• 962
    eşim şaşırıyor her hafta sonu bir oyun için bu kadar harap olduğumu görünce. nasıl diyor kaptırabiliyorsun kendini, başka işin gücün yok mu bunlara mı kafayı takıyorsun diyor. kendine göre haklı.

    nasıl anlatayım ben ona şimdi yaşadıklarımı, 17 mayıs 2000 de o son penaltı atılırken ekrana nasıl bakamadığı, ağlamaktan nefes alamadığımı, 7 kasım günü hayatla tüm bağımı 1 haftalığına kestiğimi, hagi monaco'ya uzaydan gol atarken üstümü başımı yırttığımı. 9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçının bant yayınlarını izlerken tüylerimin diken diken olduğunu, kral şükür'ün leeds'de çerçeveyi gördüğü an zamanın durduğunu. anlatamam ki bunları ona? anlayamaz ki? bülent korkmaz gibi bir kaptanımız vardı, kolu kopsa çıkar oynardı ki oynadıda zamanında, ergün penbe diye bir adam vardı hayatında görebileceğin en efendi futbolcuydu, kemik gibi adamdı ama desem? hakan şükür vardı desem türk futbol tarihinin en büyük golcüsü? hagi vardı efsane, bir daha onun gibisi gelmedi gelemeyecek desem, anlayabilir mi beni? anlayamaz tabii...

    son zamanlarda her hafta sonu niye perişan ediyor bu takım beni anlatsam anlayamaz ki? biz zirveyi gördük bu takımla, karşısına çıktığımız rakibin ayakları titrerdi, ali sami yen cehennem olur yanardı zamanında, şimdi ise o cehennemde biz yanıyoruz, o yüzden harap ediyorum kendimi desem anlamaz beni, anlayamaz. kendine göre haklı tabii...

    galatasaray? kelimeler ile anlatılmayacak olandır galatasaray. onu öğrenirsin, onu tanırsın, onunla yaşarsın, karşılıksız seversin, onu anca öyle anlarsın, anlatmak zordur, ali sami yen'dir, metin oktay'dır, hagi'dir, hakan şükür'dür, fatih terim'dir, 17 mayıs 2000'dir, 2-0 dan real madrid'i 3-2 yenmektir, neuchatel xamax'a ali sami yen'de 5 vurmaktır. öyle sadece bir isim bir cümle değildir. hayattır, yaşanması gerekir...
App Store'dan indirin Google Play'den alın