• 15876
    yıllardır sağlı sollu atak yapamayan biricik takımımız.
    arkadaş hiç mi koşmaz bir takım. koşmaz derken tamam koşuyor ama sağa sola koşuyor. kaleye dikine 5 kişiyle it gibi koşan takımı ne zaman izleyeceğiz?
    topu yerden oynayan, isabetli pas yapan, full press, toplu halde hücum eden toplu halde savunma yapan, hızlı oynayan bir takım hayal ediyorum. artık o hayallerdeki takımın renkleri sarı kırmızı olmalı bence. ver selçuk'a sağına soluna atsız, forvete şişirsin, yasin atakları harcasın poldi afedersin götünü kaldıramasın vs vs
    kardeşim koşun. mantıklı koşun ama. dikine koşun sağdan soldan orta aparak ciğerimizi çürüttünüz artık.
  • 15877
    (bkz: 18 aralık 2016 osmanlıspor galatasaray maçı/#2081766) söylediğimin arkasındayım. galatasaray şampiyonluk şansı dün akşam bitti. dün son şansıydı. fakat bir takım yıllardır aynı hataları yaptığı müddetçe, ondan adam olması beklemek hata.

    muhtemelen fenerbahçe şampiyon olacak, başakşehir de ikinci. (bkz: süper lig 2016-2017 sezonu/@football) çünkü şuanda galatasaray'ı yönetenler arasında aziz yıldırım denen sabıkalı kadar bile futboldan anlayan yok. adamın transferleri ortada. ayrıca yıllardır sezon ortasında hoca kovmuyor. sabırlı. bu sene meyvesini alacak. bizimkiler halen 1.50 sabriden defans, 55 kilo selçuk'dan box to box ortasaha yapmaya çalışsın. futbol erkek oyunu. son 2 şampiyonlar ligi mücadelemizde rezil maçları unutmadık. 2 tane akhisara, 2 tane karabüke atınca kendimizi kandırıyoruz. en basitinden sadece galatasaray yetkilileri değil, neredeyse tüm galatasaraylılar yıllardır izledikleri oyuncuların mevkilerini bile bilmiyor (bkz: galatasaray futbol takımı/#2071575). galatasaray sezonu en iyi ihtimalle 3. bitirecek. o da sürpriz olur.

    özellikle belirteyim, kimse boşu boşuna jan olde riekerink'e yüklenmesin. o adam sadece antrenman hocası. önemli kararları verdiğini inanacak kadar aptal değilim. kadrolara, kimin girip çıkacağına, son yılların en kötü yönetimi ve onun süvarileri karar veriyor (bkz: dursun aydın özbek/@football).

    ve de (bkz: galatasaray futbol takımı/#2065820). fakat bu yılın en kötü olayı bunlar değil. asıl felaket florya gitti, florya.

    hadi hepimize geçmiş olsun. bu dakikadan sonra atılan gollerden, güzel anlardan keyif alalım. fakat fazla umuda kapılmayalım. umut adamı yer.
  • 15879
    kadro kalitesi olarak fenerbahçe'den de, beşiktaş'tan da daha kötü olan futbol takımıdır.

    5 futbolcu dışında diğer hiç bir oyuncumuz rakiplerimizde kadroya bile giremez. muslera, tolga*, sneijder, bruma ve podolski'yi ayıralım.

    linnes, sabri ve cavanda. hiç biri şener'den veya gökhan gönülden iyi değil çok hızlıca geçebiliriz.

    stoperleri yazmak bile gereksiz. cam adam serdar'ın futbolunu beğenenler vardı. oynadığı kısa süre içinde neredeyse her maç direk gol yedirdi ve buna rağmen en iyi stoper serdar dedik. geri kalanını düşünün. bence sağlıklı serdar dahil hiç biri rakiplermizde oynama ihtimali yok.

    sol bek carole desen evlere şenlik. sağındaki üç adam o kadar felaket ki kendisin, vasat gibi duruyor ama aslında vasat bile değil. çok net yetersiz. hasan ali'den de adriano'dan da kötü.

    de jong yine orta sahasızlığımızdan ötürü göze batmamaya çalışıyor ama şu hali topal'ın veya atiba'nın çeyreği etmez. biraz daha düzelebileceğine inandığım tek adam bu ama yine de diğer ikisinin seviyesine çıkması bence imkansız.

    gelelim yüz karası bölgeye; selçuk casper inan. fener'in veya beşiktaş'ın oyuncularıyla karşılaştırmak bu adam için lütuftur. hatta herhangi bir süper lig takımının ilk 11 oyuncusuyla dahi karşılaştırılması saçmalıktır. çünkü yeri artık burası değil. vasıfsız, frikik dışında hiç bir şey ortaya koymayan mehmet ekici bu adamı beşe katlar. pamuk helvadan yumuşak defansı ve hücumda yapabildiği tek şeyin stopere geri pas olması sebebiyle her maç karşı takımın en büyük kozu olmaya devam ediyor.

    yasin gol atıyor evet, kadroda olmasını ister miyim? evet. ama yeterli mi hayır. çoğu maç ekstra bir şey yapmıyor. bruma'nın sneijder'in podolski'nin hazırladıklarını dokunarak bitiriyor. ama takım o kadar kötü ki sıra yasın'e gelmiyor bile benim gözümde. vargas transferi gerçekleşirse kanatlara bir derinlik katılır hiç olmazsa.

    sigthorsson desen zaten ortada yok. ancak olmaması onun hayrına. bu adam burak yılmaz'ın izlanda şubesidir. fazlası değil.

    gelelim son olarak eren'e. fener'in de beşiktaş'ın da en büyük problemlerinden biri forvet. bu adam iki takımda da oynayamaz. kendine göre özellikleri var. kafa vuruşları gibi. ancak fazlası yok. ilk dokunuşları nasıl oluyor anlamıyorum ama burak yılmaz'dan bile kötü. pasları dağıtmayı beceremiyor. duvar olmayı hiç beceremiyor. kafa toplarını doğru yere indiremiyor. yapamıyor da yapamıyor. altı pas içinde topu ayağına atsan beceremiyor. yaslanan vasat takımları gibi illa ortaları buna açacaksın da gol atmasını bekleyeceksin. maalesef bu adam burak yılmaz'dan bile kötü.

    son olarak riekerink'i destekleyen biri olarak söyleyeyim. bu adamın gitmesini isteyebilirsiniz. oynattığı futbolu beğenmeyebilirsiniz ama yanıldığınız nokta, yerine kim gelirse gelsin galatasaray daha iyi top oynayamaz. bu yönetim ve oyuncu kadrosuyla bu iş im-kan-sız!
  • 15880
    kadrosunda çok büyük arızaları olan takımım. fiziksel dayanıklılığın limitlere dayandığı, her oyuncunun aynı zamanda birer atlet olduğu bu devirde, galatasaraylı oyuncuların yumuşaklığı akıl alır gibi değil. genç, yaşlı demeden bu kadar sertlikten uzak bir oyuncu topluluğu oluşturmak cidden inanılmaz. rakibi ısıran, basan, ikili mücadelede ayakta kalan, sahayı çabuk kat eden bir takım için daha ne kadar beklememiz gerekiyor bilmiyorum.
  • 15881
    son 2 yönetimdir akıl tutulmasına yakalanan yöneticilerce yönetilen kulüptür. futbolcu alırsın fax gitmez adam yarım sezon futbol oynayamaz, t.d getirirsin ekmeğe muhtaç olduğun gibi ön liberoya muhtaçsındır kendi içimizden halledecek der. futbolcu transfer edersin adam kulübünden sakat gelir, alt yapıya hoca getirisin a takıma hoca olur, sağ beke futbolcu alırsın adamı sağ açık denersin . ya amınakoyım açık açık yazıyorum amınakoyayım bu kadar hatayı fm de yapınca 3. sünde kulüpten kovuyorlar zaten adamı. daha neyi kovalıyorsunuz bırakın gidin elinizde zaten yeteri kadar mazeret var yorulmazsınız taraftara ne deriz diye. yönetici olmak zorundamısınız arkadaşım gidin başka iş yapın hepinizin canavar gibi şirketleri var harika ünvanlarınız var bırakın bizi düşün yakamızdan artık ya bir huzur verin.
  • 15883
    başkanlığa, daha önce yönetimlerde görev almamış veya ünal aysal dışında birini getirmedikçe gün yüzü göremiyecek takımdır. bu kadar pesimist olmamak için 15 haftadır sabrediyorum. ancak artık hiçbir şeyin düzelmeyeceğini düşünüyorum. en tepeden en aşağı sadece galatasaray'ın ismi kalacak şekilde bütün insanlar değişmelidir. kulüp için çabalamak isteyen , ülkede sözü geçen ve korkusu olmayan bir başkan seçildikten sonra, sadece kendisine bağlı ve verilen görevleri yetkinlikleri ölçüsünde profesyonelce yerine getirecek yönetim kurulu olmalıdır. ben futboldan anlamam , benim işim ticaret kafasında ise başkan bir tane de sorgulanamayacak düzeyde futbol bilgisi olan bir sportif direktör profesyonel olarak alınmalıdır. felix magath ve ya feldkamp muadili olmalıdır ki bu direktör riekerink'i de geliştirsin görev süresi boyunca.
    ciddi bir kredibilitesi olmalı bu başkanın, sıcak para temin edip yatırıma dönüştürmeli ve son derece şeffaf olmalıdır. yatırımcı gözünde galatasaray'ı parlatmalıdır. transfer işlerini sportif direktöre bırakmakla beraber sportif direktöre " muslera satılamaz , satılması teklif dahi edilemez" şeklinde sözleşmesine madde koyulmalıdır. 2 veya 3 yaz ve ara transfer dönemi esnekliği ve hoşgörüsü verilip bu dönemlerin sonunda kariyerini zirveye taşımak isteyen oyuncular veya iyi takım olmalarına rağmen taraftarıyla bütünlüğü olmayan orta yaşlı oyuncularına yönelinmelidir. taraftar bütünlüğü olmayan oyuncu almamız bize gelecek olan oyuncuların taraftarı gördükten sonra önceki kulüplerinde oynadıklarından daha istekli oynamalarını sağlamak amacıyladır (bkz: baros , elmander , ujfa , melo vb.) . 1,5-2 yıl içinde yeniden ligi domine edebileceğimizi düşünüyorum. planlama işinin uzmanı değilim sadece görmek istediğim galatasaray'ı anlatıyorum. galatasaray'ın bu çaplı bi değişime ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. değişimin çapı bu kadar büyük olduktan sonra tabi ki ara kademelerde fikir ayrılıkları olacaktır bizim bile kendi aramızda. ancak hangi fikir aksiyona geçerse geçsin bu denli büyük değişimin üzerimizden atacağı ölü toprağı bile adımızı tekrar herkese korku salan kulüp olarak andırabilir.
  • 15885
    4.yıldızı taktığımız sezon dahil son 3-4 yıldır sürekli idare ediyoruz. bu sene idare edelim seneye st alıcaz, bu sene idare edelim seneye yeni takım kurucaz, bu sene idare edelim seneye stoper alıcaz, hoca getiricez, onu yapıcaz, bunu yapıcaz. mancini'li sezon bitiğinden beri burnumuz bokta. ha o halimiz bile 1282372 tane kupa aldı. alır da çünkü burası galatasaray. gerçekten iyi yönetilsek bir de...
  • 15887
    bünyesinde öyle adamlar var ki (bak adamlar diyorum futbolcu demiyorum) değil para kazanmak, üste para verseler bu takımda oynayamazlar.
    sözlükten gönüllü bir takım çıkarsak (bkz: 21 aralık 2016 galatasaray tuzlaspor maçı)'ndaki bu adamlardan daha iyi oynardık tuzlaya karşı düşüncesindeyim. işte öyle bir noktadayım. bu bahsettiğimde anlı şanlı galatasaray futbol takımı.
    futboldan anlamayan başkan, yönetim kurulu ve dedelere müstehak.
    ne yapalım cefasını biz çekiyoruz.
  • 15898
    bazı futbolculara göbek bağı var gibi duran takım. özellikle hamit'in sözleşmesinin yenilenmesi sırasında ciddi şekilde aklıma düştü bu fikir. neydi olay? geçen seneden kalan alacakları, artı tefeci gibi 350 bin eu...

    selçuk, sabri, semih...

    bunlar galatasaraylı, galatasaray evladı olarak anılan adamlar. her ne kadar selçuk alt yapımızdan çıkmasa da, öyle anılıyor. sanıyorum ki ödeme güçlükleri içerisinde aynı hamit gibi bu vatandaşların ödemeleri ertelendi, gecikti, birikti. üst üste koyunca mevcut para akışı ile karşılanamayacak seviyede hatta. menejerleri de her türlü ahlaksızlıkla koz olarak kullanıyorlar durumu.

    yoksa arkadaş sabri'de bu ısrar, selçuk'ta bu ısrar, bu ısrar akıl alır gibi değil. her sezon bu adamlara mahkum bırakılıyoruz. yönetimler tarafından da korunuyorlar. son çare en iyi alternatif diyip oynatıyoruz. bu adamların oynadığı topun kat be kat fazlasını 300-500 bin eu maaş ile oynayacak dünya topçu var. yöneticiler de sanıyorum bu açmazları komisyon kazanmak için kullanmaya başlayınca işler içinden çıkılmaz bir hal alıyor taraftar için.

    hatta belki türkiye'den futbolcu alma hastalığımızın sebebi de bu. araştırmak lazım hangi oyuncuların menejerleri ortak. adamlar nasılsa döviz üzerinden para alıyorlar. sözde anlayış göstere göstere cavanda'lar, serdar'lar, eren'ler, donk'lar kakalanıyor galatasaray'a.

    zihnim, beynim yandı. artık kendime başka açıklama bulamıyorum.
    bu adamların sürekli oynamasına, yerlerine asla adam düşünülmemesine, bu kadar kötü transfer tercihlerine akıl sır erdiremiyorum.
    mesele bence bu göbek bağı.
  • 15899
    teknik direktörden ziyade donanımlı ve kimsenin etkisi altında kalmayan bir sportif direktöre ihtiyacı var. sabri, selçuk, semih, yasin, hamit, eray gibi vasıfsız yerlileri kimseyle hatır gönül ilişkisi olmadan gönderebilecek birisi gerekiyor. yabancı ligleri iyi tarayarak, scout ekibiyle uyumlu çalışıp bizi cavanda, donk, eren, serdar gibi türk ligi kazıklarından kurtaracak bir sportif direktörden bahsediyorum. işte o zaman kalıcı başarıların zeminini oluşturabiliriz, teknik direktörü daha sağlıklı bir ortamda tartışabiliriz. şu an bu takımın kadrosu, muslera, sneijder, bruma, podolski ve biraz da hakan, de jong, tolga ve carole dışında ümraniye çöplüğünden farksız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın