972
hep savundum , yine savunuyorum ama yiyim rijkaard'ı ,
çok severim ve yapılan ayıp ama koyim elano'ya ,
eskiden çok severdim artık nefret ediyorum ama umrumda değil adnan polat ,
hiçbir zaman sevmedim ve asla sevemem ama banane servet'ten ;
galatasaray arkadaşım ; bırakın tatava etmeyi. renklerine aşığım , mazisine , başarılarına , başarısızlığına , futbolcuna efsanesine ; yeri geldiği zaman van gobbel'e , vakti geldiği zaman hagi'ye , günü geldiği zaman osman'a , zamanı geldiği zaman kilimci volkan'a...
ben 22 yıl oldu galatasaray taraftarıyım ; babam beni daha bebeklik zamanı bir psikopat gibi sarı - kırmızı bayraklara sardığı zaman işleyen bir coşku bu ve hiçbir zaman bitmedi. ne 6-0 yenildiğimiz ve benim bütün gece ağladığım gün , ne 17 mayıs akşamını sabah edene kadar aptal aptal gülümsediğim gün. o gün yüzünden mesela , sesim kısık gezmiştim 3 gün boyunca. sesim kısıktı ama bağırıyordum yine , deli gibi , çoşku içinde. peki ne oldu ? rijkaard gitmiş , ahmet gelmiş. severim rijkaard'ı , keşke gitmeseydi , keşke sabır gösterebilseydik ama gitti. galatasaray durmuyor mu orada arkadaş ? bizim aşık olduğumuz adnan polat mı , nezih boloğlu mu ? benim umrumda bile değil servet , zerre kadar hak etmediği formayı giyiyor olması gücüme gitse bile işim olmaz. benim galatasaray sevgimin yanında azman servet bile nokta kalır , kimmiş servet ?
ben galatasaray'ı seviyorum dostum , canım ciğerim. ben harçlığımın üstüne bir sonraki hafta harçlığı koyup gittiğim fenerhabçe maçını 0-1 kaybettiğimiz gün , bilet ile birlikte hediye gelen 100. formamı giyerken hssettiğim gururu seviyorum. yoksa pardon ama koyim ahmet'e , sçym ismail'e. ben galatasaray sevgisi ile doğdum , öyle bir deli büyüyorum.
seni seviyorum galatasaray , seninle gurur duyuyorum.
çok severim ve yapılan ayıp ama koyim elano'ya ,
eskiden çok severdim artık nefret ediyorum ama umrumda değil adnan polat ,
hiçbir zaman sevmedim ve asla sevemem ama banane servet'ten ;
galatasaray arkadaşım ; bırakın tatava etmeyi. renklerine aşığım , mazisine , başarılarına , başarısızlığına , futbolcuna efsanesine ; yeri geldiği zaman van gobbel'e , vakti geldiği zaman hagi'ye , günü geldiği zaman osman'a , zamanı geldiği zaman kilimci volkan'a...
ben 22 yıl oldu galatasaray taraftarıyım ; babam beni daha bebeklik zamanı bir psikopat gibi sarı - kırmızı bayraklara sardığı zaman işleyen bir coşku bu ve hiçbir zaman bitmedi. ne 6-0 yenildiğimiz ve benim bütün gece ağladığım gün , ne 17 mayıs akşamını sabah edene kadar aptal aptal gülümsediğim gün. o gün yüzünden mesela , sesim kısık gezmiştim 3 gün boyunca. sesim kısıktı ama bağırıyordum yine , deli gibi , çoşku içinde. peki ne oldu ? rijkaard gitmiş , ahmet gelmiş. severim rijkaard'ı , keşke gitmeseydi , keşke sabır gösterebilseydik ama gitti. galatasaray durmuyor mu orada arkadaş ? bizim aşık olduğumuz adnan polat mı , nezih boloğlu mu ? benim umrumda bile değil servet , zerre kadar hak etmediği formayı giyiyor olması gücüme gitse bile işim olmaz. benim galatasaray sevgimin yanında azman servet bile nokta kalır , kimmiş servet ?
ben galatasaray'ı seviyorum dostum , canım ciğerim. ben harçlığımın üstüne bir sonraki hafta harçlığı koyup gittiğim fenerhabçe maçını 0-1 kaybettiğimiz gün , bilet ile birlikte hediye gelen 100. formamı giyerken hssettiğim gururu seviyorum. yoksa pardon ama koyim ahmet'e , sçym ismail'e. ben galatasaray sevgisi ile doğdum , öyle bir deli büyüyorum.
seni seviyorum galatasaray , seninle gurur duyuyorum.

