• 8227
    sezon başından beri belliydi fakat, 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçıyla da çok net belli oldu ki, defans dörtlüsünde yabancı hakkını eboue yerine riera'dan yana kullanmak gerekiyor. sabri bile yeter bence, düzenli forma giyen chedjou/semih açıklarını kapatacaktır.

    kısacası; sabri(hamit)- semih- chedjou - riera diyorum ben artık.

    ayrıca bir diğer konu da, sneijder. eğer bu adamı oynatacaksak 4-5-1'e dönmeliyiz bir şekilde. elimizde drogba ve burak varken birini küstürmeden bunu yapmak zor oluyor bilindiği gibi. bence maçlara 4-4-2 dizilişiyle çıkılıp, daha sonra forvetlerden birini çıkarıp sneijder'i oyuna alıp 4-5-1'e dönebiliriz ki herkes için çok faydalı olur bence, ya da rakibe göre tam tersi bi plan izlenebilir.

    söyleyeceklerim nacizane bu kadar.

    edit: ekleme
  • 8228
    aslanlar gibi takımdır. sadece biraz tutuklar bu aralar. hastalanmış bi insanı düşünün öyle bir şey işte. ama iyileşmek için yanlış ilaç kullandığını düşündüğüm bir insan. şöyleki,
    muslera.
    sabri chedjou semih riera
    hamit selçuk melo bruma
    sneijder
    burak

    ilk onbiriyle çıkması elzemdir.

    drogba reyizdir başkandır ama biraz dinlense iyi olacak. burak yılmaz'ın ise desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
  • 8229
    2 sene önceki ruhsuz haline geri dönmüş takım. defans geçen sene ujfalusi sakatlandığından beri allah'a emanet oynuyor. 2013-2014 sezonu başladığından beri herkeste bir isteksizlik. herkes birbirine bırakıyor gol atmayı. kimse uğraşmıyor. maç 0-0 giderken bırakılıyor. 2013-2014 sezonunda 5 resmi maç geride kaldı ancak 1 tane antalyaspor maçı dışında mücadele edilen maç yok. orada da gol atmayı beceremedik. 0-0'da top oynamayan bir takımdan fazla bir şey beklemek yersiz. bence ünal başkan sezon içinde çok ciddi kararlar alacak. zaten fatih terim'in milli takıma gitmesini istemedi. madem beceremeyeceksin öyleyse gideceksin gibi bir politika izleyebilir. çünkü fatih terim milli takımı seçerek ünal aysal'ın eline koz verdi. benim tahminim bir iki ay içerisinde işler düzelmezse ilk fatih terim gider. sonra da o koşmayan beceriksizler. bence sene içinde bile büyük ölçüde değişen bir takımla karşılaşabiliriz.
  • 8230
    öyle belliydi ki böyle bir tokadın patlayacağı.
    6+0+4 kuralı bangır bangır gelirken inadına yabancı alan bir kadro mühendisliği elbet bir yerlerde patlayacaktı.
    ne sanılmıştı? geçen seneki gibi braga ve cluj mu çekilecekti?
    chedjou yerine aynı paralara ömer toprak'ı almayı düşünebilmek bu kadar mı zordu?
    eboue'nin geçen sene oynadığı top ortadayken sağ bek olarak alternatifsiz kalmasına ne demeliydi?
    sneijder ne yaptı geldiğinden beri? biri fırsat transferi mi dedi? duyamadım da.
    takım 2 senedir bas bas sol bek diye bağırırken ısrarla oraya herhangi bir takviye yapmamak da neyin kafasıydı?
    veya işleyen çarka çomak sokup seçime gidilirken bu takıma büyük emek veren isimler yönetimden tasfiye edilirken yaşanan ego çatışmaları kar mı kalacaktı?
    ya aydın yılmaz>erman kılıç'a ne demeli?
    -sene başında hocayla 2 sene adam gibi sözleşme yapmak için illa hocanın milli takıma gitmesi mi gerekiyordu?
    - hocaya milli takım için izin vermek??!!
    bülent tulun??
    peki ya fatih hocam? sen nasıl imza atabildin o tüpçünün kontratına?
    hani söz konusu galatasaraysa gerisi teferruattı?
    tüm dünyaya galatasaray markası bu kadar kötü tanıtılabilirdi.
    ve iyi giden her şey ancak bu kadar yerle bir edilebilirdi. başardınız, helal olsun.
  • 8232
    kadro yapmazsa ölecek hastaligina an itibariyle tutulmus bir yazar olarak su kadroyla cikmasinin faydali olacagini dusundugum takimdir.
    muslera
    sabri - semih - şecu - hakan
    hamit - selcuk - melo - riera (bruma)
    sneijder(bruma)
    drogba (burak)

    bu sekilde kanatlarimiz ve orta sahamiz hem defansif hem de ofansif anlamda kendine gelebilir. selcuk kendi bölgesine gecer. hamit sabri zaman zaman yer degistirir. drogba - burak degismeli oynar. macina göre 4-4-2'ye gecilir ve sneijder yedek bekler. ancak bu sekilde oyunu skine takmayan ve mac secen oyunculardan kurtulup tribune göndeririz. en azindan sahada formasinin ciddiyetine inanan ve kendini ispat etmek isteyen oyuncu sayimiz artar.
  • 8235
    bazı şeyler hiç değişmiyor sanki. melo orta sahada hata yapıyor dany önde yakalanıyor ve gol. rakip sağ kanattan bir orta sallıyor eboue bir şekilde yere düşüyor ve gol.

    aynı şeyleri tekrar tekrar tekrar izlemek. sonra fatih terim maç sonu röportajında ''çok baskılı oynuyorduk ortada hiç pozisyon yokken..'' der. tekrar tekrar tekrar...

    gerçekten sıkıcı...
  • 8237
    yazsam olmuyor, yazmasam olmaz...

    kendi pimini kendisi çekmiştir. şu an için durum çok kötü değil her ne kadar 6 gol yesek de bir beşiktaş galibiyeti taşları yerine oturtur. belki itiraz edeceksiniz ama bir beşiktaş beraberliği de aslında taşları tekrar yerine oturtabilir. lakin beşiktaş maçından alacağımız bir malubiyet piyasada taş maş koymaz hacı. ardı çorap söküğü gibi gelir beraberlikler, madrid maçı daha bir gürültülü konuşulmaya başlar. şu an kendisinden ek beklentim bir beşiktaş galibiyeti. sonrasında yine yazar çizeriz.
  • 8242
    tek başına etkili olan oyuncu sayısının az olmasından dolayı en iyi oynadığı maçlarda bile pozisyona girme sıkıntısı çeken takımdır. asla ama asla oynadığı kalitenin gerektirdiği sayıda pozisyon yakalayamaz. dolayısıyla çok iyi götürdüğü bir maçı 6 gol yiyerek kapatabilir.

    17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçında real madrid takımında di maria, cristiano ronaldo, gareth bale, benzema gibi oyuncular tek başlarına yaptıkları koşu-adam eksiltme-şut gibi etkinliklerle maçı madrid lehine çevirmişlerdir. galatasaray futbol takımında ise kolektif oyun etkinlikleri dışında bu tarz hareketlerle yapan belirli bir oyuncu yoktur. burak yılmaz takım arkadaşlarının ayağına bakan bir forvettir. didier drogba yaş itibariyle kolektif oyun dışı hareketlere girişmeyen bir oyuncudur. wesley sneijder'in neden biraz sorumluluk alıp rakip kaleyi birkaç kez yoklamadığı bilinmemektedir.

    (olmayanlardan çok olanları saymak daha mantıklı olacak sanırım.)

    emmanuel eboue, nordin amrabat(yedek), bruma(yedek) dışında kolektif oyunun yarattığı kıvılcımı ateşleyecek futbolcusu olmayan futbol takımıdır. dolayısıyla bütün maç boyunca yan pas yapar, sağdaki soldakine, soldaki sağdakine verir. kimse topla birlikte rakip defansın arasına sızmaz. tek tük şutlar dışında uzaktan kimse kaleyi yoklamaz. en iyi kolektif oyununu oynasa bile 3-4 pozisyonla maçı bitirir.
  • 8243
    bundan sonra ne yapar bilmiyorum ama pazar günü beşiktaş maçına ;

    ----------------- muslera -------------------------

    sabri -- semih -- gökhan(dany) - riera(hakan)

    ----------melo --------------selçuk -----------------

    bruma ---------- wesley -----------amrabat

    ------------------- umut --------------------------

    kadrosuyla çıkmasını istediğimdir. rakip beşiktaş olmasa melo'nun da kesilmesinden yanayım aslında ama neyse. gökhan zan ne durumda bilmiyorum ama eğer oynayamazsa dany oynasın amrabattan vazgeçilebilir ya da bilmiyorum. öyle bi durum ki gönül rahatlığıyla kadro kurulmuyor. tff'ye de selamlarımı gönderiyorum.
  • 8248
    (bkz: 19 ağustos galatasaray gaziantepspor maçı)

    8 - isabetli şut
    8 - kaçan şut

    = 2 gol

    (bkz: 25 ağustos bursaspor galatasaray maçı)

    4 - isabetli şut
    6 - kaçan şut

    = 1 gol

    (bkz: 30 ağustos eskişehirspor galatasaray maçı)

    4 - isabetli şut
    10 - kaçan şut

    = 0 gol

    (bkz: 13 eylül galatasaray mp antalyaspor maçı)

    6 - isabetli şut
    20 - kaçan şut

    = 1 gol

    (bkz: 17 eylül galatasaray real madrid maçı)

    6 - isabetli şut
    5 - kaçan şut

    = 1 gol

    entry tarihine kadar stsl 2012/2013 sezonu'nda takımımız toplamda:
    (bkz: 450) dakika maç oynayıp
    (bkz: 77) şut çekmiş
    (bkz: 49)'u kale'yi bulmamış
    (bkz: 28)'i kale'ye gitmiş
    ve bunların (bkz: 5)'i gol olmuş.

    bu yaklaşık her
    -(bkz: 6) dk'da bir şut atmış olduğu anlamına gelir.
    -(bkz: 16) dk'a bir kale'yi bulan şut atmış olduğu anlamına gelir.
    -(bkz: 90) dk'da bir gol atmış olduğu anlamına gelir.

    (u: şöyle sezon başını istatistiğe yatırayım dedim, istek üzerine sezon boyu devam ettirilebilir.)
  • 8249
    merhaba. hocayı savunmaya geldim.

    her şeyden önce bugün tarih 18.09.2013 yani ligde 4, şampiyonlar liginde 1 maç yapmış durumdayız. ligde 1 galibiyetimiz, 3 beraberliğimiz var ve şampiyonlar liginde dün gece maalesef çok ağır bir şekilde yenildik. diyeceğim o ki felaket tellallığı yapmak için çok erken. yani bu takımı 2 senedir şampiyon yapan, ki bunun ilk senesinin ne kadar zor olduğunu hepiniz hatırlıyorsunuz, adamı ve takımı yerin dibine sokmak için henüz erken. hayır adanaspor muyuz amk bank asya'da mı oynuyoruz da daha bismillah demeden hemen teknik direktör istifa, takım dağılsın yeni takım kurulsun diyoruz. her şeyden önce hadi diyelim ki hoca istifa etti, kim gelecek baba? takıma ne kadar sürede adapte olacak ya da daha doğru soruyu soracak olursak, takım ona ne kadar sürede adapte olacak? tekrardan bir iskelet oturtmaya çalışacak, yeni bir mantalite yeni bir sistem kuraca derken zaten takım iyice çatırdayacak. başta da söylediğim gibi biz bank asya takımı değiliz, hoca da yılmaz vural değil. takım kötü gitmeye başladığında hemen hoca değiştireceksek eğer istikrar denen şeyi daha çok bekleriz. bu takımdaki kötü gidişatın sebebi fatih hocaysa eğer; bu kötü gidişatı düzeltmesi için kredi verilmesi gereken kişi de fatih hocadır. daha geçen hafta allah kerim fatih terim diyenler bugün ne olduysa yerin dibine sokuyorlar hocayı.

    gelelim takıma. dünkü mağlubiyetin sorumlusu bana göre takımdır. malumunuz ikinci golden sonra zaten iyice bıraktık. ikinci golü ilk yarıda yeseydik fark bu kadar açılmazdı. ama ikinci yarıda gelince hoca ne yaparsa yapsın takım motive olamadı toparlanamadı. bireysel hatalar çok olduğu gibi, defansımız da transparan olunca fark kaçınılmaz oldu. bak düşün defanstaki en etkili isim orijini sol açık olan, yıllarca sol açık oynamış riera'ydı. orta sahada da selçuk-melo (daha çok da selçuk) oyuna ağırlığını koyamayınca, rakip çok rahat oynadı. 4. golden sonra ise defans oyuncularımız koşmayı tamamen bıraktı. yürüye yürüye oynamaya başladılar. yani sahada tam anlamıyla ruhunu ve umudunu kaybetmiş bir takım vardı. motivasyonumuz fazlasıyla düştü. sahaya enerjimizi yansıtamadık. zaten dikkat ettiyseniz 65. dakikadan sonra falan tak-çıkar taraftarlar stadı terketti.

    özet olarak hemen karamsarlığa düşmenin manası yok. takım elbette silkinip toparlanacaktır. umudumuzu ve hocaya olan güvenimizi kaybetmememiz lazım. en kötü günümüz bugünse, bugün de galatasaray.

    arrivederci.
App Store'dan indirin Google Play'den alın