca adam olduk, onun gözünden akan bir damla yaşa kıyabilir miyim hiç... hangi oğul kıya bilir!!?

    ulan gassaray...
  • 262
    dört tarafı denizlerle çevrili, akdeniz'in ortasında bir adada, hep yalnız bırakılmış, öyle bir köşede unutulmuş bir yerde çocukluk hayallerinin tümüne mesela kalede hep simoviç'i koymaktır. tanju'nun neuchatel'e attığı dördüncü golü radyoda dinlerken 'kral krallığını gösterdi' diye duyduğu tümceyi ne zaman nereye götürse yüzünde bir gülümseme olsun diye en mutsuz yanlarında, aklına getirmektir. belki de yalnızlığını unutmak içindir. sonra tanju'ya mesela çok üzülmektir, çünkü herkesin bir çocukluk kahramanı varsa, onun tanju çolaktı ve tanju çocuk hikayelerinde biriktirdiği 'galatasaraylıydı' ve galatasaraylı öyle fenerbahçeli olmazdı ki. belki de hayatın acımasızlığını, hayatın kurallarını ilk tanıdığı ve hikayelerin de hayat tarafından bozulduğu ilk andı, galatasaraylı olmak.
    sonra prekazi'nin monocaya attığı frikikti galatasaraylı olmak. uykulu gözleriyle, bir çocuk için hayli geç olan bir vakitte sırf galatasaray sevgisiyle gözlerine direnmeyi, uyumamayı, mücadele etmeyi öğrettiği bişeydi. ve prekazi'nin golüyle bütün uykularından uyanmaktı, çocukluğunun bütün saatlerini bir saat ileriye almaktı, öyle bişeydi, direnmenin, mücadele etmenin, sonunda zafer olduğu bişeydi galatsaraylı olmak.

    manchester maçında biraz daha büyümekti, artık ergen bir zamana doğru, tıpkı galatasaray'ın avrupa'da da büyümeye başlayan, kök salan, o günlerinin başlangıcı gibiydi, yeniden, galatasaraylı olmak. ilk kere, şampiyonlar ligine, hem de ertesi sene, bütün olgunların arasında ergen düşleriyle o 'düşler sahnesinin bütün oyunlarını alt üst etmekti' ve kural değiştirmekti, öyleydi galatasaraylı olmak.

    sonra hep başı dik, hep onurlu, gururlu, ve tarihine sarılmış bir sarı kırmızı zaferle büyümeye başlamaktı galatasaraylı olmak. o dört tarafı yalnızlıklarla çevrili adadan, başka bir yalnız güney kasabasına, hem de galatasaray'ın memleketine, galatasaraylı olarak göç etmekti. olmaktı yani eni sonu, olmaktı, ve biraz daha büyümekti, tıpkı galatasaray gibi, büyüyor olmaktı, galatasaraylı olmak..

    sonra sıraya koysan hiçbir dizine sığmayacak o büyük zaferler, şimdi buraya yazsam mı, işte yazamamak ama her anını yaşamak ve yaşamanın büyüklüğünden gelen bir yazma gerçekliği, yani tarihin gerçekliği, yani o başkaları için meşhum benim 'olmak' mastarlı günlerim için meşhur olan 'dört sene üst üste şampiyon olduk' yılları, ve yani kupa bırakmadık zamanları, galatasaraylı olmak, bütün mastarları da galatasaraylı yapmak yani...

    sonrası malum. gencecik bir adam olmak, gencecik bir galatasaray gibi, olgunlaşmak. meyvesini verirken ağacın kök salması, dünyanın dört bir tarafına. 17 mayıs'da, o gece, kopenhag'da uefa kupası ile taçlandırmak, anlamlandırmak, bütün anlamlara bir daha isim takmak, öyleydi, bişeydi, galatasaraylı olmak, onca bir şeyin arasında çok bişey olmak. sonunda büyüdük. sonunda olduk. gözlerini uyumasın diye kapatmamaya direten o çocuğun prekazi'nin golüyle direnerek kazandığı ve artık çocuk olmaktan biraz daha ileriye adım attığı neyse işte popescu'nun golüyle 'adam olmaya' 'büyük olmaya' 've yalnız bir büyük olmaya' adım atması aynı şeydi.

    biz galatasarayla beraber büyüdük.
    ben büyüdüm, cimbombomum hiç eksik kalmadı.
    ve ne büyük şereftir ki, hiç küçülmedik ikimiz de.
    oldu tabi, bazı olumsuz anlarımız, günlerimiz, bütün insani yaşamlar içinde olduğu gibi.
    ama hiç kaybettik demedik, yürüdük, çok yürüdük, öyle yürüdük ki, vardığımız yerde tek başımıza kaldık...

    işte o anlarda, yanı başımda sarı kırmızı bir şey gibi büyüyordu hep galatasaray..
    galatasaraylı olmak sevmek için henüz adı konulmamış ve evet hiçbir sevgilide de tam anlamıyla adını koyamadığımız yani bir öpücüğün bile bazen eksik kaldığı gibi bir şey, yani bütün sevmelerden de başka bişeydi, biiliyorum, bişeydi, evet bişeydi, ama adını koyamadığım bişey,
    işte o şey; galatasaraylı olmaktı...
  • 379
    14 nisan 2023 galatasaray kayserispor maçında iliklerimize kadar hissedip ne olduğunu hatırladığımız. çok güzel bir akşamdı. oyunculardan teknik heyete, yönetime ve taraftara kadar her kimin emeği varsa sonsuz teşekkürler.

    maç sonu metroda dönerken gireni çıkanı ve oynayanı oynamayanıyla tam bir takım olduğumuzu da görmüş olduk.

    (bkz: öyle şeyler yaşattın ki uğrunda ölmeye değer)
  • 337
    muazzam bir şeydir. yerli yersiz hatıraları hatırlayıp üstünde formayla yatağa girdirir. rakiplerine karşı psikolojik baskının kralını yaptırıp, "evet abi adam burada haklı dedirtir". her sene en en az bir kere gurur dolu anlarlara branş fark etmezsizin şahit olacağının garantisi de vardır. formayı sırtına geçirip gittiğin en uzak yurt dışı seyahatinde bile karşındaki türkiye'den bi haber bi adamla iki kelam sohbet etmeye vesiledir. avrupa'dan başlayıp dünyaya yayılan ve kulüpler arası en prestijli futbol turnuvası olan uefa şampiyonlar ligi'nde türkiye'yi en fazla temsil eden ve şampiyon kulüpler kupasından sonra organize edilen bu kupanın kurucuları yerine geçen ilk jeneriğinde istanbul'dan o sekizli şampiyonlar ligi logosuna parça olmayı başaran da ilk kulptür. fakat hala itle, köpekle uğraşır ki bu da bulunduğu ülkenin bir ayıbıdır.

    futbolu geçersek de bir "spor kulübü olarak da bu ülke topraklarına kayda değer büyük kupalar getirmekten de yılmayan, yılmayacak olan yegane spor kulübüdür."

    seveni çoktur, sevmeyeni de bir o kadar da vardır fakat, arkasındaki güçle yine ilklerin kulübü olacaktır, birilerinin hayal bile edemeyeceği başarıları bu ülke topraklarına taşımaya devam edecektir.

    kısacası galatasaraylı olmak mutluluktur, başarıdır, yüceliktir.

    var ol galatasaray!
  • 232
    3 temmuz 2011 günü içi rahat olmaktır. "iyi ki öyleyim" diyebilmektir. tarifsiz duygudur, gururlu dik duruştur. 2010-2011 sezonunda gittiğimiz her yerde "dalga geçilme" fiiline maruz kalınmasına rağmen onurlu durabilmektir. bunun sebebi açıktır; onlar "bank asya" derken bunun öcünün mutlaka alınacağını tüm hücrelerinde hissetmektir.

    o gün biraz çabuk geldi gibi... o günler bizle alay etmeye çalışanlar belki de şu anda mide bulantıları ile baş ağrıları ile olanları ekrandan, internetten takip ediyorlar. sorun değil, önemli değil. biz galatasaraylıyız. siz gidersiniz biz yine de kalırız.

    türkiye'dir galatasaray.
  • 345
    ingiliz, alman, danimarka'lı, macar ve türk'lerin bulunduğu iş yemeğinde, konu futbola geldiğinde ve galatasaray adı geçtiğinde avrupa'lıların gözündeki ışıltıyı, markamızın büyüklüğünü görmenin; türk'ün simgesi olmanın verdiği inanılmaz hazdır galatasaray'lı olmak. bu hazzı işteki başarıda, parada vb. bulamazsınız çok samimi yazıyorum. bu haz başka bir şey. yaşayan bilir...
  • 223
    galatasaraydc'nin manifestosuna konu olan olgu.

    ---------------------------------------------------------
    galatasarayli olmak

    daha küçücük bir çocukken kanınıza işleyen duygu...

    bütün bir stadın haykırışını duyduğunuzda tüylerinizi ürperten heyecan...

    galasaraylı olmak ne demek?

    galatarasaraylı olmak bir takım tutmak mı? galatarasaraylı olmak bir gruba ait olmak mı?
    galatarasaraylı olmak bir başkasına karşı kimlik belirlemek mi?

    hayır.

    benim için galatasaraylılık bir kültür. bir yaşam biçimi.

    bütüne giden yolda bir parça olmak. tarihin içinde bir an, milyonların içinde bir birey olabilmek.

    ve en önemlisi meydan okuyabilmek.

    hem alaylı, hem okullu olup karşıdakine bir şey anlatabilmek.

    bir ders vermek. bir hayat dersi, bir yaşam dersi, bir kültür dersi.

    galatasaraylı olmak sevinçleri hep birlikte, hüzünleri bölüşerek paylaşmak;

    galatasaraylı olmak zaferleri en tepeye taşımak;

    galatasaraylı olmak dünyanın neresinde olursanız olun tanınmak, bilinmek, takdir edilmek demek.

    ve galatasaraylı olmak

    kupaları çoğaltarak kucaklamak demek!

    daha ileriye, daha iyisine, daha büyüğüne gitmek...

    galatasaraylı olmak, yetinmemek, geri çekilmemek, tereddüt etmemek demek.

    zeki, çevik ve çalışkan olmak; rakibi kendisinden iyi bilmek,

    sahada oyunla, tribünde centilmenlikle yenmek demek.

    galatasaraylı olmak en zayıf yerinden değil, en beklenmedik yerinden vurmak demek.

    ve galatasaraylı olmak

    gözünü bir an olsun hedeften ayırmadan,

    bir sonraki hamlenin ne olduğunu bilmek demek.

    bugünkü galibiyetle değil, gelecekteki zaferlerle sevinmek.

    işte galatasaralılık benim için bu demek.

    özge övün sert --- galatasaraydc kurucu uyesi

    --------------------------------------------------------------------------
  • 96
    besiktaslilar besiktasli olunmaz besiktasli dogulur derler.

    fenerliler bir gun herkes fenerbahceli olacak diye kendi kendilerine eglenirler.

    oysa galatasarayliligin boyle bir mucadelesi yoktur. galatasarayli olmasini bilirsen olursun. galatasaraylilik icten bagliliktir. asil durusun resmidir. ben neyleyim sorgulamadan takim tutmayi. ben neyleyim herkesin tuttugu takimi tutmayi. beni babam daha dogmadan galatasarayli yapti. sari kirmizilar icinde buyudum. ama buyudukce aklim yerine gelmeye basladikca dusundum. ben sirf babam zorluyo diye mi galatasarayi tutuyorum. ama cevabin hayir oldugunu buldum. hic bir etki altinda kalmasam ve bana takimlari anlatsalar, yine galatasarayli olurdum. ben galatasarayda kendimi buldum. oldugumu, olmak istedigimi buldum. asaleti, serefi, basariyi ve gucu buldum. mastercard'in da reklaminda oldugu gibi.. iyi futbolcular alinir, satilir. kombinelere * servet yatirilir. ama galatasarayli olmanin degeri kesinlikle paha bicilemez.
  • 112
    türk futbolunun unutulmaz efsanesi, taçsız kral ile aynı renklere gönül vermektir, görmesen de anlatılanlarla ağların delindiği anı tekrar tekrar yaşamak, tanık olmasan da türkiye de birçok ilki tuttuğun takımın başarmış olduğunu bilmek, hepsi için ayrıca gurur duymaktır. yeri geldiğinde 14 yıl sabretmek, yeri geldiğinde 4 yıl üstüste şampiyon olabilmektir galasataraylı olmak. türkiye yi, türklüğü avrupaya tanıtmaktır, hayal gözüyle bakılanları tüm gerçekliğiyle yaşamaktır. acımasız eleştirilerin yapıldığı zamanlarda vazgeçmemek, inanmak çoğu zaman başarmaktır galatasaraylı olmak. büyük kaptanla yılmamayı, cesareti, kralla imkansızı denemeyi, gicayla futbolu, dediği gibi galatasaray adının olduğu her yerde umut olduğunu bilmeyi öğrenmektir. yeri geldiğinde çıldırmaktır. bizden biri olan arda'ya sonuna kadar güvenmektir. galatasaraylı olmak galatasaray adının geçtiği her yerde belirmektir. bir yerden sonra kelimelerle ifade edememektir işte...
  • 323
    doğum günü geldi, hediyeler pastada mumlar, oğlum hadi mumları üfle dilek tut -> galatasaray şampiyon olsun.
    burada evliya/yatır/türbe varmış hadi dilek tut -> galatasaray şampiyon olsun.
    avrupa'yı geziyoruz, aa katedral hadi girelim, mum yakılıyor dilek tut -> galatasaray şampiyon olsun.
    yıldız kaydı dilek tut -> galatasaray şampiyon olsun.

    bi gün idamlık olsak son dileğin ne deseler şimdiden belli be krdsm...
App Store'dan indirin Google Play'den alın