• 1055
    belki de artık olumsuz düşünmeyi bırakmamız gerekiyor bu takım ile ilgili. baros sakatlandı ve ne dedik? kewell ve nonda halleder... geldiğimiz nokta ise, birisi sakat diğeri takımdan gönderildi. jo'ya sevindik, bari ligi kurtarırız dedik ama o da ortalardan kayboldu, üstelik kısıtlı bir süre için gelmişken. ben yine de bu takıma inanıyorum, bir kere arda var, yeri gelince cengaver gibi savaşan servet var, her ne kadar soğumasından çok korksam da keita var, caner var, defansta artık güven verir bir ismimiz var: neill. ciddi bir savaş adamı olan mustafa sarp'ımız var. büyük ümitler beslediğimiz dos santos var. yani aslında hepsi profesyonel futbol değil de bildiğiniz "cengaver" futbolu oynasa, savaşşa biz bu talihsiz ayları atlatacağız. geçen sene bordo'yu elediğimizde çok feci haldeydik, hatta o halimizle neredeyse hamburg'u da eliyorduk. sonra ise takım içi olumsuzlukların kurbanı olduk, sakatlıkların değil. evet bundan sonra "daha olumsuzu olamaz" demeyelim, olabiliyor. artık susup oynanacak futbolu bekleyelim ve oyuncularımıza güvenelim. santraforsuz belki olur amaruhsuz asla!
  • 1056
    insanlar gidiyor yurtdışına, burada ailelerinden uzakta 30 gün geçiriyorlar. gece gündür çalışıyorlar. amaçları ne ? klube futbolcu kazandırmak. en sonunda yaklaşık 50 milyon euroluk forvet hattını kuruyorlar. sonra ne oluyor ? iki maçta atılmayan tekme kalmıyor, bütün bu yatırım hiçe gidiyor, takımın yarısı sakatlanıp oynayamıyor. ne anladım ben bu ligden, ne anlamı kaldı yapılan bunca yatırımın...

    bu ligde başarı için sağlam bir kaleci, 7 tane kasap futbolcu, 1 tane arda ve ileriye de mehmet yıldız gerekiyor bunu anladım bugün. dos santosmuş, elanoymuş, barosmus, kewellmış hikaye bunlar... yazık değil mi bu adamlara be sözlük. dertlendim vallahi.
  • 1057
    giden gitmiş, sakatlananın tedavisine başlamıştır.

    bizi kimse sallamasa da, bundan sonra kendimizi frank rijkaard hoca yerine koyup neler yapabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor.
    gerçi biz yeni düşüneceğiz, zira jo ve gio transfer edilip de nonda ve linderoth gönderilirken hoca frank düşünmüştür bunları, ya da düşünmüştür umarım. zaten kulüp yöneticisi gibi, şu iyi adam bunu alalım tavrı değil de kimi, nerede, nasıl oynatırım diye düşünerek transferlere izin verdiğini düşünüyorum.

    hoca bunları düşünmüştür, çünkü jo sakatlanmasaydı bile avrupa'da şu andaki sağlam futbolcularla oynayacaktık. takım şu anda yerden, bol paslı oynamak zorunda değil. çünkü zaten böyle oynamaya çalışıyordu. jo'nun azıcık oynadığı maçlarda da ilerde bir uzun var topu ona şişirelim diye oynamadı zaten. yeni bir durum değil oyun açısından.
    gerçek santraforsuz oynamanın tek dezavantajı, ileri baktığınızda belki kimseyi göremeyecek oluşunuz, futbolcular açısından. gerçek yeri santrafor olmayan bir oyuncuyla belki de daha dinamik bir takım olma ihtimali var. çünkü burada oynayabilecek olan arda, keita, gio'dan hiç biri "sen 18 yayının önünden ayrılma" dendiğinde bu sözü dinleyecek oyun karakterinde değiller. bu üçlü maç içinde sürekli değişerek oynayacaktır. orhan ayhan'ın dediği gibi paso deplase olacaklar.

    2 şekil var eldeki kadroyla oynamak için.

    birincisinde :
    savunma : sabri, neill, servet, caner. orta saha: sarp, topal(barış), elano. forvet : keita, gio, arda.

    elano'yu yine orta sahanın ortasında ama daha önde kullanmak yararlı olacaktır. ama elano'nun arkasındaki 2 ön liberonun elano'yla arkasında bir ikizkenar üçgen oluşturmaları şartıyla. yani 2 ön libero ve elano'lu bir orta sahanın ortası kurgulanmalı.
    4-3-3 oynadığımızda orta sahanın kenarları göreceli olarak boş kalıyor. bunu 2 şekilde kapatabilirsiniz. ya savunma bekleriniz caner ve sabri olup ileri geri çalışacaklar ya da forvetin çizgilerindeki oyuncular her pozisyonda savunmaya gelecekler. öngördüğüm kanatlar arda ve keita. ikisi de daha önce savunmaya destek olduklarını göstermiş oyuncular. kaytarmadan savunmaya gelip beklerine destek olmaya mecburlar.

    ikincisinde :
    savunma : sabri, neill, servet, balta. orta saha : sarp, elano, arda. forvet : keita, gio, caner.

    bu durumda da elano ile arda önde, sarp arkalarında üçgen yapacak bir orta sahanın ortası dizilişi. bu durumda hücumda büyük bir güç kazanırken, savunmada gedikler meydana gelebilir. sarp orta sahada tek başına mücadele etmek zorunda kalabilir. sarp'ın ileriye bindirmeye gitmeyerek, diri kalarak başarılı olma ihtimali var.
    balta sebebiyle aksak bir orta saha desteği olacaktır. bunu da arda'dan çok daha fazla savunmaya geri gelebilecek caner'le kapatabilirsiniz.

    böyle bir oyun tarzı zaten sezon başından beri oynamaya çalıştığımız, bir türlü tam beceremediğimiz bir tarz. savunma beklerinin çok önemli olduğu görülüyor.
    bu tip oyunu dünyada en iyi oynayan takımdan örnekleyerek açıklayabiliriz bu durumu. elbette barcelona. abidal de balta gibi çok fazla ileri çıkan bir bek değil, alves ise bek mi açık mı belli değil. ancak çok fazla pozisyon yaşamıyorlar. bence barcelona zaten 2 savunmacıyla oynuyor, puyol ve pique. ancak tüm takım savunmaya yardıma geldiği için sırıtmıyor savunma.
    ikinci kadroda, xavi-iniesta = arda-elano, sarp=keita.
    birinci kadroda : pek bir benzerlik yok.*
  • 1059
    1 ay içinde oynayacağı maçlar şu şekildedir;

    (bkz: 6 subat 2010 kayserispor galatasaray maci)
    (bkz: 10 subat 2010 galatasaray antalyaspor maci)
    (bkz: 18 subat 2010 atletico madrid galatasaray maci)
    (bkz: 21 subat 2010 besiktas galatasaray maci)
    (bkz: 25 şubat 2010 galatasaray atletico madrid maçı)
    (bkz: 28 subat 2010 galatasaray kasimpasaspor maci)

    bu maçlara takımdan birşey beklenmeyecek maçlar listesi gözüyle de bakılabilir. fakat bu maçlardan sonra milan baros, harry kewell, jo, sabri sarıoğlu ve hakan balta dönmüş olacaktır.
  • 1062
    türkcell süper lig için fazla teknik, zeki ve sanatçı futbolculardan oluşan takımdır. şanssızlığı; tönetim tarafından gerçekten muhteşem ve takdir edilecek hamleler ile güçlendirilmesine rağmen, eşşeğe altın semer de vursan eşşek yine eşşektir hesabı. her hafta pahalı ve yıldız futbolcularımızı görünce azıtan, "vurun lan gavura" hallerine giren aslında futbol mutbol bi boktan çakmayan heriflerle maç oynamasıdır. bu yüzden herhangi bir avrupa liginde üstlere oynayabilecek bir kadro heba olmaktadır.
    en basit örnekle kıçımızla güldüğümüz ukrayna* veya rusya ligilerinde* bile sert de olsa daha insansı bir futbol oynanmaktadır. iş bu yüzden avrupa'da klasını konuşturabilen bir takım turkcell süper ligde haşat olmaktadır. çünkü ayıboğanlardan, aygırlardan, anadolu'nun yağız delikanlılarından değil görece daha narin fakat teknik oyunculardan oluşmaktadır bu takım.
    bu gerçekler karşısında bırakın şampiyonluk falan, allah topumuzu helak etsin hatta yerin dibine girelim diye düşünüyorum.
    sırf yerel ölçekte başarılı olmak için oradan buradan hayvan hayvan herifler alıp avrupa'da rezil olmak yerine adam gibi bir takım kuruldu fakat tsl'de haşat olduğu için avrupa'da oynayacak adam bile kalmadı.
    sözün özü; galatasaray futbol takımı eşşeğin sırtındaki altın semerdir.
  • 1064
    ciddi bir sağlık skandalıyla ya da ciddi bir bahtsız bedevi durumuyla karşı karşıya olandır. ligimizde futbolun çok sert olduğunu kabul ediyorum ancak niye hep bizim oyuncularımız sakatlanıyor. bir tek bize mi tekme atıyorlar. zaten takım rezil top oynuyor, takım oyunu ile güzel futbol ile gelecek bir başarı beklentim yok, yıldızlarımız ile yol alırız diyordum onlar da tek tek sakatlanıyor. bir de sürekli eleştirdiğim hocamıza değineyim, çok eleştirildiği nonda konusunda suçsuzdur, nondayı kazanmak için herşeyi denemiştir ancak maalesef nonda attığı penaltıdaki ruh haliyle bile çok şeyi göstermiştir. ancak bundan sonra fiziği uygun olan keitayı mı değerlendirir yoksa arda veya dos santos gibi santrafor olabilecek yapıdan çok uzaktaki oyunculardamı ısrar eder orasını bilemeyeceğim. umarım keitayı en azından kayseri maçında santraforda dener.
  • 1066
    seneye bütün yabancılarını göndermesini istediğim futbol takımıdır. hepsi gitsin. fil dişinden, gana'dan, kongo'dan, bilimum afrika ülkelerinden 8 tane adam alsınlar. öyle kıvrak bilekler, premier lig'de oynamalar, geniş alanda iyi işler yaparcılar, böyle adamların bu lig içerisinde yeri yok arkadaş. böyle adamları alıp gündemi değiştirmenin, sansasyon yaratıp herkesi hayallere sevk etmenin anlamı yok. bizim ligimiz hak etmiyor böyle adamları. bize insan azmanı adamlar lazım. hani antalyanın forveti varya adını yazamadım şimdi zaten sinirliyim, işte bize öyle adamlar lazım bir baldırı normal bir adamın baldırından iki tane falan olacak. ahmet barusso'lar falan lazım bize. futbol artık sistem işi falan değil, öyle çok bilinmezli bir denklem falan değil. 4-3-3'ler 4-1-3-2'ler falan hikaye. öküz gibi adamların olacak, 90 dakika koşacak, vuracak, yıldıracak, küstürecek, korkutacak. futbol artık böyle oynanıyor. gol atmak çok büyük bir olay değil golü elbet atarsın, ama önce atak yapabilecek noktaya gelmen lazım. 2 pas yapmaya korkarak oyun oynanır mı? 3. pası yapamadan ayağının kırılacağı korkusuyla futbol mu oynanır? oyunu kuralına göre oynamanın zamanı geldi bence artık. o yüzden yollayın abi herkesi. egemen korkmaz'ı alın stopere, sol bek'e ismail güldüren'i getirin...
  • 1068
    mevcut durumda en iyisini yapabilmesi için gerekli adam abdul kader keita'dır. gerek temposu, gerekse de zaman zaman aldığı sorumluluk ve yaptığı şık hareketler takımı ve seyirciyi ateşler. daha iyi bir futbol ve daha iyi bir destek getirir. bir de onun ekürisi sabri sarıoğlu olursa tadından yenmez. bir aksilik olmadığı sürece ilk 11'in değişmez ismi olmalıdır. takım için en kritik adamlardan biridir. belki de en kritiğidir. hele ki şu anda harry kewell, milan baros, jo gibi hücumcu adamlar olmadığı için takımın can simididir. yolu dört gözle beklenendir.
  • 1069
    şu an görünen takımı kurtaracak kişiler önce kaleci ve servet-neill ikilisidir. rijkaard biraz uyarırsa şu küçük ama gole neden olacak hatalarını yapmasınlar. daha sonra orta sahada elano-arda-keita üçlüsü orta saha ve forveti dağıtabilir. bunlara bir de santos eklenirse iyi kötü bir yere kadar gidebiliriz. tabi bu adamlar tek parça sahaya çıkarsa ve soyunma odasına girerse...
  • 1071
    bünyesindeki sakatlıkları ve zaman zaman aldığı başarısız sonuçları ellerini ovuşturarak ve göbek atarak izleyen başkalaşmış götleri sezon sonunda özüne döndürecek olan takım. geçen sene sikkoluklarını deivid gibi bir simitçinin yokluğuna bağlayan bilimum şahıslar bilmelidir ki bu takımdaki sakat futbolcular elbet geri dönecek, takım kimyası oturacak ve futbolu herkese sike öğreteceklerdir.
  • 1072
    galatasarayımızın 2009 2010 sezonunda oynadığı tüm resmi maçların gol, asist, kadrolar, kartlar ve hakemleri ile maçların kısa özetleri şöyledir; (maç detaylarını okumak için maç bkz.ları tıklanarak ulaşılabilir. o beni ilgilendirmez)

    (bkz: 16 temmuz 2009 tobol kustanai galatasaray maci)(1-1)
    (bkz: uefa avrupa ligi)-eleme
    galatasaray: orkun, sabri, servet, gökhan, alpaslan, barış (dk. 46 arda), mustafa, ayhan, aydın (dk. 75 uğur), erhan (dk. 46 baros), yaser
    tobol: petukhov, mukanov, cheliadzinski, yakovlev, ırishmetov, skarykh, kharabara, nurgaliyev (dk. 70 baltiev), bayramov (dk. 90 alekperzade), zhumaskaliyev (dk. 83 dimitrov), golban
    goller: dk. 2 zhumaskaliyev (fc tobol), dk. 57 baros (galatasaray)
    stadyum: tcentralny
    hakemler: libor kovarik, krystof mencl, tomas kovarik (çek cumhuriyeti)
    sarı kartlar: dk. 13 muhanov, dk. 38 nurgaliyev, dk. 90 1 ırishmetov (fc tobol), dk. 39 mustafa, dk. 61 aydın, dk. 67 alparslan (galatasaray)
    kırmızı kart: dk. 72 alpaslan (galatasaray)
    -2. dakikada meşin yuvarlak kaleci orkun'un bakışları arasında ağlarla buluştu: 1-0
    -57. dakikada sabri'nin sol taraftan kullandığı köşe atışında, altıpas içindeki baros topu ağlarla buluşturdu ve eşitliği sağladı: 1-1
    xxxxx

    (bkz: 23 temmuz 2009 galatasaray tobol kustanai maci)(2-0)
    (bkz: uefa avrupa ligi)-eleme
    galatasaray: orkun, sabri, gökhan, servet, hakan, mustafa, yaser (dk. 46 kewell), ayhan, arda, serdar (dk. 57 linderoth), baros (dk. 90+2 nonda)
    tobol: petukhov, mukanov, cheliadinski, yakovlev, ırismetov, skorykh, kharabara, nurgaliyev, bayramov (dk. 84 alekperzade), zhumaskaliyev (dk. 87. aubakirov), golban (dk. 70 baltiyev)
    goller: dk. 64 mustafa (galatasaray), dk. 90+1 servet (galatasaray)
    hakemler: antonio rubinos perez, juan carlos yuste jimenez, marcos alvarez moreno(ispanya)
    -64. dakikada ceza sahası dışında sabri'nin kullandığı serbest vuruşta, arka direkte geriden gelen mustafa düzgün bir kafa vuruşu yaparken, kaleci petukhov'un müdahalesine rağmen top ağlarla buluştu: 1-0
    -90 + 1. dakikada sağdan arda'nın kullandığı köşe atışında, ceza sahası içinde iyi yükselen servet, yaptığı kafa vuruşuyla meşin yuvarlağı filelere gönderip, takımını 2-0 öne geçirdi.
    xxxxx

    (bkz: 30 temmuz 2009 maccabi netanya fc galatasaray maci)(1-4)
    (bkz: uefa avrupa ligi)-eleme
    stat: bloomfield
    hakemler: nikolay ivanov, nikolai golubev, mikhail erovenko(rusya)
    maccabi netanya: lifshitz, dgani, saban, fransman, maabi, cohen, gazal, yampolsky (dk. 81 ezra), menashe, mugharbeh (dk. 57 taga), sabaa (dk. 46 okocha)
    galatasaray: franco, sabri, gökhan zan, servet, hakan, aydın (dk. 71 barış), mustafa, ayhan, arda, kewell (dk. 66 keita), baros (dk. 78 nonda)
    goller: dk. 26 yampolsky (maccabi netanya), dk. 31 hakan, dk. 47 kewell, dk. 53 sabri, dk. 73 baros (galatasaray)
    sarı kartlar: dk. 27 cohen, dk. 61 maabi, dk. 67 gazal (maccabi netanya), dk. 64 mustafa, dk. 76 baros (galatasaray)
    -26. dakikada korner vuruşunda macabili futbolcu geriden gelerek kafa vuruşu yaparken, direk önünde sabri'nin müdahalesine rağmen top filelerle buluştu: 1-0.
    -31. dakikada soldan arda'nın kullandığı korner sonrası, ön direkte iyi yükselen hakan, düzgün bir kafa vuruşuyla fileleri havalandırdı ve skora eşitliği getirdi: 1-1
    -47. dakikada sağdan aydın'ın doldurduğu topu altı pas çizgisi üzerinde kontrol eden kewell, yaptığı düzgün vuruşla ağları havalandırdı: 2-1
    -53. dakikada ceza sahası içinde arda'nın şık hareketleri sonrası çıkardığı topa sağ çaprazdan gelişine oldukça sert bir vuruş yapan sabri, yakın üst köşeden meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu: 3-1
    -73. dakikada arda'nın sağdan ortaladığı topu baros kale önünde kafayla ağlara gönderdi: 4-1
    xxxxx

    (bkz: 6 agustos 2009 galatasaray maccabi netanya maci)(6-0)
    (bkz: uefa avrupa ligi)-eleme
    stat: ali sami yen
    hakemler: michael leslie dean, darren cann, michael mullarkey(ingiltere)
    galatasaray: franco, uğur, emre güngör, emre aşık, hakan, barış, linderoth (dk. 61 ayhan), aydın, arda (dk. 74 serdar), keita (dk. 46 kewell), nonda
    maccabi netanya: lifshitz, maabi, fransman, samia, dgani (dk. 70 shulkovskyy), cohen, gazal, taga, yampolsky (dk. 85 ezra), menashe, sabaa (dk. 76 vaisberg)
    goller: dk. 2 ve 51 barış, dk. 6 keita, dk. 56, 60 ve 90 nonda (galatasaray)
    sarı kartlar: dk. 89 vaisberg, dk. 90 fransman (maccabi netanya)
    kırmızı kart: dk. 90+3 samia (maccabi netanya)
    -2. dakikada soldan çalımlarla ceza alanı son çizgisine dek inen aydın'ın çıkardığı topu, kale önünde iyi yükselen barış şık bir kafa vuruşuyla ağlara gönderdi: 1-0.
    -6. dakikada aydın'ın sağdan ceza alanına yaptığı uzun ortada top savunmayı aşarken, arka direkte keita, dar açısına karşın gelişine yaptığı güzel vuruşla meşin yuvarlağı uzak köşeden ağlarla buluşturdu: 2-0.
    -51. dakikada arda'nın soldan kullandığı köşe atışında barış, meşin yuvarlağı düzgün bir kafa vuruşuyla ağlara yollayarak, takımı 3-0 öne geçirdi.
    -56. dakikada aydın'ın sağdan ceza alanına ortasında uzak kale direği önünde kewell'in kafayla doldurduğu topu, kale önünde nonda yine kafayla ağlarla buluşturdu: 4-0.
    -60. dakikada sağdan çalımlarla ceza alanına giren aydın'ın pasında kale önünde nonda, meşin yuvarlağı filelere yollayarak, skoru 5-0'a taşıdı.
    -90. dakikada ceza alanı hemen dışından serbest vuruş kullanan nonda, meşin yuvarlağı kaleci lifshitz'in solundan ağlarla buluşturarak, skoru 6-0'a getirdi.
    xxx

    (bkz: 9 agustos 2009 gaziantepspor galatasaray maci)(2-3)
    stat: kamil ocak
    hakemler: bünyamin gezer, asım yusuf öz, hüseyin fidan
    gaziantepspor : mahmut, murat ceylan, mehmet yozgatlı (dk. 46 ümit), zurita, tabata, deumi, olcan, hakan bayraktar (dk. 68 erman özgür), beto, julio cesar, da silva (dk. 83 ibrahim ferdi)
    galatasaray: franco, gökhan zan, aydın, arda turan (dk. 89 barış özbek), keita (dk. 55 kewell), milan baros (dk. 68 nonda), mustafa sarp, ayhan akman, hakan balta, sabri, servet çetin
    goller: dk. 7 arda turan, dk. 21 mustafa sarp, 84 nonda (galatasaray), dk. 37 da silva, dk. 90 tabata (penaltıdan) (gaziantepspor)
    sarı kartlar: dk. 90 arda turan (galatasaray)
    -7. dakikada sağ kanattan gelişen atakta milan baros, julio cezar'dan kurtuldu ve topu ortaladı. ceza alanında topla buluşan arda sağ ayağının içiyle vurarak meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 0-1
    -21. dakikada murat ceylan, arda'ya faul yaptı. ceza alanı dışından arda turan serbest vuruş kullandı. ortalanan topa, gerilerden gelen mustafa sarp, topu ağlarla buluşturdu: 0-2
    -37. dakikada murat ceylan defanstan sıyrılarak, topu hakan bayraktar'a kazandırdı. hakan bayraktar'ın topla buluşturduğu da silva, 30 metre mesafeden sert vurarak meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 1-2
    -84. dakikada sol kanattan gelişen atakta arda topu ceza alanında bulunan nonda'ya verdi. nonda'nın düzgün vuruşu filelerle buluştu: 1-3
    -90. dakikada, beto, ceza alanında düşürülünce hakem penaltı kararı verdi. penaltı atışını tabata kullandı. hakem, atışı tekrarladı. tabata yeniden penaltı atışını kullandı ve sert bir vuruşla topu filelerle buluşturdu: 2-3
    xxx

    (bkz: 15 agustos 2009 galatasaray denizlispor maci)(4-1)
    kadro: franco, uğur, emre güngör, emre aşık, volkan (dk. 58 hakan), barış (dk. 66 ayhan), mustafa, kewell (dk. 76 aydın), keita, arda, baros,
    goller: dk. 39 angelov (denizlispor), dk. 45+1 ve dk. 67 (penaltılardan) kewell, dk. 59 arda, dk. 74 burak (kendi kalesine) (galatasaray)
    hakemler: deniz çoban xx, selçuk kaya xx, ismail şencan xx

    -39. dakikada bangoura'nın sağdan yaptığı ortada ceza alanında geriden gelen angelov'un iyi yükselerek yaptığı kafa vuruşunda, meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 0-1
    -45. dakikada arda'nın soldan yaptığı ortada ceza sahasında caner, topa kolu ile müdahale edince hakem deniz çoban penaltı noktasını gösterdi. 45+1'de penaltı atışını kullanan kewell, düzgün bir vuruşla topu filelerle buluşturarak, skoru eşitledi: 1-1
    -59. dakikada kewell'ın sağdan kullandığı köşe atışında arda, kalabalık denizlispor ceza alanında yaptığı kafa vuruşuyla meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 2-1.
    -66. dakikada keita, ceza alanında braga'nın müdahalesiyle yerde kalınca, hakem deniz çoban 2. kez penaltı noktasını işaret etti. 67. dakikada yine penaltı atışını kullanan kewell, şık bir vuruşla topu filelere gönderdi: 3-1.
    -74. dakikada sağdan topla ceza alanına giren keita'nın ön direkte pas olarak çıkarmaya çalıştığı top, burak'ın ters vuruşuyla denizlispor ağlarına gitti: 4-1.
    xxx

    (bkz: 20 agustos 2009 galatasaray fc levadia tallinn maci)(5-0)
    (bkz: uefa avrupa ligi)-eleme
    kadro: franco, sabri, gökhan, servet, hakan, mustafa (dk. 74 mehmet topal), ayhan, keita, arda, aydın (dk. 62 kewell), baros (dk. 70 elano)
    goller: dk. 21 ve 45 keita, dk. 56 baros (penaltıdan), dk. 79 kewell, dk. 88 leitan (kendi kalesine) (galatasaray)
    hakem: cyril zimmermann

    -21. dakikada ayhan'ın kafa pası ile arda, levadia defansının arkasına sarkarken, kalesini terk eden kaalma topu uzaklaştırmaya çalıştı. ancak geriden gelen keita, seken meşin yuvarlağı düzgün bir vuruşla ağlarla buluşturdu: 1-0
    -45. dakikada ceza sahasının hemen önünden serbest atış kullanan sarı-kırmızılılarda ayhan, topu keita'ya bırakırken, bu futbolcu yerden yaptığı sert vuruşla meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 2-0
    -55. dakikada baros ceza sahasında teniste'nin müdahalesiyle yerde kalınca hakem zimmermann, penaltı noktasını gösterdi. 56. dakikada penaltı atışını kullanan baros, meşin yuvarlağı kaleci kaalma'nın sağından ağlara göndererek, skoru 3-0'a taşıdı.
    -79. dakikada hakan'ın pasıyla ceza sahası sol çaprazında topla buluşan kewell, yerden yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 4-0
    -88. dakikada arda'nın sağdan ceza sahasına yaptığı ortada leitan ters kafa vuruşu ile topu kendi ağlarına gönderdi: 5-0
    xxx

    (bkz: 23 agustos 2009 galatasaray kayserispor maci)(4-1)
    kadro: franco, sabri, servet, gökhan, hakan (dk. 51 uğur), mustafa, ayhan (dk. 79 mehmet topal), keita (dk. 46 elano), aydın, arda, baros,
    goller: dk. 14 ve 89 baros, dk. 35 makukula (kendi kalesine), dk. 65 elano (galatasaray), dk. 31 makukula (kayserispor)
    hakemler: halis özkahya, serkan gençerler, volkan narinç

    -14. dakikada sabri'nin sağ çaprazdan cezasahası içine kullandığı serbest atışta arda turan'ın yarım volesinde kaleci souleymanou'dan önce araya giren milan baros meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 1-0.
    -31. dakikada cangele'nin sol taraftan kullandığı köşe atışında ön direkte kafayı iyi vuran makukula, meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 1-1.
    -35. dakikada arda turan'ın sol taraftan kullandığı köşe atışında makukula meşin yuvarlağı ters bir kafa vuruşla kendi ağlarına gönderdi. 2-1.
    -62. dakikada ceza sahası dışında kayserispor defansının uzaklaştırmaya çalıştığı topa yaklaşık 25 metreden çok sert vuran elano, fileleri havalandırdı: 3-1.
    -89. dakikada soldan çalımlarla kayserispor ceza sahasına giren arda'nın yerden pasında topu önüne alan baros, düzgün bir vuruşla kaleci souleymanou'nun müdahalesine rağmen meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu: 4-1.

    (bkz: 27 agustos 2009 fc levadia tallinn galatasaray maci)(1-1)
    (bkz: uefa avrupa ligi)-eleme
    kadro: franco, sabri, emre güngör, emre aşık, alpaslan (dk. 58 serkan kurtuluş), barış, mehmet topal, elano, serdar, aydın (dk. 64 arda), nonda (dk. 73 mustafa)
    goller: dk. 50 puri (levadia), dk. 63 nonda (galatasaray)
    hakemler: ıstvan vad, györgy ring, zsolt attila szpisjak(macaristan)
    -50. dakikada sağ çaprazdan gussev'in kullandığı serbest vuruşta, ceza sahası içinde yükselen puri, düzgün bir kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi: 1-0
    -63. dakikada elano'nun ara pasıyla sağ çaprazdan levadia ceza sahasına giren nonda, yerden sert bir vuruş yaparak fileleri havalandırdı: 1-1
    xxx

    31 ağustos 2009-ankaraspor 0-3 galatasaray
    12 eylül 2009 - galatasaray 3-0 beşiktaş
    17 eylul 2009 - panathinaikos 1-3 galatasaray (bkz: uefa avrupa ligi)
    21 eylül 2009 - kasımpaşa 1-3 galatasaray
    27 eylül 2009 - galatasaray 1-1 eskişehirspor
    01 ekim 2009 - galatasaray 1-1 sturm graz(bkz: uefa avrupa ligi)
    04 ekim 2009 - ankaragücü 3-0 galatasaray
    18 ekim 2009 - galatasaray 4-3 trabzonspor
    22 ekim 2009 - galatasaray 4-1 dinamo bukres(bkz: uefa avrupa ligi)
    25 ekim 2009 - fenerbahçe 3-1 galatasaray
    28 ekim 2009 - galatasaray 2-1 bucaspor (bkz: türkiye kupası)-eleme
    01 kasım 2009-galatasaray 2-0 sivasspor
    05 kasim 2009 -dinamo bukres 0-3 galatasaray(bkz: uefa avrupa ligi)
    08 kasım 2009-diyarbakırspor 1-2 galatasaray
    22 kasım 2009-galatasaray 1-1 manisaspor
    27 kasım 2009-bursaspor 1-0 galatasaray
    03 aralik 2009 -galatasaray 1-0 panathinaikos(bkz: uefa avrupa ligi)
    06 aralık 2009-galatasaray 1-1 istanbul b.b.
    11 aralık 2009-antalyaspor 2-3 galatasaray
    16 aralik 2009-sturm graz 1-0 galatasaray(bkz: uefa avrupa ligi)
    19 aralık 2009-galatasaray 1-0 gençlerbirliği
    23 aralık 2009-galatasaray 2-1 trabzonspor(bkz: türkiye kupası)-grup
    10 ocak 2010 - orduspor 0-3 galatasaray(bkz: türkiye kupası)-grup
    17 ocak 2010 - galatasaray 5-1 den.belediye(bkz: türkiye kupası)-grup
    24 ocak 2010 -galatasaray 1-0 gaziantepspor
    27 ocak 2010 -mke ankaragücü 0-0 galatasaray(bkz: türkiye kupası)-grup
    31 ocak 2010 -denizlispor 1-2 galatasaray
    03 şubat 2010 -antalyaspor 2-1 galatasaray(bkz: türkiye kupası)-çeyrek final
    06 şubat 2010-kayserispor -- galatasaray
    10 şubat 2010-galatasaray -- antalyaspor(bkz: türkiye kupası)-çeyrek final
    14 şubat 2010-galatasaray -- ankaraspor
    18 subat 2010 -atletico madrid -- galatasaray(bkz: uefa avrupa ligi)
    21 şubat 2010 -beşiktaş -- galatasaray
    25 subat 2010 - galatasaray -- atletico madrid(bkz: uefa avrupa ligi)
    28 şub' 10, paz galatasaray -- kasımpaşa
    07 mar' 10, paz eskişehirspor -- galatasaray
    14 mar' 10, paz galatasaray -- ankaragücü
    21 mar' 10, paz trabzonspor -- galatasaray
    28 mar' 10, paz galatasaray -- fenerbahçe
    04 nis' 10, paz sivasspor -- galatasaray
    11 nis' 10, paz galatasaray -- diyarbakırspor
    18 nis' 10, paz manisaspor -- galatasaray
    25 nis' 10, paz galatasaray -- bursaspor
    02 may' 10, paz istanbul b.b. -- galatasaray
    09 may' 10, paz galatasaray -- antalyaspor
    16 may' 10, paz gençlerbirliği -- galatasaray
  • 1074
    başarısızlıktaki sorunları sıralamak gerekirse;

    önemli bir sorun mevcut sakatlıklardır. takımın forvet eksikliği, son maçta başımıza neler gelebileceğini açıkca bize göstermiştir. atletico madrid maçlarının da ne kadar riskli olduğunu tekrardan anlamamızı sağlamıştır. keita-elano-arda üçlüsünün bulunduğu hiçbir maçta pozisyon üretme sorunu yaşamayacağımızı düşünenlerdenim. dolayısıyla sakatlık sorununun derinden etkilediği ilk mevki takımın forvet mevkisidir.

    ikinci önemli sorun, keita ile ikili oynadığında fişek kıvamına gelen sabri'nin eksikliğidir. o noktada denenen şeyler şu ana kadar hiç de beklendiği gibi sonuç vermemiştir. rijkaard'ın oynattığı futbolda beklerin önemi açıkca ortadayken sabrinin eksikliği takıma önemli hasar vermektedir.

    toparlamak gerekirse, sakatlıklar bizi 2 noktada çok
    ciddi vurmaktadır.

    başarısızlık dediğimiz, aslında benim toparlanma süreci diye baktığım dönemin asıl sorumlusu ise takımımızın inanılmaz isteksizliğidir.

    gözlemlediğim dönemde bu sorunu, takımın bütün oyuncularını kapsayacak hale gelecek kadar büyüten nedir, gerçekten çözemedim. rijkaard gibi bir abi, neeskens gibi bir futbol adamı takımdayken, takımın motivasyonunu düşürücü sebepler neler olabilir, bunları düşünmek lazımdır.

    1. basında çıkan feci yıpratıcı haberler: kewell'ın fenere gitmesi falan gibi haberler işte, hepimiz iyi biliyoruz bunları.

    2. rijkaard'ın takımı fazla rahat bırakması: böyle bir durum var mı, çözemiyorum. kampa girmiyor takım uzunca zamandır. türk futbolcusunun buna bakışı nedir? nasıl etkilenir? bunu ancak yaşayan bilir. ama negatif bir etkisi olabileceği konusunda şüphelerim var.

    3. sürekli sakatlık verilmesi ve hakemlerin buna izin vermesi: takımın teknik kapasitesi yüksek / hızlı futbolcularının korkulu rüyasıdır bu. her takımda böyledir. rakip takımdan birinin bir arkadaşınızın dizine tabanla girmesi ve hakemin oyunu devam ettirdiğini görmek sizi maç içerisinde müthiş olumsuz etkiler.

    4. eksikler sebebiyle teknik kadro'nun takım dizilişinde ve oyun içi parametrelerde bir türlü tam karar verememesi: bu çok büyük bir sorun. takımdaki adam eksikliği, total futbolda, yani beraber oynanan oyunda her adamın birbiriyle ilintili olmasından ötürü bizi çok ciddi etkiliyor. her hafta yanındaki, önündeki, arkasındaki adam değişen ve değişmekle kalmayıp, yeteneklerinden ötürü teknik direktörden farklı talimatlar alan futbolcular dolu takımımızda. bu teknik direktörü birinci derecede ilgilendiren bir sorun. yani rijkaard'ın sorunu. bizim anlayamayacağımız bir takım futbol bilgileri gerektiren bir konu. zamanla çözülebilecek bir konu. ama şu anda çözülmemiş durumda.

    bu saydığım 4 madde (hangilerine katılırsanız artık) sebebiyle takımımız sahada kesinlikle kendinden bekleneni veremiyor. genel olarak bakıldığında ise, çözülemeyecek bir durum olduğunu düşünmüyorum. rijkaard'ın futbol anlayışı, bu eksiklerin, gediklerin aşılması ile mukayese edildiğinde çok baskın çıkmalıdır. oynatılmak istenen futbol, kişilere ve kişisel sorunlara rahatlıkla çözüm üretebilecek bir futbol anlayışıdır.

    galatasaray futbol takımı tarihinin en iyi dönemine doğru gitmektedir. taraftar olarak, takım içi dengelerde rolümüzü iyi bilmeliyiz. 12. adam terimi, ister italyan futbolu olsun, ister ingiliz futbolu, isterse de total futbol olsun tüm dünyada aynıdır ve takım üzerinde aynı önemi taşır.
  • 1075
    bu aralar ciddi sinirlerimi zıplatan takımdır. şöyle ki;

    turkcell süper lig'in açık ara en yavaş ve en temposuz oyununu oynayan takımıdır. mücadeleden uzak, durağan ve ruhsuz bir futbol oynamaktadır. pas alış-verişi çok yavaş, top bazı oyuncuların ayağında, takım oyunundan uzak bir görüntü çizmektedir. dikkat ediyorum top kimin ayağında olursa olsun arda'yı arıyor sahada hemen. ona verip yanından kaçar gibi uzaklaşıyor. arda'da aldığı her topta 5 kişiyi çalımlamaya çalışıyor. bu kadronun hakkı bu mu?

    kızıyorum sözlük; bu gözler bu takımı avrupa'nın en iyi hücum presini yapan takımı olarak da gördü. mücadele gücü en yüksek takımı olarak da gördü. rakibini boğan, ısıran, sahaya çıktığına pişman eder hale getiren bir takım olarak da gördü.

    son haftalarda takımımıza aşırı sert hareketlerde bulunuluyor ve oyuncularımız ciddi sakatlıklar yaşıyor kabulumdur; ancak rakibe aynı sertlikle karşılık verememize sinirleniyorum.* sertlik karşısında sinen durumu kabullenen bir takım olduk; bunun alışkanlık haline gelmesinden korkuyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın