8242
merhaba. hocayı savunmaya geldim.
her şeyden önce bugün tarih 18.09.2013 yani ligde 4, şampiyonlar liginde 1 maç yapmış durumdayız. ligde 1 galibiyetimiz, 3 beraberliğimiz var ve şampiyonlar liginde dün gece maalesef çok ağır bir şekilde yenildik. diyeceğim o ki felaket tellallığı yapmak için çok erken. yani bu takımı 2 senedir şampiyon yapan, ki bunun ilk senesinin ne kadar zor olduğunu hepiniz hatırlıyorsunuz, adamı ve takımı yerin dibine sokmak için henüz erken. hayır adanaspor muyuz amk bank asya'da mı oynuyoruz da daha bismillah demeden hemen teknik direktör istifa, takım dağılsın yeni takım kurulsun diyoruz. her şeyden önce hadi diyelim ki hoca istifa etti, kim gelecek baba? takıma ne kadar sürede adapte olacak ya da daha doğru soruyu soracak olursak, takım ona ne kadar sürede adapte olacak? tekrardan bir iskelet oturtmaya çalışacak, yeni bir mantalite yeni bir sistem kuraca derken zaten takım iyice çatırdayacak. başta da söylediğim gibi biz bank asya takımı değiliz, hoca da yılmaz vural değil. takım kötü gitmeye başladığında hemen hoca değiştireceksek eğer istikrar denen şeyi daha çok bekleriz. bu takımdaki kötü gidişatın sebebi fatih hocaysa eğer; bu kötü gidişatı düzeltmesi için kredi verilmesi gereken kişi de fatih hocadır. daha geçen hafta allah kerim fatih terim diyenler bugün ne olduysa yerin dibine sokuyorlar hocayı.
gelelim takıma. dünkü mağlubiyetin sorumlusu bana göre takımdır. malumunuz ikinci golden sonra zaten iyice bıraktık. ikinci golü ilk yarıda yeseydik fark bu kadar açılmazdı. ama ikinci yarıda gelince hoca ne yaparsa yapsın takım motive olamadı toparlanamadı. bireysel hatalar çok olduğu gibi, defansımız da transparan olunca fark kaçınılmaz oldu. bak düşün defanstaki en etkili isim orijini sol açık olan, yıllarca sol açık oynamış riera'ydı. orta sahada da selçuk-melo (daha çok da selçuk) oyuna ağırlığını koyamayınca, rakip çok rahat oynadı. 4. golden sonra ise defans oyuncularımız koşmayı tamamen bıraktı. yürüye yürüye oynamaya başladılar. yani sahada tam anlamıyla ruhunu ve umudunu kaybetmiş bir takım vardı. motivasyonumuz fazlasıyla düştü. sahaya enerjimizi yansıtamadık. zaten dikkat ettiyseniz 65. dakikadan sonra falan tak-çıkar taraftarlar stadı terketti.
özet olarak hemen karamsarlığa düşmenin manası yok. takım elbette silkinip toparlanacaktır. umudumuzu ve hocaya olan güvenimizi kaybetmememiz lazım. en kötü günümüz bugünse, bugün de galatasaray.
arrivederci.
her şeyden önce bugün tarih 18.09.2013 yani ligde 4, şampiyonlar liginde 1 maç yapmış durumdayız. ligde 1 galibiyetimiz, 3 beraberliğimiz var ve şampiyonlar liginde dün gece maalesef çok ağır bir şekilde yenildik. diyeceğim o ki felaket tellallığı yapmak için çok erken. yani bu takımı 2 senedir şampiyon yapan, ki bunun ilk senesinin ne kadar zor olduğunu hepiniz hatırlıyorsunuz, adamı ve takımı yerin dibine sokmak için henüz erken. hayır adanaspor muyuz amk bank asya'da mı oynuyoruz da daha bismillah demeden hemen teknik direktör istifa, takım dağılsın yeni takım kurulsun diyoruz. her şeyden önce hadi diyelim ki hoca istifa etti, kim gelecek baba? takıma ne kadar sürede adapte olacak ya da daha doğru soruyu soracak olursak, takım ona ne kadar sürede adapte olacak? tekrardan bir iskelet oturtmaya çalışacak, yeni bir mantalite yeni bir sistem kuraca derken zaten takım iyice çatırdayacak. başta da söylediğim gibi biz bank asya takımı değiliz, hoca da yılmaz vural değil. takım kötü gitmeye başladığında hemen hoca değiştireceksek eğer istikrar denen şeyi daha çok bekleriz. bu takımdaki kötü gidişatın sebebi fatih hocaysa eğer; bu kötü gidişatı düzeltmesi için kredi verilmesi gereken kişi de fatih hocadır. daha geçen hafta allah kerim fatih terim diyenler bugün ne olduysa yerin dibine sokuyorlar hocayı.
gelelim takıma. dünkü mağlubiyetin sorumlusu bana göre takımdır. malumunuz ikinci golden sonra zaten iyice bıraktık. ikinci golü ilk yarıda yeseydik fark bu kadar açılmazdı. ama ikinci yarıda gelince hoca ne yaparsa yapsın takım motive olamadı toparlanamadı. bireysel hatalar çok olduğu gibi, defansımız da transparan olunca fark kaçınılmaz oldu. bak düşün defanstaki en etkili isim orijini sol açık olan, yıllarca sol açık oynamış riera'ydı. orta sahada da selçuk-melo (daha çok da selçuk) oyuna ağırlığını koyamayınca, rakip çok rahat oynadı. 4. golden sonra ise defans oyuncularımız koşmayı tamamen bıraktı. yürüye yürüye oynamaya başladılar. yani sahada tam anlamıyla ruhunu ve umudunu kaybetmiş bir takım vardı. motivasyonumuz fazlasıyla düştü. sahaya enerjimizi yansıtamadık. zaten dikkat ettiyseniz 65. dakikadan sonra falan tak-çıkar taraftarlar stadı terketti.
özet olarak hemen karamsarlığa düşmenin manası yok. takım elbette silkinip toparlanacaktır. umudumuzu ve hocaya olan güvenimizi kaybetmememiz lazım. en kötü günümüz bugünse, bugün de galatasaray.
arrivederci.