• 951
    ahirette bile taraftarınım ulan. yemişim hurileri, ben hergün maçın olsun isteyip statta yatacağım aq. tt arena'yı da istemem, ali sami yen'de. hagi'nin sakallarını yüzüme sürerim, kral'ın kramponlarını benden başkasının silmesine izin vermem. metin oktay'ı görmek isteyeceğim ama buna dayanabilir miyim bilmiyorum. çok duygulanır bayılırım muhtemelen. fatih terim vur dese öldürrüm o tarafta. hocaların hocası kalli ile aynı yaşta olursam isyan çıkartırım, gerçi o 33 yaşında bile kurttur ama... jupp derwall'in ayaklarını yalarım. öyle avokado falan istemem, bir elimde zemzem bir elimde bira maçtan maça akmak isterim sadece. içinde arda kaptan olsun, cüneyt kaptan olsun, bülent kaptan olsun, hagi orta sahadan sallasın, taffi iyi yer tutsun... tabutum da ceset torbam da sarı kırmızı olsun, imam falan dinlemem dirilir çarparım herkesi sarı kırmızı olmazsa. mezar taşıma 1905-sonsuz yazın. ama hepsinden önemlisi uefa öncesi dönemde taraftar olmak istiyorum, her ağızdan uefa kupası blablabla duymadan taraftar olmak istiyorum. kalli o takımı yarattığında lan bu takım avrupadan kupa bile alır diyebilecek adamları bulup ayaklarını öpmek istiyorum. hagi'nin geldiği güne dönüp, bir süreliğine bir bedene yerleşip üzerine saldırmak istiyorum yapacaklarını bildiğim ve en büyük olduğu için. emre belözoğlu cehennemde yanarsa elime chivas regal'imi alıp kahkahalar eşliğinde bir zebani ile tokuşturup o anı izlemek istiyorum. şeytan çok kötü gibi lanse ediliyor, çok merak ediyorum aslında şeytan iyi de çevresindekiler kötü olabilir. ama fenerbahçeli değildir kesin, o kadar da kötü biri değildir bence :(

    allahım; statta al, statta dirilt bu canı.

    dünya tersine dönse, senden vazgeçmem
    gökteki güneş sönse vazgeçmem
    sensizlik inan ki ölümden beter
    ahiretten vazgeçerim senden vazgeçmem

    (bkz: ölünce sevemezsem seni)
    (bkz: ben rüyamda bile yanlız seni sevdim)
    (bkz: canıma can katandan ayrılmam)
  • 952
    küçük prens kitabında bir bölüm vardır. tilki, prens'e hep aynı saatte gel der. mesela hep 4'de gelirsen saat 3'te mutlu olmaya başlarım.

    yeniliriz, berbat oynarız, kazanırız, iyi oynarız, hepsi bir kenara. galatasaray maçı varsa, akşam üstü oldu mu mutlu olmaya başlarım.
    bir kavuşma anı, olacaklar önemli değil.

    hele bir de maçı bir sonraki gün biliyorsam, o gün olduğunu o gün içinde öğrenirsem sormayın gitsin.
  • 957
    "ego primum tollo,nominor quoniam leo."

    phædrus

    sonbaharın ortasına yaklaştığımız ve kışın çok da uzak olmayan bir zamandan bize el salladığı şu günlerde futbol takımı sakatlıklardan müzdarip, futbol takımı kaptanı basın tarafından saldırı bombardımanına tutulan bir kulüp durumunda galatasaray. şansız* sakatlıklar, basının yüzsüzlüğü ya da takımın iyi bir futbol oynayamaması alışık olduğumuz şeyler. bir taraftar olarak beni endişelendiren şey sıraladığım bahtsızlıklar değil galatasaray yönetiminin olaylar karşısında reaksiyon vermemesi, masaya yumruğunu vurmaması.

    futbol takımı adına ortada sanki bir strateji, bir vizyon söz konusu değil gibi. çok değil daha 1 sezon önce, elano transferi sonrası " artık dünyada klasik on numaralar değil, elano gibi aktif ortasaha oyuncuları söz sahibi." diyen başkan, ki bu açıklamayla ben ortada bir vizyon olduğunu sanmıştım, sezon sonunda misimovic gibi "klasik on numara" bir oyuncunun tranfer edilmesine onay veriyor. evet sadece bir örnek fakat vizyonsuzluğun ve programsızlığın kanıtı olan bir örnek.

    galatasaray hakkında her zaman asılsız haberler yazılmış, çirkef yorumlarda bulunulmuştur. yıllarca " yine mayışları ödeyemediler xd" temalı yorumlarla muhatap olduk ama hiç bir zaman bugünlerde yapılan bombardırman gibi bel altı ve arsız şeylerle karşılaşmadık. reaksiyon eksikliği demiştim. verilecek reaksiyonun yüzüne tükürseniz " şükür yarabbi" çekecek adamları susturmasını beklemiyorum. fakat yönetimin bu kadar pısırık, bu kadar sessiz bir tutum takınması köpekleri daha da azdıracak/azdırıyor. takıma adeta sahipsiz havası kazandırdılar. sonunda galatasaray'ı rakiplerinin seviyesine indirdiler. yukarıda latince yazdığım sözün türkçe karşılığı " en büyük parça benim çünkü benim adım aslan." dır. galatasaray'ın bu sözde adı geçen aslan gibi en büyük parçanın doğal sahibi olduğu günlere dönmesi en büyük dileğim.

    takımın tekrar ayaklanabilmesi ve en büyük parçanın doğal sahibi konumuna dönebilmemiz konusundaki tek umudum turk telekom arena. özellikle son 2 yıldır ali sami yen'deki taraftar ortamının destekten ziyade köstek olduğu yönünde gelen yazılar, yorumlar var. yeni stadyumla ortaya çıkması olası olan yeni taraftar oluşumları ve sayısı artacak olan bireysel destekçilerin o eski günlerde olduğu gibi takımı ateşleyen bir tribün yaratmaları dileğim ve umudum.

    yazının başında demiştim, kış çok uzakta değil. galatasaray'ı çok zor bir kış bekliyor. eh galatasaray aslandır. kalın yelemiz sayesinde bu kışı da atlatırız.

    http://img839.imageshack.us/...70/1277135756093.jpg
  • 959
    aldıkları mağlubiyetlerin kendilerinden çok taraftarlarına zararının dokunduğu takım. öyle ki, taraftarlar her mağlubiyet sonrası takımı değil, kimin ne hakla takım üzerinde söz sahibi olacağını tartışmaya başlamışlardır. ve bunu belirleyen kıstas da, galatasaray'ı uzaktan sevmenin istanbul'da olana gülünç gelmesi. sözün özü; bu takım için birşeyler yapıyorsak, uzakta ya da galatasaray'ın yanıbaşında, bunu konuşup -uzaktaki- renktaşlarımızın kaç kez maça geldiğini, kendilerinin hissettiği üzüntüyü hissedemeyeceklerini söyleyerek taraftarları kategorize etmek, tüm taraftar yönümüzü silip atar. ben galatasaray'ı hiçbir zaman yalnız bırakmayan taraftarı gözümde 'yüce insan' diye nitelendirip, 'sen orada beni de temsil ediyorsun' diye minnet duyarken, o tarafın bizim sevgimizi hafife alması üzücü. bunu bir renktaşın yapması, hayalkırıklığının ta kendisi.
  • 962
    eşim şaşırıyor her hafta sonu bir oyun için bu kadar harap olduğumu görünce. nasıl diyor kaptırabiliyorsun kendini, başka işin gücün yok mu bunlara mı kafayı takıyorsun diyor. kendine göre haklı.

    nasıl anlatayım ben ona şimdi yaşadıklarımı, 17 mayıs 2000 de o son penaltı atılırken ekrana nasıl bakamadığı, ağlamaktan nefes alamadığımı, 7 kasım günü hayatla tüm bağımı 1 haftalığına kestiğimi, hagi monaco'ya uzaydan gol atarken üstümü başımı yırttığımı. 9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçının bant yayınlarını izlerken tüylerimin diken diken olduğunu, kral şükür'ün leeds'de çerçeveyi gördüğü an zamanın durduğunu. anlatamam ki bunları ona? anlayamaz ki? bülent korkmaz gibi bir kaptanımız vardı, kolu kopsa çıkar oynardı ki oynadıda zamanında, ergün penbe diye bir adam vardı hayatında görebileceğin en efendi futbolcuydu, kemik gibi adamdı ama desem? hakan şükür vardı desem türk futbol tarihinin en büyük golcüsü? hagi vardı efsane, bir daha onun gibisi gelmedi gelemeyecek desem, anlayabilir mi beni? anlayamaz tabii...

    son zamanlarda her hafta sonu niye perişan ediyor bu takım beni anlatsam anlayamaz ki? biz zirveyi gördük bu takımla, karşısına çıktığımız rakibin ayakları titrerdi, ali sami yen cehennem olur yanardı zamanında, şimdi ise o cehennemde biz yanıyoruz, o yüzden harap ediyorum kendimi desem anlamaz beni, anlayamaz. kendine göre haklı tabii...

    galatasaray? kelimeler ile anlatılmayacak olandır galatasaray. onu öğrenirsin, onu tanırsın, onunla yaşarsın, karşılıksız seversin, onu anca öyle anlarsın, anlatmak zordur, ali sami yen'dir, metin oktay'dır, hagi'dir, hakan şükür'dür, fatih terim'dir, 17 mayıs 2000'dir, 2-0 dan real madrid'i 3-2 yenmektir, neuchatel xamax'a ali sami yen'de 5 vurmaktır. öyle sadece bir isim bir cümle değildir. hayattır, yaşanması gerekir...
  • 963
    --- alıntı ---

    "ya galatasaray... ya hiç..." zamanıdır şimdi...
    ya bugün deli gibi sev onu... ya hiç dönme terket sormadan tek bir soru...
    ya bugün karagün dostusun cimboma... ya zaferlerdeki gösterişçi yalaka ...
    ya bugün taraftarsin ona... ya seyircisin kendine daima ...
    ya bugün sonsuz desteksin... ya hep kösteksin her ihtiyacında...
    ya bugün vefasin damarlarda ...ya yalansin her konuştuğunda...
    ya bugün ölümüne varsin yanında , ya aslında yoksun hiç olmadın da...
    ya bugün her derde şifasin her acida, ya sabundaki köpüksün uçup giden sefada ...
    ya bugün aslansin kükreyen... ya faresin gemiyi ilk terkedip giden...
    ya bugün cesur bir yüreksin onunla yaşayan ... ya da korkak bir döneksin lağımlarda dolaşan...
    ya bugün güneşsin dünyamızı aydınlatan...ya kara bir bulutsun üstümüzü kaplayan...
    ya bugün gökteki bayraksin sari- kirmizi ...ya yerdeki asalaksin
    ya dağ gibi duvarsin arkasında...ya sinsice vuran hançersin sırtımızda...
    ya bugün galatasaraylisin... ya da bir hiçsin...
    karar senin ...söyle sen kimsin...?
    ya galatasaray... ya hiç... zamanıdır şimdi...
    bu sevdadan dönenin, boynu devrilsin e mi...!!!

    --- alıntı ---
  • 971
    şu andaki durumunun fenalığını şöyle özetlemem gerekirse durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır. takımın durumuna fenerbahçe taraftarları bile üzülür olmuştur. ezeli rakip ebedi dost/düşman ama nefret de etse aşık da olsa sonsuza kadar kardeşi olan takımımızın içinde bulunduğu duruma içten bir şekilde üzülen fenerbahçe taraftarı hatta fanatikleri var. ortada bir rekabet olgusunun bulunmaması, birbirini kızdıramama, süper bir rakibe karşı oynayıp kendini ispat edememe gibi durumlardan, biraz da duygusal olarak cimbom'un içler acısı hali fenerbahçeliler'i bile ciddi şekilde üzüyor. düşünebiliyor musunuz? ezeli rakibin fanatikleri bile oh beter olsun demiyor takımımız için. bu hale getirenler oturup ağlasınlar derim.
  • 972
    kim yazmış bilmiyorum ama şahane bir yazı gerçekten. hani harbiden herkes okusun diyorum, herkes okusunda bir silkelensin bakalım bu kulüpte neler olmuş, teknik direktör ne yapmış, taraftar ne yapmış, yöneticiler ne yapmış, futbolcular ne yapmış görsün.

    okuyun, sıkılmayın.

    --- alıntı ---
    ‎1989.biz fenerbahçe'ye 6-0 yenildiğimizde, çaykur rize'den kupada 5 yediğimizde kulübede fatih terim vardı. biz hertha berlin'e berlin'de 4 atarken, kopenhag'da kupa kazanırken de fatih terim vardı. rüştü'nün topları içeri aldığı barcelona...'da da, şampiyonlar ligi kupası'nı kazanan barcelona'da da rijkaard vardı. ankaragücü'nden 4 yedik rijkaard bizde.

    2004 yılında fatih terim'in ayrıldığı dönemi hatırlarsınız... hagi geldi yerine. terim'le 3 hagi'yle 2 olmak üzere 5 maç kaybettik arka arkaya. biri beşiktaş.
    o yıl juventus'u almanya'da yenip, hafta sonu istanbulspor 3 tane çaktı bize. ufak umutlar arkasına hezimet. juventus'u yen. berkant için umutlan. istanbul gelsin sana 3 rize 5 atsın.

    skibbe'de aynısı olmadı mı? benfica'yı berlin'i yen kocaeli'den 5 ye.

    feldkamp mıydı bizim derdimiz? o gidince mi kazandık 6 maçı?

    beyler galatasaray'a skibbe geldi, lucescu geldi, gerets geldi, feldkamp geldi, terim 2.ye geldi, hagi geldi, bülent korkmaz geldi, rijkaard geldi. hepsi gitti. hepsi bir de kötü gitti.

    iyi de ulan bu adamların hepsi biribirinden farklı.

    fatih terim. efsane hocan. kovuldu. kovmayı bile beceremediler. yerli.
    skibbe genç gelecek vaat eden alman.
    feldkamp, yaşlı eski efsanen, o da alman. çocuktum ben 4 kupa aldık. papen mustafa vardı.
    hagi yabancı efsane oyuncun, bülent korkmaz yerli efsane kaptanın.
    gerets. döneminin en büyük sağ beki, çalıştırdığı liglerin başarılı hocası. ilk yılında şampiyon hocamız.
    lucescu. adama bir bardak su ver. fırının içine döksün, tepsiden lazanya çıkarır.
    rijkaard zaten galatasaray'ın en kötü hocasıymış tarih boyunca. tamam kabul ettim. hadi öyle diyenleri kırmayalım. renkdaşız hepimiz.

    hee bir galatasaray mı iyi?

    bugün rijkaard gitsin dediler bugün lucescu'yu övenler. o gün lucescu gitsin dediler terim'i özleyenler, .... git skibbe dediler bülent'le bordeaux'yu 4'leyince...

    samsunspor'a yenilirken terim istifa dediler, ardına i love you hagi dediler...ertesine hagi geldi. hagi bize hirsizsiniz diyince. gerets'e sarıldılar. sonra onu da sattılar. skibbe'ye meira, linderoth, nonda, lincoln verilince gerets'in kıymetini bilemedik ona inamoto'yu verdik dediler. bülent korkmaz'la pozisyon bulamadığımız maçlarda skibbe'yle en azından pozisyona giriyorduk dediler.

    ulan biz galatasaraylı değilmişiz. biz beyler biz... hepimiz. adım gibi eminim. skibbe gitmeli diyenler kocaeliden 5 yerken sevindiler. bülent gitsin diye de sevindiler. şimdi rijkaard gitsin diye seviniyorlar. feldkamp giderken sevindiler serveti ön libero oynattı diye. terim rize den 5 yerken uefa kupası sevinci gibi sevindiler. sevindik. biz hepimiz.

    biz var ya 10-12 yıldır falan kötü takımız. nonda geliyor goller atıyor gidiyor. geçen sezon 16 gol atmış.yarım devrede. 15 16 falan galiba tam bilmiyorum.

    lincoln gelirken seviniyordum. hevesim kursağımda kaldı. sonra lincoln adam değilmiş dendi. kim adam bu takımda 10 yıldır falan. keita mı? ben keita'yı da seviyordum. gitti kırmızı kart gördü sattı beni fener maçında. ben aydın'ı da seviyordum. şimdi emre çolak'ı seviyorum. seviyorum abi işte. galatasaraylıyım ben. rijkaard'ı seviyorum. neskens'i de. sırf galatasaraydalar diye seviyorum. yarın gitseler de sevecem. yekta'yı seviyorum sevinmedi geçen sezon gol atmasına rağmen. acaba bize transfer olur mu umudu için selçuk inan'i seviyorum.

    abi biz napıyoruz 10 yıldır. fenerbahçe her sene kafaya oynuyor. basıyor parayı alıyor. beşiktaş'a da bakıyorsun. bir şekilde dönüyor işler. bursa'ya... ömer erdoğan stoper. 6 yerken fenerden bizdeydi.(son cümleyi yanlış hatırlamışım zamanları karıştırdık jhan2'ye teşekkürler.)

    alın size rijkaard'ı anlattım işte. ne anlarsanız...

    ya ben enayiyim. ya yönetimlerimiz kötü. ya taraftarımız. ya da fener bizden iyi mesela. olabilir. kabul ederim ben bunu. heriflerin kadroya bak. yobo bilica lugano 3 sağlam stoper. dia stoch özer topuz kenarlara koyarsın. niang gökhan semih. 3 tane büyük takım golcüsü. alex. ne bileyim abi. herifler daha sağlam duruyorlar. mutlular. hep bizden daha mutlular.

    biz 10 yıldır bu kadarız. 10 yıldır rijkaardız. 10 yıldır cevat güleriz. 10 yıldır adnan sezginiz. 10 yıldır bizim kaleci antrenörü nezihi mesela. 20 yıl yedek kaleciydi bizde. belki futbolcuyken de kaleci antrenörüydü. haberimiz yok. ondan hala devam ediyor olabilir. biz 99 da fatih terimle uefa kupasını alıp, onu olimpiyatı 2004te samsuna yenildiği için kovan takımız. şimdi getirelim diye neyse...

    rijkaard bu. ben hala anlamadım rijkaard kötü hoca mı iyi hoca mı. ben o kadar futbolu bilmiyorum. karman çorman oldu. buraya kadar okuyan da kusura bakmasın...

    ek: belki kalır belki gider. liverpool'a gitsin belki toparlar, belki küme düşürür. belki şu fener'i şu ligde şampiyon yapar. hee yerine hikmet karaman mı gelecek? onu da yürekten sevmezsem adam değilim. onu da severiz. nasıl olsa o da harcanır ama ben yine de severim...
    --- alıntı ---

    not: kimin yazdığını bulsam kendisine bir şekilde ulaşır teşekkür ederim.
  • 973
    3-5 kendini ve iş bilmeyen insanın elinde rezil olup, taraftarlarına hiç olmayan şeyler yaşatan kulübüm.

    şimdi hagi-hakan diyorlar, bende diyorum ki sizde gideceksiniz sene sonu tıpkı bülent korkmaz gibi. gene kandırılacak taraftar yepyeni plan yaptık, müthiş bi hoca ile 5-10 sene çalışacağız diye. yepyeni bir hoca gelecek sene sonu, harcanan bu kez de kral olucak. zaten geriye bi o kaldı efsane kadrodan. yazık.

    en çok hit alan site, facebook'ta en çok takip edilen biz, official tweeter bi tek bizde var. bu seneki kupalarımız bunlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın