• 403
    tüm camia olarak çok iyi bildikleri bir şey vardır, o da; tarihin çirkeflikleri değil şampiyonlukları yazdığıdır. bu nedenle de geçmişten beri ana felsefeleri; sampiyonluk icin her yol mubahtir olmuştur.

    18 nisan 2010 fenerbahçe beşiktaş maçından sonra yapılan eleştirilerde gözden kaçan en önemli nokta bence bu. dün akşam kadıköy'de yaşananlar * bir galatasaraylı olarak hiç yabancı olmadığım şeylerdi. hatta fenerbahçeli futbolcuların çirkefliği ve hakemin rezil yönetimine rağmen bizim maçlara nazaran oldukça da temiz bir derbi oldu. evet bundan bir bilemedin iki sene sonra kimse verilmeyen penaltıları , kazılan çukurları, yapılan onca çirkefliği hatırlamayacak ama 2009-2010 sezonu şampiyonu kim diye bakıldığında fenerbahçe adı görülecek. konunun etik tarafını filan tartışmıyorum, o olayın diğer boyutu ancak kendileri bu gerçeğin pekala farkında olduğundan sampiyonluk icin her yol mubahtir sözünü de mottoları yapmışlardır.
  • 404
    kesinlikle nefret ettiğim takım.
    küçükken anlamsız bir nefret beslerdim bu takıma karşı. küçüklük dediğim, 12-13 yaşları falan.
    zaman geçti, biraz büyüdüm ve farkına vardım ki, nefretimin kaynağı babammış. babam, görebileceğiniz en büyük fener nefretine sahip olabilir, ki bana göre öyledir zaten. nefretimin ondan kaynaklandığını anladım. zira benim gibi futbol hastası (taa 5-6 yaşlarından beri) bir adamın örnek alacağı ilk taraftar profili babasıdır. öyle de oldu, babam gibi yorum yapmaya, onun pozisyonlara, bazı açıklamalara falan verdiği tepkileri gözlemleyip, kendi "taklitçi" taraftar profilimi oluşturmuştum. hangimiz yapmadık ki?

    fakat dedim ya, sonradan farkına vardım olaylara babam gibi bakmaya diye, "lan ben niye onu taklit ediyorum ki?" diye düşünmeye başladım. adam fenerli bir futbolcu sakatlandığında "beter olsun köpek" diyordu çünkü. benim böyle bir tepki vermeme, halihazırda da imkan yoktur.

    lakin zamanla, nefretimin sebebinin doğal, etkisiz olduğunu gördüm.

    babamı taklit ettiğim için rahattım küçükken. aynı zamanda, o zamanlar hem ligde hem de avrupada milleti taşakoğlanı yaptığımız için de rahattım. gel gör ki, sonradan değişti her şey.

    neden onu taklit ediyorum diye kendimi sorgulamaya başladım demiştim, hatırlarsınız. hatırlamazsanız da yukarıya bi daha dönün bakın. rahatsız olmuştum çünkü artık. mantıksız gelen birçok şey söylüyordu babam...fm oynayan biri olarak, taktiklere, oyuna müdahalelere daha hakim hissediyordum kendimi (salaklığa bak). karşı çıkmaya başladığımı hissettim ona karşı. "lan onu ne diye aldın oyuna" diye bağırdığında, " iyi de ortasaha düştü oyundan" diyebiliyordum artık "hakkaten yaa baba yaa" demekten öte.

    babamın hoşuna gitmeye başladı bu, ki hala da onunla izlerim maçları, güzel güzel tartışırız pozisyonları. kısacası adam gibi futbolu öğrendiğimden beri, babamdan çoğu zaman ayrılıyor düşüncelerim, hem oyun içi, hem oyun dışı...

    ama dedim ya babamı taklit etmeyi severdim küçükken diye, tamı tamına olmasa da, şimdi tek bir konuda onu taklit edebiliyorum, "fenerbahçe nefreti".

    ben sakin bir insanım. bir insanla yavşakça "eheee nası koyduk zuhaaa" diye atışmaktansa, "olm işte, ardayı gökhan gönül çok arkaya kaçırdı, yoksa biz de pek bişey yapmadık vs..." şeklinde maç değerlendirmesi yapmayı çok severim. kavga etmedim hayatımda hiç, kaldı ki bir futbol maçı için edeyim...nerde...

    lakin, o formayı giyen herkesin çirkefliğini gördükçe, yönetiminin alicengiz oyunlarını gördükçe, taraftarının terbiyesizliğini gördükçe ve herkesin, fenerli olmayan herkesin benimle aynı fikre sahip olduğunu, aynı nefreti paylaştığımızı gördükçe, tekrar sana dönüyorum ve;

    teşekkür ediyorum baba, bu sefer bana bir nefret öğrettiğin için ama...

    not: içimdeki nefret yalnızca sevmemek durumunun bir büyüğüdür, zarar vermek, zaten benim doğamda olmayan bir şey. dolayısıyla her ne kadar kelime olarak zarar verici dursa da, kendi halinde bir nefret benimkisi. ne mutlu fenersizim diyene.
  • 405
    http://www.milliyet.com.tr/.../1227868/default.htm

    üstteki linkte sanatçı tanımlamasını yapan spor kulübü. oğlum sanatçı işte sizin bildiğiniz ağzı bozuk, s.kmeli-sokmalı küfür eden adama sanatçı denir daha ne kasıyorsunuz?

    (bkz: ercan saatçi)
    (bkz: metin özülkü)

    ----------alıntı---------------

    kanaryalar'ın "sanatçı kime denir?" başlığıyla resmi siteden yapılan açıklama şöyle: sanatçı; duruşuyla, fikirleriyle, olaylara ve hayata bakış açısıyla topluma örnek olan; davranışları ve konuşmalarıyla insanlığa bir şeyler kazandırma çabası içinde olan ve topluma ışık tutan insandır.

    ----------alıntı----------------

    tamam işte ben de onu diyorum sizin sanatçılar* haldun boysan'a örnek olmuş. var mı ötesi?
  • 406
    bu kulübü kim kurduysa kesinlikle gizli bir tüzüğü vardır ve o tüzüğün ilk maddesi “her zaman her yerde çirkeflik yapılmalıdır” dır.

    galatasaraylılığı fenerbahçe nefreti olarak görenlerden değilimdir. kendilerini sadece bir rakip olarak görmekten yanayım. ne kan davası vardır aramızda ne de bir düşmanlık. ama bu kadar da çirkeflik, alçaklık yapılmaz be kardeşim. yapılan çirkeflikleri tek tek saymaya gerek yok ama bu kadarı bu kuşlar için bile fazla be arkadaşım.

    bir de en büyük özelliklerinden birisi suçlu oldukları zamanlarda bile hemen üste çıkabilme kabiliyetleridir. (bkz: maçların oynanma saatleri) neymiş efendim maçlar aynı saatte oynanmazsa şaibe olurmuş… ulan şaibesi mi kaldı bu işin artık. zaten bu zamana kadar yetkili kurullar yeterince şaibe yaratmadılar mı türk futbolunda… daha neyin şaibesinden, haktan, adaletten bahsediyorsunuz.

    sadece iki maçta * * hakem müsvetteleri yanınızda olmasa şu an 4. olarak lige havlu atmış olmayacakmıydınız.

    aslında ne desek boş bu çirkefgiller için.

    ben de artık yavaştan senide, seni sevenide sevmiyorum moduna giriyorum.
  • 408
    hakkında suç duyurusunda bulunulan kulüp. eğer haberdeki yasa maddelerindeki alıntılar doğruysa, başı derttedir. üzüldüm mü? ne üzülücem, beter olsunlar.

    --- alıntı ---

    bursaspor taraftarı alper kavuşturan, aa muhabirine yaptığı açıklamada, kasımpaşa spor kulubünün 25 nisan pazar günü recep tayyip erdoğan stadında oynanacak fenerbahçe maçında konuk takım taraftarları için 5 bin 34 kişilik yer ayırdığını ve bilet fiyatlarını da 120 tl'den satışa sunduğunu hatırlattı.

    bunun üzerine fenerbahçe kulübü yönetim kurulunun karşılaşmanın biletlerini satın alarak sarı-lacivertli taraftarlara uygun fiyatla 50 ve 80 tl'den satmaya başladığını ifade eden kavuşturan, bu nedenle kendisinin de şişli cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.

    kavuşturan, spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunun 14. maddesi 2. fıkrasında, ''spor müsabakalarında her ne suretle olursa olsun, toplu veya organize biçimde rayiç bedelin altında veya üstünde müsabaka biletinin temini, dağıtımı, bilette yazılan bedelin üstünde satılması ve kapasitenin üstünde seyirci alınması veya bu yerlere biletsiz seyirci kabul edilmesi yasaktır'' hükmünün yer aldığını vurgulayarak, şunları söyledi:

    ''spor kulüplerinin aynı fenerbahçe kulübünün yaptığı gibi biletleri açıklanan fiyatlar dışında veya bedelsiz taraftarlara ulaştırması çok açık ve net bir şekilde yasak olduğu açıklanmıştır. fenerbahçe spor kulübünün kanun tanımaz bu hareketi dikkat çekicidir. üstelik 25 nisan pazar günü birbirlerine rakip olacak iki kulüp arasında 600.000 tl gibi bir rakamın konuşulduğu para trafiğinden bahsediliyor. bu son haftalara girilirken benim gibi birçok futbol severi rahatsız etmiştir. ben de bu çerçevede hem devletimizin savcılarını, hem de futbolun marka değerini ve düzenini korumakla yükümlü futbol federasyonumuzu bu konuyu mercek altına almalarına yönelik göreve çağırmak üzere şahsi olarak cumhuriyet savcılığına başvuruda bulundum.''

    alper kavuşturan, şişli cumhuriyet savcılığına verdiği suç duyurusu dilekçesinin burada yapılan işlemin ardından beyoğlu cumhuriyet savcılığına gönderildiğini ifade etti.

    --- alıntı ---

    milliyet.com.tr
  • 411
    şampiyon olmasınlar tabii, olamayacaklar bence ayrıca 2009-2010 sezonunda. ancak şansa goller bulabilen 1-0, 1-0 giden takımın, eskişehir-ankaragücü-trabzon maçlarından 9 puanı çıkaracağına kesin gözüyle bakıyor, galatasaray'ın antalya-ibb-gençlerbirliği'nden 9 puan çıkarmasına saçma bir hayal gözüyle bakanlar.
    tabii ki şampiyon olmalarını istemem ama bunun için galatasaray'ın yenilmesi gerekiyorsa orada duracaksın. bursa, galatasaray'ı yenebilirdi, helal olsun der geçerdik. ancak bunun kasıtlı yapılmasının taraftarlar arasında söz konusu olması bile tüyler ürperticidir. o zaman sene başından itibaren herkese yenilelim, bir tek fener maçlarına abanalım, elbet biri gelip geçer fener'i. mutlu mesut yaşarız.

    galatasaray, x takımını yenerse, fener isterse hem şampiyon olsun, hem kupa alsın, hem rekor kırsın. yine de galatasaray çıkıp yenmek için oynar. bunu içine sindiremeyenler için kayserispor, sivasspor gibi güzel ekipler var. büyük takım tutmak başka bir şey.
  • 413
    galatasaray üzerinden, biraz da bizim yardımlarımızla şampiyonluğa çok yaklaştılar şu an.

    kadıköy'deki fenerbahçe maçını kaybettik, bizim iyi gün taraftarı protesto dedi, takıma küstü, başladık geriye gitmeye. bu maçta baros'u aylarca kaybettik, üstüne keita'yı da haftalarca kaybettik, hem moral hem de fiziki olarak düşüşe geçtik.

    tam toparlanıyorduk ki, sami yen'deki maç geldi çattı, fenerbahçe'nin puan olarak üzerindeydik, onu da kaybettik, daha da düşüşe geçtik. taraftar daha da bir küstü, olumsuzluklar yakamızı bırakmadı gitti.

    sonra ölüm kalım maçı dediğimiz bursa'ya iki puan kaybetttik, ama 2 puan da kaybettirdik. fenerbahçe sayemizde lider oldu.

    şampiyonluğa giden yolları, üzerimizden geçti. ama bakıyorum, biz de izin verdik. maçtan önce futbolcular motive olmalı, taraftar bileniyor. maç sonrası "olan oldu biten bitti" demeliyiz ama takıma küsüyoruz. maç sırasında tezahurat yapmayı unutan da, henüz maçın bitmesine 20 dakika varken kalecimizi ıslıklayan da biziz ama. biz bu kulüple olan rekabeti yönetmeyi bilmiyoruz, bence sorunumuz bu.

    fenerbahçe maçı diğer maçlar gibi diyenler de taşa tutuluyor, tüm amacı fenerbahçe rekabeti olanlar da. biri denge mi dedi? şu an fenerbahçe'yi şampiyonluk yoluna sokan işte bizim bu dengesizliğimizdir.
  • 414
    şimdi de 33. haftada oynayacakları ankaragücü maçı için ortalığı karıştırmaya başlamışlar. bursasporla kardeş takım olduğu için maça asılacaklar bizi yenecekler diye. bu işleri o kadar iyi yapıyorlar ki biz bile belki de bu sezon ki en hırslı maçımızı oynadık bursa karşısında *. medyaya sahip oldukları müddetçe oyuna hep 1-0 önde başlıyorlar gerçekten.

    ankaragücü iyi oynarsa bu medya haftalarca hatta yıllarca bu konuyu kapatmaz, yenilirse zaten fener şampiyon. ne güzel dünya be.
  • 415
    sahip oldukları medya gücü, kamuoyu baskısı ve sair güçleriyle galatasaray futbol takımını ve ali sami yen'e gelen galatasaray taraftarını 25 nisan 2010 galatasaray bursaspor macında en kritik maçından * çok daha fazla motive olmasını sağlamış, gaza getirmiş ve istediğini tereyağından kıl çeker gibi almış, antu com'da iğrenç bir görsel yayınlayarak galatasarayın yatış yapacağının duyurulmasına inat aslanlar gibi mücadele edince de utanmadan sıkılmadan futbolcuları aracılığı ile alınan beraberlikten ötürü teşekkür etmiş bir camiadır. psikolojik savaşta kimsenin eline su dökemeyeceği garip bir kulüp.
  • 419
    bir takım için yatacaklar diye bağırıp çağırmalarını hadi bir derece anlıyorum da, "iyi oynayacaklar, asılacaklar maça" diye ağlamaları, pes doğrusu. ya ne yapsalardı, yatsalar mıydı size?

    kaldı ki koskoca fenerbahçe, büyüklüğü bile kendine has olan fenerbahçe*, ankaragücü'nü her şart altında çıkıp yenemiyorsa, çıkıp delikanlı gibi oynamayı bırak, 2 hafta kala tırıs tırıs ağlamaya başlıyorsa.. hakikaten inanırım o büyüklüğün başka bir büyüklük olduğuna.
App Store'dan indirin Google Play'den alın