• 14329
    cumartesi günü sabah kalktım daha aklımda ilk şey bugün gideyim de şu destek bilekliklerinden alayım dedim. gittim gsstore'a başka hangi ürünü alsam kulübün kar marjı fazla olur diye yarım saat ürünler üzerinden maaliyet hesabı yaptım. cumartesi akşam maç olan her akşam gibi hiçbir program yapmadım evimde otutup maçımı izlerim diye. sonra maç kadrosuna bir baktım ilk onbirde semih, umut. bize ilk golü yediren ikili. saçma sapan müdahalelerle oyundan atılan semih. ilerde ne yaptığı belli olmayan ama ne yapamadığı yıllardır çok açık olan umut. sneijder'i sikerim yapacağın işi dedirtebilecek kadar bencil selçuk. oyuna kurtarıcı olarak giren sabri...

    bazen diyorum çok mu büyütüyorum bu sevdayı gözümde. çok mu büyütüyoruz ya da bu saydığım ruhsuzlar çok mu gamsız. bunlar gitmeden, kulübedeki dede gitmeden, tipsiz başkan gitmeden bize rahat yok. ama korkarım bunlar yerine kendini sinirden siken sneijder, muslera; birşeyler yapmaya çabalayan podolski gidecek...

    işte biz o gün, o ruhsuz kalanların başına floryayı yıkmazsak bize de bu sevdadan hayır gelmeyecek.
  • 14330
    olması gereken xi: fernando nestor muslera - lionel carole - koray günter - jason fucking denayer - martin linnes - ryan henk donk - selçuk inan - olcan adın - wesley benjamin sneijder - sinan gümüş - lukas podolski

    yedekler: emre çolak, cenk gönen, bilal kısa, hakan balta, jose rodriguez, aurelien chedjou
    saha dizilişi : 4-5-1 (4-2-3-1)
    kadro dışı bırakılacaklar: yasin öztekin, semih kaya, sabri sarıoğlu, umut bulut, eray işcan, tarık çamdal,hamit altıntop.

    düzeltme: rızık reyiz eklendi. adamı o kadar silmişim kafadan.
  • 14331
    hala ve hala bugün şampiyonluğa oynayan 2 büyük rakibinden 1 forvet, 1 ön libero ve 1 kanat hariç hiçbir eksiği olduğunu düşünmediğim biricik sevdamın lokomotifi. o bahsettiğim 1 kanat bruma'nın olası dönüşüyle kapatılır. dolayısyla 1 üst düzey forvet ve 1 üst düzey ön libero lazım. sonrasında çok rahat şampiyonluğa oynayacaktır. sadece başarıya aç, hırslı ve az da olsa taktik bilen 1 teknik direktör lazım. inanın bu okan buruk bile olabilir. enseyi bu kadar karartmamak lazım. ama o saha içine bahsettiğim 2 transfer öyle olmalı ki seyirciyi de tribüne getirmeli. zira tt arena dolu oldu mu bizim orada puan kaybetme şansımız çok çok az. zaman oturup ağlama değil, önce o bahsettiğim teknik direktörü bir an evvel getirp gelecek sene(ler)in planlamasını yapmak olmalı.
  • 14333
    2015-2016 futbol sezonunda leş gibi bir futbol oynayan, kulübün zor durumda olmasına rağmen ücretlerinde 1 tl dahi indirime gitmeyen ruhsuzlar ordusu. taraftar sizi unutmayacak.

    bir beşiktaş taraftarına şöyle bir yorum yaptırmayı başarmış takım:

    --- alıntı ---

    bir beşiktaşlı futbolsever olarak çok net söylüyorum.

    böyle futbolcuların ***** *****. beceriksiz *****, galatasaray'da oynuyorsunuz lan. azıcık kendinize gelin *****. giydiğiniz formanın hakkını verin. size inanan taraftara yazık lan. sen kim ***** ki galatasaray'ın tarihine bir kara leke olarak bu futbolu layık görüyorsun. evlat olsa sevilmez galatasaray benim için ama ben burada sinirden kuduruyorum takımı düşürdüğünüz hali görünce. sen bir de o formadan ekmek yiyorsun *****.

    --- alıntı ---

    orjinali için: http://gss.gs/Ppu (küfürlere katılmıyorum sakatlık çıkmasın sadece durumun vehameti için atıyorum)

    yahu en çokta şuna güldüm: https://gss.gs/Hl7.jpg

    heyt be koca yürekli adamlar gözlerimden yaşlar akıyor! samimiyetinizi seveyim.
  • 14335
    herkesi dengesizleştirmiş takım. bu kadar keskin olmak zorundalar mı? aktif takım için demiyorum galatasaray tarihindeki takımlar için söylüyorum. sene sonu sabri, hamit'ten kurtulacağız belki ama gitmesi gereken o kadar çok adam var ki. hepsini göndermek çok zor geliyor. içeride fener maçı var. işte onu alamazsak tükenirim.

    gelecek de karanlık karanlık yalan yok. bilemiyorum.
  • 14336
    budama yapacak, 2011'de fatih hocanın, 2007'de feldkamp'ın yaptığı revizyonu yapacak, özellikle yabancı oyuncu noktasında bilgisi yüksek bir hocaya ihtiyacı olan takım. mustafa hocadan budama konusunda çok ümitliydim ama maalesef beni hayal kırıklığına uğrattı ve en kötü sezon sonunda gönderilir diye düşünüyorum. bu noktada yönetimin yapması gereken şey revizyonist bir hocayı takımın başına getirmek olmalı. yerli olmuş, yabancı olmuş çok affedersiniz şeyimde bile değil. ligi tanıyor diye getirdiğimiz denizli'nin takımı ne hale getirdiği malum. bizim ihtiyacımız olan hoca, revizyonist, cesaretli, dinamik, dünya futbolundaki oyuncu havuzunu bilen bir adam olmalı. ligi tanımasa bile kulübün içinden gelen yardımcılarla bu iş hallolur.
  • 14337
    2016-2017 sezonunu ve sonraki 2-3 sezonu kurtarmak için en az 30m euro'luk bütçe ile 5-6 ilk 11 oyuncusu transfer etmesi lazım olan takım. hee bir de selçuk, hamit, umut, sabri, semih, chedjou, olcan gibi hakettiklerinden çok fazla yıllık ücret alanlar için ya indirim ya da satış opsiyonunu düşünmeliler. tüm bunlara rağmen aynı parayla takımda kalmak isteyen olursa dayak, küfür, yuhlama vs. yöntemlerle küçük düşürüp zorla yollanmalılar. böyle ruhsuz, karaktersiz futbolcuya vefa falan olmaz...
  • 14339
    2011'de bu takımın toparlanması mucizeydi. hem fatih terim faktörü hem de şikeden sonra güçsüzleşmiş bir fenerbahçe vardı. sinerjiyi yakalamak ondan kolay oldu.

    ama bu seferki çöküşü o kadar hızlı atlatamayacağız. kalıcı olarak bir şeylerin değişmesi adına belki de hayırlı olur bu. en az 3 sene şampiyonluk beklemiyorum. isterseniz karamsar diyin ama bu kadar kötü yönetilen, maddi sorunları olan, kanser futbolcuları olan bir takım kolay toparlanamaz.
  • 14343
    2015-16 sezonunda ligde oynadığı 21 maçta 9 galibiyet almıştır. neredeyse kazanmayı unuttuk, 13 maç kaldı bu maçlarda en az 4 mağlubiyet daha alacağımızı düşünüyorum. özbek, hamza, denizli ve bazı ruhsuz oyuncularımızın hepsine teşekkür ediyorum bu sezonu bitsin diye bekliyoruz. ligin dışında türkiye kupası umrumda falan değil onu kazanacağımıza avrupa liginde 2 tur geçelim.
  • 14344
    sezon başı yanlış kadro yapısı ve iyi çalışmamanın vermiş olduğu çöküşü yaşamış takımdır. hamza denen eski teknik direktör, takımın bu hale gelmesinde baş suçludur. yönetim de bu düşük kaliteli kişinin dediklerini yaparak, en az onun kadar suçludur. galatasaray, beşiktaş gibi başarısızlıklara alışık bir takım değildir. onlar gibi 7-8 senede şampiyon olan bir takım da değildir. her sene biz olacağız diye bir kural da yok. ama böylesine ruhsuz bir takım izlemeyi haketmiyoruz. her şeyden önemlisi, galatasaray futbol takımı ruhunu kaybetmiş bir takımdır.
  • 14345
    2014-2015 sezonunun sonunda ex olmasına rağmen ligimizin vasatlığı sayesinde bir süreliğine dirilmiş,ama eninde sonunda malum sondan kaçamamış takımım.tabi selçuk ve burak ikilisinin ortalama üstü performanslarına rağmen aldıkları yabancı sınırı ikramiyeleri de,adım atma konusunda elimizi kolumuzu bağlamıştır bir süreliğine.sahada hemen hemen hiç bir şeyi çok iyi yapamayan,buna rağmen 3 milyon euro garanti kontrat alan adamları doğal olarak hiç kimse arzulamaz.selçuk ve burak'ın hem kontratla saha içinde hem de menajerler aracılığıyla saha dışında bu kadar güçlü oluşu,takımı sneijder'in etrafında kurmamıza izin vermemiştir.oysa ki sneijder'in çevresine bir 'beşiktaş' kurabilmiş olsaydık hem maddi hem de oyun açısından çok daha parlak bir durumda olabilirdik.
    ve herkesin bildiği gibi bir şeyi tedavi etmenin yolu teşhis koymaktan geçer.o teşhiste takımın ruhunu kaybettiği değil,öldüğüdür.yani donk'un yerine melo gelseydi takım dirilmeyecekti belki bir süreliğine kalbi atacaktı ama o kadar.o yüzden seneye sneijder dışında hiçbir vazgeçilmemiz olmadan takımı dağıtıp genç,aç,belki vasat ama bunun farkında olan mümkünse kuzey avrupalı adamlarla yola çıkmamız lazım.
  • 14346
    bu yıl yaşadığımız büyük kaosu, sefaleti, kepazeliği… kısaca içinde bulunduğumuz bu bunalımlı hali ancak ve ancak net bir yönetim zafiyetinde ve kulübün genetik yapısında aramak lazım. mayıs ayındaki kongre ile birlikte kulübün üstüne çöken çapsızlık abidesi bu kepaze yönetim olduğu sürece; maalesef dibin dibin bizim için yoktur. kulüp küme bile düşebilir ki şu an acil bir müdahale yapılmazsa; ben bu sene bundan sonra herhangi bir maçı kazanma şansımızın olmadığını düşünüyorum. durum o kadar vahim. çünkü doğdum doğalı bu renklere aşığım; ciğerini biliyorum; ruhunu biliyorum. biz dağıldık mı tam dağılırız. ve daha eper bir maç var önümüzde.
    çözüm: en kısa zamanda olağan üstü kongre kararı alınmalı. zira iş artık teknik direktör değişikliği ile olabilecek boyutu aştı. kriz çok büyük. eğer dikkate alınmazsa taraftar infiali bazı futbolcuların dövülmesine falan bile işi götürür. hatta başkanın stada falan gelmesi bile şu şartlarda imkansızdır. taciz kesin olur.

    çünkü artık herkesin sabrı taştı! özellikle terim-aysal kavgası ile başlayan 2013 eylül’den beridir süregelen 2 yıllık bu tiyatro, üst üste alınan saçma sapan kararlar, aptalca transferler, haksızca uzatılan kontratlar, kayırılan türk futbolcular, adaletsizlikler, harcanan ve çarçur edilen onca para&kaynak, kulübün; yöneticiler ve onların uzantısı olan menecerler ve komisyoncu vampir simsarlar yolu ile içinin boşaltılmasından ötürü çok kızgın, kırgın, heyecanını yitirmiş ve çok üzgün. 2 yılı aşkın sürede bir kulüp nasıl olurda şampiyonlar ligi yarı finalinden bu hallere gelir, getirilir, herkesin gözü önünde cereyan eden bu vahim tablo tüm gerçek galatasaray aşıklarının ciğerini yakıyor, kahrediyor!
    bütün bu öznel koşulları ve değişkenleri okuyamayacağı, okuma kabiliyetinin olmadı; çapsiz olduğu için okuyamayacağı; veya işine gelmediği için kulağına yatmak işine geldiği için önemsemeyecek olan başkan dene o zat!; dış koşulların baskısı yüzünden mecburen kongreye gitmek zorunda. başka kurtuluş yok. tabi kongre çözüm olur mu? kongre maalesef hala bir kliğin veya oligarşik bir yapının elinde. öte yandan iktidarın uzantıları da orda. yani kırt katır mı kırt satır mı hikayesi. yine de kongreye işi götürmek belki bazı aklı başında, gerçek galatasaraylıları bu zor zamanda harekete geçirir. başka çözüm yolu şu an yok. sonrası ise hepimizin bildiği gibi; aklın ve bilimin ışığında bir yönetim; doğru finansal adımlar, etkin ve akılcı bir futbol yönetimi ile orta/uzun vadede yeniden başarı tabi ki gelir. gelecektir. ama kader gibi bir bir ileri bir geri bu döngüleri ben yaşamaktan sıkıldım artık.
  • 14347
    http://www.ligtv.com.tr/...spor/axel-meye-17361

    şu golü izledikten sonra ister istemez "bizim takımda bu golü atabilecek birisi var mı" diye düşündüm. sneijder? o kadar hızlı koşamaz, rakip defans şut açısını kapatır. podolski? ters ayağını o kadar iyi kullanamıyor, yine de belki atabilirdi. sinan? sakatlandı ve bir ay yok, ne halde dönecek bilmiyoruz. yasin? %99 kalecinin üzerine vurur. umut? topa vuramaz bile, ıskalayıp yere düşer. olcan? sağ ayağını topu düzeltmek için bile kullandığını görmedim.

    bu golü atan axel meye, eskişehirspor'a gabon ligi'ndeki missile fc'den gelmiş. piyasa değeri 50 bin euro. aldığı maaşı bilmiyorum ama maaş listemizin sonundaki jem karacan'ın aldığı paranın yarısı kadar bile almadığından eminim. ligin son sırasındaki eskişehirspor, bizim takımımızda belki bir belki de iki oyuncunun atabileceği bir golü atan bu adamı alıyor ve oynatıyor, verim alıyor. biz ise verimsiz futbolculara büyük paralar ödeyip, sürekli onları oynatıyoruz, yeni isimler denememekte ölümcül bir inat gösteriyoruz.

    şu an sakat olmasa ilk 11'e ilk yazılacak isimlerden olan sinan gümüş'ü bedavaya aldık. beşiktaş, şu an ligin en değerli on futbolcusundan biri olan oğuzhan özyakup'u 500 bin euro'ya aldı. çok büyük ihtimalle birkaç sene sonra milli takımda forvet hattını enes ünal'la beraber oluşturacak olan oğulcan çağlayan, kayseri erciyesspor'a 365 bin euro'ya transfer oldu.

    bu çocukların hiçbirisi büyük şöhrete sahip değildi, geldikleri zaman kimse onları havaalanında karşılamadı. kimse onlar adına beste yapmadı, kimse aldığı formaya onların adını yazdırmadı. ama gelin görün ki, onlar diğer şanlı şöhretli isimli futbolculardan çok daha başarılı oldular. demek istediğim şey şu, futbol sahada futbolcuların oynadığı bir oyun. kağıt üzerindeki isimlerin oynadığı, şanın şöhretin oynadığı, geçmişteki muhteşem performansların oynadığı bir oyun değil. futbolu sahadaki futbolcular oynar. futbolda dün yoktur, bugün vardır.

    galatasaray yönetimi ve teknik ekibi bunu idrak edemedi. performansı her geçen gün biraz daha düşen futbolcuları elinden çıkarmak için gayret göstermedi. bu sebeple onları suçluyoruz, kızıyoruz ama dönüp kendimize de bakmamız gerekiyor. acaba zaman zaman biz de aynı hataya düşüyor olabilir miyiz? "koskoca bilmemkim'i eleştirmek nedir abi, bu adama gelene kadar ohooo" diyerek süperstar parası alan futbolcuların vasat performansını övüyor olabilir miyiz? "bilmemnetakım'dan gelen futbolcunun galatasaray'da işi ne abi, niye geldi bu herif" diyerek, şöhretsiz futbolcunun iyi oynayamayacağı yanılgısına düşüyor olabilir miyiz?

    acaba koskoca bilmemkim'e gelene kadar bütün kötü futbolcuları sihirli bir değnekle yok etsek, yerine yeni ve üstün performans gösteren futbolcular koysak, böylece koskoca bilmemkim'in iyi anlaşacağı ve rahatça oynayacağı bir ortam hazırlasak, koskoca bilmemkim'in aldığı maaşı hak etmediği gerçeğini yok edebilecek miyiz? koskoca bilmemkim, takım arkadaşları kötü oynadığı için 1.5/5 oynarken, takım arkadaşları düzeldiğinde 3/5 oynasa bile, ancak 4/5 performans gösteren bir futbolcunun alacağı parayı alıyorsa çözüm nedir? onun etrafına sıfırdan yeni bir takım kurmak mı, yoksa aldığı parayı hak etmeyen koskoca bilmemkim'i göndermek mi?

    hatta koskoca bilmemkim, bu fahiş maaşı aldığı için yedek bırakılamıyor, hatta yerine transfer bile yapılamıyorsa, onu eleştirmeyi ertelemek takıma yapacağımız en büyük kötülük değil midir? "ona gelene kadar ohoooo" lafı, takımın günden güne vasat performanslarla eriyip gitmesi için en büyük desteği vermiyor mudur?

    bu yaz, herkesin adını ezbere bildiği ptt ligi ayarındaki futbolculardan kurtulduk diyelim. onların yerine aldığı maaşı hak etmeyen koskoca bilmemkim'ler gelmeye devam ettiği müddetçe, bu takım nasıl düzlüğe çıkabilir? üç liralık iş yapıp beş lira alan futbolcuların olduğu bir takımın gelişmesi, başı sarıklı petrol zenginleri istila etmedikçe nasıl mümkün olabilir?

    merak etmeyin, "ben bu laflarla kimseyi kastetmiyorum, sadece ufkumuzu genişletmeye çalışıyorum" yavşaklığını yapacak değilim. koskoca bilmemkim gerektiğinde muslera'dır, gerektiğinde sneijder'dir, gerektiğinde podolski'dir, gerektiğinde chedjou'dur, gerektiğinde selçuk'tur. gerektiği zaman her futbolcu eleştirilmelidir. performansı düşen ve aldığı parayı hak edip etmediği şüpheli hale gelen her futbolcu, serbestçe tenkit edilmelidir. ancak böyle büyük takım olabiliriz, bizi katar veya çin takımlarından ayırt eden şey budur.

    benim hayallerimdeki galatasaray'da en büyük yıldız futbolcular var gücüyle oynuyor, sanki a takıma yeni çıkmış gibi canla başla mücadele ediyor. ama bundan daha da önemlisi, kulübede ve yönetimde, en büyük yıldız bile kötü oynadığı zaman o yıldızı yedeğe çekecek veya satacak kadar cesur insanlar bulunuyor.

    ama bundan daha da önemlisi, tribünde en büyük yıldız bile kötü oynadığı zaman onu eleştirmekten korkmayan; en isimsiz, en ünsüz, en ezik büzük, en ramiz köfte takımdan gelen bir futbolcu bile canla başla oynayıp, aldığı paranın hakkını veriyorsa onu alkışlayan ve hakkını veren taraftarlar oturuyor.

    futbolu kağıt üzerindeki isimlerin değil, sahaya çıkan futbolcuların oynadığını unutmayalım. bunu unutursak, dün lig sonuncusu takımdan aldığımız mağlubiyet ne ilk ne de son olur.
  • 14348
    seneye izlemek istediğim galatasaray ilk 11'i:

    muslera
    linnes denayer koray carole
    transfer-transfer
    sinan gümüş - wesley - transfer
    transfer

    burak yılmaz satıldı, bruma ve tellesin de bonservislerinin alınacağını varsayarsak toplamda 25 milyon euro gibi bir rakam giriyor kasaya. 10-12 milyon euroya podolski de çin kulüplerine satılmalı eğer isteniyorsa. aynı şekilde selçuk inan da.

    semih kaya, aurelien chedjou, sabri sarıoğlu, hamit altıntop, tarık çamdal, umut bulut, jem paul karacan, yasin öztekin, blerim dzemaili, lucas ontivero, furkan özçal, umut gündoğan gibi isimler kulüpten uzaklaştırılmalı.

    sonra bir sağ bek, üç ortasaha, üç forvet, üç de kanat oyuncusu kadroya katılmalı.

    galatasaray taraftarı sahada hareketli, hırslı yani rakibini ısıran bir takım görmek istiyor. buna uygun bir isim gelmeli teknik direktör olarak da mustafa denizli futbolla ilişkisini keseli çok olmuş.

    her yıl taraftara yeni bir bileklik kampanyası sunup ona medet umulmak istenmiyorsa genç ve gelecek vaadeden bir kadro kurulup, maksimum maaş sınırı iki milyon euro olmalı yeni oyuncularda. o da ince elenip sık dokunmalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın