• 10926
    dışarıdan konuşmak elbette kolay fakat, bir takım düşünün, en hızlı oynayan, en hızlı düşünen oyuncusu kalecisi olsun. prandelli, son maçlarda söyledi, en büyük sorunu yavaş oynamasıdır takımın. gerçekten de sahadakiler, top ayaklarına geldiğinde uzun uzadıya düşünerek zaten olmayan pas akışını iyice çıkmaza sokuyor.
  • 10930
    bir türlü kaos ortamından çıkamayan takım. şampiyon olurken bile bi sorun var anasını sattığımın takımında. herşey iyi giderken başkanla teknik direktörün arası bozulur, yıldız oyuncu kadro dışı kalır, kavga olur, eski bi yönetici çıkar saçma sapan açıklamalar yapar hep aynı terane. şimdi de yeni gelen başkan sezon sonunda prandelli'yi kovar yeni hoca yeni adamlar alır eskilerle olay olur hooop en başa döner her şey.
  • 10931
    bu sezon sadece anderlecht maçını izleyebildim. onun da son kısmında uyuyakaldım. şu an bana pek birşey hissettirmiyor. bünyesinde bulundurduğu oyuncularda ne kadar aidiyet duygusu varsa bende de o kadar var. tabi ki sevdamız bitmez, bitemez ama türk futbolunun içinde bulunduğu durum o kadar çirkin ve rahatsız edici ki bulaşıcı bir hastalık gibi herkese bulaşıyor. bu hastalık geçmeden de aynı tadı alarak da izlemem zor.

    avrupa başarıları, şampiyonluklar falan sevmek için tek koşul değil, olamaz da. galatasarayın en çok sevdiğim hali 2005-2006 sezonunda samiyende 2-0 dan 4-2 kazandığımız kayseri erciyesspor maçında hasan kabze 4. golü sonrası diz çöküp yere yığılan hakan şükür ya da 2011-2012 sezonun bu sefer 4-2 kaybettiğimiz gaziantepspor maçında alkışlamaktan avuçlarımın kızardığı takımdır. elbet bir gün geri döner.
  • 10932
    kaleye muslera, savunmaya semih kaya, orta sahaya felipe melo, forvete de goran pandev'i banko koyup geri kalan 7 kişiyi yabancı kuralı ve haftalık form durumlarına göre şekillendirmesi gereken takım. önce omurganın oluşturulması lazım ve şu an takımdaki her bölge için en rasyonel isimler bunlar. tabi ki önümüzdeki transfer döneminde forvete pandev'den daha sağlam, hatta mümkünse komple bir forvet koymamız şart. şikeci ve yandaşlarının fink attığı bir ligde 4'üncü yıldız umrumda bile değil. önemli olan her zaman şampiyonlar ligi ve umarım önümüzdeki maçlar için takım kendini bir an evvel toparlar.
  • 10933
    teknik ekip ve futbolcularının eşleri şu şekilde olan takımdır;

    http://cdn.galatasaray.org/...acd547fba1fe49e6.jpg

    lacivertli abla prandelli'nin eşi novella benini (hocamız ilk geldiğinde meraktan bakmıştım), sağındaki fani aysal (bilinen bir sima), en soldaki derya balta (oftaş golü sağ olsun). esmer abla sanıyorum ki chedjou'nun eşi olmalı. geri kalan kimseyi tanımıyorum. soldaki sarışın ablanın tarzını da hiç beğenmedim, onca hanımefendinin içinde çok hafif ve biraz ucuz kaçmış. kimin eşiyse artık...
  • 10937
    26 eylül 2014 tarihinde sivasspor karşısında 3 puan aldık. ilk yarı oynanan futbol da gayet tatmin ediciydi, birkaç münferit hata dışında. insanı ümitlendiren bir tablo vardı.

    26 eylül 2010'da ibb'yi 3-1 yenmiştik. iyi başlayamadığımız sezonda üst üste 4. galibiyeti almıştık, iyi de oyun sergilemiştik. ali sami yen'de gittiğim son maçtı, o yüzden hiç unutmam, arkadaşlarla takımın rayına oturduğunu ve artık çok umutlu olduğumuzu söylüyorduk.
    pino, sarp, barış, bitik kewell, müzmin sakat baroş, çok sevsem de bitmiş hakan ve hain servet'iyle neyin umuduysa!
    sami yen'de gittiğim son maçın, rijkaard'ın da kazandığı son maç olduğunu bilmiyordum tabi.

    sivas karşısında hissettiklerim, 4 yıl önce ibb karşısındaki yalandan ümitlerle o kadar benziyor ki.
    ikinci yarıdan bu ortaya çıktı. koca galatasaray takımı, köşe gönderinde topu sıkıştırarak evinde 2-1'e yatıyor.
    taraftar? bu durumdan memnun, helal olsun ya diyorlar. 90. dakikada anadolu takımı gibi vakit geçirmeye çalışıyorsun, taraftarın "koyduk mu" çekiyor. zaten maç boyu takımı uyutan, birkaç yüz kişinin dışını kapsamayan saçma arabesk tezahuratlarla tribünü mahveden bir oluşumdan da bu beklenirdi.
    evet bugüne kadar tribünden kimseyi yuhlamadım, buna burak yılmaz ve selçuk da dahildir, bu iki kafadarın her saçmalamasını da 3 yıldır içimden saya söve alkışlıyorum; ama kardeşim şu oyunu da övmeyin. takım evinde kepaze gibi oynuyor, hocası saçma değişikliklerle maçı rakibe vermeye uğraşıyor, utanılacak futbola rağmen "koyduk mu" çekiyor taraftar. utanıyorum resmen, galatasaray bu değil, galatasaray taraftarı bu değil.

    bugüne kadar görev yapan hocalardan desteğimi kestiğim pek görülmemiştir. bir bülent korkmaz'da oldu, bir de şimdi prandelli'de oluyor. bir insan, ilk yarısını alenen ezdiği maçın ikinci yarısını bu kadar kolayca rakibe nasıl verir? elbette hocadan iyi bildiğimi söylemiyorum, ama maçı en güzel mevkiden izleyip üzerine 3.5 milyon avro cukkalayan, maçta olumlu bir hamlesi olmayan insanı bırakın da zamanının önemli bir kısmını, mutluluğunun ise neredeyse tamamını galatasaray'a bağlayan biri olarak eleştirelim.
    bakın mancini'yi hiçbir zaman yermedim, sürekli destek oldum, gittiğinde gerçekten üzüldüm. neden? başarılı olduğu için mi?
    fatih terim'i ise hiçbir zaman sevmedim, demirören'le anlaşana kadar da neredeyse galatasaraylıların tümü bana karşı cephe alırdı fatih terim'e karşı tutumum yüzünden. yani 1 yıllık bir olay değil ona karşı duruşum. sevmeme nedenim başarısız oluşu mu? o da hayır.

    bir hocayı sevmem için başarılı olmasına, sevmemem için de başarısız olmasına gerek yok. galatasaray'a yakışan veya yakışmayan kişileri başarıdan ayrı olarak ayırt edebilirim.

    yazık, galatasaray taraftarı şu halde:
    http://gss.gs/1568860

    böyleleri çoklar da, bunlar işte sivasspor karşısındaki onursuz galibiyete "koyduk mu" çeken kafa.
    bizden 15 yaş ve daha eskiler için gerçek galatasaraylı ayrımına gerek yoktur, onlar 14 yıl şampiyon olamamış takımı aşkla takip etmeye devam etmiş insanlar.
    ne zaman galatasaray şampiyon kulüpler kupası'nda yarı finale çıktı, işte o başarı için galatasaray'ı tutanlar türedi.
    bizim nesilde de uefa kupası taraftarı çok malesef.
    bir galatasaraylı için galatasaray'ın anlamı ali sami yen'de kapalıya vuran güneşin kızıllığıyla özetlenmiyorsa, klasik bir başarıya endeksli taraftarla karşı karşıyasınız demektir. 2 olumsuz sonuç sonrasında "ben zaten fanatik değilim" der geçer.

    evet bugün kötü oyuna sinirlendim, bunun yanlış olduğunu düşünmüyorum. özellikle ofis ve çevremdeki fanatik troller, kaybettiğimiz her maç sonrası dalga geçmeye çalışır benle. her zaman "takımın canı sağ olsun" der geçerim, iyice kudururlar. evet yenilsinler, her seferinde canları sağ olsun derim. ama bırakın da onurlu mücadele etmelerini istemek de hakkımız olsun.
  • 10938
    26 eylül 2014 galatasaray sivasspor maçı bir kere daha gösterdi ki, bu takımın bu sene şampiyonluğa oynaması dahi büyük başarı olur. sivas'ın ne kadar gol kaçırdığını ben sayamadım. 2010 yılı galatasaray futbol takımına benzer bir tablo var şu anda. prandelli'yi çok beğenir, takdir ederdim ama artık güvenim kaybolmaya başladı. o çok eleştirilen mancini daha ilk antremanında 'eşekten adam olur ama burak yılmaz'dan tek forvet olmaz' kesinliğini görmüş ve drogba olduğu süre boyunca sağ kanatta oynamışken, benim çok güvendiğim prandelli tam 3 aydır bunu göremedi!!! burak maşallah tam kara delik. sırtı dönük bir adam olmadığı için takım ileride hiç top tutamıyor. melo'dan libero, sneijder'den ön libero, yasin öztekin'den sağ bek yaratmaya çalışıyor, sivasspor gibi kendi yarı sahası 2.yarıda otoban'a dönen bir takıma karşı bruma'yı hiç oynatmıyor!!! bu nedir arkadaş? bu takım taraftarın takımı değil. öyle köşeye giderek maç bitirilmez sevgili burak yılmaz. sen büyük takımda oynuyorsun, büyük düşüneceksin. "yok yapamam ben böyleyim" dersen defolup gidersin. bence durum hiç iç açıcı değil. allah sonumuzu hayır etsin.
  • 10939
    1 ay sonra çok daha iyi bir galatasaray göreceğimi düşünüyorum ancak olur da kötü futbol devam ederse olabildiğince sert, rakibe göz açtırmayacak hatta onları korkutacak bir futbol oynamamız en büyük dileğim. yumuşak futbol istemiyorum. her an karşımızdaki takımın gerilmesi lazım. atak yapmaya korkmalılar.

    yumuşak oynasak yine kart görüyoruz bir şekilde. iyisi mi sert oynayalım da en azından rakibi de oynatmayalım.

    hiçbir şey yapamayacaksak bundan sonra takım anlayışı vur, kır, parçala bu maçı kazan şeklinde olmalı.
  • 10942
    daha önce de yazdım. henüz yolun başındaki takımdır. bana göre prandelli galatasaray'ın eksiklerini iyi tespit etmiş. her şeyden önce takımın rakibe baskı yapma sorununu çözmeye çalışıyor. zaten bunu çözmeden diğer hiç bir sorunu çözemez. ne gol atabilir, ne sistem oturtabilir. zorlu bir süreç geçirecez. görüyorum ki takımın kondisyonu ve pres koordinasyonu her maç daha iyiye gidiyor. presimiz daha zor kırılıyor, kırılınca bile daha az kontra yiyoruz. fatih terim bile uefa kupasını kazandığımız süreçte bir sezona yakın zamanda oturtmuştu doğru pres alışkanlığını takıma. üstelik en az teknik direktör kadar etkili bir hagi varken sahada. biraz daha sabretmemiz şart. kimi maçlar çok iyi oynayıp taraftarı mest edecek takım, kimi maçlar şanssız gollerle kurdeşen döktürecek. ancak eldeki kadroya bakınca teknik direktör ve futbolcular, taraftar ve yönetim tarafından rahat bırakılırsa sezonun ortalarından itibaren çok iyi yop oynayacak. zaten olcan, burak, pandev ve arkalarında sneijder ile en azından türkiye ligi'nde mundar edemeyeceğin takım yok.

    fenerbahçe'ye bakın...
    beşiktaş'a bakın...

    hiçbir şey ortaya koymuyorlar sahada. şanslarının yanında müthiş bir hakem desteği ve artık yapmaları da legalleşmiş bir şike kozu var ellerinde. destek olmak lazım bu takıma. taraftar arkasında olursa bilin ki şampiyonluğu sahada kaybetmeyiz.
  • 10944
    2014-2015 sezonu'nda rakiplerimizin hocalarının ismail kartal, slaven bilic olduğu yerde, işi sıkı tutarsa 4. yıldızı çok rahat kazanabileceklerini görmeleri lazım artık. bu taraftara 4. yıldız sözü verdiler, bir zahmet bunun için savaşsınlar. eğer konuşulduğu gibi yüklemelerden kaynaklı olarak oyunumuzda düşüşler oluyorsa 2 hafta sonra çok daha iyi olmaları lazım. zaten koşu mesafelerine bakınca her maç daha fazla koştuğumuz görülüyor. bu ligin anahtarı fizik güç. maçı sonuna kadar kovalayabilen her büyük takım bu ligde şampiyonluk adayıdır.

    kadro kalitesi olarak bana kalırsa ligin en iyi kadrosu bizde ama oyuncular formsuz, son sivas maçındaki destek sürerse, hocaya da destek olursak şampiyonluğu çok rahat kazanabileceğimiz bir sezon yaşıyoruz. bu fırsatı kaçırmayalım.
  • 10949
    2010-2011 sezonu sonrasında görülen en iyi 11'e sahip değildir 2014-2015 sezonunda ama en geniş, doğru ele teslim edildiğinde en kullanışlı kadrodur aynı zamanda. şimdi maç kadrolarına giremeyen adamları kurtarıcı diye oyuna sokuyorduk destansı şampiyonluğumuzla sonlanan 2011-2012 sezonunda.

    ama işte takımın başında o kadar çapsız bir adam var ki sezonu tamamlaması durumunda ligde ilk 5'i zor buluruz.

    şampiyonlar ligi mi? oo canım onun ilk maçından amk zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın