• 33678
    çok kötü oynayan takım.

    (bkz: 19 ağustos 2023 galatasaray trabzonspor maçı)

    yani 35 ile 60’ncı dakikalar arası 2-3 pası üst üste yapamadık. bizim sınıfımızdaki bir takıma bu durum hiç yakışmıyor. üstelik rakip rezalet bir durumdayken oldu bunlar. savunmayı geride kurup merkezi doğru kapatan hiçbir takımı şu halimizle yenemeyiz. tabi tete, zaha ve ziyech gelip de takıma girdikten sonra iş değişir mi, şu an için bilemiyorum. ama teknik heyet oyun kurulumu anlamında hiç güven vermiyor. ileri yaş grubundaki oyunculara uzun bir sezonda sürekli önde baskı yaptıramayız. dolayısıyla topla oynarken çok daha kaliteli işler yapmamız lazım.

    şampiyonlar ligi konusuna hiç girmiyorum, sadece düşeceğimiz gruba göre 0 çekmeyelim yeter diyorum zira şu an şampiyonlar ligi seviyesinin hem oyun hem de fizik kalite olarak inanılmaz gerisindeyiz.
  • 33680
    son iki macimizi izleyen gerek televizyondaki yorumcular gerekse sosyal medyada diğer takim taraftarları (hatta bazı kendi taraftarlarımız) galatasaray iyi oynamıyor yea tarzı yorumlar yaptiklarini goruyoruz.
    son iki macımıza bakarsanız rakipler defans agirlikli oyun oynadılar. bu tarz maclarda acmak çok zor olabiliyor. ister istemez oyun taktiğinizi etkiliyor. karşı takim açık oynasa göze daha hoş gelen bir futbolumuz olduğu kacinilmazdir. onlar da bunun bilincinde olduğu icin defans agirlikli oynuyorlar.
  • 33681
    kötü falan oynamayan hatta doğru planı sayesinde bugün çok daha fazla gol atıp topu da kendinde tutabilecek takımdı. ama hakem olacak aşağılık herifin pres yaptığımız her an faul, hücuma çıktığımız her an faul, baskıyı kurduğumuz ve duran top kazandığımız her an topu olmayacak müdahalelerle rakibe verme, penaltı olabilecek ve erken koparabileceğimiz anlarda böyle bir pozisyon yaşanmamış gibi davranması ve oyuncularımızın haklı ve sakin itirazlarına bile sarı kart çıkarması sayesinde oyun beklenenin biraz altında kaldı. oyuncular tecrübeli olmasa ve hakemin niyetini anlamasa 2. haftadan oyuncuların çoğunu kaybedebilirdik. bu saatten sonra eleştiriyi kesin. kimlerle çarpıştığımızı aklınızdan çıkarmayın. hep destek tam destek.

    (bkz: 19 ağustos 2023 galatasaray trabzonspor maçı)
  • 33686
    mevcut haliyle iyi durumda olan takım fakat cl seviyesi için çok fazla eksikleri var.

    eylül ortasındaki milli ara dönüşüne kadar hem oyununu daha da güçlendirerek hemde özellikle yeni transferlerinin kondisyonunu yükselterek cl grupları öncesi seviye atlayacak takım, atlaması şart olan takım.

    belki çok üst seviye hücum organizasyonları göremesek bile çok güçlü bir oyunla zor gol yiyen ve rakibin hatalarında cezayı kesen bir takım yaratabilir okan hoca.
  • 33687
    sezon başı olmasına ve oyuncuların yavaş yavaş forma girmesine yormak istediğim, ancak bir yandan da geçen sezonun içinde de çokça yaşadığımızdan mütevellit ufak çapta umudumu kıran bir "üretkenlik" problemi yaşayan takımımızdır.

    x bir maç özelinde değil de genel anlamda bakarsak, maçların bir çoğunda istatistiksel anlamda;
    - topla oynama yüzdesi (ekseriyetle >%60)
    - şut sayısı / isabetli-isabetsiz (rakiplerin en az 2-2,5 katı)
    - korner sayısı (rakiplerin en az 3-4 katı)
    - rakip ceza sahasında topla buluşma sayısı (rakiplerin en az 2-3 katı)
    - xg gol beklentisi (rakiplerin en az 2-3 katı)
    .....vb. gibi bir çok detayda rakiplerden fersah fersah önde olmamıza, maçların çoğunda oyunu belirgin bir şekilde domine etmemize rağmen skorlara bakıyorsun, zar zor 1-0, 2-1 ya da bazen 0-0, 1-1 gibi kabız sonuçlardan geçilmiyor.
    bu, hem yeterince üretemediğimiz, hem de ürettiğimizi gole çevirmekte zorlandığımız anlamına geliyor.

    onca baskı, mücadele ve emek sonunda ya ıkına sıkına alınan galibiyetler, ya da zaman zaman kazanılamayan maçlar ...., insan sonuç alamamak kadar verilen emeklerin zayi olmasına da üzülüyor.

    eminim teknik heyetçe bu durumun iyileştirilmesine yönelik gerekli aksiyonlar alınıyordur. tabi iş sadece teknik heyetle bitmiyor, oyuncularımızın da pozisyona dönüşme potansiyeli olan son paslarda, ve pozisyonlardaki son vuruşlarda maksimum dikkati göstermeleri şart. zira öyle maçlar olacak ki belki 2-3 pozisyonu zor bulacağız, ve bunları harcama lüksümüz olmayacak. harcarsak da kaderimize razı olacağız...
    (bkz: 2023-2024 sezonu)
  • 33689
    ara ara kendimize hatirlatmakta fayda var ki bu transfer obezligini bir kenara birakabilelim.

    mevcut kadromuzdaki yabanci oyuncu durumumuz su sekildedir:

    1. tete
    2. wilfried zaha
    3. victor nelsson (velev ki giderse yabanci stoper)
    4. sacha boey
    5. lucas torreira
    6. angeliño
    7. sérgio oliveira
    8. léo dubois
    9. cédric bakambu
    10. fredrik midtsjö —> ozlenen, beklenen orta saha
    11. hakim ziyech
    12. dries mertens
    13. fernando muslera
    14. mauro icardi
    15. kerem demirbay (mavi kart)

    19 ağustos 2023 galatasaray trabzonspor maçı bir kez daha gosterdi ki her ne kadar kazandigi para ortalamanin uzerinde olsa da oliviera takimda bulunmasi gereken kritik bir oyuncu. motive oldugunda takima hem savunmada hem hucumda cok ciddi deger katiyor.

    onun disinda belki gidebilir dedigimiz tek oyuncu dubois, o giderse sag bek tek yedegimiz kaan ayhan kaliyor. dolayisiyla kesin olan tek degisim su olacak: midtsjo gider yerine orta saha gelir, gerisi artik surpriz olur.
  • 33690
    feci şekilde futbolcuların ismi yanlış söylenen takım.
    ben buradan yardımcı olmak amacıyla spikerlere biraz örneklemeler yapacağım. yani şu isim olayını çok kasıyorlar, gereksiz antipati oluyor. yani bir adamın ismi her yerde kokuto bize gelince kökjö oluyor.
    muslera-muslera
    boey-boey
    nelsson-nelson
    abdülkerim-abdülkerim
    angelinho-ancelinyo
    torreira-toreyra
    oliveira-oliveyra
    barış-barış
    mertens-mertens
    kerem-kerem
    icardi-saplanyangildi
    zaha-zaha
    tete-tete
    ziyech-ziyek
    kaan-kaan
    kazımcan-kazımcan
    midtsjö-mitşö
    berkan-berkan
    yunus-yunus
    bakambu-bakambu
    halil-halil
    emin-emin
    günay-günay
    dubois-dibua

    yani bizim ülkemizde nedense isim şovu var. gerçi her şeyimiz şova dayalı da bari isimleri düzgün söylesinler.

    mesela bu adamları avrupa takımında izlerken kimse isim telaffuzunda ereksiyonel fanteziye kaçmıyor.
    de gea mesela bence sabaha kadar de gea'dır. buraya gelirse dö heya olur bir de ülkesinde böyle söylüyorlar kalıbına sığınırlar.
    nasıl bizim ismimizi ingilizce söylerken galatasuray gibi bir telaffuz çıkıyorsa ve bunu düzeltmek için kimse ıkınmıyorsa biz de öyle olmalıyız.
    ne yazıyorsa onu okumak zor değil.
    ziyek işte lan ziyek.
    zamanında kjaer de vardı bu hastalık. keya dediler. halbuki ben ta palermo zamanlarından bilirim. hep kayer'di. yıllar yılı kayer olarak bildik. ne hikmetse buraya bir geldi ismi değişti adamın.
    mesela cicaldau bunun için güzel örnek. çikaldau işte. çok zorlamaya gerek yok. oysa sikaldau da denebilirdi, kikaldau da denebilirdi, kisaldau da olurdu. ancak mis gibi işte çikaldau. bildiğin gibi oku, en baştan nasıl biliyorsan onu söyle. ziyaj ne ya allahım, maçtan soğutacaklar insanı.
  • 33692
    orta sahada torreira-oliveira-mertens, kanatlarda barış ve kerem beşlisi ile trabzonspor'a karşı oyun üstünlüğünü kabul ettiren ve skoru da bulan takımımız.

    kanatlarda barış ve kerem oynarken rakip yarı alana takım halinde yerleşip, sabırlı bir set oyunu oynamak biraz zor. bundan sebep tabela bir türlü 2-0, 3-0 olmadı. maçın içerisindeki 5 değişiklikle beraber orta saha berkan-kaan-k.demirbay, kanatlar ise yunus ve bakambu oldu. kaan ve kerem ile merkezde çok daha sakin ve isabetli pas yaptık. bu oyuncuların tempoları düşük ama pozisyon bilgileri ve teknikleri üst düzey. sağda yunus da, kendisinden hiç beklemediğim şekilde, topun kıymetini bilerek oynadı. gerektiğinde topa basıp kısa pas yaptı, gerektiğinde hem içe hem dışa doğru trabzon savunmasını çalımlarla delmeye çalıştı. solda bakambu icardi'ye yakın oynarak, sürekli rakip savunmanın sağ tarafına saldırdı. maça başlayan orta üçlü ve kanat ikilisinin tamamen değişmesiyle beraber pozisyon sayımız çok arttı, tabela da 2-0 oldu. 3-0 da oldu aslında ama santimlerle kaçırdık farkı 3 yapmayı.

    demem o ki takımın orta sahaya yönelik transfer ihtiyacı bariz olmakla birlikte, oyun içinde çok rahat bütün orta sahayı ve kanatları hiçbir kalite kaybına uğramadan (hatta daha da güçlenerek) değiştirebilen bir takımız. maça torreira-oliveira-mertens ile başlayıp, maçı berkan-kaan-k. demirbay ile bitirebiliyoruz. bir kanatta barış'ın, diğer kanatta k. aktürkoğlu'nun başladığı maçı, bir kanatta yunus bir kanatta bakambu ile sonuçlandırabiliyoruz. bu kalitede 3 orta saha, 1 kanat, 1 kanat-forvet oyuna alabilmek, birkaç yıl önce aklımızın ucundan geçmezdi. evet, tempolu ve teknik bir orta saha avrupa'da başarı için şart ama ligde birbirini aratmayacak düzeyde iki farklı üçlü orta saha kombinasyonu var galatasaray'ın. transferin, daha doğrusu doğru transferin peşinden gitmekle birlikte, elimizdeki orta saha oyuncularının da kıymetini bilmek lazım. kaan ayhan ve kerem demirbay performanslarıyla iki gün önce "bizi orta alanda yok saymayın" dediler. onları da bu denklemde unutmamamız lazım.
  • 33693
    merkez orta sahaya bir değil, iki ekleme yapması gereken futbol takımımız.

    örneğin 20 milyon euroyu tek oyuncuya bağlamak yerine ben olsam 12-13 milyon euroları hak eden bir 8 numara ve nispeten ucuz ve genç bir 6-8 numara eklemesi yapardım.

    ayrıca devre arasında merkez orta saha alacağımıza bu yazdan alır, önümüzdeki transfer dönemlerini rahatlatırdım. galatasaray her zaman 4-2-3-1 oynamayacaktır. 4-3-3 oynadığımız maçlar da oluşabilir. o sebeple tor-oli-yeni 8 numara arkasında berkan-demirbay dışında orijinal orta sahamız yok. midtjsö’nün ayrılacağını varsayıyorum.
  • 33694
    çok zor gol yemesi ile kalitesi hakkında fikir veren takım.

    hatırlarsınız kadro kalitemizin düşük olduğu yıllarda biz de rakip taraftarlar gibi faule, çıkan topa her şeye itiraz etmeye meyilliydik. bunun nedeni rakiplerin oyuncu kalitesine yetişememiz sonucu sineğin yağını çıkarma çabasıydı. günümüze bakınca aynı durumu rakip taraftarlarda görüyoruz. bunun nedeni takım kalitemizin çok yüksek olması. rakipleri sahada çok zorlayan bir ekibimiz var. topu kolay kolay vermiyoruz, rakipler güçlükle pozisyon bulabiliyor. bu durum bizi zaten şampiyonluk adayı yapıyor. gerisi tamamen oyun disiplinini sağlayıp üretkenliği artırmaktan geçiyor.

    bu sene avrupa’ya yönelik bir kadro kurmuş olsak da çok büyük bir başarı sergilemememiz muhtemel. şampiyonlar liginde uzun süredir yokuz, olduğumuz yıllarda da çok başarısız bir profil çizdik. ilk hedef orada oyun rekabetçiliğini sağlayıp, kazanılabilecek maksimum puanı alıp, ligi de boşlamadan şampiyonlar ligine sürekli katılımı sağlamak. galatasaray’ı yeniden üst seviyeye taşıyacak şey budur. 1996 2000 döneminde de çok değişmeyen kadroyla üst üste katılım sağladık. gruptan bir kere dahi çıkamadık ancak uefa geldi, süper kupa geldi. ertesi iki sezon da gruptan çıkma başarısı gösterdik. yani ihtiyacımız olan şey, kalite, süreklilik ve üç kulvarı bir arada götürebilecek genişlikte bir ekip.

    kadromuza bakınca genç, veteran harmanını iyi tutturduk gibi gözüküyor. bizi üç dört sene taşıması muhtemel bir ekip var ortada, muslera’nın ve mertens’in potansiyel vedalarını saymazsak. alınan oyuncuların potansiyeli yüksek, ya da tecrübeliler. uçup kaçmadan her sene üste koyarak gitmeliyiz. her sene cl katılımı bir sene çeyrek final oynayıp ligde nal toplayıp tekrar gidememekten daha önemli bir durum. ben yönetimde buna uyumlu bir plan gözlemliyorum. o yüzden içim rahat.

    bence artık cl’ye kendimizi atıp, kadro ve transfer muhabbetini bir kenara koymalıyız. bu, takımımıza ve potansiyeline çok ciddi zarar veriyor. oluşmuş kadro zaten ligin üzerinde. adım adım gideceğiz. bu sene zaten city ya da bayern ile mücadele edemeyiz, mbappe dahi getirsek durum bu olacak. ama bu iş belki 5 sene içinde olabilir. o yüzden müsterih olmakta fayda var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın