• 4478
    riva ve florya'nın güncel değerinin 1,3 milyar dolar olduğu konuşuluyor. bu adamlar 550 milyon dolar civarı bir gelir karşılığında arazileri elden çıkarmayı planlıyorlar. aradaki fark korkunç.

    hadi bazı şeyler spekülasyon... ama 1,3 milyar dolar diyorlar yahu... ne kadarı spekülasyon olabilir ki bunun? ünal aysal da 1 milyar doların altında gelir elde edilmesi hata olur demişti.

    şimdi görelim bakalım mesela dursun aydın özbek hangi sit alanlarına otel dikecek... diğer yönetim kurulu üyelerine ve kongrenin iplerini elinde tutan derin galatasaray'ın liderlerine ne imtiyazlar tanınacak.

    takımın iyi gidişinize hepimiz gibi ben de seviniyorum ama büyük resme bakınca böğrüme koca bir öküz oturuyor. resmen geleceğimiz peşkeş çekiliyor. ne bir bilgilendirme var ortada ne başka bir şey. galatasaray'ın duayenleri anlaşmak üzere protokol imzalandığı haberi çıkınca bi celallendi. onlara da sus payı olarak genel kurul oylaması verdiler. lümpen duayenlerimiz de bu oylamada lobilerini etkilemeleri karşılığında elbet paylarını alacak. herkes mutlu.

    resmen devlet tepemize çöktü. hayır bu saatten sonra satmıyoruz desek komple sit alanı ilan ederler oraları.

    geçen gün bir olay yaşadım. bilen vardır elbet. amerika'daki arabuluculuk kurulunu adalet sistemine entegre etmeye çalışıyorlar. ha bence yemez, çünkü uzlaşma kültürümüz yok ama deniyorlar işte. bunun için arabuluculuk lisansı almış avukatlar izmir'de arabuluculuk derneği kurdular. bir süredir var. yönetim kurulu seçimleri yapılmış. eski kurul görevine devam etmiş. sonra öğrenmişler ki, diğer şehirlerdeki arabuluculuk dernekleri ile merkezi bir sistem üzerinde üyelerden gizli anlaşmışlar, bankalarla kendi adlarına arabuluculuk pazarlığı bile yapmışlar. ardından apar topar yönetim kurulu görevden alınmış ve yenisi seçilmiş...

    ülke her alanda böyle. geneli, içinde bulunduğu cemiyeti, toplumsal çıkarı düşünen yok; insanlar sadece kendilerini düşünüyorlar. koca koca adamlar amk bunlar. hiç birinin cakasından geçilmiyor. ama haksız çıkar, kendilerine verilen temsil yetkisini kötüye kullanma derdindeler.

    kimseye güvenilmiyor amk artık bu ülkede. ister galatasaray yönetim kurulu olsun, ister kongresi olsun, ister ordu, ister devlet, ister adalet olsun... büyük bir ahlaki erezyon hakim. arkadan iş çevirmek, hainlik fıtratımız olmuş. başımıza gelecek her türlü belayı hakediyoruz. resmen uyum sağlayamadık türk ırkı olarak modern çağa. toplumsal seleksiyonda elenmeye doğru hızla gidiyoruz...
  • 4480
    çıkan istifa haberleri bence el altından yaptırılan haberleri hatırlatıyor.
    forbes dergisi bizi en değerli kulüp olarak yayınlarken göz önünde bulundurulan bu çok değerli arazilerimiz, daha 3 ay öncesine kadar istifası istenen bir yönetimin inisiyatifine bırakılmamalıdır.
    gerekirse ayrı bir şirket kurulmalı veya benzeri bağımsız bir oluşum ile fırsatlar masaya yatırılmalı ve uzun vadede galatasaray'ımıza en karlı seçenek seçilmelidir.
    unutulmamalıdır ki gelecekte bu işleme onay verenler de bu günahtan sorumlu olacaklardır.
  • 4481
    22 ekim 2016 galatasaray trabzonspor maçı için bilet fiyatlarını 2 katı fiyat ile piyasaya sürmüş yönetimdir. bravo size. suan klübün tüm borcları bitti . klübün kasasına milyonlar girdi . klüp dünyanın en cok kar eden klübü oldu. inanılmaz bir finansal kafa harikasın yönetim tüm borcları bir maç ile bitirdin. yahu kardeşim yeter be . tam taraftar gaza gelmiş tam 50 bin kişi stadyumu dolduracak diyoruz yaptıgınız fiyatlara bak. ben ve 3 tanıdıgım maça gidecektik ve hatta passo kartı olmayan annem ve babama da kart çıkaracaktık ama lig sonuncusu trabzonspor'u bize derbi diye yutturarak yine fiyatları tavana çıkarmışsınız. maç boyunca takımı itecek gücü olan 50 bin kişi yerine şimdi çekirdekçi 30 bin kişi ile size trabzon macında başarılar.

    1. kategori 400,00 tl
    2. kategori 400,00 tl
    3. kategori 250,00 tl
    4. kategori 200,00 tl
    5. kategori 150,00 tl
    6. kategori 100,00 tl
    7. kategori 80,00 tl
    8. kategori 70,00 tl
    9. kategori 60,00 tl
  • 4482
    kulüp gündeminde olan riva ve florya projeleri de dahil olmak üzere etmek istedigim bir iki kelamin muhattabi oldugunu düsündügüm, kulübün yönetiminden sorumlu olan kisiler toplulugu.

    yönetim kurulumuzun siyasi otorite ile iyi iliskileri oldugu herkes tarafindan acikca görülen birsey. bu da onlari önceki iki* yönetimden ayiran en büyük özellikleri. bu iyi iliskiler ile de birseyler yapmaya calisiyorlar. ben isin bu noktasinda kulüp yönetimlerini analiz etmek istiyorum. bunun icin kulüp yönetimini üc baslik altinda degerlendirecegim.

    1- sportif yönetim
    2- idari yönetim
    3- mali yönetim

    galatasaray bir spor kulübüdür. e malumunuz spor kulüplerinin de asil misyonlari yarisma alaninda basarili olmaktir. yönetim kurulundaki isimler farkli dahi olsa dursun özbek 2014 yilindan beri kulübü yöneten ekibin icerisinde yer almakta. ve yine kendinden önceki yönetimin ayak izlerini takip ediyor ve ayni dogrultuda ilerliyor. yani kulüp mekanizmasinda bir degisiklik olmadi, taslar ayni yerlerde. simdi branslara bakalim istiyorum. galatasaray spor kulübüne bagli branslarda kac tane yerel ve ulusal kupa kazanilmis (u: uyduruk kupalari saymayacagim. benim icin önemli olan ulusal lig ve uluslararasi önemli turnuvalardir.).

    profesyonel branslar

    voleybol - kadin ve erkeklerde 0 lig sampiyonlugu, 0 cev sampiyonlar ligi sampiyonlugu.
    basketbol - erkeklerde 0 lig sampiyonlugu, 1 uleb kupasi , kadinlarda http://i.hizliresim.com/2jV6YA.png *
    futbol - 0 lig sampiyonlugu (u: mazeret kabul edilebilir belki ama sampiyon olamamanin en büyük sorumlusu yine özbek yönetimidir kanimca), 2 ulusal kupa

    amatör branslar

    amatör branslarda basari kriteri tabiki 2016'nin olimpiyat yili olmasi sebebiyle olimpiyatlara katilip alinan madalyalar.

    yelken - deniz cinar, ates cinar ve onur cavit biriz rio olimpiyatlarina katildilar, madalya yok. bu da kulübün yayinladigi yazi;

    http://www.galatasaray.org/...ur-cavit-biriz/32680

    --- alıntı ---

    böylelikle yelkende rio olimpiyat oyunları'na en çok sporcu gönderen kulüp olma başarısını gösterdik.

    --- alıntı ---

    galatasaray spor kulübü yelken subesinin vizyonu budur. basarili sporcu yetistirmek degil ulusal kulüplerle sporcu sayisinda yarismak. ayni hissiyatlara ben de sahibim. fm oynarken ülkenin milli takimina en fazla futbolcuyu gönderdigimde mutlu oluyorum. ama ya realite?

    kürek - hüseyin kandemir ve cem yılmaz rio olimpiyatlarina katildilar. madalya yok.

    yüzme - nida eliz üstündağ rio olimpiyatlarina katildi. madalya yok. 2016 avrupa şampiyonası'ndaki 2:10.23'lük derecesiyle 200 metre kelebek türkiye rekorunun sahibi imis. ekaterina ivanova avramova sirtüstü siralamada 21. olup madalyasiz döndü.

    sutopu - galatasaray erkek sutopu takımı, 2015-16 sezonunda normal sezonu 2. sırada tamamlamış ve oynanan play off maçları sonucunda finalde kaybetmiş ve 12 sene sonra ligi ikinci sırada tamamlamıştır. (kaynak vikipedi)

    engelsiz aslanlar - 2015/2016 sezonunde ne ulusal ne uluslararasi bir sampiyonluk yok.

    judo, binicilik, bricve satrancbranslarinda web sitemizde herhangi bir madalya ya da sampiyonluk bölümü yapilmaya bile tenezzül edilmemis.

    özet olarak sportif olarak futbolu ve basketbolu bir kenarda tutarsak*

    idari yönetim

    kulüp önceki dönemlere kiyasla hükümet ile daha yakin ve pozitif iliskiler icerisinde**. bu da gerekli izinler, falanlar filanlar icin yönetimin hareket kabiliyetini artiriyor. hakemler, federasyonlarla iliskilere falan girmek istemiyorum.

    sportif yönetime de ait tutabilecegim bir husus var burada. gerek olimpiyatlara giden amatör sporcular, gerek gidemeyen ama kulübümüzün lisansina sahip oldugu sporcularin performanslarinin artirilmasi ve alttan gelecek basarili sporcular yetistirmek misyonuna ne sekilde sahipler?

    branslarin sahip oldugu kilit sporcularin yerleri doldurulmadan, bir plan ve program uygulanmadan elden cikarilmasi yönetim alaninda bir basarisizlik olarak görülmemeli mi ?

    ekonomik yönetim

    önceki yönetimler yüzünden borc devralindigini ve bu borclarin azaltilmasi icin tasarruf yapilacagi söylendi. simdi yeniden o günlere dönmek istemiyorum ama yararlanmadan parasini catir catir ödeyip kadro disi birakilan sporcular, gereksiz bonservisler verilip sonra gönderilmesi gibi paralari car cur etme haberlerimiz mevcut. spor kulüplerinin kar amaci güden kurumlar olmadigini biliyorum ve kar elde etmesini de beklemiyorum ancak bir borussia dortmund bizim gibi kaynaklara sahip olmamasina ragmen en dibi görüp nasil tekrar en tepeye cikabildiyse bizim de bunu yapabilmemiz en azindan bunu yapabilmek icin bir plana sahip olmamiz gerektigini düsünüyorum.

    günün politik ve ekonomik sartlari dogrultusunda ne kadar artik agizlarda sakiz olmasindan sikildigim riva arazisi mevzusunun bitmesini istesem de su an bu arsanin elden paldir küldür cikarilmak istenmesinde art niyet ariyorum. bu hem kolaya kacmaktir hem de düsünmeden hareket etmektir. bu kaynaklarin satilmasi daha zor bir durumla karsilasilirsa elde avucta hic birsey olmamasi anlamina geliyor. bunun hesabini sorumlu olarak muhtemelen veremeyecek bu insanlar ancak kulübü yöneten ekibin kulübün kendi yönetim sürelerinin haricinde gelecegini de düsünmek zorunda oldugu kanisindayim.

    sonuc olarak basarisiz oldugu konusunda hepimizin hemfikir oldugu mevcut galatasaray yönetiminin yaptigi ve yapmaya calistigi seylerden gün be gün tedirgin olmaya devam ediyorum. su an yasadigimiz günlerden zor günler olarak bahsediyoruz ancak hem türk insaninin yönetim anlayisi hem de ülkenin sürekli degisen ve dengesiz gündeminin bizi daha kötü günlere sürüklemeyeceginin bir garantisi yok. yöneticiler bunlari da düsünmeli.

    not: bu yaziyi uzun zamandir yazmak istiyordum. ancak ayni anda bir kac is yapmak zorunda kaldigimdan bazi cümlelerim anlasilmaz olabilir. bunun icin okuyan arkadaslardan özür diliyorum. eger yazida tatmin etmeyen bir kisim olursa mesaj atmaniz beni sevindirir. böylece bu entry daha anlasilabilir bir hale gelebilir.
  • 4485
    şu an gerçekten galatasaray üvey evlat muamelesi görüyor federasyon tarafından. her hafta verilmeyen penaltılar, kartlar ve bize karşı çalınıp oyunumuzu bozan anlamsız fauller karşısında sessizler. rakiplerimiz ise inanılmaz seviyede kollanıyor. acaba diyorum ben objektif olamıyor muyum? olur ya kendi takımının pozisyonlarına objektif bakamazsın. yok arkadaş. değil. gerçekten değil.

    o kadar teknik kadrosunuz, idari heyetsiniz.
    çıkın açıklama yapın. konuşun. maç maç şunlar oldu diyip anlatın.
    bu sezon şampiyonluk kaçarsa bu sessizlikte vebali yönetime ait olacaktır.
    türkiye'de ağlamayana, germeyene mama yok. rakipler yönetimleriyle, teknik heyetleriyle, futbolcularıyla federasyonu, hakemleri baskı altına alıyor. sen de oyunu kuralına göre oynayacaksın.
  • 4486
    fikret orman gibi adamların camiamıza rahat rahat sallayabilmesinin sebebidir.

    ünal aysal sonrasında gelen yönetimlerin hepsi acizdir, hakkımızı savunamamaktadır. sportif, mali vb. konularına girmiyorum ama ünal aysal yönetimi; masaya yumruğunu vurma konusunda çok çok iyidi, hakkımızı her zaman savundu, hiç çekingen olmadı. şimdi beyaz futbol ve muadili programlarda teknik direktörümüzün kızlarının mesleğini soruyorlar. yazık.
  • 4487
    yönetimdekiler yönetimde olduklarının farkında değiller gibi davranınca son dönemde yaşananlar hep bizim tarafımızda havada kaldı.

    bir kendini bilmez, sadece futbol değil spor katili, çıkıp "galatasaray türkiye'ye şikeyi getirmiştir." dedi. yönetimimiz sus pus, mahalle takımları arası kahve atışmasında söylense ıstaka ile birbirine girer millet ve olay karakolda biter. türkiye'nin en büyük kulübü galatasaray bir dava açıp da kendisini iddiasını ispata çağıramadı. önceden olsa hakaret ölçüsüne girmeden ağır bir açıklama ile bile 2 ay kamera göremeyecek hale getirilirdi. açılacak tazminat davası ile de ağlatılır, yalvartılır ve rezil rüsva olmuş halde ortada bırakılırdı.

    akıllı olduğunu düşündüğüm, beşiktaşı da içinde bulunduğu durumdan iyi kurtardı dediğim fikret orman geçen hafta sonu takımımıza, stadımıza, borcumuza, harcımıza konuştu etti. belki kendince kıyas yaptı ya da taraftarlarına cuma günkü beraberlik sonrası bir parmak bal çaldı ama ona da ses etmediler. çıkıp da; "kendisini konuşmaya davet ediyoruz, nedir yaptıklarımız açıklasın" demediler.

    sezon başından beri çatır çatır hakkımız yeniyor, içeride dışarıda doğranıyoruz ama ağzını açıp da bir söz söylemek yok. malum şahsiyetin her şeyi abartıp, bunun 10'da 1'i durumlar kendi takımına yaşatılınca nasıl elinde lazer, karşısında gazeteciler, sağ tarafında projeksiyondan gelen görüntüler ile mhk eğitim kampı pozisyon tartışması yaptığını bile hatırlamaktan aciz şekilde sadece durmaktalar. trabzon maçı hakemine bir tepki dahi göstermediler.

    teknik direktörümüze maç ile alakası olmayan, pazar ekinde sorulsa "ne gereği vardı? bu sorunun" diyeceğimiz sorular maç sonrası basın toplantısında soruluyor, yapılan hamle adamın akreditasyonunu iptal etmekle kalıyor.

    böyle durumlara ya hiç bir şey yapmayarak kızdırılmış ya da yaptıkları ufacık şeylerle "sadece bu kadar şey mi yapabilir galatasaray yönetimi?" sorusunu sormaktan yorulmuş bir taraftar kitlesi oluşturdular. galatasaray yönetiminin fikri ve vicdanı hür olarak dirayet, cesaret, feraset ve asalet sahibi olması gerekir.
  • 4488
    kış uykusuna yatmış topluluk. haftalardır galatasaray'ın hem yeşil sahada, hem dışarıda hakkı yeniyor ama yönetimden kimsede ses yok. sonra fikret orman da sallar, aziz yıldırım da sallar, beyaz futbol tayfası da sallar, sahada da hakemler seni jülyen doğrar. kulübün taşınmazlarını satma derdinden başlarını kaldırıp olup bitene karşı ayaklanmaları gerekir.
  • 4490
    az biraz şerefiniz varsa bugün 8-1 de yenmiş olsak çıkıp bir daha hakem hatalarına maruz kalırsak ilerisi için hiç iyi olmaz dersiniz...

    yeter lan yeter kafayı yicem yeterrr...

    bir takımın şampiyon olmaması için bu kadar mı el birliği ile çalışılır şerefsizlerrr...

    nasıl o penaltıyı vermiyor nasıl emre köpeğine sarı kart vermiyor ne oldu da o carole sarı kart verdi bu nedir lan bu nedir..!!!

    yeter bu kadar sessiz olmayın yeter..

    fikret , azize ulan ilhan cavcav bile çıkıp konuşuyor her maç sonrası siz ne işe yarıyorsunuz..!!!

    şeref yoksunu değilseniz bugün çıkar yeter dersiniz...!!
  • 4494
    son 20 yılın en boş yönetimi. rakipler göz göre göre ittirilip kendi takımı katledilirken hiç bir şekilde takımına sahip çıkamayan, riva, florya gibi arazileri peşkeş çekmekle meşgul olan yönetimdir.

    tarihin en rezil şekliyle gönderilen aziz yıldırım yancısı adnan polat bile gerektiğinde takımı korumasını biliyordu. dede lakaplı duygun yarsuvat bile takımına sahip çıktı ama bu yönetim yok gibi bir şey. ve keşke olmasalar.
  • 4497
    galatasaray yönetimi - x
    ultraslan - y

    x: size şimdi bir şey vericez siz de bir daha bizi istifaya davet etmiceksiniz tamam mı ?
    y: tamam. ver ne vercen ?
    x: alın 20 kasım 2016 fenerbahçe galatasaray maçı'na bilet hemide tamı tamına 2500 tane.
    y: ooo en büyük başkan bizim başkan yalarız lılılılılılılılılı :p :p :p
    x: aferin.
  • 4499
    - ama galatasaray aşkııı
    - galatasaray'a nasıl sırtını dönersiiin
    - kötü gün taraftarııııı
    - kişiler geçici, galatsaray kalıcıııı

    diye diye hatırı sayılır bir taraftar tarafından "kombine ve gs store alışverişi" aracılığıyla desteklenen oluşumdur.

    riva'yı, florya'yı vermiş adam kadıköy deplasman biletini ultraslan'a mı vermeyecek allahaşkına.

    öyle göte böyle yarrak yönetimdir.

    susun ve kombine almaya, gs store'dan alışveriş yapmaya devam edin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın