• 31864
    muslera/okan
    dubois/boey - nelsson/ross/metehan - emin/abdülkerim - kazımcan
    torreira/berkan - midtsjö/oliveira
    rashica - mertens/mata/yusuf - kerem/bay
    ıcardi/gomis

    2022 dünya kupası arasına giderken yukarıdaki oyunculardan hemen hemen kimsenin şikayet yoktur. 22 tane kaliteli oyuncu demek bu. avrupa olmayan bir sezonda büyül lüks.

    pva, yunus ve seferovic ise verim alınamayan oyuncular oldu. pva'dan verim almamız zor artık, çünkü yabancı sınırı en başta matematiksel olarak oynamasını engelliyor.

    sefer'in 20 maçlık opsiyon durumu olmasa belki kazanılmak için uğraşılabilirdi ama o riske girilmez. sene sonu elimizde bir bomba bulmak istemeyiz.

    yunus ise kazanılmalı, ancak ilk önce bunu yunus'un kendi istemesi lazım. yunus eğer isterse alt yapıdan yetişmiş, türk ve genç bir oyuncuyu kazanmak takımın menfaatine olur.

    emre taşdemir ise ayrı bir olay. takılsın o kafasına göre ellemeyin.*

    takviye olarak ne yapılabilir?

    türk bir sol bek alınması malum istek. rıdvan yılmaz olabilir deniyor ama ben kendisini beğenmiyorum. gurbetçi bir bek oyuncusu olabilir. kerim çalhanoğlu bu konuda bir aday ama onun da statü durumunu bilmiyorum. ligden tecrübeli bir oyuncu çekip yama yapılabilir. örneğin uğur çiftçi gibi.

    yusuf demir'in kanat oynayıp oynayamayacağı konusunda emin değilim. 19 ekim 2022 galatasaray kastamonuspor maç'ındaki kanat oyuncusu performansı pek iyi değildi. mertens'in mevkisine daha büyük bir aday gibi. bu durumda eğer yunus gidecekse bir kanat oyuncusu takviyesi olabilir. yalnız bu kesinlikle cengiz ünder olmasın. kağıt üzerinde çok iyi duruyor. türk, genç, yetenekli hepsi kabul. ancak bu takımın uyumunu cengiz bozar. bencil bir oyuncu bir kere. üstelik rashica kesilmez. iki kanatta iki ters ayaklı oyuncunun da çok iyi olmayacağını yunus ve kerem ikilisi ile tattık. tabi herkes bir robben ve ribery ikilisi değil maalesef. buraya oyuncu ararken 8+6 kuralını düşünmek lazım. on birdeki 8 belli. dubois, midtsjö, mata ve 6 milyon euroluk yatırım yusuf da kesin yedekte olur. daha ross ve gomis var. ıcardi ve gomis ile sezon geçmeyeceği için bir yabancı forvet takviyesi de olur. o yüzden burada ilk plan yunus'un kazanılması olmalı, ikinci plan belki yusuf'un kanat oynaması olabilir. en olmadı artık türk bir kanat oyuncusu ile takviye yapılabilir.

    sefer'in gönderilmesi durumunda yukarıda da bahsettiğim gibi bir forvet şart. ama kiralık ama bonservisiyle bir forvet daha şart.

    yani 2 veya 3 transfere ihtiyaç var devre arası. giden oyuncu sayısı da 2 veya 3 olur. takıma zaten büyük yatırım yapıldı sezon başı ve çok kurcalamaya da gerek yok.
  • 25072
    umuyorum puan kaybı yaşamayız gerçi puan kaybı olmasa bile bu durumun sürdürülebilirliği yok.

    ancak modern futbola tepki olarak, protesto amaçlı sahaya sürülebilecek bir 11 ile ilk lig maçına çıkacak futbol takımımız.

    eldeki imkanlar budur anlıyorum, teknik ekip, yönetim, futbolcular, taraftar kimseye de en ufak kusur bulmuyorum ama futbol denen sporda 20. yüzyılda bu kadar mobiliteden uzak, statik adamla sahaya çıkmanın bir karşılığı yok.

    1 tane olur 2 tane olur ama bir futbol takımı aynı anda sahada taylan, feghouli, falcao, arda turan ve belhanda'yı kaldıramaz. kaldırmamalı.

    eğer bu ciddi bir maç olsaydı eminim bu 5 ismin 90 dakika boyunca kazandığı top sayısı, pres yapmak için katettiği mesafeler halı saha istatistiklerinden hallice olurdu. sezon başı olduğu için umuyorum ki bugünkü maç baş ağrıtmasın.

    (bkz: 12 eylül 2020 galatasaray gaziantep fk maçı)
  • 31881
    hadi maç günü olayını geçtim. sonuçta hazırlık maçı filan diyelim. 3 topçu 2 menajer nasıl bu ortamda olabiliyorlar?.
    bunu sorgulamak,bunu yargılamak istemiyorum ama bunu başka takımda görmen çok zor.
    menajerlerin,takımın bulunduğu yerde ne işleri olabilir. özellikle boş konuşan yunus'un menajeri.
    oyuncunun serbest kalma bedelini bütün medyaya söyleyen şahıstır.

    https://twitter.com/...pDHBX8EpR9I0U_6wNAAA
    (bkz: 10 aralık 2022 galatasaray adana demirspor maçı)
  • 28343
    elinde genc bir kadro olan takımımız ama su unutulmamalı eger ligde basarı gelmezse o gencleri yetistirip 3 - 5 milyona saga sola kaptırırsın. daha once goruldugu üzere sözlesmesi olması birsey ifade etmez gitmek isteyen adamı tutamazsın. kimse de senin yapılanmanı beklemez, daha iyi bir fırsat bulan gidecegim diye cıkar ortaya sen de sacma bir donguye girersin.
    ayrıca yapılanma vs guzel seyler, boyle donemlerde sonuca cok takılmamak normaldir ama ortada bir eksik var o da oyun. ayrıca yapılanma sadece oyuncularla olmaz, teknik ekibin de ona gore yapılanması gerekir.
    biz kendine bile futbol olarak yardım edemeyecek durumda olan selcuk inanla yapılanmaya gidiyoruz. ondan daha onemlisi tum basarıları kadroda cok buyuk yıldızlar varken gelmis fatih terim ile yapılanmaya gidiyoruz.
  • 14630
    o kadar kötü bir kadro mühendisliği ürünüdür ki, 25 oyuncusunun, ki kalecileri buna saymayalım, yani 22 oyuncusunun 16'ü asıl pozisyonu olmayan pozisyonlarda oynama durumunda kalmıştır.
    bunlardan bazıları mantıklı ve zorunlu olsa bile, bana yüzdesi gayet yüksek geliyor.

    [biçim]
    oyuncu - asıl - oynadığı
    chedjou - stoper - merkez orta saha
    denayer - stoper - sağ bek
    donk - stoper - merkez orta saha
    semih - stoper - sağ bek
    koray - stoper - sağ bek
    sabri - sağ bek - sağ açık
    linnes - sağ bek - sağ açık
    hakan - sol bek - stoper
    selçuk - merkez orta saha - ofansif orta saha
    bilal - merkez orta saha - ofansif orta saha
    sneijder - ofansif orta saha - sol açık
    emre - ofansif orta saha - merkez orta saha
    sinan - sol açık - forvet
    podolski - sol açık - forvet
    olcan - sağ açık - sol bek
    umut - forvet gibi - sağ açık
    [/biçim]

    henüz başka bir mevkide veya henüz hiç oynamayan futbolcular.*
    sırf kendi mevkisinde oynayan:
    muslera, cenk, eray, tarık, carole, rodriguez, yasin
    henüz forma şansı bulamayan:
    ismail, hamit
  • 17991
    çok rica ediyorum hicbir doneminde 3 5 10 20 atarız diyenlerin tutmamasi gereken takimdir. 2017-2018 sezonunda her seferinde patladik. hayir fenerbahceli ya da besiktaslisiniz da totem mi yapiyorsunuz arkadas? 1-1 biten antalya maci oyle, 3-2 son dakikalarda kazandigimiz karabukspor maci oyle 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı oncesinde yine 3 5 10 20ci tayfa türedi yine öyle. yani lutfen rica ediyorum. bu takim en saglam oynadigi donemde dahi arka arkaya 3 5 20 30 50 atmamistir. dortmund muyuz amk, madrid miyiz? her seferinde ayni terane bak bu 3 oldu. 4.de verirler elimize 3 5 10 20 yeriz cok agir kufur ederim hakaret ederim suclu sen olursun. lutfen gozunuzu seveyim.
  • 23971
    son dönemde kulübün başkanı ve futbol takımının teknik patronu arasındaki fikir ayrılığı muhabbetinin neden bu kadar abartıldığını anlayamadığım, kulübümün futbol takımı. aslında anlamıyor değilim, sadece anlamazlıktan gelmek istiyorum.

    bir kere insan tabiatı gereğidir, bu. insanın fikirleri olur. ama nitelikli ama niteliksiz. insan düşünen bir varlıksa, fikri olur. ha nefes alıyorum, bana yetip gidiyor, deniyorsa orasını bilemem. şu memleket ortamında çok da göz ardı edilebilecek bir fikir değil açıkçası.

    galatasaray nezdinde mevzunun patlak verdiği nokta, arda turan. hem hocamızın hem de başkanımız dediği üzere bu konu üzerinde bir fikir ayrılığı yaşanmış. tıpkı eleştiri gibi, fikir ayrılığı da kötü bir şey değildir. fikir ayrılığını kötü bir şeymiş gibi lanse etmek, itaat kültürünün hakimiyet sahasının genişliğinden kaynaklanıyor sanırım. zaten anlamak istemediğim nokta da burası.

    fikir ayrılığının olmadığı yerde, yani herkesin aynı fikirde olduğu yerde, ilerleme bir süre devam etse de, nihayetinde durma noktasına gelir. her zaman bir kişinin dediğini yapmak, o kişiyi otoriterleştirmek nicelik olarak da nitelik olarak da fikir sayısını düşürür. bu kaçınılmazdır.

    hangi konuya bakarsanız bakın. isterseniz tarihe, tarihte herhangi bir devlete, bilime, siyasete, sanata, edebiyata... vesaire vesaire... nereye bakarsanız bakın. fikir ayrılıklarının ilerlemeyi sağladığını görürsünüz. zaten bu yüzden ben şahsen, fatih terim'in yanına, onun fikirleriyle çatışacak bir ve hatta birkaç antrenör görmek istiyorum. çünkü eğer bir yerde fikir çatışması varsa, orada karşı tarafa fikri kabul ettirme çabası olur. savunulan fikrin üzerinde daha çok durulur, karşı fikir araştırılır. böylece kişi kendini geliştirirken, fikri de anbean üzerinde çalışılarak mükemmele yakınsar.

    pekala otoriter ortamlardan bahsetmiyorum. "o iş öyle olmaz, benim dediğim gibi olur," havasının estiği yerlerde bir cacık olmaz. cacık sarımsaklı mı yoksa sarımsaksız mı olur? menemen soğanlı mı olur, soğansız mı? turşu sirke ile mi olur, limon ile mi? siz hangisinin daha iyi olacağını düşünürken, farklı bir fikri ortaya bile çıkarabilirsiniz. yoksa en baştan kabullendiğinizde, böyle bir ihtimal ortada bile olmaz.

    mesela anarşizmin sürgününü ve enternasyonal tarihini düşünün. olumsuz bir örnek olarak önümüzdedir. diyebilirsiniz ki ortak noktada birleşen fikirlerle daha çabuk, daha hızlı varacağı yere vardırır. atalarımız bu hızla yapılan eylemler için o kadar lafı boşuna etmemiş. sosyalizm de çok çabuk yol almıştı. yine gazi mustafa kemal ile türkiye cumhuriyeti'nin ilk yıllarını hatırlayın. süratle hareketten sonra, gazi, fikrin çoğullaşması ve hatta ayrılması gerektiğini en otoriter olduğu zamanlarda bile savunuyordu.

    neyse. yine bir es koyalım. tıpkı eleştiri gibi, fikir ayrılıklarının da bir eşiği vardır. zaten eşik atlandığında eleştiri yergi veya güzelleme olurken, fikir ayrılığı da yol ayrılığı olur.

    umarım anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir.
  • 16480
    futbolda "yenilgiyi kabullenmek" diye bir kavram vardır. işte mevcut takımımızın en büyük sorunu yenilgiyi sindirebilen, kabullenen insanlardan oluşmasıdır. bu bir karakter meselesi olup, taraftar sayısı ve/veya taraftarın ateşliliği önemli değildir. nitekim; newcastle united en ateşli taraftarlara sahip kulüplerden biri olmasına ve sürekli dolu stadda oynamasına rağmen yıllar boyu aldıkları gamsız ve yenilgiyi kabullenen adamlar nedeniyle bugün bir alt ligde mücadele etmektedir.

    gelelim futbol takımımız özeline. kaliteli ayaklarınız varsa iyi futbol oynarsınız. kalitesiz adamlardan oluşan bir takım iseniz, en fazla iyi mücadele edebilirsiniz ancak kaliteli, baskın, güzel futbol oynayamazsınız. basit bir örnek de vereyim; şu anda oynadığımız sistem olan 3-4-3 conte'nin juventus'ta oynattığı ve nağmalup şampiyonluklar kazandığı, bugün ise chelsea ile premier lig'i domine ettiği taktik. eğer olay taktikte bitse idi, italya bu senenin avrupa şampiyonu olmalı idi. ne var ki, çoğu zaten juventus'tan taktiğe alışkın olan, diğer takımlardan gelen kaliteli sayılabilecek adamlara rağmen ön bölgede iyi adamlarının olmaması nedeniyle penaltılarda olsa da elendiler.

    takımın temel sorunları var; sıralayalım.

    1) konstantrasyon inanılmaz düşük. yan toplardan yediğimiz goller bunun en basit göstergesi. maça konsantre olan ve kafasını kullanan bir adam, yan topta ceza sahasında boş bir rakip gördüğünde ya birini yönlendirir, ya da gider o adamı tutar. bizde maç içinde takım neredeyse birbiri ile konuşmuyor. buna ilaveten altı pas içerisinde adam unutuyorlar. lan altı pasın içerisinde adam unutulur mu? adam dediğin kanatta falan unutulur en fazla. orada unutulmaz.

    2) orta sahamız kaliteli ayaklara sahip değil. frikik atmak kaliteli ayak kriteri değil. dikine ve hızlı takım çıkartamıyoruz. ha dikine çıkarsak ne olacak? bruma ve yasin topsuz hareketlenen adamlar değil. oysa kanat adamlarının işi topsuz hareketlenip boş alanlara kaçmak olmalı messi, neymar, ronaldo gibi. kaçmıyorsan, veya hızlı olmadığından kaçamıyorsan da topu alıp isabetli ortalar yapman lazım; candreva gibi. bizimkiler topsuz alanda hareket edip kaçmadıkları gibi, kanattan alıp içeri katetmeyi tercih ediyorlar. bu noktada içeri girerken mesut özil gibi pas verirsen yine bir derece kabulüm ancak ikisi de kendisine oynadığından forvet grip oluyor amk sahasında.

    3) başarıdan ziyade oyuncuların sikinin taşağına dayalı bir düzen var. geçmişten bugüne yönetimlerin yaklaşımı, oyunculara verilen astronomik garanti paralar ve kontrat süreleri dikkate alındığında adamlar "nasıl olsa satamazlar, para peşin" diyerek yatmayı tercih ediyorlar. zira şampiyon olursa misal 1.6 m euro alacak ise, sıçıp batırdığımız sezonda da 1.4 alıyor. 200 bin euro için kasacak adamlar değil bunlar. kontrat sisteminin oyuncu 2 istiyorsa 1 garanti, 1.4 şampiyonluk primi şeklinde fantastik bir yapılanma üzerine kurulması lazım. "sen şampiyon yap, ben sana ederinden fazla vereyim" denebilmesi lazım.

    4) takım doydu; takım yaşlı. adamlar kariyerinin sonuna gelmiş, biz halen reaksiyon, dinamizm bekliyoruz. olmaz. olmaz yani. yapılması gerekenleri defaatle yazdım bir kere daha yazmıyorum.

    5) sözünün arkasında duran, nepotizmden uzak bir yönetim şart. yıldız vaadetmesin, elmanderler vaadetsin bana ve alsın.
  • 34472
    almanya türkiye maçında oynanan okan buruk futbolunu görünce takımımızın bazı pozisyonlardaki oyuncuların çok kötü geçen 2023 yaz transfer dönemi kadro mütehaitliği yüzünden çok kötü tercih edildiğini net bir şekilde gördük. rudigerli tah'lı ilkay'li kimmich'lı dörtlü ne kadar oyun ezberi olmazsa da kazma kim'li bayernden çok daha iyi olmasına rağmen çıkamadı afalladılar. bizim kadro biraz daha ıcardi dışındaki ön üçlümüz iyi olsaydı biz de böyle fark yaratabilirdik.
    (bkz: 18 kasım 2023 almanya türkiye maçı)
  • 13312
    sorun ne kadrosunda ne de dizilişinde olan takımdır. sorun sahaya çıktığında ne yapacağını bilmemesidir. maç tamamen spontane olarak oynanıyor. futbolcuların bireysel becerileri ve rakibin hatası üzerine oynuyor. sahada çalışılmış pozisyon üretmiyor, kanat akınları yapamıyor, takım svunması yapamıyor. sorun burada yani teknik direktörde.
  • 10195
    54 maç oynadığı 2013/14 sezonunda süper kupa ve bütün kulvarlar dahil olmak üzere toplam gol tablosu şu şekilde:

    [biçim]
    3 - felipe melo 3
    6 - ceyhun gülselam 1
    8 - selçuk inan 9
    10 - wesley sneijder 17
    11 - didier drogba 14 *
    14 - izet hajrovic 1
    15 - alex telles 1
    17 - burak yılmaz 18
    19 - umut bulut 9
    20 - bangna bruma 1
    21 - aurelien chedjou 4
    27 - emmanuel eboue 1
    35 - yekta kurtuluş 2
    50 - engin baytar 2
    52 - emre çolak 1
    53 - nordin amrabat 2
    55 - sabri sarıoğlu 1
    77 - albert riera 1
    88 - veysel sarı 1
    xx - kendi kalesine 2
    toplam: 91 + 1 hükmen hanemize yazılan gol. *
    [/biçim]

    yenilen goller:

    [biçim]
    25 - fernando muslera 39 - 1 hükmen yememişiz sayılan gol. *
    67 - eray işcan 11
    82 - aykut erçetin 1
    86 - ufuk ceylan 4
    toplam: 57
    [/biçim]

    ortalama maç başı atılan gol : 1.69
    ortalama maç başı yenilen gol: 1.06

    edit: hükmen galip geldiğimiz bjk maçı bilgileri eklendi. harry kewell the wizard of oz'a tşkler.
  • 29024
    28 kasım 2021 yeni malatyaspor galatasaray maçında bariz penaltısı yenen pozisyonda bir tane bile oyuncusu hakeme itiraz etmeyen takımımızdır. aynı durum 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçının son dakikası berkan’a yapılan itme pozisyonunda da yaşandı. rakiplerin dokunsan ortalığı ayağa kaldırıyorlar takımca. artık buna çözüm bulunmalı, çünkü bu ülkedeki hakemler maç yönetmiyor, idare ediyor, eyyam yapıyor.
  • 7388
    ilk bakışta bile farkını belli eden takımdır.

    hepimiz mutlaka kahvehaneye şuraya buraya maç izlemeye gitmişizdir, gitmesek bile öyle mekanları dışarıdan görmüşüzdür. o gün kimin maçı varsa onun bayrağı asılır oralarda. derbilerde de iki takımın da bayrakları koyulur girişe. neyse.

    beşiktaş'ı düşünelim, ortada ne vardır ? amblem. sonra da kara kartal gibi bir şeyler ve genellikle en altta büyük puntolarla şampiyon beşiktaş yazar.

    fenerbahçe'yi düşünelim. sarı lacivert kanarya falan falan. en altta da yine büyük puntolarla şampiyon fenerbahçe yazar.

    bir de galatasaray'ı düşünelim. bayrağın görselinde kuş yerine aslanın oluşuyla gelen görsel farktan bahsetmeyeceğim. sadece iki kelimelik bir farkı söylemek istiyorum. bizim bayrağımızda da kükreyen aslan ortada olur şampiyon yazar falan ; ama diğer 2 takımın bayrağına yazılamayan bir yazı görürsün çoğunda. yine büyük puntolarla;

    (bkz: avrupa fatihi)

    3 bayrağı yan yana koyunca bile farkı anlatıyor bu. ne beşiktaş'ta ne fenerbahçe'de isteseler de olmaz. yazamazlar bunu bayrağa. onların ne avrupa görmüşlüğü var bizim gibi , ne de fatih'i.

    ne büyük takımsın be.

    dediler ki kümede kal galatasaray. 1 yıl sonra gittin şampiyon oldun.

    dediler ki bu takım 0 çeker. gruptaki ilk 2 maçı kaybetmene rağmen tarihe geçtin önce 16'ya sonra çeyrek finale çıktın.

    şimdi de diyorlar ki real madrid galatasaray'ı ezer bıdı bıdı. hay götüm be. unutmayınız bu takımın 2-0 geriye düşüp bundan daha güçlü bir real'i 3-2 yendiğini. efsanelerin, ustaların bugüne kadar getirdiği takım kolay mı öyle pes edip haydi eyvallah diyip çekip gidecek.

    efsane demişken efsaneden gelsin, gündüz kılıç'tan ;
    galatasaray bir his takimidir. renklerine aşık, birbirlerini seven futbolcuların takımıdır. galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır..."
App Store'dan indirin Google Play'den alın