• 16829
    --- alıntı ---
    galatasaray futbol takımı’nın 2017-2018 sezonu hazırlık kampı programı belli oldu.

    yeni sezon çalışmaları kapsamında 19 haziran pazartesi günü florya metin oktay tesisleri’nde bir araya gelecek olan takımımız, sezonun ilk antrenmanını saat 19.00’da gerçekleştirecek.

    geçtiğimiz sezonunun ardından milli takım kamplarına giden oyuncularımız ise 26 haziran pazartesi gününden itibaren takıma katılarak yeni sezon çalışmalarında yer alacak.

    galatasaray futbol takımı, 28 haziran çarşamba günü yurt dışı kamp çalışması için slovakya’nın samorin kentine gidecek. başkent bratislava’ya yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta yer alan samorin’de 8 temmuz cumartesi gününe denk kalacak olan takımımız, bu süre boyunca iki hazırlık maçı yapacak.

    galatasaray, slovakya kampının ardından istanbul’a döndükten sonra 13 temmuz 2017 perşembe günü uefa avrupa ligi ikinci ön eleme turu ilk maçında mücadele edecek.

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...kampi-programi/35867
  • 16832
    su haberler yalanlanmadan bir kadro kuralim da keyfimiz yerine gelsin.

    4lu defans oynayacaksak:

    muslera
    tete(transfer)-maicon-acerbi-clichy
    imbula-(transfer)
    sinan(:()-belhanda-gary(:()
    gomis

    acikcasi kanat esamesi okunmuyorken bu kadro cok da guzel olmadi.

    muslera
    serdar aziz-maicon-acerbi
    transfer-imbula-transfer-clichy
    belhanda
    gomis-eren(:()

    iki kadroyu da sneijder'in gidecegini goz onune alarak yaptim. ikisi de olmadi sanki yav. eren, sinan falan ne olum bi de %100 oynayacak selcuk var koymaya gonlum razi gelmedi. cok transfer lazim cok.
  • 16836
    kaleci: muslera, cenk, batuhan şen

    stoper: acerbi/maicon, tete, carole, serdar, ahmet, semih:(

    kanatlar: linnes, clichy, garry, yasin:(

    ortasaha: kucka, imbula, tolga, selçuk:(

    forvet arkası(3-4-2-1'deki 2): sneijder, belhanda, sinan

    forvet: gomis, eren

    gomis'le belhanda bitti zaten. clichy ile anlaşma noktasına gelmişiz. imbula'nın gelmek istediği söyleniyor. kiralık olarak kulübü ikna etmek çokta zor değil. kaynaklara göre kucka için yoğun çaba sarfediliyor. tete için ise takımıyla anlaşıldı ama kendisi istemiyor şeklinde haberler var. acerbi en kilit isim bizim için. sassulo'nun istediği fiyata yakın bir teklif yapılmış. neden olmasın ?

    basının söyledikleri bunlar ve ben mr. yağlı surat'a rağmen inanmak istiyorum. umarım bir hayal kırıklığı yaşamayız.

    not: yanında üzgün surat bulunan arkadaşları istediğim için değil gitmeyecekleri için yazdım. saygılar.
  • 16837
    takım olmak var ya işte esas mesele bu. bizim taraftarın çoğunluğu transfer yapılınca takım olunacağını zannediyor. oysa takım olmak belirli aşamalardan geçen bir süreç. bazen isim bazında çok daha düşük profillerden kurulu futbolcular topluluğu kendinden maddi olarak daha büyük bütçeli futbolcular topluluğundan daha büyük bir takım ruhuna sahip olabiliyorlar ve daha büyük başarılara imza atabiliyorlar. bizimde meselemiz bu olmalı. gomis, belhanda veya x transferler yapıldı şampiyonuz, halaya çıkalım, yok öyle bir dünya. daha bu işin demirören kısmı var, hakem kısmı var, aziz kısmı var, teknik direktör sorunu var ve bunların üzerine takım olmamız gerekiyor. diyelim bu sezon en iyi isimleri topladık ama hakemler geçen sezon gibi ligi yönettiler diyelim ne olacak? olacak olan bizim futbol takımının çökmesi ve maddi olarak iyice batmamız olacak. buna karşı önlem alındı mı? kesinlikle hayır. yeni bir kadro kuracaksak bunu ehil isimlere emanet etmeliyiz, hakemlerin bilinçli zararlarından korumalıyız ki takım olma süreci kısa sürsün. takım olmak kimyasalve fiziksel bir süreçtir. buna göre hareket etmeli, tedbirli ama yeni futbolculardan kurulu bu kadroyu bir an önce takım haline getirmek zorundayız. not: bu entry dursun özbek'in ismi medyada geçen yeni futbolcuları transfer etme olasılığına karşı söylenmiştir.
  • 16839
    iskeleti sağlam olmayan takım. nedir iskelet? kaleci-stoper-ön libero-10 numara-santrafor beşlisinden oluşan uzun ince çizgi, kendi kalenden rakip kaleye kadar uzanan omurilik. bu iskelet iyi olmazsa şampiyon olamazsın. bakıyoruz gs kadrosuna; kale efsane muslera*, 10 numara hercai menekşe sneijder*, stoper-ön libero-santrafor yok.
    iskelette her öge önemli ama ön libero denen nane hem arkanın defolarını kapatan hem de ileriyi rahatlatan, iskeletin en önemli adamı. iyi ön libero vasat defansı iyi gösterir, öndeki adamlara rahat hareket alanı ve özgürlüğü sağlar. galatasaray'da melo'nun son 1.5 sezonu dahil son dönemde en büyük eksiklik burası. bütçenin en büyük kısmı buraya harcanmalı. ama bakıyoruz bu bölge için en ufak bir haber bile yok. e zaten stoperlerin hepsi takoz. belhanda+gomis iskelete uyar ama bu takımı şampi yapamaz. defansla atak arasına köprü olacak adam olmadıktan sonra n gomis'in ne debelhanda'nın önemi yok.
    sözü özü; iyi bir ön libero ve iyi iki stoper almazsa seneye yine babayı alacak takımdır galatasaray futbol takımı.
  • 16843
    söylentiler, duyumlar ve haberlere göre baktığımızda asıl dikkatimi çeken şey 2017-2018 sezonunda yedek kulübesi yıllar sonra ilk defa makul bir yedek kulübesi olacaktır.

    garry,sinan veya yasin, linnes, carole, tolga, ahmet,semih,hakan ( üçlüden en az bir tanesi), muhtemel kulübeye yapılacak josue transferi ve eren derdiyok.

    şimdi arkadaşlar malumunuz biz bu yedek kulübesine baktığı zaman yıllardır gözü kanayan bir taraftar grubuyuz.

    göbekli sabri ve olcan, futbol ile alakası kalmamış umut bulut, aydın yılmaz, salih dursun gibi işe yaramaz futbolculardan dolu bir kulübemiz oldu yıllarca.

    bu sebepten bakınca azıcık umutlanıyorum.
  • 16848
    2017-2018 sezonuna çok daha diri bir orta saha ile başlaması gereken takımım. felipe melo sonrası anadolu takımlarına bile çoğu maçta orta sahayı kaptırdığımızı düşündüğümde ve şampiyonluk için en kritik olan bu bölge için hala bir transfer yapılamaması oldukça düşündürücü. rakibi ısıran, basan, top kapan takımın orta sahadaki defansif yükünü çeken ve rakip ataklarını başlatmadan kesebilen ama bunun yanında ofansif meziyetleri de olan bir orta sahadan bahsediyorum. şunu diyebilirsiniz, böyle oyuncular avrupa'nın çok daha büyük liglerinde top koşturuyo ama burası da galatasaray. koskoca galatasarayın orta sahası için aldığı bir oyuncu sezon boyunca tek bir gol ve asist dahi yapmadan ligi bitiremez. allah aşkına tolga ciğerci'nin kaleyi bulan tek bir şutunu hatırlayan var mı? selçuk için keza hepimizin genel yargısı; durağan, rakibe hiç basmayan, oyunun çok büyük bölümünde sadece yan pas yapan, ikili mücadelelerde çok zayıf kalan bir oyuncu. sadece duran toplardan attığı goller için koca bir sezonun orta sahası selçuk'a emanet edilemez. nigel de jong için söyleyebileceğim tek şey yine bir fiyasko transfer olması. bir parantez de kiralık gelen josue için açarsak, aslında ilk geldiğinde hepimiz sneijder'in olmadığı maçlarda onun yerine rotasyon olacağını düşündük çünkü bursa ve braga'da goller bulan kaliteli sol ayağı olan ofansif orta saha görüntüsündeydi ama bu bölgede oynadığı maçlarda çok silikti daha çok selçuğun yanında göbekte oynadığı maçlarda biraz daha etkiliydi aslında bu bile orta sahamızın ne kadar temposuz olduğunu kanıtlamakta. josue'nin kiralık veya bonservisiyle tekrar alınacağı kanaatinde değilim.

    defansımız için neresinden başlasak nasıl birleştirsek tam bir muamma. (ahmet çalık'ı ayrı bir yere koymak gerekiyor, çok genç sezon ortası geldi ve sorunlu bir defansı toparlayabilecek bir tecrübede değildi) lider bir stoper eksikliği, nokta transfer diye alınan ama bir o kadar da risk taşıyan sedar aziz'in sezonu sadece 6 maç yaparak kapatması, yaşı ilerleyen ve ağırlaşan hakan balta'nın yetersizliği, gözden çıkarılan chedjou ve acı gerçek semih kaya. kangren olmuş sağ bek problemi ve buna eşlik eden sol bek sıkıntısı (carole'un malesef galatasaray'ın sol tarafının ona emanet edilemeyeceğini bize bu sezon göstermesi) neticede parçaları birleştirdiğimizde galatasarayın bu defans ve orta saha planlaması ile bu kadar gol yemesi ve ligi 4. bitirmesi çok da sürpriz değil. defans için beni umutlandıran tek şey tudor'un futbolculuğunda iyi bir defans oyuncusu olması ve defans için gereken doğru oyuncuları ve doğru oyunu bulabileceği, buna inanmak istiyorum.

    yeni sezonda transfer için bir sürü oyuncu adı geçmekte ama asıl önemli olan hocanın kafasında nasıl bi takım kurma fikri var? nasıl bi kurgu düşünmekte? sneijder'i bu kurguda nereye koymakta? görünen o ki kesin 1 forvet alınacak ve bu düşünülen forvet daha güçlü, bitirici ve ceza sahası golcüsü olacağı yönünde. orta sahaya box to box diye tabir edilen bir oyuncu şart, 2 stoper şart ki bunun bir tanesi kesinlikle lider özellikli olmalı (ama 1 stoper transferi yapılacak gibi) sağ ve sol bek'e birer oyuncu almamız elzem. kanatlarda yasin, garry, sinan eldeki oyuncular ama hangi kurgu ile oynayacağımızı kestiremediğimiz için düşünceler de havada kalıyo.

    velhasıl yepyeni bir takım kurulacak, sezonu çok erken açıyoruz ve bu yönetimin bu sefer hata yapma lüksü yok.
  • 16849
    gün itibariyle 19 kişilik bir kadroya sahip takım.

    mevkii bazında baktığımızda şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza :

    kale : muslera - cenk - eray

    sağ bek : linnes - cavanda

    sol bek : carole - hakan balta

    defans : serdar - ahmet - semih - koray

    orta saha : selçuk - tolga - de jong

    ofansif orta saha : sneijder

    sağ kanat : sinan - yasin

    sol kanat : rodrigues

    forvet : eren derdiyok

    kadro 19 kişi olmasına rağmen reel anlamda takıma katkı sağlayabilecek ve geleceği belirsiz olmayan oyuncu sayısı çok daha az.

    örneğin, cavanda, carole, de jong, sneijder : geleceği belirsiz, gönderilmeleri gündemde.

    bunun yanı sıra serdar aziz müzmin sakat, ben bu sezon hazırlık kampında sakatlanacağını düşünüyorum.

    koray 1 yıl oynamadı ve ne yapacağı soru işareti, zaten kapasitesi öyle ahım şahım bir oyuncu değil.

    hakan balta artık hem yaşlı hem ağır , misyonunu çoktan tamamladı.

    semih için söylemeye değer bir cümle bulamadım, siz ne isterseniz söyleyin.

    tolga ve selçuk tandeminin hali ortada , galatasaray'ın asıl sorununun orta saha olduğu açık. hadi selçuk neyse diyelim, bir şekilde 11 oynayacak bundan kurtulamıyoruz, öyleyse koca sene orta sahayı yine sık sık sakatlanan tolga kardeşimize mi emanet edeceğiz?

    rodrigues ve yasin bizim reel kanat oyuncularımız. bunların yanına sinan'ı koyduk diyelim. bütün yıl oynamayan ve tudor'un gözüne giremeyen rodrigues , bruma'nın yerini doldurabilecek mi ? yasin zaten vasat bir oyuncu.

    bu tabloya baktığımızda elimizde tüm vasatları toplasak bile 13-14 kişilik bir ekip kalıyor. gerisi çöp. bu takıma 3 kulvarda mücadele edebilmesi için en az 8-9 oyuncunun monte edilmesi gerekiyor.

    hatta bana göre takımın muslera, ahmet, linnes, rodrigues, sinan haricindeki tüm oyuncularının temizlenmesi gerek. bu yetersiz kadronun üstüne eklerseniz ekleyin , işiniz zor...

    eğer bir kadro mühendisliği yapılacaksa ideali şu olmalı :

    kale : muslera - (genç yetenekli potansiyelli transfer) - (paf takımdan bir genç)

    sağ bek : (transfer) - linnes

    sol bek : (transfer) - carole

    defans : (uzun boylu transfer) - (teknik oyun kurucu transfer) - serdar - ahmet - koray

    orta saha : (defansif orta saha transfer) - (boxtobox transfer) - (yaratıcı transfer) - (kiralık vs. maliyeti düşük ) - (u 21 den vs) - (yerli potansiyelli genç transfer)

    kanatlar : (golcü kanat transfer) - (çalımcı transfer) - sinan - rodrigues

    forvet : (fizikli ve bitirici transfer) - (hızlı ve teknik transfer)
  • 16850
    arkadaşlar 2013-2014 sezonundan itibaren kadromuza transfer edilen yabancı oyuncular sırasıyla şu şekilde:
    (yabancı sınırı olduğundan dolayı yerli futbolcuların yazılmasına gerek duymadım.)

    aurélien chedjou
    bruma
    alex telles
    izet hajrovic
    burdisso
    lucas ontivero
    blerim dzemaili
    goran pandev
    lukas podolski
    ryan donk
    martin linnes
    kevin großkreutz
    lionel carole
    jason denayer
    jose rodriguez
    josue
    luis cavanda
    de jong
    kolbeinn sigthórsson
    garry rodrigues

    bu yazdıklarımdan kaç tanesi verimli oldu? bruma, telles, podolski, linnes, denayer, garry.
    yani 20 transferden 6'sı verimli oluyor. verimli listesine aldıklarım da öyle ribery efekt falan yaratmıyor bir de o var.
    %30 transfer verimi.
    yerli futbolcuları da genel hesaba katarsak herhalde bu sayı %10'lara düşer.

    bu listede genç futbolcu alınmış, yaşlı-tecrübelisi alınmış, isimlisi isimsizi alınmış, bonservislisi bonservissizi alınmış, neredeyse her çeşit transfer denenmiş.

    bruma- telles- linnes- denayer faydalı olmuş ancak şampiyon yapamamışlar.
    dolayısıyla biraz daha tecrübeli ancak maliyetli oyuncularsa faydanın da ötesinde şampiyon yapmış. elmader- ujfa- melo- drogba- sneijder- eboue vb.
    şimdi transfer gündemimizde gomis, belhanda, clichy gibi isimler var ve muhtemelen bu üçü alınacak.
    görüyorum ki rezil diyenler var, yaşlı diyenler var, maliyetli diyenler var.

    sen istediğin kadar genç, potansiyelli oyuncu al şampiyon olamazsan gümlersin. bu yaşlı- genç dengesini iyi kurmak lazım.
    en az 5 tane tecrübeli oyuncun, onların arasında da genç oyuncuların olmalı. ama biz ne yapıyoruz ya ihtiyarlar heyeti kuruyoruz ya da çaylaklar kampına çeviriyoruz takımı.

    gomis de belhanda da clichy de direkt katkı verecek oyuncular.
    şampiyon olursak federasyondan şampiyonluk primi olarak 21 milyon tl alacağız. ayrıca 23 galibiyet, 7 beraberlik aldığını varsaysak 23* 1.2 ve 7*0.6 milyon tl'den 31,8 milyon tl kasamıza girecek. şampiyonlar ligine otomatik katılımdan dolayı 12.7 milyon avro elde edeceğiz. grup aşamasında 2 galibiyet, 3 beraberlik alsak 4.5 milyon avro kazanacağız.
    gruptan çıkıp son 16'da elensek dahi bir 6 milyon avro daha kasamıza girecek.
    ayrıca yeni yayın ihalesine göre;
    süper lige katılım bedeli olarak 8.5 milyon avro+ şampiyonluk miktarına göre verilen paydan 15.9 milyon avro+ ilk altı primi olarak 6.5 milyon avro para kasamıza girecek. ek olarak eski usülden hesapladığım maç başılara da sezonluk tahmini 10 milyon tl artı olacak.

    yani toplamda sezon boyunca süper kupa veya diğer kupa bonusları hariç 72,2 milyon avro gelir elde edeceğiz.
    kadroya çer çöpü veya gereksiz miktarda tecrübesiz oyuncuyu doldurduğumuzda ise 72,2 milyon avro yerine herhalde yaklaşık bir 30 milyon avro ancak kazanacağız. aradaki senelik fark 42,2 milyon avro.

    tecrübeli ve kaliteli bir kadro kurulduğunda 4 sezonda 3 şampiyonluk ve dolayısla 3 kere yukarıdaki sayıları kazandığımızı düşünelim. 127 milyon avro artıya geçeriz 4 yıl için.
    ve her sene ekstra 42,2 milyon avro transfer bütçesi oluşması demek bir başka açıdan.

    eline geçen fazlalık 42,2 milyon avronun yarısını giderlere yarısını da mantıklı ve akılcı şekilde transfere ve yavaş yavaş kadronu yenilemeye harcarsan bu başarılar 4'te 3 olarak değil de 10'da 7 olarak sana geri döner. zaten riva ve florya ile 5-7 yılda borçların sıfırlanması hesaplanıyor. dolayısıyla bu çerçevede sürekli kendini yenileyen ve sistemli bir yapılanmaya gidilmiş olur. bunun için de ilk olarak kadromuza kaliteli ancak çok da pahalı olmayan gomis gibi clichy gibi maicon gibi oyuncular transfer etmeliyiz.

    artı olarak sık sık kiralama yöntemine başvurmalı ve bunu bir politika haline getirerek bonservis yüklerini sırtımızdan atlmalıyız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın