• 37331
    avrupa liginde final hayalini bu takım kurdurdu, onlar da biliyor bizim gördüklerimizi.
    bazen ortalama oynuyoruz. hemen hayal kırıklığı oluyor.
    bu takım isterse ne yapabileceğini gösterdi.
    biraz kredi vermek lazım bakalım.

    bugüne gelince aşırı bir güven var takımda. bu zarar veriyor bazen. nasıl olsa kazanırız düşüncesi var.
    (bkz: 4 ocak 2025 galatasaray göztepe maçı)
  • 37334
    2025 yılında dolu dizgin gitmesi için kritik bir sürece girmiş takım.

    avrupa ve ligde kaderler belli olacak. şubat ayında avrupa playoffunu es geçmek ve avrupa'ya odaklanmak için hem ligde hem avrupa'da tulum çıkarmalıyız.
    8 ocak, 20.30 | başakşeh
    12 ocak, 19.00 | başakşehir
    17 ocak, 20.00 | hatay
    21 ocak, 18.30 | kiev
    25 ocak, 19.00 | konya
    30 ocak, 23.00 | ajax
    3 şubat, 20.00 | gaziantep
  • 37335
    başakşehirle oynanacak kupa maçına yedek kadro ile çıkması gereken takımımız. ligdeki maça ve arkasından dinamo kiev maçına tam kadro çıkmakıyız. kupa maçına tam kadro çıkarsak hem lig hem dinamo kiev maçı bizim için zorlu olur.

    galatasaray futbol takımı dört günde bir maçı rahatça oynar ama kupa maçına fazla konsantre olmamız tehlikeli olur. avrupa kupasında ilk sekizi garantiledikten sonra kupada ilk ikiye gireriz.
  • 37336
    (bkz: 4 ocak 2025 galatasaray göztepe maçı)

    her şey ortada. kulübe rotasyonumuz çok zayıf. özellikle orta sahada.

    dün oynanan maçta kulübümüzde bissouma ya da benzeri bir profil olsaydı çok işimize yarardı. ikinci golden sonra sahaya atabilirdik. lucas - sara - bissouma üçlüsü ile orta sahayı tutardık.

    hem dinamizm hem de fiziksel olarak güçlü kalabilecek bir oyuncuya orta sahada ihtiyacımız var. özellikle skoru aldığımız son otuz dakikalık bölümler için şart oldu.

    umarım okan hoca ve ekibi bunun için bir adım atar.
  • 37337
    oğlum bunlar gene azdı, gene boş boş konuşmaya başladı. yine emeklerinize iftiralar yağmur gibi yağmaya başladı. görüyorsunuz değil mi? not ediyorsunuz değil mi?

    geçen sezonki gibi gevşek davranmayıp bunların cevabını 25 şubatta suratlarına suratlarına öyle bir vurmalısınız ki, kendi aralarında biri yapı kelimesinin y'sini söyleyeni dümdüz etsinler. gururunuzu, emeğinizi, alın terinizi zayi etmeyin. bunlar şampiyon olmanıza bakmaz, bunlara döşeyip döşemediğinize bakar. bunlara öyle bir yenilgi tattırın ki 1 sene seslerini duymayalım.

    ne yapıp edip 23 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçını kazanması gereken takımdır. fenerbahçe'yi paramparça etmesi gereken takımdır. o maçta bahanesi olmayan takımdır.
  • 37338
    bu takımın bir hocası vardı. ismi fatih terim'di. takımı bir gün liderden 8 puan geri düşmüştü. basın toplantısında sordular: ''8 puan kapanır mı'' diye.

    o da biraz sinirle cevap verdi: ''siz 8 puan böyle giderse kapanır mı diye mi soruyorsunuz yoksa daha iyi oynarsanız kapanır mı diye mi anlaşılmıyor, doğru sormadınız, böyle oynarsak kapanmaz, ama biz galatasaray gibi oynarsak 8 de kapanır 18 de, ortada 30 puan var, yeter ki biz kazanalım'' demişti. galatasaray ondan sonra galatasaray gibi oynadı, 8 kapandı, şampiyon oldu. bu sözler de tarihe geçti.

    şimdi aynı soruyu bu kulübün rekabette 15 yıldır ezim ezim ezdiği rakip futbol takımının hocası jose morinho'ya sordular. ortada neredeyse tam 60 puan varken sordular. ''8 puan kapanır mı'' diye sordular. o da cevap verdi. ''siz 8 puanın sahada oynanan futboldan kaynaklı mı olduğunu düşünüyorsunuz?'' diye saçma sapan bir cevap.

    aslında aradaki 8 puan fark tam olarak sahada oynan futboldan kaynaklanıyordu. tüm futbolseverler de bunu biliyordu. aslında puan farkı sahadaki oyun göz önüne alındığında 8'den bile fazla olmalıydı. ama jose ''biz böyle oynarsak kapanmaz, iyi oynarsak kapanır'' demedi, diyemedi.

    çünkü iki camia arasında bir sürü fark var, onlardan bir tanesi de şu:

    biri şampiyonluğa kafayı koyarsa inanır, bayrağa kadar son nefesini verecek şekilde koşar, inanmadığında, haketmediğinde ise sahneden çekilir, bayrağa koşanları izler.

    öbürü ise inansa da inanmasa da tek bir tavır takınır. koşana iftira atar, koşanı aşağıya çekmeye çalışır. bu yüzdendir ki camialardan biri bayrağa koşarsa neredeyse hep kaldırır, öbürü ise genelde koşar ama neredeyse hiç kaldıramaz.

    çünkü hiçbir zaman asıl derdi bayrağı kaldırmak için daha hızlı koşmak olmamıştır, onun asıl derdi bayrağa başka koşanları yavaşlatmaktır. bu dert yıllardır derman bulmadığındandır ki, artık acıları çok büyük. başlıkta adı yazılı rakibinin şanı kadar olmasa da...
  • 37340
    ilginç ve korkunç zamanlardan geçiyoruz.

    zamanında fatih terim'in 'organize ama amatör kötülük' dediği o oluşum, üzerindeki çamuru bize bulaştırmak için 'yapı' masalına sarılıyor. ama bu nasıl bir yapıysa işin sonunda hakkı yenen galatasaray oluyor. ancak tüm algılar galatasaray aleyhine çalışıyor. hakkımızı savunmak için çıkardığımız ses, iltimas istiyormuşuz gibi lanse ediliyor.

    karşımızda teflon tavadan hallice bir oluşum var. ne olursa olsun leke tutmuyor, hatasını yüzüne vursan da yine üste çıkmanın derdine düşüyor. bu aralar da kendilerince 'medya devi' olarak gördükleri survivorcıyı konuşturuyorlar ki etki alanı genişlesin. tüm yorumcular, futbolcu eskilerinin çoğunluğu bunların kayığında, öyle ki ligdeki takımlar dahi bunlar tarafından hakkı yense de susuyor, bizimle maç yaptıktan sonra çenesi açılıyor. taçlara itiraz ediliyor, hamaset soslu paylaşımlar yapılıyor. 'yapı'nın 'kredi'si hiç bitmiyor, galatasaray'a karşı güç birliği yapıyorlar.

    biz mi? 8 puan farkla lider, avrupa'da hedefine koşan, tüm rezaletlere kulağını kapamış bir futbol takımına sahibiz. hocamız da futbolcularımız da işini layığıyla yapıyor. bu noktada yönetimin daha aktif olması, hak edene hak ettiği lafı söylemesi gerekiyor. ha bir de sen galatasaraylı. ampır ampır konuşan kimi görürsen yapıştır cevabını. arsıza arsız olduğunu demezsen kendini böyle haklı zannediyor işte.

    keşke rakiplerimizin tüm dertleri futbol olsa da biz de rekabetçi, keyifli bir lig izlesek ama... nerdeee!
  • 37341
    benim için her zaman avrupa kupası ve sürdürülebilir bir güçlü kadro önceliklidir. lâkin bu sene rakibimiz gösterilen toksik camiaya şampiyonluk göstermesin, yüzlerini güldürmesin.

    eksiğimiz az çok biliniyor. okan hocaya da güvenimiz tam. okan hoca kimi istiyorsa yönetim artık halletsin. takımımız bunu hak ediyor.

    en azından iki oyuncuyu olmazsa olmaz ihtiyaç olarak görüyorum.

    hücum hattının her bölgesinde oynayabilecek, yeri geldiğinde mertens’i kesebilecek kalitede, kanat oynayabilme becerisinde ve kulübe rotasyonunu güçlendirebilecek biri şart.

    diğeri de lucas ve sara için iyi bir alternatif olacak kalitede orta saha oyuncusu. hem onları dinlendirebilecek hem oyuna sonradan girdiğinde orta sahaya direnç katabilecek bir oyuncu şart.

    kulübemiz zenginleşir ise bu sezonu sağ salim atlatabiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın