bu platformdaki yazarlar nezdinde tüm taraftarlara yazmak istediğim mektup.
galatasaray taraftarına şunu söyleyeceğim: futbol namına konuşanların bu ülkede şansı kalmadı. ahlaktan, namustan, haysiyetten konuşanlara türk futbolu artık imkan vermiyor. koç medyası vermiyor, yazarları vermiyor, ali koç'u vermiyor, mehmet büyükekşi'si vermiyor, hakemleri vermiyor, hiçbiri vermiyor.
gittikçe boğuluyoruz. evet, büyük bir kaygı var, büyük bir kaygı duyuyoruz. boğuluyoruz,
galatasaray camiası olarak tavuklar gibi gırtlaklanıyoruz. bu
galatasaray'ı gırtlaklıyorlar. bin defa yazdım, bin defa daha yazacağım; bu
ali koç dediğin, bu
selahattin baki dediğin insanlar bu türk futbolunun üstünden umarsızca geçiyorlar. allah demiyorlar, futbol demiyorlar, hakem demiyorlar, taraftar demiyorlar. hiçbir adalet, şeffaflık, liyakat bırakmadan bunu yapıyorlar söyleyeceklerim bunlardır.
çok eskiden, bizim inandığımız bir futbol vardı. çok eskiden, bu ülke futbolunun metin oktayları, fatih terimleri, jupp derwalleri, bülent korkmazları, ergün penbeleri, okan burukları vardı. ülke futbolundan büyük galatasaraylı adamları vardı. 20. asırda da, 21. yüzyılda da her dönem, antrenman sahalarına sığmayacak işler yaptılar. çok büyük işler yaptılar. yürekleri ufuklara sığmıyordu. stadlar dar geliyordu, tribünler dar geliyordu, türk futbolunun ve hatta sporunun batıya, avrupa'ya açılan kapılarıydılar. bu ülke sporunun gururu onuru oldular. 118 yıl bu ülke sporunun her cephesinde mücadele etmiş, her cephesinden avrupa kupalarını, süper kupalarını getirmiş büyük insanlardı bunlar.
şimdi geldiğimiz yerde ise böcek sürüsü gibi insanlar... futbol medyasına doldurmuşlar ama böcek sürüsü gibi. bir yazı yazamıyorlar. bir eleştirel cümle yazamıyorlar bir araya gelip. işte böcek sürüsü gibi yazarlar, futbol adamları... güre gibi yiyorlar galatasaray'ımızı, bu ülkenin şerefli kulübünü ve camiasını güre gibi içimizden yiyorlar. "futbol" diye diye yiyorlar, minik minik bit gibi içimizden ısırarak yiyorlar... bu camianın tarihini yiyorlar, başarılarını, kupalarını, taraftarlarının hayallerini, çocuklarının geleceklerini, adil futbol arzusunu ve iştiyakını yiyorlar.
nerede o yürekli büyük insanları bu camianın, ahlak diyen, futbol ahlakı diyen aslan gibi futbol adamları, yöneticileri. her tarafa eli uzanan, futbolun, galatasaraylılığın vicdanı olmuş insanları,
galatasaray'ın hakları ve menfaatleri için ölümü göze alan insanları neredeler?
bir böcek sürüsü hepimizi kemiriyor, böcekler... sırtlan insanlar gelmiş hepimizi gırtlaklıyorlar! ve buna herkes peşkeş çekiyor, herkes bu fırıldağı oynuyor; mhk'sı da, tff'si de. nerede bu insanlar? bu galatasaray bu kadar aciz mi kaldı? yok mu artık van'ından, batman'ından, kars'ından bu galatasaray'ı seven; bir küçük antrenman sahasını koruyacak, bir küçük futbol okulunu koruyacak, gelecek kuşak galatasaraylı yavruların haklarını koruyacak, bu ülke futbolunun mihenk taşı olmuş
galatasaray camiası'nı savunacak, bu haksızlıkları gündeme taşıyacak bir yiğit evladı yok mu?
üç kıtaya, kaç dönem üç kıtaya, uefa kupasından süper kupasına, şampiyonlar ligi'nden şampiyon kulüpler kupasına bu ülke futbolu için her dönem dişini tırnağını parçalamış, her cephesinde ülke futbolu için ay yıldızlı bayrağın dalgalanması için canını dişine takmış bu
galatasaray'ın çocukları nerede?
artık bu ülke futbolunda konuşmak için ya
ali koç olacaksın, ya
selahattin baki olacaksın! bu mu? haşa allah mı ali koç, allah mı selahattin baki? kimdir bunlar;
kemiriyorlar galatasaray'ı. galatasaray'ın adasını kemiriyorlar, galatasaray'ın stadını kemiriyorlar, avrupa başarılarını kemiriyorlar, taraftarını kemiriyorlar, futbolcusunu, hocasını, malzemecisini kemiriyorlar. bit gibi kemiriyorlar bizi. sahalarda hakemleriyle, var'larıyla, odalarıyla her türlü eşek şakalarını yapıyorlar, tiyatrolarını çeviriyorlar işte dalga, dalga geçiyorlar. ve bütün bunları örtmeye çalışıyorlar yazarlarıyla, dernekleriyle, avukatlarıyla, kalemleriyle.
ve bizim aradığımız ise tam da bu: galatasaray'ın haklarını savunacak bir yönetim arıyoruz, vicdan arıyoruz! ama şimdi tek tek böyle bağımsız tek başına yazdığın zaman ölümüne bir yok sayma, ölümüne bir ambargo. ve bu insanlar bütün bunlara rağmen kalkmışlar
avrupa futbolu'ndan bahsediyorlar. geçsinler galatasaray'ın karşısına ve konuşsunlar bakalım avrupa futbolu neymiş. avrupa futbolu sorgulamadır, teftiştir, liyakattir. avrupa futbolu hukuktur! sen kimsin? babanın parasıyla saltanat kurmuşsun, babanın parasıyla bir futbolu, asır aşırı bir türk futbolunu yönetmeye kalkıyorsun. sen önce kendi karnını doyurmasını öğren. bir sivasspor yönetiminden, bir konyaspor yönetiminden fazla tarafın nedir? bulmuşsunuz bu garip galatasaray'ı, görmüşsünüz sahipsiz bırakılmış bir camiayı, almışsınız yanınıza avanelerinizi, olmuşsunuz başkan şimdi de başımıza futbol filozofu oldunuz.
bu ülkenin yazarı vardır, hocası vardır, yetmiş tane gazetesi vardır yeri geldiğinde yazar çatır çatır. türk futbolunun geleceği üzerine karalar bir şeyler. sana ne, sen ne yapacaksın yap transferini, ver futbolcularının maaşlarını sen karışma ülke futbolun niteliğine niceliğine. sonra da çıkıp konuşacaksın bu ülkenin galatasaray'ına laf edeceksin. o galatasaray'a ben laf ederim sen değil. bu galatasaray büyüttü beni, onunla büyüdüm ben. sen bu camia üzerinden kendi saltanatını kurup ahkam kesemezsin. nefesimiz oldukça bu fırıldaklara karşı bağıracağız ve vakti geldiğinde mezarlarına tüküreceğiz galatasaray'ı ezenlerin ve hakkını korumayanların!