• 2226
    basketbol şubesi için acilen radikal kararlar almalı ve yıllardır süregelen başı boşluk ve başarısızlıkla geçen yılların ardından şubeyi, yeniden ayağa kaldırmaları yenilmez armada'yı tekrar yaratması gerekmektedir. her sene başarı hedefleri ile yola çıkıp, böyle hüsranlar yaşamak futbol kadar basketbol'a da gönül veren bizleri derinden üzüyor.
  • 2227
    basketbol ve voleybol takımlarının tümünü çiftliğe çeviren yönetimdir. bu şubelerin başına iyi hocalar getirip, şampiyonluğa uzanıp, aslan payını aşlma peşindeler ama maalesef papaz pilav yemiyor. kız basket, kız voley ve erkek voleyde zaten senelerdir yaşanan rezillik devam ediyor ama aralarında sadece bir şekilde ilerliyor gibi görünen erkek basketbolun başında şükürler olsun ki bir hocadan fazlası olan ergin ataman var.

    diğer branşlara alıştık ama erkek basketbolda da krizler, ergin ataman'ın kapatamayacağı boyutlara ulaşırsa çok ama çok yazık olur hem hocaya hem takıma.
  • 2228
    galatasaray yönetiminin amatör branşlardaki tutumu için uzun uzun yazılabilir aslında.

    ben sadece birkaç kelam etmek isterim.

    birincisi amatör branşlar dediğiniz şey adı üstünde "amatör". yani yapılacak yatırımında adına, sıfatına uygun olması gerekir aslında. geçen senelerde özellikle bayan voleybolda mehmet ali aydınlar'ın maddi gücünü arkasına alan fenerbahçe'nin önemli başarılar elde etmesiyle galatasaray'da birşeyler yapma çabası içine girdi.

    aslında yaptığımız bir noktada sidik yarışıydı. neden? amatör olarak kabul ettiğin bir spor dalında küba'dan, italya'dan vs. önemli yıldızları, önemli tutarlarla ülkeye getiriyorsun. halbuki sponsorluk geliri (onu da isminin arkasına her sene farklı bir markayı alarak yapıyorsun) dışında bir gelirin yok. salonun dolmuyor. (ben bayan voleybolda 20 kişiyle maç izlediğimi biliyorum). forma satışı vs. zaten yok. hatta satışa çıkarılan forman bile yok :(. ama buna rağmen önemli bir yatırım yapıp gürül gürül paralar akıtıyorsun. çünkü fenerbahçe'ye yetişmek gibi bir derdin var. yeter ki ondan geride kalmayayım psikolojisi. doğru değil.

    yukarıda bahsettiğim şartlar altında bütçenin açık vermemesi mümkün değil. amatör branşlar için gelir/gider dengeni sağlaman kolay gözükmüyor. uzun vadeli bu şekilde bir organizasyonu devam ettirmen imkansız hatta. peki neden bu sidik yarışı? hiç gerek yok bence. sadece getirdiğin yabancıların cebini para ile dolduruyorsun hepsi bu.

    galatasaray önemli bir spor kulübüdür bu ülkede. ve belirli bir misyonu vardır. bu spor dallarını mümkün olduğunca bünyesinde yaşatmalıdır, destek olmalıdır. bu noktada sabit fikirliyim. kapatalım, gidelim demem. ancak madem amatör bir branştan bahsediyoruz, o zaman alt yapıya yatırım yapılarak sadece kendi yetiştirdiğin voleybolcularla başarı güdülmeden bir sosyal sorumluluk algısıyla bu branşlara destek vermek daha doğru olacaktır.

    senelik 1 milyon eur para verdiğin yıldızları 30-40 taraftara oynatmaktansa bütçenin onda biri ile alt yapıya destek olursun. bir model yaratırsın. gerekirse ikinci ligde oynarsın. ama yetişrdiğin sporcular gün gelir ülke milli takımını bir yerlere getirir. sende yüklendiğin misyonu başarıyla yerine getirmiş olmanın gururunu yaşarsın.

    bu bayan voleybol örneği için verilmiş ola bile, erkek voleybol, bayan basketbol içinde geçerli.

    burada erkek basketbolu biraz daha farklı bir yere koymak lazım. biraz daha endüstriyelleştiğinden ve taraftar ilgisi bir nebze daha yoğun olduğundan.

    birde belki tekerlekli sandalye basketbol takımımız. onlarında engelli insanların neler başarabileceğini göstermeleri açısından yüklendikleri bir misyon söz konusu.

    ama bahsettiğim diğer branşlar için "amatör" kelimesine uygun hareket etmek daha mantıklı gözüküyor.

    tabi burda yönetimin gidebileceği ikinci bir yol daha var. ayrılan kaynakları arttırarak daha başarılı olacak bir takım kurmak ve bunun sürekliliğini sağlamak. bu da şu aşamada arkas vb. önemli şirket takımlarıyla birleşmeyi gerektiriyor. başka türlü bu denli bir maddi kaynak yaratmak mümkün değil ne yazık ki.

    ancak mevcut durumda olduğu gibi hem önemli bir bütçe açığına neden olan hem de başarılardan geride kalan bir takım yapısı açık ve net bir şekilde galatasaray'a zarar veriyor. şuan ki yapının sürdürülemeyeceği gerçeğiyle hareket edersek bence yukarıdaki iki yoldan biri tercih edilmeli.

    ben ikisine de sıcak bakarım. yeterki düzgün bir organizasyonla yola cıkılsın.
  • 2229
    amatör branşlara profesyonel yaklaşması gereken yönetimdir.

    bizim evladımız diyerek getirdiği orkun darnel ve murat özyer şubelerine katkı yapamamış başarısız olmuşlardır. gereken yapılmalı.

    özellikle kadın voleybolda küçülme olmaz olamaz çünkü kurulduğu günden beri bu branşta hiç şampiyonluk yaşamadık. galatasaray tarihinde hiç şampiyonluk kazanamamış tek branş bu. briçte bile şampiyon olduk kadın voleybolda olamadık. bu şubeye asılıp kesin şampiyon olacak kadroyu kurmalıyız.

    küçülelim diyenlere kesinlikle katılmıyorum. hiçbir branşta küçülemeyiz. yapılacak şey basit. daha başarılı şube sorumluları ile çalışmak. beceriksizleri göndermek.
  • 2230
    zaman içerisinde klübün her noktasındaki aksaklıklara el atacak yönetim. fakat hepsi bir anda olmuyor. önce amiral gemisini düzeltmek, klübün ana gelir kapılarında işleri yoluna koymak, kurumsal yapıyı tam anlamıyla kurmak şart. bir yönetim 2 sene içerisinde hem forma satışını, hem klübün borsa işlemlerini, hem futbolu, hem basketbolu, hem bilet satışını, hem medyadaki güçsüz durumunu, hem en güçlü rakibinin federasyondaki sağlam lobisini ..... evet bunların hepsini bir yönetim 2 sene içerisinde düzeltemez. her şey yolunda giderse galatasaray'ı mükemmel bir yapı haline dönüştürmek ünal aysal gibi bir adam için bile 8-10 senelik süreçtir.
  • 2238
    seneye 5 tane drogba ayarında adam alacağız, teknik direktör olarak da mourinho'yu getireceğiz, 2. şık da fatih terim'le ömürlük sözleşme yapacağız deseler, fatih terim'i tercih ederim.

    bıraksınlar transferi falan, sikimde değil. ne yapsınlar etsinler, imparator'u tutsunlar bu takımın başında. sağlığı elverdikçe kalsın burada, gitmesin bir yere. bir tek onun gücü yeter şu futbolun içindeki şerefsizleri temizlemeye. galatasaray 3 yıl üstüste şampiyon olsun, ne tüpçü kalabilir o makamda, ne şikeci. hepsini temizlesin, sonra da sportif direktörümüz olsun. florya'yı kimselere bırakmasın.

    yönetim, sana sesleniyorum. istersen 20 tane dünya starı getir, imparator giderse sen de gidersin kalbimden. ne yap et, tut onu burada, gitmesin bir yere!
  • 2239
    http://www2.galatasaray.org/kulup/haber/16626.php

    --- alıntı ---

    sporseverlerin, uzun bir müddetten beri bu tv programının ısrarla yönetimimiz aleyhine her gün daha artan bir dozda yaptığı maksatlı yayınlara kesinlikle itibar etmemelerini önemle rica ediyoruz.

    --- alıntı ---

    peki biz itibar etmeyelim, etmiyoruz da zaten de, sizin bu kadar itibar etmenizi neyle açıklayacağız? şu programa fırsat buldukça bağlanmanızı, özel röportajlar vermenizi neyle açıklayacağız? sizin ''bunlarla aramı iyi tutayım, daha fazla uğraşmak zorunda kalmayalım'' demeniz bu adamlar için zerre önemli değil. rüzgar nereye biz oraya insanları bunlar. yarın birgün yerin dibine soktukları aziz yıldırım çıkıp bunlara röportaj verse, aziz yıldırım'ı göklere çıkarırlar seni yerin dibine sokarlar. sen çıkıp bunların programına açıklama yapmadığın sürece de sana atıp tutarlar. o derece haysiyetsizdirler bunlar.

    o yüzden bu tür uğraşlar içine girecekseniz girmeyin zira bunlar ratinglerinin ufak da olsa artacağını bilseler, canlı yayında çıkıp sizin istifa ettiğinizi söylerler. arkasından canlı yayına bağlanıp yalanlamanızı beklerler.
  • 2242
    bakanların, başbakanın arkasında durduğu bir federasyona karşı ne yapması bekleniyor? bilemedim. ülke dibine kadar boka batmış. şike yapan bir başkan ve kulübü ceza almasın diye, bütün siyaset adamları bir araya gelmiş ve müthiş başarılı bir kriz yönetimi gerçekleştirmişlerdir. baştan sona her şey planlı ve düzenli, öyle ki hiç bir konuda uzlaşamayan siyasi partiler bir gecede uzlaşıp yasa değişikliğine gitmişlerdir.

    bu şartlar altında galatasaray'ın haklarını (futbol branşı açısından) en fazla bu kadar savunabilirsin.
  • 2243
    kimse kusura bakmasın, ünal aysal başarının marka adıdır bizim için, adeta tapıyoruz.

    amma ve lakin

    adnan polat futbol şube sorumlusuyken şahin sıfatıyla kendisine yapılan övgülerin birden tepki sürecine dönüşmesi bugun olduğu gibi 'canım buna da göz yumsun napabilir ki?' boyutuyla başladı. elbette ki beceri olarak aysal polat'ın 10 gömlek falan üstü ama kontrolü kaybetmemek lazım. şikeye ceza verilmeyip, şikeci kuluplerden birinin başkanının tff başkanı olduğu bir ortamda sen haksız da olsan sesini yükselteceksin ki burada topu yere vurmayla başlayan süreçte kimse gaza gelmesin uyanık medya yüzünden. burada sapına kadar haksızlığa uğradık, sapına kadar haklıyız tek dava da yükselişi engelleyip terim'i buradan koparmak, bizi yine dibe çekmek. top vurdu diye hoca at, sonra tepkiye 9 maç geçir, 4.hakemin tahrikleri ayrı. bu senaryonun tek amacı fatih terim'dir ve yapanlar da galatasaray'ın madrid'e elenirken oynadığı topu dahi hazmedemeyecek kadar büyük düşmanlarıdır. ver kurtul stratejisi işe yarasa adnan polat şu an hala ' büyük başgan' olurdu, adam işin kitabını yazdı.

    unutmamalı, şu an yönetimimiz çok iyi ve güzel ama fatih terimle beraber bu güzellik.
  • 2244
    savcılığa ve uefa'ya, yeni bir şike girişimi nedeniyle ihbarda bulunması gerekiyor diye düşünüyorum.

    mesela meireles'in onca hareketine rağmen aldığı 3 maç ceza, video görüntülerine dayanarak müsabaka hakeminin "suratıma tükürüldü" şeklindeki açıklamasının doğru olmadığına kanaat getirilmesi;
    buna rağmen melo'nun hakemin görmediği bir pozisyonda tükürdüğü için yediği kırmızı kartta tükürmediğine rağmen görüntülerin delil kabul edilmemesi,
    meireles'in yan hakemlere, rakip futbolculara, seyircilere yaptığı hareketler görmezden gelinirken, fatih terim'in sadece hakeme değil müsabaka gözlemcilerine olan filllerinden dolayı da ceza yemesi;
    galatasaray maçlarındaki faul standartlarıyla, fenerbahçe maçlarındaki faul standartları;
    pfdk tarafından fenerbahçe aleyhine verilen her cezanın tahkim tarafından indirile indirile kuşa çevrilmesi ve fakat galatasaray'a verilen hiç bir cezada 1 maç dahi indirim yapılmaması;
    aykut kocaman'ın her maç sonrası federasyon aleyhine beyanlarına tek bir ceza verilmezken, sabri'ye verilen ceza...

    işte bunlar hep sahaya yansıyan şike'nin delilleridir. tescilli şikecilerin yönettiği türk futbolunda hiç bir şeyin değişmediğinin kanıtıdır.
  • 2245
    yapacağı hiç bir açıklamanın işe yaramayacağının bilincinde yönetim. medya tamamen fenerbahçe'ye çalışıyor.
    ünal aysal yönetimi hesabı sezon sonunda federasyonu düşürmeye çalışarak kesecek.
    ortada tarafsız bir federasyon olur, hakem hataları son haftalarda dikkat çekici şekilde aleyhe gelir. o zaman çeki düzen için açıklama yapılır.
    ama şu durumda?
    yıldırım demirören, pardon ya biz galatasaray'ın hakkını fazla yedik, artık tarafsız olalım mı diyecek sanıyorsunuz?
  • 2246
    kendilerinden ne gibi bir açıklama beklendiğini merak ettiğim yönetim. aziz'in yaptığı gibi resmi siteyi ona buna sallama, tehdit yağdırma alanına mı çevirsinler? bu federasyon seçildiği günden beri desteklemediklerini her fırsatta dile getiren bir yönetim var. daha cezalar dahi verilmeden galatasaray üzerine oynanan oyunların farkında olduklarını dile getirdiler. nasıl bir açıklama gelirse verilen cezalar yarı yarıya inecek? yönetim tüm üyeleriyle sıradan hak mahrumiyetleri alsın yedek kulübesi boşaldığı gibi şeref tribünü de mi boşalsın?

    ben bugüne kadar sergiledikleri tutumdan son derece memnunum. sezon başından hatta geçen sezondan bu yana galatasaray seviyesini bozmadan hareket ettiler. zaman takımın konsantrasyonunu bozma değil takımın konsantrasyonunu sağlama zamanı. "ne yaparsanız yapın sizi şampiyon yapmayacaklar" düşüncesi takımımızın lehine olmaz sanıyorum. bu cezaları lehimize çevirebiliriz. kenetlenelim, sağlam duralım ve yine şampiyon olalım. sonra ne söyleyeceksek söyleyelim. hiçbir şey kalmasın hatta ne var ne yok dökelim ortaya. ama şimdi sırası değil.
  • 2248
    yapacakları her hangi bir açıklama ortamı gerecek, sinirleri bozacak ve psikolojik savaştan yenik ayrılmamıza sebep olabilecektir. gün birlik beraberlik günüdür. o yüzden sağa sola açıklama yapmak yerine sezonu şampiyonlukla tamamlayıp, sezon sonunda federasyonun tümden değişmesini sağlayacak adımlar atmalıdırlar.

    tabi birde fatih terim'in ne kadar arkasında duruyorlar bilmiyorum ama ben kötü senaryoları aklıma getirmek istemiyorum.
  • 2249
    oldu yavrum herşey olsun bitsin sessiz kalsınlar, en çok sesi yavuz hırsız misali futbolu pisletenler çıkarsın biz asilzade takılmaya devam edelim. galatasaray'ın hakkı yensin, teknik direktörüne haksız yere 3 maç, orta sahadaki oyuncusuna emsal teşkil edecek suyun karşı takımı oyuncusuna verilen karara rağmen ceza verilsin, teknik direktörü art niyetli bir hakem tarafından atılıp yardımcılarından biri yoktan yere tribüne gönderilsin takım bir sonraki maça hocasız çıkacak olsun bizim yönetim hiç birşey diyemesin. bu sessizlik ile 2012-2013 sezonunda kalan 6 haftada daha çok üzerimize oyun oynanır. şampiyonluk kaçmaz da olur ya yine biri çıkar olmadık yere kırmızı çıkarır bu sefer geri dönemeyiz kaçmayacak şampiyonluk da kaçarsa yine asilzadeler gibi şampiyon olan takımı alkışlarız. galatasaray büyük takımdır tff imiş, pfdk imiş, tahkim kurulu imiş bu büyüklüğün karşısında duramamalıdır. büyük takımın yönetimi gibi davranıp bu haksızlıklara bir son vermesi gereken yönetim kuruludur. artık bu saatten sonra ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın