• 6626
    bu takımı seviyorsun, boğazından kesiyorsun, eğlencenden kesiyorsun ve maça gidiyorsun. çok seviyorsun ve sahada ruhsuz insanları, rakibi küçümseyen insanları görünce sinirleniyorsun. sonra bazı meymenetsizler geliyor "bokçu" diyor, "sinek" diyor. işte orda diyorsun ki; bu kadar mı zor bir insanın kafasını kullanması.

    xeloeone'un da dediği gibi bünyesinde maç seçen oyuncular barındıran takım.
  • 6627
    öyle acayip bir takımdırki eleştirsen yavşak olursun, övsen şakşakçı olursun. öyledir yani.
    bu rotasyonun bence uygulanması en mantıklı olan maçlardan bir tanesi bu maçtır. olabilir yenersin yenilirsin. suç aslında bizim gibi mantığı olanlarda. bir yenilgiyi bu kadar büyütenlerde. sen bile maçı ciddiye almıyorsun. maç hakkında öğlene kadar ancak 6 entry yazılmış, bunlardan 4 ü yedekle çıkarız şöyle koyarız, 1 tanesi bilet satışı, diğeri ise bu takımın dikkate alınması gerektiği ile alakalı. şimdi sen maçı ciddiye almıyorsun, taraftar stada gidip ciddiye almıyor, hatta okadar ki trabzonlu arkadaşlarına kombinesini veren arkadaşlarım oldu. o derece kimsenin umrunda olmayan bir maçtı. ve takım doğal olarak rotasyonla çıktı.
    şimdi benim asıl sormak istediğim şu:
    11 maç cezalı olan engin baytar bu süre zarfında hiç düz koşu yapmışmıdır, yaptıysa nasıl yapmış ki 15. dakikada dili dışarıda taca çıkan topa gidiyordu? yapmadı ise sorumlusu kim?
    bu yedek takımda bu futbolcular bir milim yol katedemezse ve bu adamlar hala kadroda istihdam edilebiliyorsa bunun sorumlusu kimdir?
    son sorumda şudur:
    bu yedek takım hiç antremana çıkıyor mu? çıkıyorsa kendi bahçelerinde mi antreman yapıyorlar? attıkları pasları birbirleri ile bir türlü buluşturamadılarda ondan soruyorum.
  • 6629
    yaratıcı oyuncusu yoktur arkadaşım açık ve net gözüküyor. tamam selçuk canımız ciğerimiz melo desen ona keza ama bana (bkz: 11 aralık 2012 galatasaray 1461 trabzon maçı)nda düştüğümüz gibi sıkıntıya düştüğümüzde topu alıp 2-3 çalım atıp direk kaleye gidecek adam lazım. selçuk, melo veya bir başkası kötü demiyorum bakın altını çizerek ama yok işte topu alıp yardıracak tek başına maçı çevirecek bir arkadaş. ibre aynı şeyi gözteriyor.(bkz: kaka)
  • 6630
    2012-2013 sezonunda bu kadar kilit oyuncusu hala gerçek formuna ulaşmamışken şu ana kadar göstermiş olduğu performans, beni gelecek açısından çok umutlandırmaktadır. genel olarak bakacak olursak:

    fernando muslera: geçen seneki performansını henüz yakalayamadı. benim de en güvendiğim oyunculardan birisi ve takımda yokluğu en çok aranacak oyunculardan birisi ama bana göre geçen seneki muslera değil.

    dany nounkeu: son maç hariç (bkz: 8 aralık 2012 sivasspor galatasaray maçı) hir biç maçta büyük takım stoperi gibi oynamadı. iyi oynadığı maçlarda bile kritik hatalar yaptı. tam olarak güven vermedi.

    hakan balta: takımın geçen seneki sol beki. bu sezon öyle kötü ki hocamız mecburen albert riera'dan sol bek olarak yararlanmaya başladı.

    albert riera: transfer edildiğinde kimse onu sol bek olarak düşünmemişti. geçen sene de takıma çok az katkıda bulundu. verdiğimiz parayı da bizden başka kimse vermediği için mecburen takımızda kaldı. şartlar o hale geldi ki bir anda sol bekimiz oldu. tamam son maçlarda fena oynamadı ama şu da gerçek ki takımımızda en önemli eksiklerden biri iyi bir sol bek.

    emmanuel eboue: en kariyerli ve kaliteli oyuncularımızdan birisi ve geçen sezon çok katkı verdi. ama bu sezon eski gücünde değil ve sanki maç seçiyor havası var. her maç aynı şekilde konsantre olmuyor.

    selçuk inan: geçen sezon inanılmaz oynadı. türkiye'deki en iyi yerli oyunculardan biri olduğu asla tartışılmaz. bu sene belki melo'nun kötü performansından, belki yoğun maç temposundan, belki başka sebeplerden dolayı çok verimli bir oyun sergileyemiyor.

    felipe melo: belki de en kritik adam. yazın transferinde yaşanan belirsizlik bence bize çok zarar verdi. hem çok zaman kaybettik hem de belli ki melo'nun konsantrasyonu azaldı. ama tabi ki profesyonel bir oyuncunun bu kadar uzun süre tatil yapması bence affedilmez bir hata. bu kadar üst seviyede takımda top oynayan bir oyuncunun çok daha ihtiyatlı olması lazımdı. melo'nun hırsı ve performansı bizim takımda çok önemli yer teşkil ediyor. şu ana kadar maalesef yeterli seviyede değildi.

    nordin amrabat: çok büyük umutlarla transfer edildi. benim de şahsen çok umutlu olduğum bir oyuncu. ama işte şu uyum süreci denen şey var ya galiba o yaşanmadan olmuyor. daha önce izlediğim performansının bence şu ana kadar yarısını bile izlettirmedi bizlere. medyadan takip ettiğim kadarıyla hakkında en çok söylenen şeylerden biri çocuk gibi olduğu. galiba bizim faslı bu çocuğun biraz daha zamana ihtiyacı var gerçek performansı için.

    hamit altıntop: şu ana kadar belki de en büyük hayalkırıklığı. inanılmaz çok sevindiğim bir transferdi kendisi. yıllardır peşine koşmuştuk ve sonunda gelmişti. bence elinden geleni yapmasına rağmen, şu ana kadar bir türlü olmadı. istenen oyunu ortaya koyamadı. gerçi birçok maçta acaip şanssızdı. çok güzel şutları ya direkten döndü ya da kaleciler zorlukla kurtardı. ama şu gerçek ki karakteri çok sağlam ve iş ahlakı çok yüksek bir oyuncu. bence asla kendisinden desteğimizi çekmemeliyiz. bu desteğin sonunda kazanan hepimiz olacağız.

    engin baytar: geçen sezon çok katkıda bulundu bunu asla inkar edemeyiz ama bu sene aldığı ceza ile maalesef hiç faydalı olamadı.

    emre çolak: sezona iyi başlamıştı ama maalesef formu giderek düştü. altyapımızdan yetişmesi hepimiz için bir övünç kaynağı ama bir türlü ilerleme sağlayamıyor , patlama yapamıyor. fizik gücü hala yetersiz. duran toplarda çoğu renktaşım gibi beni de çıldırtıyor. ayrıca görüyorum ki kendisine taraftarların tepkisi giderek artmakta. umarım bu durumun farkındadır ve olduğu yerin kıymetini bilerek iyi ve güçlü bir emre izlettirir bizlere.

    johan elmander: kendisi için daha önce da yazmıştım. geçen sezonun bence en kritik adamıydı.4-4-2 olan sistemimizi 4-5-2 'ye çeviren adamdı. hani derler ya çift kişilik koşuyor diye aynen öyleydi. ama maalesef bu sene öyle değil. sakatlığının da etkisiyle olsa gerek bir türlü gerçek elmander'i ortaya koyamadı. ama ben kendisine çok güveniyorum ve inanıyorum ki kısa zamanda toparlayacak.

    burak yılmaz, umut bulut ve semih kaya için diyecek çok fazla bir şey yok. üçü de bu sene beklenenin üstünde performans gösteriyorlar. inşallah hep böyle devam ederler.

    tüm bunlara baktığımızda takımımız bence gerçekten potansiyelinin altında oyun sergiledi şu ana kadar. ama buna rağmen, hala lideriz ve şampiyonlar liginde de son 16'ya kaldık. tabi ki bunda imparatorun payı yadsınamaz. bana göre belki kendisine olan sevgimden dolayı objektif olamıyorum ama dünyanın en iyi hocasıdır kendisi.

    takım oyuncularının çoğu istenen performansı gösteremezken, takım olarak şu anki konumda olmamız beni gerçekten inanılmaz umutlandırıyor. hele şu devre arası gelsin , hocamız takımı 96-97 sezonundaki meşhur fethiye kampı gibi bir kampa alsın , oyuncularımız potansiyellerine ulaşsın , herkes görecek takım olarak neleri başaracağımızı.

    fatih hocam ve aslan takımımız yolunuz açık olsun...
  • 6631
    gecen sene ki futbolu,arzusu,isteği,mucadeleyi hıc bırakmayan yapısı özlenen takımdır. gecen sene ki takım kaybetse bile üzülmüyordum cunku oynayıp, ellerinden geldiğince mucadele ediyorlardı. bu sene kazandıgımız cogu macta bile zevk alamadım. umarım bu durum 2.yarı duzelır. devre arasında kadroda ki gereksiz ötesi adamlar gönderilmeli yerlerine kaliteli direk ilk 11 de yer alabilecek adamlar gelmeli. bence gönderilmesi gereken adamlar şunlar olmalı
    cris: bavulunu alıp direk brezilyaya gitmeli
    çağlar: kendisine maç oynayacak yeni bir halı saha takımı bulmalı
    ceyhun gülselam: bu takımın sistemi sana göre değil ceyhun kendine 4-5-1 oynayan ön libero kullanan bir anadolu takımı bulmalısın
    sercan yıldırım: yeni meslek olarak dj'liği seçmesi herkese hayırlı olacaktır.
    ayrıca ujfalusi'ye güvenip stoper alınmamazlık yapılmamalı. ujfalusi cok agır bir sakatlık gecırmıstır yası 35 olan bır adamın o sakatlıktan sonra toparlaması neredeyse ımkansızdır. kendisi sezon sonuna kadar kadroda dursun sezon sonunda guzel 1 jubıle yapıp klupte belli görevler almalıdır.
    bu adamların yerine sağlam direk ilk 11 oynayacak bir stoper alınıp zaman zaman danny, zaman zaman semih yedek bırakılarak dinlendirilmeli
    buragın yanına golcü saglam bir forvet alınıp, umut bu adamların ilk yedegi olmalı, elmanderde alternatif olarak kadroda durmalı. ama eger ki kaka tarzı 10 numara golcü bir adam alınacaksa santrafora gerek yok.
    hamit,engin,amrabat,melo gibi bizim için kilit olan oyuncular devre arasında ne yapılıp, edilip form tutmalı bu adamlar bize cok lazım.
  • 6633
    sezonun bu bölümüne kadar burak yılmaz umut bulut ikilisinin sürüklediği takımdır.

    gerek defansın ortasındaki zaafiyet, beklerin düşük performansı ve gerekse 2011 2012 sezonundaki orta saha performansımızın olmayışı çalkantılı geçen 4 ay. fakat bu çalkantıya rağmen burak yılmaz'ın hem cl.de hem stsl.de umut bulut'un da stsl.de inanılmaz işler yapması ile cl.de son 16'ya ve 15.hafta sonu itibari ile de stsl.de liderliğe attık kendimizi.

    devre arasına içeride fenerbahçe ve deplasmanda trabzonspor' u yenerek girersek zaten psikolojik olarak da avantajı alıp bir daha arkamıza bakmadan gideriz şampiyonluğa.
  • 6636
    elmander top tutup dağıtmalı ama formsuz, sakat.
    hamit sağdan içeri girişler yapmalı, ama formsuz.
    eboue sağdan bindirmeli ki sağ kanattan sıfıra inebileceğimiz ataklar olsun, ama isteksiz.
    melo dikine topla ilerlemeli ama yapamıyor.
    selçuk oyuna doğrudan etki yapmalı ama bu sene pek yapamıyor.
    fatih terimoyuncuların bireysel yeteneklerinden birşeyler bekleyeceğine, takıma bir hücum kimliği oturtmalı ama hala ceza sahasına ne yaptığımızı ve ne yapacağımızı bilerek giremiyoruz.

    hal böyleyken ligde lider ve şampiyonlar ligi'nde top 16'dayız.

    21 aralık 2012'de şirince'de olsak iyi olur !
  • 6637
    kupadan elenmesi sürekli başarı isteyen taraftarları mutsuz etmiş. hakları tabi hep kazanmak istemeleri ama bir de işin insani boyutu var. galatasaray tarihinin belki de en muhteşem olduğu dönem 96-200 arasında takım 96-97 ve 97-98 sezonlarında sadece şampiyonlukla yetinmiş. sonraki iki sezon ise duble duble yaparak uefa kupasını almış.

    şimdi de benzer bir durum var. takım şampiyonlar ligi, lig ve kupa gruplarını kaldıracak seviyede değil. kabul edelim. çünkü bu takımın en iyi oyuncusu selçuk inan bile 27 yaşında ilk defa şampiyonlar liginde oynuyor. sen bu insanların bu tecrübesizlikle sürekli başarılı olmalarını bekleyemezsin. olabilir tabiki başarılı ama çok ama çok zor. her tarafa konsantre olacak kadar iyi oyuncu değiller. şimdi bi tarafa %60 konsantre oluyorlar diğer taraflara az.

    ha seneye bu daha da eşit dağılacak. ondan sonraki sene tam dağılacak. ama bu geçiş senesini taraftarın hoşgörüyle karşılaması lazım.

    bu sene cl'de hedefimizi tutturduk. artık ekstrası olur sadece. bundan sonra asıl büyük hedef şampiyonluk olmalı. çünkü seneye de cl hem maddi hem prestij açısından lazım bize büyümek için. hepimiz takımın ligde başarılı olmasını istemeliyiz.

    bu sene gerçekten geçiş senesi. seneye oyunculardan her kupayı almasını bekleyin ama bakın bu sene olmadı. olmazdı da. ama seneye çok daha güçlü olacağız. o zaman duble yaparız. yeter ki bu sene takımı yıpratmayalım ve kenetlenip şampiyon olalım.
  • 6638
    hedefi orta siralar ve kume dusmemek olan takimlar ile alt liglerde ust sira hesabi yapan takimlar bu tip yerel kupalardan fedakarlik edip hedeflerine odaklanir. sadece turkiye'de degil tum dunyada boyledir.
    hedefi sampiyonluk veya avrupa'da belli yerler olan takimlar ise cogu zaman bu kupayi feda etme ugruna rotasyona giderler bu kupada. onlarin da hedefleri vardir ve buyuk rotasyonlar ile cikilir bu maclara. hedefleri baskadir cunku. hedeflerine odaklanirlar.
    meyve gibi dusunun bu kupayi. tabii ki yemekten sonra herkes yemek ister ama karni doyduktan sonra. once yemek aga.
    yiyecek biseyi olmayan "bi elma yiyem de karnim doysun azicik" der. misal besiktas. genellikle besiktas...
    bu kupayi kucumsemek mi yaprigim?
    evet.
    e niye fenerle yillarca dalga gectik? daha dogrusu onemli degil bu kupa diyen fenerlilerle neden dalga gectik?
    sonucta ayni o agiz ile konusuyorum. tipik kupa goren masum kadikoylu agzi bu yaptigim.
    evet, benim dusuncem ile fenerli ile ayni ama cok sukur benim takimimin basindaki adam ile fenerin basindaki adam farkli dusunuyor.
    ilk 11'e 12 tane as kadro futbolcusu cikarip elenmiyor. tabir-i caiz ise yedek kadro ile cikiyor sahaya. "benim hedefim baska" demesini biliyor. iste o yuzden biz dun aksam 1461 yenilgisinden sonra ufuk ceylan'i arabasinin icinde tekmelemedik. iste o yuzden biz dun elmander'e "ar yu pileyir?" diye sormadik florya kapisinda.
App Store'dan indirin Google Play'den alın