vasatın altı yöneticiler ve vasat bir teknik direktör tarafından idare edilen canım kulübüm.
oliviera’nın maaşının neredeyse tamamını ödeyip oyuncuyla fesheden pazarlık üstadı yöneticileri var. bu yöneticilerin aramıza sessiz sedasız katılan bir futbolcunun sözleşmesine bile isteye eklemiş oldukları maddeyi duysanız, oturur ağlarsınız. kadro planlaması yapamayan, transfer yapmasını bilmeyen yöneticilerimiz var. son gün çarık çürük pazarından orta saha kovaladılar. bahtları yaver gitti de osimhen transferi gerçekleşti. son hafta takımdaki iki sol açık oyuncusunu da gönderdiklerini de unutmamak lazım.
avrupa’da bayern’e karşı iyi futbol oynamakla övünüp kendinden bütçe ve kalite anlamında daha düşük seviyede hiçbir takımı yenemeyen, hatta bu takımlarca sahada ezilen taktik anlayışların sahibi bir teknik direktörümüz var. oynattığı futbolu eleştirenlere gidin city, madrid tutun diyen, takıma ısrarla dinamik ortasaha transferi istemeyen bir teknik direktörümüz var. kafasında hayal ettiği ile sahada yansıyanı bir türlü tutturamayan ve bunu açıkça söylemekten çekinmeyen yapılan kötü transferlere, kötü planlamaya ses etmeyen hatta bunlara siper olan, ayrıca aldırdığı çoğu oyuncudan verim alamayan bir teknik direktörümüz var.
daha kötüsü ne biliyor musunuz? bu takımın kurtarıcısı gözüyle baktığımız adam da geçen sezon takımın en verimli yerli oyuncusunun
* mevkisine dünya para verip zaha’yı, bitik ndombele’yi, prag maçlarında sağbek oynasın diye afrika kupasında olan ve maçları kaçıracağı kesin olan aurier’i, vasat tete’yi aldı. ve bu adam gerçekten ehveni şer. yine bıyıklı memur ile saçsızın yanında ari gold kendisi.
gerçekten geleceğe karşı çok karamsarım, şu harcanan paraları, kurulamayan kadroları, olmayan taktikleri görünce bu takımın avrupada hiçbir başarı elde edemeyeceğini, mali açıdan çok kötü durumlara düşeceğini, enkazı bırakacakların hayatlarına hiç olmamış gibi devam ederek lisecilik oynayacaklarını düşünüyorum.
ulu bilge özgür demirtaş’ın dediği gibi: “umarım yanılırım!!!!”
