• 1352
    şampiyon olabilir olmayabilir ama kadrosundaki kazmaları göndermesi gereken takımdır. leo franco'nun ayrılıp yerine lucas neil ayarında yabancı bir dc'nin alınması farz olan takımdır. servet, emre güngör hani bir sakatlık durumda ilk onbir oynayabilirler ama bunun dışında kulübeden çıkmamalılar. mehmet topal'a güle güle denmesi gerekmektedir. mustafa sarp yeni alınacak y-a-b-a-n-c-ı bir önliberonun yedeği olup servetle beraber o kulübeden çıkmamalıdır. jo bence gereksiz. yabancı hakkı için sol bek kullanılabilir. baros'un yedeği yetenekli bir türk santrafor olmalıdır. dos santos kesinlikle kalmalı. özetle önlibero mevkii silbaştan yapılandırılmalı.
  • 1355
    en büyük sorunu önliberoları olan takımdır. ayhan akman hakkında konuşmuyorum bile. tek özellikleri yüksek mücadele güçleri olan mehmet topal, barış özbek, mustafa sarp hücuma gerekli desteği veremedikleri gibi pas yüzdeleri de düşüktür. bundan daha vahim olanı ise rakibi onsekizde bekleme huylarıdır. o yüzden mücadele azimleri de bir halta yaramamaktadır. en çıplak örneği ise dün akşam yediğimiz goldür. galatasaray a takımı kazmalara futbol öğretilecek yer değildir. bunun için spor okulları var. o da belli bir yaşa hizmet ediyor.
  • 1358
    ben hep kenetlenmek diye bir fiile inanmışımdır. kenetlenmek başarıyı getirir başarı kenetlenmeyi getirir. 97-98-99 yıllarında gelen şampiyonluklar, takıma gelen özgüven ve birbirine kenetlenme duygusu bu takıma uefa kupasını getirdi. 2005 yılında alınan türkiye kupası bu takıma sonraki sezonda rekor puanla şampiyonluğu getirdi. 2008 yılında alınan şampiyonluk bu takıma 2009 yılında iyi bir mücadele örneği sergileyip şanssız bir şekilde elenilen uefa kupası macerasını getirdi. tabi bunlar hep başarıya odaklı kenetlenmeler. bir de başarısızlığa odaklı takım kenetlenmesi vardır ki buna sezonluk örnekler değil 45 dakikalık örnekler vereceğim. 2001* yılındaki real madrid maçını hatırlamayan yoktur heralde. hani 2-0 geriden gelip 3-2 kazandığımız. ali sami yen stadında yediğimiz 2 gol takımın hırs yapmasına ve o maçı çevirmesine neden oldu. 2005 yılındaki şampiyonlar ligi finalini de hatırlamayan yoktur. 3-0 geriden gelen liverpool maçı uzatmalara götürmeyi başarmış ve kupayı kazanmıştı. o yüzden alınacak ufak bir başarı bile takımı birbirine bağlayacak ve daha büyük hedefleri kazanmaya götürecektir. alınacak kocaman bir hayal kırıklığı ya ikinci yarıda ya da sonraki sezonlarda, yok olan kazanma hırsını ateşleyecektir.

    bu sezon için konuşursak önümüzde kağıt üzerinde bursapor maçından başka zor maç yoktur. ayrıca şunu da unutmayalım 10. hafta da fenere kaybedince liderle aramıza 5 puan ve 2 takım girdi. aynen şu an olduğu gibi. devre nasıl bitti? ortada hiçbir sebep yokken kaybedilen 4 puan yüzünden 1 puan farkla 2. bitirdik. eğer o 4 puan saçma sapan kaybedilmeseydi 3 puan farkla lider bitirmiştik ilk devreyi.*
  • 1365
    aciz ve çok kötü oyuncu tercihleriyle bir markaya (rijkaard) teslim edilmiş takımımız. oyuncu kalitemiz seneden seneye yükseliyor fakat ne hikmetse oyun yapımız ve başarımız geriye gidiyor. bunda da en büyük hata futboldan iyi anladığını sanan polat ve ekibinindir. kazanılan şampiyonluklarda futbolculardan çok kendilerine pay biçen bu yönetim anlayışı son senelerdeki galatasaray futbol takımının içine düştüğü rezil durumun hesabını veremiyor. acemi bir skibbe den sonra usta bir rijkaard ne oluyor. lincoln ile tüm ülkeye rezil olduk. oyuncu disiplinsizlikleri en üst seviyede rijkaard a rağmen. biri kaptanlık istemem ama tak koluma diyor. keita denen artist ve taciz ustası etkisiz olduğu maçlarda tüm stadı germeye çalışıyor. kaptan takımdan çok açılışlarda. spikerlik yapmasını bile öğrendi. taraftar yapılan transferlerle sapına kadar kandırılıyor. tam yüz yıldan fazla geçmişi olan koskaca takım temel felsefesi olan avrupa arenasına santroforsuz çıkıyor. sihirbaz diye geçinen yüksek egolu yönetim elemanları teknik direktörün sistemine tamamen aykırı bir orta saha düzeni bırakıyorlar teknik ekibe. o da yetmedi belki hayatı boyunca adam markajı yaptırmamış olan teknik direktörün kulağına fısıldıyorlar alex e adam markajı olayını.
    uyan galatasaray polat ve bencil yönetim anlayışıyla iki senedir rezilleri oynuyoruz. kimsenin sesini çıkardığı yok.
  • 1366
    öncelikle benim takımımdır.okulda neden bu kadar üzülüyorsun renklerini falan mı seviyorsun diyenlere iç çekişimdir.derbi dışında futbolla ilgisi bulunmayan sarı lacivert çubuklulara nefretimdir.kimya'dan daha önemli bulduğum sevgilimdir.ve lanet olsun kalan 7 maçta sonuna kadar destekleyeceğimdir.

    frank rijkaard? sorun onda mı? 60. dakikada tek ön liberoya dönecek kadar cesur bir hamle yaptı bu adam dün.saldırttı.hataları yok mudur?kesinlikle vardır.
    ama şu muhteşem kadroya bir bakalım.
    leo franco.düne kadar savunduğum bu adamda takım ruhundan eser yok.galatasaraylılık'tan bahsetmiyorum olması için sebep yok ama takımdaşlık?yok.hatalı goller gene yersin.ama bu adam galatasaray için oynamıyor zaten.

    servet.kusura bakmayın bu adamı biz getirdik buralara.dün hatırlarsınız bir pozisyonu hücum ederken çok önemli bir pozisyonda havaya dikti topu.sonra rakip kontraya çıkarken bir hata daha guiza 1e iki.iyiki guizaydı.topu oyuna asla sokamamasını söylemiyorum.

    caner erkin.canercim orta açmak konusunda sabri'nin yarısı bile değilsin.hani o alay ettiğimiz sabri.ve sen önü boş bir adama pas atmak yerine şut attın.git.

    ön liberolar.bu takımın yegane eksiği ve rijkaard futbolunun en önemli bölgesidir.ama burada kazmalardan total futbol bekleyemezsiniz.

    peki taraftar.0-0'ken fenerbahçe taraftarının sesini hemde galatasaray hücum ederken nasıl duyarım ben?koreografide çok iyiyiz ama kusura bakmayalım.1000 fenerli bizi bastırıyorsa bir daha bakalım kendimize.eski açıkta olan ben bile anladım dışarıdan nasıl duyulduğunu nasıl bastırıldığımızı...

    ve bir de:

    (bkz: galatasaray adinin oldugu her yerde umut vardir)
  • 1368
    ne olursa olsun kötüleneceğini biliyorum bu entry nin. ama baştan söylüyorum bu lincoln savunması değildir.

    bu takımda lincoln "tipli" futbolcunun olmaması en kötü durumdur. elano çok iyi uzun pas atar, iyi mücadele eder, hırslıdır vs vs evet. arda da aynı şekilde. lan ardanın bu kadar asisti var diyorsunuz ama hepsi ligin başında ki o bu şu maçlarda olan asistler.

    ben hala lincoln veya lincoln türvelerinde bir oyuncu arıyorum bu takımda. olup olmayacak yerde jo yu keita yı gio yu kaçıracak, verdiği bi pas ile maçı soğutacak bir adam arıyorum.

    ve bu adam galatasarayda 2009-2010 sezonu boyunca görülmemiştir.
  • 1370
    bir şekilde gaza gelmesi gerekli takımdır.

    bu rijkaard'ın sistemden taviz vermesi demekse 7 hafta için taviz verilsin. taviz verilmiyorken de çok bağlı kalamadığımız açık. tek yönlü oyuncu fazlalığı işe yaramadı. gol yemeden biteceğine inancımız yok, eldeki hücum hattına rağmen nerdeyse atacağımıza da inancımız kalmayacak.

    2009-2010 sezonunun hedefi getirisi için şampiyonlar ligi. bu şampiyon olarak veya ikinci olarak farketmez. bu hedef için de, bu oyuncularla olmadığı belli olan bu sistemde ısrar etmek sıkıntı vermeye başlıyor.

    herkes takımdaki oyuncuların kendini geliştirmesi gerektiğinden bahsediyor. bir de şu tarafı var ki eldeki imkanlara, oynadığın takımlara bakınca teknik ekip olarak da bir gelişim bekliyorum. bu, en azından şampiyonlar ligine katılabilmek için bir sistem, diziliş değişikliği olabilir ki gelecek olan kaynakla orta saha için elano, emre, ernst gibi iki ya da üç kişi alınabilinsin.

    hala şampiyon olma şansı olan takımdır ayrıca. manisa 2 hafta içinde rahatlayacak sonuçlar alırsa bursa hariç normal temponun yeteceği maçlar olacaktır.

    aklımda gerets zamanındaki 5-5 sahte baklava* dizilişi var. elano defansın önünde olacak şekilde, arda- dos santos- keita, jo- baros. defansa binen yük fazla olacaktır bu dizilişte ama aynı şey rakipler için de geçerli olacaktır. değişerek oynayabilen,teke tekte etkili, araya giren bir hücum gücü, inşallah.

    kendi içinde oluştaracağı konsantrasyon mu olur, taraftar gazıyla mı olur bilmiyorum. istediğim cevat gülerli, 11 metin gazlı takımın heyecanını, inancını görmek, çok mu şey istedim?
  • 1371
    2009-2010 sezonunda bu tarz sorunlar yaşayacağını daha önceden tahmin ettiğim takım.bir oyun felsefesi adapte edilmeye çalışılıyor fakat takımdaki bazı futbolcuların fiziksel ve mental özellikleri bu felsefeye uyum sağlayamıyor.bir derbi mağlubiyeti sonrasında ortalığı yangın yerine çevirenler bu gerçeklerin farkına varmak zorunda.yapılması gereken eksik gelen yerlere gerekli transferler yapılarak gelecek sene daha uyumlu bir takım oluşturmaktadır.
  • 1372
    hani 'dönen toplar' diye adlandırılan durumlar vardır ya. bir takımın sahaya yayılışı, pozisyon alması ya da en azından mücadelesi hakkında bir fikir verir. işte bu dönen toplardan 50 de 1 ini alıyorsa senin takımın görevinin 10. ayında ya da en azından 40. maçında sen ne* ordasın? diye sormak isterim birine. sayesinde koskoca galatasaray takımını yeni doğmuş bir bebeğe benzeten entry ler* 10 numara kabul edilir oldu. işte başında böyle biri vardır bu takımın.
  • 1374
    (gbkz: önümüzdeki tüm maçlarını kazanırsa kesinlikle ama kesinlikle şampiyon olacak takımdır.) ama şöyleki; bu takım bu moralsizlikle, bu motivasyon eksiğiyle asla mı asla önündeki 7 maçı kazanamayacktır. birilerinin gidip şu adamlara "şu 7 maçı da kazanırsanız şampiyon olacaksınız, sktredin fenerbahçe derbisini, aleyhinize edilen lafları, dönen muhabbetleri. siz sadece çıkın ve tüm 7 maçınızı kazanıp 18. lig şampiyonluğu kupasını kaldırın" demesi gerek.

    he, ama hakediyor muyuz, bence haketmiyoruz. hiçbir önemli deplasmanımızı -kayseri-trabzon-bursa-fenerbahçe-beşiktaş- kaznamadık.
    içerde fenerbahçe'yi bile yenemedik. ama ben işlerin hak hukukla alakası olmadığını düşünüyorum.
    kim en çok maç kazanırsa, o şampiyon olur. ya geçen senenin beşiktaş'ı gibi göte bala olur ya da alır 80-85 puan söke söke olur.
    önemli olan kupayı kaldırmak, itirazı olan?
  • 1375
    son oynadığımız fenerbahçe maçının ikinci yarısında gördüğümüz kadarı ile yavaş yavaş barca şablonuna dönüşmeye başlamıştır.

    (bkz: #343371)

    şablon budur.

    formda bir arda ve baros ile daha çok güçlenecektir.

    -x kişisi-elano-
    ----gio---
    keita-----arda
    -----baros-----

    şu en mantıklısı olacaktır. sezon sonuna kadar tüm maçları kazanacak takım iskeletidir bu.

    captano abimden esinlenerek söylüyorum ki; sakin ol hayat da senin şampiyonluk da
App Store'dan indirin Google Play'den alın