• 129
    saygıdeğer imparator,

    sana yaşattığın her sezon için minnettarım, ailemden sonra sırtımı dönüp güvenebileceğim nadir insanlardansın benim için, ancak keşke geçtiğimiz hafta oyuncuların bu kadar rehavete girmesini engelleseydiniz, antremanlarda şampiyonluğu garantilemediğimiz dönemdeki disiplini devam ettirseydiniz, topbizde programına katılmayı daha sonraya erteleseydiniz de dünkü* derbi maça oyuncularımız konsantre olarak çıksaydı. saygılarla.
  • 132
    sevgili hocam seni nasıl cilginlar gibi sevdigimi bilmeyen eski yazdiklarima baksın,
    ama simdi sartlar cok farklı!!

    baskan unal aysal malesef senin yonetimdeki kolunu kanadını kirarak ali durust ve abdurrahim albayrak'ı yeni listeye almamıs.
    maalesef bu liste degisikliginin tek bir anlamı var ; sana ‘cek git’ deniyor. madem eninde sonunda gitmeye zorlanacaksın zirvedeyken gitmelisin ki kalanlara kapak olsun!!

    p.s: imparator manyağı bir adamım.
  • 133
    sevgili hocam seni nasıl çılgınlar gibi sevdiğimi bilmeyen eski yazdıklarıma baksın,
    ama şimdi şartlar çok farklı!!

    başkan ünal aysal kolun kanadın mıydı bilemem ama ali dürüst ve adrürrahim albayrak'ı yeni yönetime almamış.
    bu liste değişikliğinin tek bir anlamı var ; sana "futbolun tek patronu sen olacaksın, aramıza da kimseyi sokmayacağım" deniyor. madem eninde sonunda bir yere gideceğin yok, o zaman şampiyonlar ligi kupasını getirin bize, bu da gidenlere,kalanlara,gidip de aklı kalanlara kapak olsun!!

    p.s: imparataor manyağı bir adamım. ayrıca ali dürüst'ü ve a.albayrak'ı da severim.başkanın tercihidir saygı duyarım.

    (u: önceki entrye mesaj niteliği taşımamaktadır, entry sahibine de bu söylenmiştir. yalnızca ilham alınmıştır.)
  • 138
    hocam

    gönlünden milli takımı çalıştırmak geçiyorsa tüpçünün dediği gibi şu yılı tamamlayıp görevi bırak.

    diyorsan ki ben galatasaray'ın evladıyım başladığım işi bitiririm. reddet şu ibneleri.

    ikisi birden olmaz hocam. biz ilklerin takımı galatasaray'dan ve ilklerin hocasından şampiyonlar ligi kupasını bekliyoruz. dünyaya meydan okumayı bekliyoruz. milli takım da artık büyük turnuvalara katılmayı bekliyor. idare etmesine edersin bilirim de, olan büyük hayallere olur.
  • 139
    amaçlarının türk futbolunun geleceği olmadığını çok iyi biliyoruz. eğer öyle olsaydı; boğazına kadar pisliğe batmış türk futbolunu kurtarmak için çok kritik bir dönemde göreve gelen mevcut türkiye futbol federasyonu, türk futbolunun geleceği ve prestiji için karar vermek yerine, yapılanları alelacele örtbas etmeye çalışmaz; kanun önünde, avrupa futbolunun patronu uefa nezdinde suçlu bulunanları "şike sahaya yansımadı" gibi komik bir ifadeyle aklamaya çalışmazdı.

    amaçlarının türk futbolunun âli çıkarları olmadığını çok iyi biliyoruz. eğer öyle olsaydı; süper lig’deki on yedi takımın karşı çıktığı yabancı sınırlaması kuralını sırf tek bir takım öyle istiyor diye ısrarla uygulamaya çalışmazlardı.

    geçen sezon “kalıp savaşacağım” dediğin o insanlar, bugün kendi koltuklarını kurtarmak için senin isminin arkasına sığınmak istiyor. sudan sebeplerle haftalarca seni tribüne mahkum eden o insanlar bugün kapında yatıp kalkıyor. türk futbolunun âli çıkarları için senin görüşlerine değer vermeyen o insanlar bugün afili yalanlarla seni kendilerine kurtarıcı yapmak istiyor. düştükleri dibi görünmez çukurun en karanlık noktasında, senin milli hassasiyetini kullanarak, seni kendilerine kalkan yapmak istiyor.

    bizler; sen a milli takım teknik direktörüyken, maaşından bahis açıp, yerine gelen ve senden üç misli daha fazla maaş alan hiddink’in maaşını sorgulamayanları unutmadık! maaşınla ilgili tbmm’ye soru önergesi verenleri unutmadık!

    bizler; sen a milli takım teknik direktörüyken, ülke tarihinin açık ara en başarılı hocasını ailesi üzerinden yıpratmaya çalışanları unutmadık!

    siyasi otoriterin sporun tüm hücrelerine nufuz ettiği bu dönemde üzerinde oluşan baskının farkındayız. milli hassasiyetini kullanarak seni galatasaray’dan koparmak için oynanan bu oyunun farkındayız. bu baskılar karşısında dimdik duracağını da çok iyi biliyoruz.

    sen, “galatasaraylı fatih yuvasına dönmüştür.” dediğin gün, senelerdir göğüs kafesimize sıkışıp kalmış galatasaraylılık ruhunu özgür kıldın. o günlerde kurulan büyük hayallere iki senedir durmaksızın yürürken hiçbir şeyin buna engel olamayacağını biliyoruz. bizler bu ülkeye bir gün şampiyonlar ligi kupası’nın geleceğini ve o kupanın da senin ellerinde havalanacağına tüm galatasaraylılık ruhumuzla inanıyoruz.

    bizler; fatih terim’in adaletin olmadığı yerde olmayacağını çok iyi biliyoruz.

    bizler; fatih terim’in sadece olması gereken yerde olacağını çok iyi biliyoruz.

    bizler; “demek ki yüzüncü yılda galatasaray'ın başında olmak bize nasip değilmiş.” dediğin gün boğazımıza kancalanan o şeyi hiç unutmadık!

    kendini galatasaray’a adamış ve bu ailenin bir ferdi olmaktan her zaman gurur duymuş birinin galatasaray’dan vazgeçeceğine hiçbir zaman inanmadığımız gibi “seni sevenleri üzmeyeceğine” de gönülden inanıyoruz.
  • 140
    eğer bu takımın hocası galatasaraylı fatih terim bize bunu yapmaz.

    her fırsatta altımızı oyan, şampiyonluk kupamızı kadıköy'de vermemek için binbir takla atan, galatasaray'ın başarılı olduğu her an suratını asan, adaletin düşmanı şikecilerin dostu yıldırım demirören'in altında çalışamaz bizim bildiğimiz galatasaraylı fatih.

    herkesin adaleti şaşar allah'ın adaleti asla demedin mi sen bu üçkağıtçılara hocam? bu adamlar değil mi her daim açığımızı, açığını kollayan hocam. bunlar değil mi önümüzü kesmek için 6+0+4 gibi salak bir uygulamayı getiren? bu adam değil mi şampiyonluk kupamızı vermemek için amerikalara kaçan! bu adam değil mi şikecileri aklayan, onları en az bizim kadar, sizin kadar temiz ilan eden!

    yukarıdan baskı var diyorlar. kimdir yukarısı? bizim için senden büyük bir allah var be hocam!

    bizim fatih hocamız, bizim galatasaraylı fatihimiz ahlaksızlarla, şikecilerle, vizyonsuzlarla çalışmaz, çalışamaz. eğer gideceksen her şeye rağmen o büyük günden önce * fatih terim olarak git hocam, galatasaraylı fatih'i bize bırak.

    https://twitter.com/...332289/photo/1/large
  • 141
    sözlük girişine konmuş olan, sanırım hagi'nin yazdığı şu mektubun üzerine söyleyecek tek kelimem yok. aklımdan, kalbimden geçen her şeyi yazmış arkadaşımız. aynı mektubun altına imzamı atarak hocaya gönderiyorum, sabah sabah gözlerim doldu okurken, 2 gündür hayattan soğudum resmen inşallah bugün hoca hepimizin beklediği kararı alır.

    "seni sevenleri üzme be baba"

    --- alıntı ---
    amaçlarının türk futbolunun geleceği olmadığını çok iyi biliyoruz. eğer öyle olsaydı; boğazına kadar pisliğe batmış türk futbolunu kurtarmak için çok kritik bir dönemde göreve gelen mevcut türkiye futbol federasyonu, türk futbolunun geleceği ve prestiji için karar vermek yerine, yapılanları alelacele örtbas etmeye çalışmaz; kanun önünde, avrupa futbolunun patronu uefa nezdinde suçlu bulunanları "şike sahaya yansımadı" gibi komik bir ifadeyle aklamaya çalışmazdı.

    amaçlarının türk futbolunun âli çıkarları olmadığını çok iyi biliyoruz. eğer öyle olsaydı; süper lig’teki onyedi takımın karşı çıktığı yabancı sınırlaması kuralını sırf tek bir takım öyle istiyor diye ısrarla uygulamaya çalışmazlardı.

    geçen sezon “kalıp savaşacağım” dediğin o insanlar, bugün kendi koltuklarını kurtarmak için senin isminin arkasına sığınmak istiyor. sudan sebeplerle haftalarca seni tribüne mahkum eden o insanlar bugün kapında yatıp kalkıyor. türk futbolunun âli çıkarları için senin görüşlerine değer vermeyen o insanlar bugün afili yalanlarla seni kendilerine kurtarıcı yapmak istiyor. düştükleri dibi görünmez çukurun en karanlık noktasında, senin milli hassasiyetini kullanarak, seni kendilerine kalkan yapmak istiyor.

    bizler; sen a milli takım teknik direktörüyken, maaşından bahis açıp, yerine gelen ve senden üç misli daha fazla maaş alan hiddink’in maaşını sorgulamayanları unutmadık! maaşınla ilgili tbmm’ye soru önergesi verenleri unutmadık!

    bizler; sen a milli takım teknik direktörüyken, ülke tarihinin açık ara en başarılı hocasını ailesi üzerinden yıpratmaya çalışanları unutmadık!

    siyasi otoriterin sporun tüm hücrelerine nufuz ettiği bu dönemde üzerinde oluşan baskının farkındayız. milli hassasiyetini kullanarak seni galatasaray’dan koparmak için oynanan bu oyunun farkındayız. bu baskılar karşısında dimdik duracağını da çok iyi biliyoruz.

    sen, “galatasaraylı fatih yuvasına dönmüştür” dediğin gün, senelerdir göğüs kafesimize sıkışıp kalmış galatasaraylılık ruhunu özgür kıldın. o günlerde kurulan büyük hayallere iki senedir durmaksızın yürürken hiçbir şeyin buna engel olamayacağını biliyoruz. bizler bu ülkeye bir gün şampiyonlar ligi kupası’nın geleceğini ve o kupanın da senin ellerinde havalanacağına tüm galatasaraylılık ruhumuzla inanıyoruz.

    bizler; fatih terim’in adaletin olmadığı yerde olmayacağını çok iyi biliyoruz.

    bizler; fatih terim’in sadece olması gereken yerde olacağını çok iyi biliyoruz.

    bizler; sen “demek ki yüzüncü yılda galatasaray'ın başında olmak bize nasip değilmiş” dediğin gün boğazımıza kancalanan o şeyi hiç unutmadık!

    kendini galatasaray’a adamış ve bu ailenin bir ferdi olmaktan her zaman gurur duymuş birinin galatasaray’dan vazgeçeceğine hiçbir zaman inanmadığımız gibi “seni sevenleri üzmeyeceğine” de gönülden inanıyoruz.

    --- alıntı ---
  • 143
    sevgili imparator;

    sen akıllı adamsın, akıllı olduğu kadar da cesur bir adamsın. onların maksatları senin milli takımı kurtarman değil. çünkü milli takım kısa vadede kurtarılamayacak kadar dibe batmıştır. bütün maçlarını kazansa bile 2014 dünya kupasına gitmesi rakiplerinin alacakları sonuçlara bağlı. kaldı ki milli takımın içinde bulunduğu durum kalan maçlarının kazanacak güçte değil. yani sen bile kurtaramazsın. öyle bir durumda.

    dedim ya maksat milli takımı kurtarmak değil. maksatları senin önderliğinde galatasaray'ın önlenemez yükselişinin önüne geçmek. seni saha içinde yenemiyorlar, masa başına ise tekrar başvuramazlar. o zaman geriye böyle ali cengiz olayları kalıyor. senin akıllı adam olduğunu ben yazdım ama zaten herkes biliyor. bu oyuna gelmeyeceğini biliyorum.

    seni her ne kadar çok zayıf yerinden vurmuş olsalarda sen cesur adamsın, dayanıklı adamsın. dayanırsın.

    yanı başında senin kadar tecrübeli ve bilgili şenol güneş ve mustafa denizli gibi teknik direktörler varken onlara saygısızlık yapmazsın. benim aklım fikrim galatasaray'da diyip bu 2 değerli hocanın görmezden gelinmesine kayıtsız kalamazsın.

    asıl amaç gerçekten milli takım olsaydı, ülke futbolu olsaydı senin yabancı sınırı hakkında söylediklerini anında yaparlardı. senin altyapılarla ilgili söylediklerini anında hayata geçirirlerdi.

    sen bu oyunu bozacaksın, sen bu ali cengiz numaralarını yemezsin.

    sen, sen sevenleri üzmezsin.

    çünkü sen imparatorsun.

    sevgilerimle tyta.
  • 144
    sevgili fatih hocam

    her zaman herşeyin en iyisine layık olduğunu düşündüğümüz galatasaray'ın adı yine en önde anılsın diye yıllardır klavye çürüttüğümüz bu sözlük üzerinden bu satırları yazma imkanını buluyorum. bir şekilde sana kadar ulaşır mı bilinmez. baba tarafından hemşerin olan, 1989 doğumlu bir kardeşin olarak içimden gelenleri yazmak istedim...

    galatasaray'dan gelen transfer teklifini "şeref duyarım" diyerek kabul ettiğin günleri, bir lig şampiyonluğu kazanamama pahasına kariyerini galatasaray'a adamanı, aslen hücuma yönelik bir oyuncu olmana rağmen kale çizgisinden top çıkardığın için "sementha" lakabı aldığı günleri göremedim. aklımın futbola ve birçok şeye yeni yeni ermeye başladığı dönemlerde adeta hayata 2-0 önde başlamamıza sebep olan o saltanat günlerini hayal-meyal yaşadım. o kadronun nasıl bir emekle ortaya çıktığını, türk sporunun uluslararası alanda çığrını nasıl açtığını yıllar sonra geçmişi okuyarak öğrenebildim...

    bazen buruk bir gülümsemeyle "popescu 'gitmeseydin şampiyonlar ligi'ni alırdık' dedi, bence de alırdık" diye anlattığın o ayrılıkla büyümeye başlamıştık aslında. o yıllarda anlamlandıramasak da zaman içinde muhakeme edebilecek kadar hakim olabilmiştik konuya. senin adam ettiğin, galatasaray efsanesi yaptığın kahpelerin kurşunuyla giden bir şampiyonluğun ardından mahalle maçında gol atınca "rui costaa" diye bağıran bir elemanla kendimizi avuttuk. o yıllarda herkes hagi, herkes hakan şükür'dü be hocam mahallede; hayal meyal bir okocha hatırlıyorum sadece...

    elbette şarkısı eşliğinde mabedin çimlerine ayak bastığın gün "kavuşmak" fiilinin her türlüsünü yaşıyordu bu bedenler ve fenerli rambo bile keyifleri kaçırmaya yetmiyordu. masa başında kaybedilen bir şampiyonluğun ardından soyunma odasında ağlayan kaptan bülent'le aynı anda göz yaşı döktüğümüzü sinemada gördüğümüz yıllardı..

    galatasaray tarihinin en çileli sezonlarından biriydi bir sezon ertesi.. bizim gibi büyümüş çocuklar için akıl almaz birşeydi.. o yılların toyluğuyla gözümüz kimseyi görmezdi, senin için de atıp tutmuşluğumuz olmuştur, gıyaben bir özür olsun.. o sezon öyle boktan bir sezon, o takım öyle boktan bir takımdı ki kim olsa birşey yapamazdı hocam; tamas falan neydi öyle hakkaten adını anmaya değmez.. damardan hagi vermişlerdi de, az biraz sakin tamamlamıştık o yılları...

    sonrasında sensizliğe alışmaya çalıştık... efsanevi iki şampiyonluk üstüne senin milli takımınla cila çektik; elinde kalan 11 tane sağlam futbolcuyla şimdilerde ortalığı parçalayan almanya'ya kafa tutuşunun buruk tadı kaldı ağızlarda.. şimdi senden güya medet umanlar seni aldığın maaşla, ailenle/evlatlarınla/kıymetlinle yıpratmaya çalışırlarken biz de "kucaktan kucağa" gezdik durduk be hocam.. hiçbiri senin gibi olmadı tabi.. kendimizce çok çile çektik, senin futbolculuk yıllarında çektiğinin yanında ne kalır bilemiyorum ama.. arada yine damardan verilen hagi bile derman olamadı...

    "kümede kal galatasaray" bağırtılarını televizyondan dinleyip gözlerin buğulandığı, yumrukların sıkılıp parmakların ısırıldığı günlerdi... tanıdığımız, bildiğimiz, büyüdüğümüz galatasaray bu değildi... derken "galatasaraylı fatih" olarak yuvana döndün, bizi de hayata döndürdün...

    ondan sonrası yakın geçmiş, hatta belki de şimdiki zaman hala... kimimiz çocukluğumuza, kimimiz ilk gençliğimize döndük... "onlar"sa battıkça battılar... biz yukarıya çıkmaya çalıştıkça onlar da paçamızdan bizi de batağa çekmeye çalıştılar. hala daha çalışıyorlar. sahada birşey yapmaya ne yürekleri, ne yetenekleri yetmiyor. ama saha dışında hep çalışıyorlar, hala daha çalışıyorlar.. belki bunu bir şekilde bertaraf etsek de durmayacaklar... ama biz kavga etmeyi senden öğrendik be hocam, bildiğimizden şaşırtma bizi ne olur...

    tavsiye vermek ya da istekte bulunmak gibi birşey yapmayacağım, biliyorum ki uzaktan sallamak en kolayı... biz seni sevioruz, sana güveniyoruz. kocaman "adanalı" yüreğini, omurganı, kariyerini, mücadeleci kimliğini biliyoruz...
    en önemlisi seni galatasaraylı fatih olarak biliyoruz...

    gözünü seveyim bizi bildiğimizden şaşırtma, pusulamızı arattırma...
  • 145
    yapma be hocam, yapma işte.. hayatımın en mutlu günlerini galatasaray yaşattı bana, o günlerin çoğunda hep sen vardın.. gidişlerin hep çok koydu da, bu sefer ki öyle böyle koymaz be hocam.. 2 sene önce geldiğindeki o konuşman, geçen sene mersin maçı sonrası konuşman, nasıl unutabiliriz bunları.. hepimizden daha galatasarylısın buna eminiz de, yapma işte hocam seni en zayıf yerinden vurmalarına izin verme işte.. 2 senedir yapılanların farkında değil misin hocam, karanlıklar içinde alınan kupalar, yapılan iğrenç şike tezgahları, akla mantığa sığmayan yabancı kuralı, sana verilen cezalar.. hep dik durmadık mı bunların karşısında, hep birlikte olmadık mı, şimdi oynanmak istenen bu iğrenç oyunun nasıl farkında olmazsın hocam.. nasıl seni arkadan vurmak için fırsat kollayan adamlarla birlikte olursun.. aradaki fark açılıyor, haksız rekabet oluşmaya başlamışken, bizi durdurabilecekleri tek yol buyken, gelme hocam şu oyuna lütfen.. "aslolan galatasaray" demedin mi, dillere senin sayende pelesenk olmadı mı bu söz.. şimdi her şey bu kadar güzelken, durdurulamaz bir şekilde yükselirken, aslolanı nasıl bırakıp gideceksin.. en zor zamanımızda hep sen vardın bunu biliyoruz da, daha yapılacak çok şey var hocam.. karşı taraf avuçlarını kaşımaya başladı bile, korku dağları aşmışken, dört gözle gitmeni bekliyorlarken nasıl izin verirsin buna.. 2 gündür yaşamdan keyif almıyorum hocam, hiç bir şeyin tadı yok, sürekli senden gelmiş olası bir "kalıyorum" açıklamasını okumak için geziniyorum buralarda.. benim gibi bir çok adamın hayatındaki en önemli şey galatasaray, 7/24 galatasarayla yaşıyoruz biz, bizi en iyi sen anlarsın hocam, alma işte yaşama sevincimizi elimizden, kal beraber savaşalım hocam..
  • 146
    sevgili hocam;

    üzülüyoruz, canımız sıkkın, moralimiz bozuk, iki gecedir "hadi bi güzel haber çıksın" diye gece yarılarına kadar uyumuyoruz, işimize geliyoruz konsantre olamıyoruz, belirsizlik insanı yoruyor, hele ki konu seninle alakalıysa bu belirsizlik içimizi kemiriyor, yiyip bitiriyor...

    iki yıldır galatasaray'ın her bir ferdi bir savaşın içinde ve bu savaşın komutanı sensin. surat ifadenin değişikliği bile bünyelerimizde fırtınalar koparıyorken senin bir sözünle dünyayı karşısına alır bu büyük galatasaray taraftarı bunu sen de çok iyi biliyorsun, dostun düşmanın da...

    yokluğunda kötü günler geçirdik. çok sevdiğin galatasaray'ın hiç haketmediği noktalardaydı. herkesin elini taşın altına koyması gerekiyordu ama öncelikle o ağırlığı taşıyabilecek yürek ve güçte olan galatasaray'ın öz be öz evlatlarının el atması gerekiyordu. attın da...

    sonra hep beraber omuz omuza gümbür gümbür yürüdük. şampiyonluklar yaşadık, inanılmaz maçlara çıktık, inanılmaz geri dönüşler oldu, inanılmaz kırılma an'ları yaşadık, her defasında kenetlendik bir yumruk gibi. kenetlendikçe daha sağlam vurduk galatasaray ve fatih terim düşmanlarına... yendik! girdiğimiz her kulvarda başarılı olduk. galatasaray ismini ve bayrağını hakettiği yerlere getirdik.

    kolay olmadı... ne kadar kolay olmadığını milyonlarca galatasaraylı arasında en iyi sen biliyorsun. haksız bir şekilde aldığın cezalar... fatih terim'i değersizleştirme çabaları, başarısızlığa uğratma çabaları, galatasaray'ın yürüyüşünü engelleme çabaları, içeride ve dışarıdaki ayak oyunları, psikolojik harp... her şey vardı bu savaşta ve biz girdiğimiz her savaşı kazandık daha da kazanacağız.

    şimdi diyorlar ki fatih terim gidecek. halt etmişler!

    2 yıldır tırnağıyla dişiyle verdiği bu emeği, dostuyla düşmanıyla yaptığı bu savaşı, zaferleri, umutları, hüzünleri bırakıp gidecek öyle mi? fatih terim kendisini bu kadar seven, önemseyen, o'nunla bu kadar gururlanan, o'nu bu kadar düşünen, baba gibi yaklaşan ve ailesinden herhangi bir insandan ayırdetmeyen bu kadar insanı bırakıp gidecek öyle mi? inanmıyoruz. kimse de bunu bize inandıramaz.

    gitme.
  • 147
    babamdan dahi çok sevdiğin sevgili imparator.

    bugun gazeterlerde haberlerde her yerde gideceğin yazıyor imparator. her yerde galatasaray'ı bırakacağın ve ünal aysal yönetimi tarafından istenmediğin yazıyor. biz biliyoruz ki kupaları ve başarıları başkan ve yönetim kurulundan ziyade sahaya çıkan yöneticiler kazanıyor ve biz yine biliyoruz ki galatasaray bir kupa kazanmak için yola çıkıyorsa yanına alması gereken ilk kişi sensin...

    bırakma bizi, boşver milli takımı, kendi başlarının çaresine baksınlar hiç umurumuzda olmaz. hükümet tarafından dahi baskı altına alındığını biz çok iyi biliyoruz. bu ulkede artık kıyının hangı kenarının arkasının saglam oldugu apacık ortada..

    gitme grande. galatasaraylı fatih olarak kal bizimle.
  • 148
    baba.

    ortalık karışık zaten o konulara hiç girmeyeceğim. sen işini bilirsin. bir bildiği var derim çekilirim kenarıma sesimi de çıkarırsam namerdim. amin.

    6+0+4 kuralı falan zaten çok can sıkıcı farkındayım. herkes bunun sıkıntısını yaşayacak. çıkaralım en güçlü takımlarımızı kapışalım diyor bir çok teknik adam da senin gibi ama olmadı. çok pasifize etti kodamanlar futbolun esas sahiplerini. sormadılar kimseye. yaptık olacak dediler. bi sene önceden dediler hem de. ben yine kulüplere suç buluyorum. sana ne diyebilirim. süper final dediklerinde de en başta sesimiz çıkmamıştı. bu yabancı kuralında da. garip yani kuşlar, ağaçlar, insanlar.

    benim artık sinirimi bozan bi şey var baba. yani artık yanlışlığından emin gibiyim. mesela az önce biten maçta * takımımızın kaptanı hakan balta'ydı. yani bilmiyorum modern futbolda kaptanın yeri nedir ne değildir insanlar için ama benim için önemlidir. 90 küsürüncü dakikalarda yani uzatmalarda kaptanımızın kafasıyla kalecimize verdiği bi geri pas var. en doğru hareketti ona lafım yok. ama kaptanım o pası attıktan sonra yerde bitmiş gözlerle bakmamalı bence. sevmiyorum bu halleri. aslan gibi durmuyor kaptanımız. daha çok süt dökmüş kedi gibi.

    yine kaptanımızdan devam edeceğim. şimdi takım mühendisliğini senden iyi bilecek değilim ama bi fikrim varsa da söylerim baba. çekinmeyelim yani. korkak demesinler bize, sen de istemezsin.

    sol bek hakan balta. orta sahanın ilk ismi melo. uzak kalıyor tamam. sol iç selçuk inan. sneijder kendisini sol çizgiye yakınken daha iyi hissediyor okey. sağ çizgide eboue. önünde hamit altıntop. (gbkz: sağ tarafta ikisini topla ne oldu? sıfır). hocam eboue'ye en verimli pası atan oyuncu 40 metreden melo. hamit at gözlükleriyle oynuyor. eboue'ye de iş yaptırmıyor. koşarak alan yaratmıyor. bi tane bindirme yapmıyor. anca ayağını görüyor eboue'nin koştuğu alanı değil. en fazla eboue çıktığında yerini alıyor zaten oraya yardıma gelecek sneijder de uzakta kalıyor geri dönüyoruz. sağ kanat sıfır.

    sol kanattan geleceğiz diyelim. ömrümde hakan balta'nın adam geçtiğin görmedim. ver kaç yapmak için bi adım atıp geri gelir kendisine 2 metrelik alan yaratır sonra dön topu selçuğa ya da gökhan zan'a. sneijder'e yardım edemez sadece topu ayağından çıkarmak için en boşta olan adam konumunda kaptan hakan. ver kaça girmiyor. eşkıya sol bekimize hükümdar olmuş gibi baba. çok sinirleniyorum. hamit ile hakan'a gelince top elimde ne varsa duvara atasım geliyor. ayağa kalkıp olduğum yerden gidesim geliyor. sigaram 2 pakete çıkıyor. bütçeye zararı oluyor sağlığıma da.

    sağ taraftan hamit sol taraftan hakan bana okkalı bi dayak atmışlar gibi oluyorum her maç.

    yani böyle olmuyor. nasıl tek forvetten çift forvete geçmiştik dedin ya geçenlerde, buna da bi çare artık hocam. ben umut etmek istiyorum. ezbere bi oyun istemiyorum, top iki yakışıklımıza gelince atağımızın öleceğini bilmek istemiyorum.

    bi çare bul artık hocam bi senedir ölüyoruz burada.

    seni çok seviyoruz. 4. yıldızımızı takınca bi yıldızı sensin zaten olacaksın kemiksiz. bizi sen şımarttın böyle. şimdi de ilgi bekliyoruz napalım baba. bizi sen tahammülsüz hale getirdin.
  • 150
    hocam,

    allah peygamber aşkına. no emre çolak. bak beni al florya'ya 20 kilo fazlam var. yaş 33. azimle çalışırız scott ile. çözerim kondisyon sorununu. al beni seksende oyuna drogba'nın yerine. orta sahayı kalabalıklaştır benimle. 10 dakika da en az 3000 metre koşar bir de eşlik etmem allah ne verdiyse omuz omuza, dişe diş mücadele ederim rakip orta saha ile. topu kaparsam da hemen selçuk ya da melo'ya verir o işe karışmam.

    ama emre çolak. hayır hocam. emre çolak ile hiç birşey kalabalıklaştırılmış olmaz. ya çok kötü bir oyuncu bu emre hocam. allahını seversen sen işini bilirsin sana karışmak haddime değil ama çok kötü be hocam. görüyorsun sende değil mi ?

    engin baytar be hocam. değil mi ama ?
App Store'dan indirin Google Play'den alın