• 126
    fatih hoca kovulduğundan beri ne burada entry girdim ne de başka bir mecrada yorumda bulundum. he yanlış olmasın torrent ile ilgili espriler başlığına bir entry girdim dün, o da başlık silindiği için silindi.

    sen bilirkişi misin ne yapalım yorum yapmadıysan? diyebilirsiniz. haklısınız. neyse. yorum yapmaya yazmıyorum zaten bu yazıyı. biraz sitemde, biraz da tavsiyede bulunmak istiyorum fatih terimci yazarlara. belki sözlüğe uğrayan yazar olmayan insanlar da okur.

    hemen hemen 3 gündür yapılan yorumları okuyorum, yaşananları gözlemliyorum. ve inanamıyorum. tamam anlıyorum, insan çok sevdiği birinden mahrum kalınca üzülür, sinirlenir, saçmalar. ama işin suyu çıktı.

    twitter'da yeni gelen günahsız hocaya ana avrat küfür edip göndereceğiz diyen mi ararsın, burada giydiği kıyafet yakışmamış diyen mi ararsın, hatay'dan 5 yiyelim diyen mi ararsın. buyur buradan yak. şunu kabul edin beyler, fatih terim başarısız olduğu için gönderildi. 2x2=4 gibi bir şey bu. bunu bir kabul edin. başarısız insanlar da kim olursa olsun sonuçlarına katlanır, katlanmalı. siz de katlanmalısınız. sağa sola saldıracağınıza fatih terim'e sitem edebilirsiniz mesela, neden bu kadar başarısız oldun diye.

    sizin fatih terim'i sevdiğiniz kadar ben de mustafa cengiz'i sevdim mesela. öyle kupa kazandırdı, gururlandırdı, derbi kazandı ertesi gün fenerli arkadaşımla taşak geçebildim diye falan da değil, karakterini ve insanlığını sevdim. hocayla takıştılar, neredeyse düşmanlık seviyesinde karşı karşıya geldiler. sonucunda başkan gitti, hoca kaldı. tek bir an bile fatih terim başarısız olsun istemedim. çünkü onun başarısızlığı galatasaray'ın başarısızlığı demekti. bilmem anlatabildim mi?

    he yok ben anlamadım diyorsanız, ya da anladım ama bu işime geliyor diyorsanız sizlere bir önerim var. domain, host, most neyse parası ben karşılayacağım. isterseniz fatih terim sözlük kurun kendinize, fatih terim benim için de efsanedir, girer orada da yazarım.
  • 74
    çok çok tehlikelidir. sadece fatih hoca değil konu, genel olarak biatçılık çok tehlikeli bir şeydir. hataları, yanlışları görmeyi engeller.

    unutmamalıyız, hepimiz insanız, hepimiz hata yaparız. bunu söyleyince niye büyük tepki gösteriliyor anlamak güç.

    galatasaray'ın kadrosu kağıt üstünde bu kadar iyi görünüyorken bu kadar zorlanıyorsa sıkıntı büyüktür. ve ister istemez ilk olarak teknik ekibe, teknik direktöre bakılır.

    şu kredisi var muhabbetine de anlam veremiyorum. 2 seneyi kupasız kapatmak üzereyiz, romantikler "isterse 10 sene yapmasın" kafasında gibi görünüyor ama kusura bakmayın, ben o kafada değilim. ki bu kafayı anlamak da zor ya, neyse.

    yahu avrupa takımlarını geçtik, zaten avrupada yemediğimiz tokat, yaşamadığımız rezalet kalmadı, yahu lig takımlarına bile üstünlük kuramaz mı bir adam? lig sonuncusuna diş geçiremiyoruz, rize, konya gibi takımlardan 4 yiyoruz.

    fatih terim'in büyük hayranı olarak her şeyi tadında bırakmak gerektiğini savunuyorum, bunun ayıp bir tarafı yok, yoksa biz daha yıllarca yazarız, bu takım niye başarısız, bu takım niye böyle, şöyle.

    galatasaray>fatih terim.
  • 28
    fatih terim giderse galatasaray'ı bırakırım diyen insanların felsefesidir.
    galatasaray sözlük bünyesinde böyle bir insan bugune kadar rastlamadım.
    terim'i savunanlar ise hocanın geçmişine saygısından dolayı hocaya sürekli saldıranlara karşı durmaktadirlar.
    hoca bu sözlükte çok elestirildi. çok tenkit edildi hele ki milli takıma gidiş sürecinde verdiği pozlar yüzünden bolca "ahımız var" dedik birlikte.
    geçmişteki başarılarını unutmadık ve hocaya saygısızlık yapılmasını istemedik hele yeniden takıma dönüp derbilerde utanç duyduğumuz o takımı alıp 2 sezon üst üste hem de tüm siyasi ve sportif engellemelere ragmen sampiyon yaptı ya. hah biz o noktadan sonra elestirsek de dozu kaçırmadık. kaciranlara da kimden bahsettiklerini unutmamalarını söyledik.
    bunu söylerken biz de hocayı futbol üzerinden elestirmeye devam ettik.
    hoca elestirilemez değildir ama hocaya hakarete varan sözler söylemek de en hafif tabirle ayıptır.
  • 141
    abartı bir kişi fanatikliği türü.

    gündemdeki galatasaray ile alakalı tartışmaları geçtim, devamlı gündemde panathinaikos, seçil erzan vb. muhabbetlerinin olması bayıyor artık. hatta kibar olamayacağım, zerre umrumda da değil açıkçası. galatasaray'ın gündeminde bunların da olduğunu düşünmüyorum. şu anki tek gündemimiz, avrupa ligi maceramız ve 24. şampiyonluk. fatih hoca kendine yeni bir yol çizdi, umarım başarılı da olur ama yok panathinaikos 2. takımımız yok bilmemne, bunlara hiç gerek yok.
  • 3
    olunmaması saçma olandır.

    iş yerinizde, mahallenizde, sülalenizde hiç mi başka takım tutan yok. hepsi bu adamdan ne için nefret ediyor? elli tane bahane sayarlar. asıl mesele ezim ezim ezerek başarılı olduğu için nefret ediyorlar.

    yok yani 30 yıldır teknik direktörümüz olsa, 7 şampiyonluk kazansa eyvallah diyeceğimde adam 8 bucuk sezonda 7 kez şampiyon oldu. geriden de gelip oldu, 10 puan fark yaparak da oldu, avrupada mayıs ayını görürken de oldu, ekstra 6 derbi oynattılar playoff çıkarıp gitti yine oldu.

    önceliğimiz galatasaray. hayatımızın önemli kısımlarından belki de en büyüğü galatasaray. galatasaraylıyız. yarın bir gün bir büyük yanlışı olur galatasaray’a. sileriz belki. ama futbol adına galatasaraylılığın yanında başka bişeyci olacaksam terimci olmaktan gurur duyarım. şenol gibi aykut gibi adamları, fener gibi beşiktaş gibi kulüpleri madara ettiği için değil he. galatasaray onunla gerçekten güzel. güzel şeyler onunla gelir. gelmiştir.

    hangimiz sevmedik rijkaard’ı ve mancini’yi. tudor’u, riekerink’i, hamza’yı hatta prandelli’yi bile sevdik. terim’i hepsinden daha çok neden sevmeyelim?

    defalarca göğsümüzü kabartmış. defalarca mutlu etmiş. defalarca artık bitti düştü gitti derken tekrar ayağa dikmiş adamı savunmak, bir bildiği vardır demek, sorunun onda değil kadro yapısı ve yanlış hamlelerde olduğuna inanmak neden büyük bir suçmuş gibi davranılıyor. körü körüne elbette kimse savunulmasın ve hataları kimsenin görmezden gelinmesin. ama terim hatalarıyla da güzel. şampiyon olmasa da güzel, gittiğinde de güzel, geldiğinde de güzel. çünkü bana verdiği güven, beni sevmeyene vermediği tedirginlik çok güzel.

    fatih terimcilikten gurur duyarım.
  • 1
    evvela şunu söyleyeyim. ben terimciyim. bu sezon rezil bir yönetim gösterse de -ki yaptığım eleştiriler zaten duruyor yerinde- terim formunu bulduğunda önünde durabilecek güç yok. o yüzden bence hocayla "10 + hoca bırakana kadar" yıllık sözleşme yapılmalı.

    amma...

    maalesef oldum olası abartı terimci bir kitle var. terim'in bu kulüpte sorun yaşamadığı üstü kalmamıştır. yöneticilerin neredeyse hepsiyle mutlaka bir otorite problemi yaşar, hep sorunu olur. haliyle bu tür çatışmalarda itidalli kesim dışında bir kamplaşma görülür. terimciler ve karşıtları gibi bir şey oluşur.

    bu yaşıma geldim, ben fatih terim yancılığı kadar illet bir şey görmedim galatasaray'da. herhangi bir tartışmada, hizipleşmede terim yancılarıyla asla rasyonel zeminde konuşamıyorsunuz. bu mümkün değil. çünkü adamların ortası yok.

    mesela terim karşıtlarında da sivri tipler vardır, hocayı sevmedikleri için iyi olmayan yönlerini görür bunlar. gelgelelim bu insanların büyük çoğunluğuyla rasyonel bir düzlemde ve mutedil bir ortak dille konuşabilirsin. büyük ihtimalle hizip değişmez ama en azından iki taraf da bakış açısı kazanır.

    terimciler öyle değil arkadaş. "terim şurada hatalı" diyorsun, "galatasaray düşmanı" oluyorsun. "terim şu oyuncuyu yanlış yerde oynatıyor" diyorsun, "sen kimsin lan?" diye çıkışıyorlar. "terim'in şu şu eylemleri galatasaray'a zarar veriyor" diyorsun, "hain, gizli fenerli, o.ç." diye karşılık geliyor. terimcilerde fatih terim'e irrasyonel bir şekilde bağlılık var. bu bağlılık aklı örttüğü ölçüde de saldırganlığı arttırıyor çünkü haklı eleştiriye karşı verilebilecek rasyonel bir cevap olmadıkça o aşırı bağlılık duyulan figürün otoritesinin sarsılacağını düşünüyor adamlar. hayatı siyah ve beyazlarda yaşadıkları için de hiçbir şekilde karşılarındakiyle anlaşma gibi bir dertleri yok. tek dertler herkes terim'e biat etsin, eleştirmesin.

    dikkat ediyorum da terim ne zaman eleştirilse şu cümle mutlaka kurulur: "bu zor şartlarda hocayı eleştirmek..." haydi bu sezonu geçiyorum, gerçekten bu sezon gümüşdağ futbol federasyonu rezilliğin dibinde seyrediyor, yahu her seferinde zor şartlarda mı çalıştı bu terim? bu zamana kadar terim'in elindeki kadrolar hiçbir hocaya nasip olmadı ki galatasaray'da?

    bu dediğim ruh hali sneijder sevicilerde, melo sevicilerde, aysal sevicilerde vs. diğer tartışmalardaki diğer hiziplerde de olabilir. fakat fatih terim söz konusu olduğunda gördüğüm saçma ve ayarsız tepkiyi bu konularda çok az görüyorum.
  • 27
    terim’in kazandığı 8 şampiyonluğa ve 1 uefa kupasına rağmen bunları yazıyorsanız ya kanatlısınız ya da gerçekten akıl sağlığınız yerinde değildir! kardeşim kimse eleştirilmez değil, keza terim’i de eleştirebilirsiniz. ama siz cidden bu işin bokunu çıkarttınız, ersun feneri 1 kere şampiyon yaptı diye adamın arabasını bile yıkadılar, fenerliler allahtan daha çok terim’den korkuyor. ama olur mu terim kötü transfer yapıyor, terim taktik çalıştırmıyor. ne kadar teknik bilginiz var? ne kadar antrenman bilginiz var? ben şahsen söyleyebilirim ki benim bu bilgilerim yok ama siz cidden bilgi sahibi olmadan fikir sahibisiniz. terim’in 8 şampiyonluğuna hürmeten galatasaraylıların saygılı olması gerektiğine inanıyorum. terim sayesinde bu kadar sevinç yaşadık, başarı yaşadık. en kötüsünden(bkz: onyekuru) bile terim olduğu için dönmek istedi. siz hala terimcilik falan deyin. allah terimi galatasarayımızın başından eksik etmesin. eğer terimden nefret ediyorsanız yallah antuya!
  • 69
    sene 2018 ocak. antalyaspor ryan donk'a maaşının %40 ını ödeyelim son 5 ayını bizde geçirsin teklifi yaptı. donk'un kontratı da bitiyordu. o gün fatih terim o transfere onay vermedi diye linç edildi. nefret kusuldu. o donk şampiyonluğun kilit isimlerinden biri oldu.
    yine aynı dönem. nagatomo diye bir adam getirdi. japon sabri bu, şuna bak cılız ne işi var yorumları yapıldı. o nagatomo kanayan yaramız olan sol bekte defansif açıdan kusursuz bir performans verdi. derbide falan da asist yaptı.

    nzonzi kadro dışı kaldı. sorun nzonzi değil sistem denildi. belhanda evlat, forma adaleti yok, belhanda oynatılıyor seri ve nzonzi yerine dendi. bu söylendiğinde nzonzi belhanda'dan 300 dk falan daha fazla forma giymişti. seri ise 3 maç kırmızı kart cezası, 1 maç da gıda zehirlenmesi nedeniyle kaçırmasına rağmen belhanda ile kafa kafaya süre almıştı. istatistikleri inkar eden şekilde taraftar hayal dünyasında kurdu durdu.
    sorun babel dendiğinde yine sorun sistem dendi. oysa şimdi aynı takım nzonzi ve babel olmadan takır takır oynuyor.
    ocak ayı gelsin linnes listeye yazılsın. ne nagatomo ne de mariano evlatçılığın olmadığı bir yerde linnes'e tercih edilmez dendi. taraftarın öve öve bitiremediği, acayip anlamlar yüklediği linnes'in perormansı da gördüğünüz gibi ortada.
    sekidika'nın kiralık haberleri çıktığında sekidika'yı ideal 11 e yazan taraftarlar vardı. öyle bir şey yapsaydık hoca linç edilecekti. şimdi ise kimse sekidika'yı ideal 11 ine yazmıyor.
    taylan antalyalı için konuşmaya bile gerek yok. açın türkiye kupası maçlarına ne oynamış bakın. bu adamı ciddi ciddi ideal 11 e yazan taraftarlar var.
    gelelim 10 asist ile oynayan ömer bayram'a. hoca ilk defa sol iç de denediğinde burada yazılanları da hepimiz çok iyi biliyoruz.

    diyecek olduğum şu taraftar artık her söylediği doğru çıkıyormuş gibi algı kasmaktan vazgeçsin. ben fatih terim donk'u antalya'ya göndermezken demek ki faydalanabileceğine inanıyor, e bi şans vermek lazım diyorum. bunun adı fatih terimcilikse şayet o zaman fatih terimciyim. ancak bir taraftar bir hocanın kararlarına bu kadar karışamamalı, bu kadar eleştirememeli. tıpkı berabere giden maçta 90+ da drogba yerine ceyhun gülselam'ın girmesini eleştiremediği gibi.
  • 75
    bu akıma göre sebahattin şirin ve serdar ali çelikler hocayı eleştirdiği için yanlışlarını ve göz göre göre gelen başarısızlıkları desteklemeliymişiz. yoksa galatasaray düşmanları tarafındaymışız. bu mantığa göre, destek çıkmış olsalar demek ki fatih terim iyi olduğu zamanlarda karşıt olmamız gerek. dış mihraklar uyduran zihniyetin benzeri.
  • 93
    son dönem kafa karışıklığının doğurduğu içi boş bir tanım.

    ben galatasaraylılık bilirim. onun dışında bir aidiyet hissetmem.

    terimin imzasını almak için havaalanında 4 saat beklemişliğim vardır. o imzalı beş numaralı forma evimin en güzel yerinde asılıdır. o formaya bir şey olsa, bir dört saat daha beklerim ikincisini almak için.

    ancak diğer taraftan bu sene sonunda kesinlikle teknik direktörlüğü bırakması gerektiğini düşünüyorum. üçüncü döneminin son senesi dahil gram iyi futbol oynatamıyor, onda ısrar etmek zaman kaybından başka bir şey değil.

    şimdi ben terimcimiyim, değilmiyim, bilemedim.
  • 65
    "-cı, -ci" ile biten hiçbir şeye aidiyet hissetmediğimden içinde bulunmadığım.

    ben galatasaray'lıyım gerisi önemli değil benim bakış açımda ve galatasaray'ın 2. olduğu yerde herkesi sorgular, eleştirir gerekirse hesap da sorarım.

    mezarından ali sami yen, metin oktay kalkıp gelse, başarısızsa, galatasaray'ı ait olduğu yere taşıyamamışsa eleştiririm.

    fatih terim galatasaray efsanesidir, çok büyük başarılar kazanmış, kazandırmıştır. severiz, sayarız.

    fakat söz konusu galatasaray ise fatih terim de teferruattır.
  • 132
    galatasaray futbol takımına son iki sezonda en büyük zararı veren zihniyet. fatih terim günahıyla sevabıyla tarihe galatasaray’ın en başarılı hocası olarak geçti ancak devri kapandı. galatasaray her iyi kadro kurduğunda şu kadroyu fatih terim yönetmeli, fatih terim’den başka kimse başarılı olmamalı zihniyeti bizi bitiriyor. kaybedilen maçlardan sonra da hoca gönderenler genelde bu gruba mensup.

    --- alıntı ---

    okan buruk: "kazanınca çok iyi hava var derler, maç kaybedince gruplaşma var derler. terimler hep döner ama işin gerçeği öyle değildir. genel atmosferimiz güzel."

    --- alıntı ---
    bilinen bir galatasaray hesabında şu açıklama yayınlandı. altında onlarca terimci, vay hocaya sallamış, hocaya nasıl laf eder diyen, bu cümleden fatih terim’e gönderme yaptığına inanan azımsanmayacak kitle var. allah akıl fikir versin.
  • 124
    farklı skorla biten madrid maçının oynandığı, terim’in istifa ettiği aysal’la sorunlar yaşadığı sonrasında da yıldırım demirören’le güle oynaya milli takıma imza attığı zamanlar çok uzak değil. ben o zamanlar galatasaray’ın terimden başka biriyle de başarılı olacağını, artık terim defterinin bir daha açılmaması gerektiğini bağıra çağıra defalarca söylemiş burada da yazmış bir galatasaraylıyım
    ancak;
    sonrasında olanları ne çabuk unuttu bu taraftar anlamış değilim sonda söyleyeceklerimi başta söyleyip bir daha bu konu hakkında konuşarak efor sarf etmeyeceğim fatih terim'in 3. ve 4. dönemleri arasında geçen 4 sezonu kısaca özetleyecek olursak;

    2013-2014 sezonu; fatih terim'in ayrılıp, mancini'nin geldiği sezon, zor bir şampiyonlar grubundan çıkmayı başardık, türkiye kupasını aldık ancak taraftara yetmedi neredeyse her maç hem takımdaki oyuncuları hem hocayı yerin dibine sokup çıkardık şu anki yangın o zaman da vardı sabredilmedi ve neticede hocayla yollar ayrıldı. ligi liderin 9 puan gerisinde 2. olarak bitirdik.

    *+şampiyonlar liginde son 16
    *+ligde 9 puan farkla 2.'lik
    *+1 türkiye kupası şampiyonluğu
    *+taktik bilgisi yüksek, tanınmış, başarılı antrenör
    *-devre arası yapılan rezil transferler
    *-takımla taraftarın bağlarının kopması*
    *-deplasman ve iç saha maçları arasındaki skor ve oyun farkı

    şahsi fikrim:yolların ayrılması akıllıca değildi, şu an yapmaya çalıştığımız projeye benzer bir projeyle gelmişti ama vizyon vizyon diyen biz çember olduk gönder olduk adamı*
    https://www.youtube.com/...ihanHaberAjans%C4%B1
    https://www.youtube.com/...C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1
    https://www.youtube.com/...nnel=CASIOMURATHABER

    2014-2015 sezonu;prandelli ile berbat başlayıp hamzaoğlu sayesinde 3 kupa aldığımız sezon. prandelli çok başarısızdı üstüne konuşmaya gerek yok. hamzaoğlu'nun şampiyon olarak 4. yıldızı taktığı sezon.

    *-şampiyonlar liginde grupta 1 puan -15 averaj ile sonunculuk.
    * +2 hocayla çaıştık,ligde ortalama üstü oyun ve şampiyonluk.
    *+türkiye kupası şampiyonluğu
    *+4. yıldızın takılması

    2015-2016 sezonu;hamza hamzaoğlu sezonu yanlış planladı kötü transfer politikası izledi ve denge dengeoğlu'na dönüştü neticesinde taraftarın yangınıyla yollar ayrıldı, yerine mustafa denizli getirildi denizli ligde 11 maça çıkabildi deplasmanda tek galibiyet alamadı, sonrasında riekerink sezonun geri kalan maçlarında takımı yönetti ve ligi 6. bitirdik.
    lig maçları üzerinden bakarsak söz konusu sezonda takımızı
    11 maç hamza hamzaoğlu
    1 maç claudio taffarel
    11 maç mustafa denizli
    2 maç orhan atik
    9 maç jan olde riekerink yönetmişti.

    *+şampiyonlar liginde 5 puanla görece kolay bir grupta 3.'lük
    *-ligde geçişleri de sayarsak 5 farklı hocayla oynamamız ve 6.'lık
    *-rezalet bir oyun
    *-sezon öncesi kötü kadro planlaması, yanlış transferler.

    2016-2017 sezonu;sezona geçen sezon sonunda göreve getirdiğimiz riekerink ile başlamış 20 maç sonunda 3. sırada ve liderle puan farkı 5 iken yollarımızı ayırmıştık. sonrasında yine o haftalarda 10. sırada olan karabükspor'un hocası igor tudor ile anlaşmıştık ve ligde geri kalan 14 maça tudor ile çıktık. avrupada olmadığımız ve hayal kırıklığı dolu bu sezonu 4. bitirdik.

    *şampiyonlar ligine katılım sağlayamadık
    *-2 farklı hocayla çalışıp ligi 4. bitirdik

    2017-2018 sezonu;geçen sezonun son 14 haftasından bu yana hocamız olan tudor'la başladık sezona, takımın rezalet başakşehir maçları ve izlediğim en kötü beşiktaş deplasman performansı sonrasında tudor'la yolları ayırıp fatih terim'le sezonu şampiyon tamamladık.

    gelin hocadan sonrasına bir bakış atıp terim yokken nereye gitmişiz özetleyelim;
    -vizyon vizyon diye çıktığımız yolda getirdiğimiz kalburüstü hocayı* ön yargılarla karşıladık, işini yapması için gerekli zamanı ve sabrı göstermedik, berbat bir transfer sezonu ve fatih terim tezahüratlarıyla uğurladık.
    -yanlış bir tercihle prandelli'yi getirdik ve 16 resmi müsabaka sonrası gönderdik.
    -hamza hamzaoğlu ile güzel bir birliktelik oldu ama hamza hoca saha içinde ne kadar başarılıysa dışarıda o kadar başarısızdı, 3 kupa aldı evet ama galatasaray'ın geleceğin takımını kurma hayalini gerçekleştirecek vizyona sahip görülmedi ve gönderildi.
    -hamzaoğlu sonrası kimse kurulan kadroyla elini taşın altına koymak istemedi sağ olsun mustafa denizli görevi kabul etti kırılma anı programında o sezon yaşananları kendi ağzından dinleyebilirsiniz.
    -denizli ile yollar ayrıldıktan sonra avrupa'da da olmayınca riekerink ile yola devam ettik sonraki sezonun ortalarına kadar ama riekerink çok kaliteli bir kişilik olmasına rağmen galatasaray için henüz doğru insan değildi.
    -riekerink sonrası karabük'ün hocası olan ve son zamanlarda verona ilefena işler yapmayan tudor'u getirdik derbilerdeki facia oyun başakşehir'den sürekli fark yememiz ve oynanan oyunun da umut vaadetmemesi sonucunda yollarımızı ayırdık.

    özetle; gördüğünüz üzere 4 sezon içinde geçici hocalar dahil 8 farklı hocayla sahaya çıktık 4 kere başkan ve yönetim değiştirdik ne istediğimiz oyunu görebildik ne istikrar sağlayabildik 8 yıl evvel burada kimse galatasaray'dan büyük değildir fatih hocayla bir daha asla birlikte çalışmamalıyız diyen de bendim ama gelinen noktada mali yönden yeterli olmayan bir kulübümüz var bizim tek şansımız scouting ile bulduğumuz oyuncuları eğitip büyütüp, her şeye en baştan başlamak bunu görmek bu kadar zor olmamalı siz istiyorsunuz ki her şeyin en iyisi olsun ama hiç para vermeyeyim ama hiç emek vermeyeyim hiç beklemeyeyim dünyadaki mekanizma öyle değil arkadaşlar malum gençlik derneklerinden birine üye olmanız gerekiyor onun için* burada yapılan fatih terimcilik değildir burada yapılan şey ne geçmişte ne şu anki form durumuyla ve vizyonuyla başarısız diyemeyeceğiniz hoca için her puan kaybı sonrası nefret kusmanızdan yorulmuş olmamız. daha doğru düzgün oynamamış gencecik barış alper oynuyor kızıyorsunuz, bundan bir şey olmaz diye, size kalsa 3. ligden yeni gelmiş kerem'i sene başında yetersiz ilan etmiştik, marcao'yu kovmuştuk şimdi aynı şeyi terim için yapıyorsunuz. eleştirecekseniz mantıklı argümanlar kullanın aksi takdirde gerçekten laf salatası yapmaktan öteye gitmiyor girdileriniz. ne oynadığımızın apaçık belli olduğu maçlarda sırf maçı farkla kazanamadığımız için "biz ne oynuyoruz allah aşkına" diye isyan edeni mi dersin, fatih terim ayak tenisi oynatıyor antrenman yaptırmıyor diyen mi dersin inanılmaz işler yani. şu aralar alışık olmadığımız şekilde avrupa’da lider gittiğimiz için mi bilinmez kendimizi tuhaf bir şekilde dev aynasında görüyoruz. biz galatasarayız ya hani geri çekilmemeliyiz, anadolu takımınlarıan topu vermemeliyiz , her sene şampiyonlar liginde gruptan çıkmalıyız gibi kendimizi olduğumuzdan büyük gördüğümüz talihsiz açıklamalar…
    arkadaşlar bakın biz orada değiliz anadolu takımları da eskisi kadar kötü kadro yapısına, stada, hocaya sahip değil, çeşitli nedenlerden dolayı yaşanılan puan kayıpları hiç de manasız kabul edilemez değil, dönüp baktığımızda ezeli rakiplere karşı ezici üstünlüğümüzü bile fatih hocayla sağladık. hadi eski başarıları bir kenara bırakalım milyon senedir kadıköy deplasmanından zaferle dönemedi bu takım fatih hoca gelene kadar, avrupa’da zaten yokuz, kötü yönetim, kötü hoca, kötü taraftar gerçekten uzun süredir kuruluş amacımızın dışında sadece ara sıra süper ligde başarılı olabiliyoruz. fatih hoca’nın 4. dönemindeyiz 4 sezondur bizimle 2 sezon şampiyon olduk pandemi sezonunda hepinizin malumu olağanüstü şartlarda oynanan bir lig çok da önemli olmayan lig 6.’lığı, geçen sezon averajla ikinci olduk takım sayısının artması da bir faktör ama ligde en çok puan topladığımız sezon oldu.
    en önemlisi fatih hoca mental olarak da değiştiğini çok açık gösteriyor “onu çekme bunu çek” “ders almam ders veririm” diyen hoca gitti yerine daha sakin daha itidalli rakiplerini önemseyen saygı duyan birisi geldi. madrid’e karşı çıkıp 30 dakika bam güm oynayıp 6 yiyen hoca gitti, lokomotiv’e karagümrük’e karşı bile saygı duyan rakibe göre oynayan bir hoca geldi bu yolun sonu başarıdır sevgili arkadaşlar bu çok açık, iyi bir yönetim, güzel bir transfer politikası, daha sakin ve saha içine odaklı bir fatih terim tamam, bir tek taraftarımız eksik şu an. istifaya çağırmak yangın yapmak şu takıma türk futboluna hiçbir şey kazandırmayacak bunu bilmelisiniz çünkü aşağıda detaylarını verdiğim durumdan dolayı gelecek olan hocaya da ya siz sabretmeyeceksiniz ya da yönetim bunun örneklerini çokça yaşadık geçen sezonlarda o yüzden tavsiyem gençlik ateşinizden sıyrılın galatasaray’ımızın ,ne yazık ki, eskisi kadar başarılı, zengin bir kulüp olmadığını, futbolun da dinamik bir oyun olduğunu dünya futbolundan ülke olarak çok uzak olduğumuzu unutmayın. daha büyük başarılar istiyorsanız başarıyı da skorlara endekslemeyin marcao, kerem, cicaldau, morutan, nellsson, geçen sene özelinde taylan, berkan geldiklerinden çok iyi durumda takımda adam adam güzel bir ilerleme olduğu görülüyor bu çocuklar gelişiyor terim sayesinde terim önderliğinde bu başarıdır, 29-30 yaşında veteranlara 8-10 milyon vermek yerine boey’i 1 milyon veriyoruz takımın hocası da taa portekiz ligi sonuncusundan gelen, türkiye 3. liginden gelen adamlarla ışık veren bir futbol oynatması yetmez gibi bu tecrübesiz kadroyla yıllardır olmadığımız avrupa’da grup lideri gidiyor, bakın bu başarıdır, galatasaray’ın başarı kıstası bu olmalıdır. puan kaybından sonra küçük beşiktaş gibi ağlamayıp daha iyi olmaya söz vermek başarıdır “ben saha içine odaklanmak istiyorum” demek başarıdır.

    —————————————————————-

    roberto mancini

    canım hocam, olaylı fatih terim ayrılığından sonra yönetimin harika bir hoca tercih ettiğine adım gibi emindim, buraya gelmeden önce de buradayken de gittikten sonra da kendisini öven çokça girdim vardır.
    hoca geldikten sonra ayağının tozuyla juventus deplasmanından 1 puan çıkardı *

    şampiyonlar ligi grup etabında yaptığı 5 maç;
    2 ekim 2013 juventus galatasaray maçı skor:1-1
    23 ekim 2013 galatasaray fc kopenhag maçı skor:3-1
    5 kasım 2013 fc kopenhag galatasaray maçı skor:1-0
    27 kasım 2013 real madrid galatasaray maçı skor:4-1
    efsane 11 aralık 2013 galatasaray juventus maçı skor:1-0

    yapılan maçlar neticesinde formu:2g-1b-2m idi ve gruptan çıkmayı başardık. son 16’ da ise chelsea ile karşılaştı, içerideki maçta 1-1 berabere kalarak deplasmanda ise 0-2 kaybederek şampiyonaya veda etti. ilk sezon için 6-1’lik madrid maçı’nın oynandığı sezonda kabul edilebilir performansın üstünde bir performans gösterdiğini rahatça söyleyebiliriz.

    ligde ise kendisine yöneltilen en büyük eleştiri takımın iç saha, deplasman maçları arasındaki form farkıydı roberto mancini‘nin galatasaray’ı ligde yaptığı 28 müsabakadan 16 galibiyet,7 beraberlik,5 mağlubiyet ile ayrıldı. kaybettiği maçlar;

    6 ekim 2013 akhisar belediye galatasaray maçı skor:2-1
    10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçı skor:2-0
    22 mart 2014 galatasaray kayserispor maçı skor:0-1
    12 nisan 2014 sivasspor galatasaray maçı skor:2-1
    19 nisan 2014 galatasaray kasımpaşa maçı skor:0-4

    ligde;
    iç saha form durumu: 14 maç/ 12 g - 2 m
    deplasman form durumu:14 maç/ 4g - 7 b - 3 m

    süper lig 2013-2014 sezonu:
    1. fenerbahçe 74p
    2. galatasaray 65p

    ***söz konusu sezonda takımın başında 28 lig maçına çıktı mancini: 59 gol ile en çok gol atan 3. takım* 32 gol ile en az gol yiyen takım oldu.
    ***derbilerde fb ile 2 maçta 1g,1m; bjk ile 1 maçta 1 g olmak üzere 3 maçta 2g,1m
    ***türkiye kupası ’nı ise 7 mayıs 2014 galatasaray eskişehirspor maçı ile müzemize getirdi.

    roberto mancini‘nin tüm müsabakalardaki karnesi;

    46 maç
    25 galibiyet
    12 beraberlik
    9 mağlubiyet

    maç başı puan ortalaması:1.89*

    sezon içinde takıma katılmış bir antrenör için başarısız görülemeyecek bir performans olduğunu düşünüyorum.
    ben şahsen hocadan çok memnundum ama büyük çoğunluk yine bugün olduğu gibi her puan kaybı sonrası mancini başlığına üşüşerek, sabretmeyerek hocayı gönderdiler. sonrasını geçen yaz gördük zaten hep birlikte, euro 2020

    https://youtu.be/drMpqG4Eu98

    —————————————————————-

    cesare prandelli

    “bütün zaferler gökyüzüne” diye başladığımız süper lig 2013-2014 sezonu‘nda ne yazık ki gökyüzüne pek bir şey sunamadık. açılış maçını süper kupada 25 ağustos 2014 galatasaray fenerbahçe maçı ile yaptı hoca ve uzun süre sonra ucunda kupa olan bir maçta ezeli rakibimize 3-2 yenildik.

    ligde ise performansı şöyledi;

    iç saha formu:5 maç/ 3 g - 1 b - 1 m
    deplasman formu:5 maç/ 3 g - 2 m

    *takım o sezon prandelli ile ligde çıktığı 10 maçta 12 gol atıp 14 gol yedi.

    kaybedilen maçlar:

    20 eylül 2014 balıkesirspor galatasaray maçı skor:2-0
    26 ekim 2014 istanbul başakşehir galatasaray maçı skor:4-0
    22 kasım 2014 galatasaray trabzonspor maçı skor:0-3

    prandelli galatasaray’ının ne yazık ki hatırlanmak istenmeyen avrupa kupası maçları vardı ve o sezon anderlecht, borussia dortmund arsenal fc‘ gibi o dönemin galatasaray’ının antitezi takımlarla aynı gruba düşmüştük.

    16 eylül 2014 galatasaray anderlecht maçı skor:1-1
    1 ekim 2014 arsenal galatasaray maçı skor: 4-1
    22 ekim 2014 galatasaray borussia dortmund maçı
    skor:0-4
    4 kasım 2014 borussia dortmund galatasaray maçı skor:4-1
    26 kasım 2014 anderlecht galatasaray maçı skor:2-0

    yalnızca 1 puan alırken, 5 maçta 3 gol atıp 15 gol yediğimiz berbat bir sezon yaşadık ve neticesinde yollarımızı ayırdık.

    cesare prandelli 'nin tüm müsabakalardaki karnesi;

    16 maç
    6 galibiyet
    2 beraberlik
    8 mağlubiyet

    ***derbilerde fb ile 1 maçta 1g

    maç başı puan ortalaması:1.25

    —————————————————————-

    hamza hamzaoğlu

    2014-2015 sezonu

    kek kalıbına girip, 4. yıldız kovaladığımız sezona prandelli ile kötü bir başlangıç yaptıktan sonra galatasaray'da ilk hamza hamzoğlu dönemi başladı. süper lig 2014-2015 sezonu 'nda avrupa'dan elemiş yalnızca lokal mücadelelerde var olan bir galatasaray'la güzel bir başlangıç yaptı hoca ve ligde form durumu şu şekildeydi.

    iç saha formu:12 maç/ 10 g - 2 b - 0 y
    deplasman formu:11 maç/7g - 2 b - 2 y

    kaybedilen maçlar:

    8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçı skor:1-0
    19 nisan 2015 trabzonspor galatasaray maçı skor:2-1

    süper lig 2014-2015 sezonu
    1. galatasaray 77p
    2. fenerbahçe 74p

    ***söz konusu sezonda takımın başında 23 lig maçına çıktı hamzoğlu'nun galatasaray'ı: 47 gol ile en çok gol atan 1. takım* oldu.
    ***derbilerde fb ile deplasmanda 1 maçta 1m; bjk ile 2 maçta 2 g olmak üzere 3 maçta 2g,1m
    ***türkiye kupası ’nı 3 haziran 2015 galatasaray bursaspor maçı ile müzemize getirdi.
    ***4. yıldızı taktığımız sezon takım menajeri olarak tarihe geçti.

    hamza hamzaoğlu'nun 2014-2015 sezonu tüm müsabakalardaki karnesi;

    36 maç
    25 galibiyet
    5 beraberlik
    6 mağlubiyet

    maç başı puan ortalaması:2.22

    2015-2016 sezonu

    açılış maçımız olan 8 ağustos 2015 galatasaray bursaspor maçı 'nda galip gelerek türkiye süper kupası'nı müzemize götürdük.

    takımla çıktığı son hafta olan 11. haftaya kadar olan süper lig form grafiği şu şekildeydi;

    iç saha formu:5 maç/ 3 g - 1 b - 1 m
    deplasman formu:6 maç/ 3 g - 2 b - 1 m

    kaybedilen maçlar:

    24 ağustos 2015 galatasaray osmanlıspor maçı skor:1-2
    7 kasım 2015 çaykur rizespor galatasaray maçı skor:4-3

    şampiyonlar liginde ise son iki katılımımıza kıyasla daha kolay bir gruba düşmüştük. grubumuzda benfica atletico madrid ve astana vardı.

    o yıl hamzaoğlu ile şampiyonlar ligi'nde yaptığımız maçlar şu şekildeydi;

    15 eylül 2015 galatasaray atletico madrid maçı skor:0-2
    30 eylül 2015 fc astana galatasaray maçı skor:2-2
    21 ekim 2015 galatasaray benfica maçı skor:2-1
    3 kasım 2015 benfica galatasaray maçı skor2-1

    hamzaoğlu güdülen yanlış transfer politikasıyla, taraftarın sinir uçlarına değercesine yaptığı tuhaf açıklamalarla o sezon takımın başında toplamda 16 maça çıkabildi.

    hamzaoğlu'nun 2015-2016 sezonu tüm müsabakalardaki karnesi

    16 maç
    8 galibiyet
    4 beraberlik
    4 mağlubiyet

    maç başı puan ortalaması:1.75

    hamzaoğlu'nun kaldığı süre boyunca tüm müsabakalardaki karnesi

    52 maç
    33 galibiyet
    9 beraberlik
    10 mağlubiyet

    maç başı puan ortalaması:2.08

    —————————————————————-

    mustafa denizli

    hamzaoğlu'yla sportif başarısızlık "dışındaki" faktörler doğrultusunda yollar ayrıldıktan sonra ilginç bir tercihle takımın başına denizli getirildi. asla kötü bir hoca değildi ancak son birlikteliğimizde şapkadan tavşan çıkaramadı zaten hocanın da gelecek planlaması olan bir projenin başında başarılı olabileceğine eminim hiçbirimiz inanmamıştı. hamzaoğlu'nun ve yönetimin kötü transfer politikasıyla oluşmuş kadroyu götürebildiği kadar götürdü lig maçlarındaki karnesi şu şekildeydi;

    iç saha formu:5 maç/ 4 g - 1 b - 0 m
    deplasman formu:6 maç/0 g - 2 b - 4 m

    kaybedilen maçlar:

    14 aralık 2015 beşiktaş galatasaray maçı skor:2-1
    23 ocak 2016 osmanlıspor galatasaray maçı skor:3-2
    13 şubat 2016 mersin idmanyurdu galatasaray maçı skor:2-1
    28 şubat 2016 gaziantepspor galatasaray maçı skor:2-0

    şampiyonlar liginde o sezon kalan son maç;

    8 aralık 2015 galatasaray fc astana maçı skor1-1

    avrupa liginde o sezon oynanan maçlar;

    18 şubat 2016 galatasaray lazio maçı skor:1-1
    25 şubat 2016 lazio galatasaray maçı skor:3-1

    denizli'nin kaldığı süre boyunca tüm müsabakalardaki karnesi

    22 maç
    11 galibiyet
    6 beraberlik
    5 mağlubiyet

    maç başı puan ortalaması:1.77

    —————————————————————-

    jan olde riekerink

    2015 2016 sezonu

    bir kere harika insan rezil bir performans da göstermedi kesinlikle ama bu entry yazılırken iskenderunspor'da yönetici kendisi.

    lig maçlarındaki form;

    iç saha formu:5 maç/ 2 g - 2 b - 1 m
    deplasman formu:4 maç/1 g - 1 b - 2 m

    kaybedilen maçlar:

    2 nisan 2016 eskişehirspor galatasaray maçı skor:4-3
    16 nisan 2016 antalyaspor galatasaray maçı skor:4-2
    8 mayıs 2016 galatasaray beşiktaş maçı skor:0-1

    süper lig 2015-2016 sezonu
    1. beşiktaş 79p
    6. galatasaray 51p

    2016 2017 sezonu

    lig maçlarındaki form;

    iç saha formu:10 maç/ 8 g - 0 b - 3 m
    deplasman formu:10 maç/5 g - 3 b - 2 m

    kaybedilen maçlar:

    22 ekim 2016 galatasaray trabzonspor maçı skor:0-1
    4 kasım 2016 galatasaray istanbul başakşehir maçı skor:1-2
    20 kasım 2016 fenerbahçe galatasaray maçı skor:2-0
    21 ocak 2017 kardemir karabükspor galatasaray maçı skor:2-1
    12 şubat 2017 galatasaray kayserispor maçı skor:1-2

    *** 26 mayıs 2016 galatasaray fenerbahçe maçı ile türkiye kupası
    13 ağustos 2016 beşiktaş galatasaray maçı ile süper kupayı müzemize getirdi.

    riekerink'in kaldığı süre boyunca tüm müsabakalardaki karnesi

    41 maç
    22 galibiyet
    9 beraberlik
    10 mağlubiyet

    maç başı puan ortalaması:1.83

    —————————————————————-

    igor tudor

    2016-2017 sezonu

    2016-2017 sezonunun 20. haftasında riekerink ile yollar ayrıldıktan sonra o sezon kardemir karabükspor'da başarılı bulunan tudor ile anlaşıldı. tudor o sezon geri kalan 14 lig karşılaşmasında takımı yönetti yarıştığımız tek kulvar ligdi o sezon.

    lig maçlarındaki form;

    iç saha formu:7 maç/ 4 g - 0 b - 3 m
    deplasman formu:7 maç/4 g - 1 b - 2 m

    kaybedilen maçlar;

    27 şubat 2017 galatasaray beşiktaş maçı skor:0-1
    18 mart 2017 trabzonspor galatasaray maçı skor:2-0
    10 nisan 2017 başakşehir galatasaray maçı skor:4-0
    23 nisan 2017 galatasaray fenerbahçe maçı skor:0-1
    6 mayıs 2017 galatasaray kasımpaşa maçı skor:1-3

    süper lig 2016-2017 sezonu
    1. beşiktaş 77p
    4. galatasaray 64p

    tudor'nun 2016-2017 sezonu tüm müsabakalardaki karnesi

    14 maç
    8 galibiyet
    1 beraberlik
    5 mağlubiyet

    maç başı puan ortalaması:1.79

    2017-2018 sezonu

    sezona iyi bir kadro yapılanmasıyla başladık. (u:hocaların dönemlerinde aldığı ve sattığı oyuncuları da ekleyerek güncelleyeceğim.)

    avrupa ligi elemelerinde isveç ligi'nin orta alt sıra takımı östersunds fk 'a iki ayaklı maçlarda turu kaybettik sonrasında yolumuza tudor'la ligde 16 hafta daha devam ettik, başakşehir hezimetini ve rezil beşiktaş maçının yaşandığı sezon ligdeki takım performansı şöyleydi;

    iç saha formu:8 maç/ 7 g - 1 b - 0 m
    deplasman formu:8 maç/3 g - 1 b - 4 m

    kaybedilen maçlar;

    29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı skor:2-1
    18 kasım 2017 istanbul başakşehir galatasaray maçı skor:5-1
    2 aralık 2017 beşiktaş galatasaray maçı skor:3-0
    17 aralık 2017 yeni malatyaspor galatasaray maçı skor:2-1

    tudor'nun 2017-2018 sezonu tüm müsabakalardaki karnesi

    16 maç
    10 galibiyet
    2 beraberlik
    4 mağlubiyet

    maç başı puan ortalaması:2.00

    tudor'nun kaldığı süre boyunca tüm müsabakalardaki karnesi

    34 maç
    19 galibiyet
    4 beraberlik
    11 mağlubiyet

    maç başı puan ortalaması:1.79

    sonrası için (bkz: dördüncü fatih terim dönemi)
  • 89
    sözlükteki en büyük terimcilerden biri olarak bu konunun biraz yanlış anlaşılmakta olduğunu düşünüyorum. biraz da çarpıtılıyor bu konu.

    birinci tekil şahıs olarak konuşacağım. katılanlar, katılmayanlar olacaktır elbette....

    öncelikle terim'i kaşı gözü için sevmiyorum. başarılı olduğu için seviyorum. başarısız diyeni allah çarpar zaten. en çok eleştirildiği 4. gelişinde bile 4 sezonda şimdilik 2 şampiyonluğu var, birini tarihin en iyi beşiktaşının elinden almış, diğerini de nerdeyse bütün devlet eşrafının desteklediği başakşehirin elinden. geçen sezon salgın nedeniyle maçlara ara verilmesi ve seyircisiz oynanmasıyla kaybedilen bir şampiyonluk da var. yani ben adım gibi eminim o formla geçen yıl şampiyonluk bizimdi. oynadığımız futbol da gümbür gümbürdü. hani deniliyor ya geldiğinden beridir hiç iyi oynamadık diye, gerçekten koskoca bir yalan. ilk geldiği sezonun ikinci yarısında orta sahanın en şaşalı adamı olan ndiaye'nin gönderilmesiyle birlikte orada olan boşluğu tudor'un masraf çıkarmasın diye çöpe gönderdiği donk ile doldurdu. yani bunu sağlayabilecek bir teknik direktör tarihimizde yok. belki lucescu vardır 2002'de. 19 yıl geri gitmek gerekiyor bir cevap vermek için. 19 sene. 19 sene önce neler yapıyorduk acaba. belki bazı yazar arkadaşlar doğmamıştır bile, ya da yeni doğmuştur. o kadar uzun bir süre. onca geçen senede bir ton teknik adam geldi, şapkadan tavşan çıkaran, elindeki kadroyla bir şeyler yapan kaç tane teknik adamımız oldu isterseniz bir sayalım. yok abi. büyük bir kulübüz ama zengin bir kulüp değiliz. ben kendimi bildim bileli galatasarayın maddi sorunları var. terimin diğer teknik direktörlerden farkı elindekileriyle bir şeyler yapmaya çalışması. son yıllarda bunu ne kadar başardı tartışılır ama bu özelliği bizde görev alan hiçbir teknik direktöre benzemiyor. bu yüzden seviyorum aslında belki... neyse 2017/2018 sezonu diyorduk. tudor görevi bıraktığında baş aşağı giden bir galatasaray vardı. kimse liderin 1 puan gerisinde olduğumuzu falan söylemesin. herkes kabul eder ki o sezon tudorla devam etseydik şampiyon bile olamazdık. 4. sırada falan olurdu sıralamamız. adam hiç adeti olmamasına rağmen devre arasında geldi, çatır çatır oynattı takımı. tudor zamanında derbi galibiyetini geçtim, derbilerde gol bile atamayan takıma ikinci devre oynadığı tüm derbilerde gol bile yedirmedi (trabzonspor maçında endirekt serbest vuruştan atılan golü de sayıyorum. öyle gol mü olur aq) oldukça çekişmeli geçen sezonda şampiyonluğu almamız mucizeydi çünkü en dar kadro bizdeydi. şu an düşünüyorum da terim'den başka kimse o şampiyonluğu alamazdı.

    bunun yanı sıra 2018 - 2019 sezonunun ikinci yarısında gayet iyi top oynadık. zaten o yarım devre mağlubiyet görmedik. 2012 süper finalinden sonra oynadığımız en büyük finallerden biri olan başakşehir maçında, hem de geriye düşmemize rağmen takımın reaksiyon gösterip ikinci yarı sayılan - sayılmayanlarla birlikte 4 gol atması ve iştahlı oynaması unutulmazdı. yani söylendiği gibi geldiğinden beridir top oynamıyoruz söylemi gerçekten alakasız bir söylem. aynı terimci ithamı gibi.

    geçen sezon ve bu sezon yaşananlar zaten herkesin malumu. başarısız dediğimiz bu iki sezonda da geçen yıl devre arasından salgın başlangıcına kadar gayet iyi top oynadık. bu sezon ilk yarı belli dönemler, devre arası da ilk 8 hafta gayet iyi oynadık. 20 senedir her türlü kadro ve taktikle gidip istediğimiz sonucu alamadığımız kadıköy deplasmanında da iki sezon üst üste ezerek galibiyeti tattırdı. bunu en son hangi sezon yaşadık bilmiyorum. benim hatırladığım bir sezon yok. sözlükteki abiler hatırlıyorsa bana yazabilir. üst üste iki sezon kadıköy galibiyeti gördüğümüz yıllar hangileriymiş gerçekten merak ediyorum. terim budur. olmayanı sana kazandırmıştır. galatasaraydan büyük değildir ama galatasarayın tek büyük olmasını sağlamıştır. bugün türkiyenin en büyük kulübüysek, avrupada biraz da olsun saygı görüyorsak, ülkede en çok taraftara biz sahipsek bunun mimarı terimdir. yani böyle bir insana tutup da kapıyı gösteremem ben. ister vefa deyin ister terimci bu bir gerçek. zaten kendisi de koltuk sevdalısı bir adam değil. bi kere fiorentina macerası için, bi kere başarısız olduğu için, bir kere de ünal aysal ile polemiğe girdiği için ayrıldı. yani öyle malum kesimin liderine benzetilen bir yanı yok. başarısız olduğunu hissettiğinde, istenmediğini gördüğünde ya da canı sıkıldığında giden bir adam terim. bu sezon sonu da zaten teorik olarak başkanlık seçimleri nedeniyle istifa edecek. ondan sonra devam eder mi bilmiyorum, umarım eder ama etmeye de bilir. tamamen kendisinin bileceği iş. bırakın da bu kararı kendisi versin. buna hakkı vardır diye düşünüyorum.

    ha giderse galatasarayı desteklemeyi bırakır mıyım, alakası bile yok. galatasaray çatısı altına giren her insanı desteklerim. kahvede maç seyrederken durup dururken sabri'ye ana avrat söven taraftarla gırtlak gırtlağa kavga etmiş adamım. sabri babamın oğlu değil ama benim hayatımın en büyük parçalarından biri olan bu kulübün bir parçasına haksız yere laf edilmesini kaldıramıyorum. ben manciniyle 2014-2015 sezonunun planlarını yapmış adamım arkadaşlarla. o sezon hamza hamzaoğlu önderliğinde 4. yıldızı takan takımın her maçını deliler gibi takip edip şampiyonlukta sevinmiş adamım. keza gerets döneminde, keza kalli - güler döneminde, keza lucescu döneminde. şampiyonluğu siktir et, rijkaard döneminde 4-3-3 hayalleri kurmuş adamım, gitmesine de üzülmüş insanım. devamında şampiyon olamayacağı belli olan rezil bir sezonda gelen hagi'ye bile destek veren adamım. çünkü hagi kutsalımdır. hatta terim mi hagi mi dense baya baya düşünürüm. cevap veremem sanırım ): o sezon tribünde hagi'ye sallayan taraftarlara da laf dalaşına girdim ''kendine gel aq'' diyerek.

    çok uzattım biliyorum ama yazar arkadaşlar şunu anlamalı. sizin terimcilik dediğiniz olay bizde vefa göstergesidir. başarıya ve emeğe verilen saygıdır. size tek bir soru soracağım. kulübü, takımı siktir et, kendi kendi evinizi düşünün, babanız önceden çalışırken bol para getiriyordu, her istediğinizi almaya çalışyordu ama emekli olduğunda artık eskisi kadar para kazanamadığını düşünün. sizin burda göreviniz babayı evinden atmak mıdır?
  • 85
    yanlış yorumlanan durum. ben galatasaraylıyım. bugüne kadar fatih terim > galatasaray diyen adam görmedim. hagi, jor, tudor, hamzaoglu, mancini hatta prandelli bile savundum. inanmayan açsın eski entrylerime baksın. bunun sebebi ise bu insanlara yapılan eleştirilerin çoğu mantık dışı, saygısız ve bel altı eleştirilerdi.

    bu sefer ise durum çok daha acayip. takim sezon başı orta sahasizliktan kırılırken takıma orta saha alınmadı. eldeki orta saha gönderildi. florya da çalışanların maaşları verilmediği, terim ve arda'nın cebinden ödediği haberlerini okuduk. ali koc ile kavga etmek zorunda kaldı. simdi de yapılan saldırıların haddi hesabı yok. bakın beyler bu yapılanlar sabotajdır. daha da bir şey demek istemiyorum.
  • 76
    üç büyüklerin hepsinde ortak bir nokta var: fenerbahçe'de sorgusuz sualsiz başkan ve yönetime biat vardır. beşiktaş'da tüm dünya onlara düşman ve şerefli üçüncülük palavrası vardır, galatasaray'da ise fatih terimcilik vardır. bu üç kulübün kanseri bu anlayışlardır. üçü de bu anlamda ortak noktaya sahiptir. nitekim üçü de modern, avrupa seviyesinde yönetilemiyor, başarıları hep geçici. hatayı kendine aramıyor, her kötü şey dışarıdan her iyi şey kendilerinden ve benzeri bir çok şey daha yazılabilir ama gereksiz.

    terimcilere göre sevmediğimiz birileri terimi eleştiriyorsa biz hemen tek saf hocanın arkasında durmalıyız yoksa düşmanın ekmeğine yağ sürüyormuşuz. o zaman bu kafayla uzun adam terimi desteklediği zaman hepimizin de terime sırt çevirmesi gerekir. aksine referandum zamanındaki hareketinden dolayı büyük bir kitle kendisini destekledi. dolayısıyla bu geçersiz argümanı bir an önce terk etmek gerekir.

    son olarak sadece sportif olarak bakıldığında terim başarısızdır ve başarısız olduğu için de gitmesini istemekten daha doğal ne olabilir? burası bir spor kulübüyse, hayır kurumu değilse, başarı olmayınca ekonomik olarak geri gidersiniz ve kimsenin de kulübü sportif ve ekonomik başarısızlıklara uğratıp istediği kadar kalma hakkı yoktur. yönetim başarısız diye sabah akşam gitsin diyenler aynı zamanda terim de başarısız ve gitsin derlerse kendileriyle çelişmemiş olurlar. aslolan galatasaray deyip her seferinde asololan terime gelmek büyük başarı gerçekten!
  • 57
    biat kültürüdür. galatasaray'da olmaması gereken bir şeydir. taraftarı ikiye bölmekten başka bir işe yaradığı da yok. sezonun* ilk yarısında terim oldukça eleştirildi, gelin görün ki bütün eleştirilerin haklı olduğu da ortaya çıktı iyice bakarsanız. zira terim takıma futbol oynatmıyor, saha dışıyla ilgileniyordu. eleştiriler bu yüzdendi. şimdi sahaya dönüp kendi işiyle ilgilenince takımın bir anda nasıl değiştiği de görülüyor. işin özü, terim'i eleştirip, biat kültürüne karşı duranlar iyi ki bunu yapmış. yoksa ne terim kendisine çeki düzen verirdi ne de böyle havaya girerdik. şu an arda neden ilk 11 oynuyor onu tartışıyor olurduk.

    terimci değil galatasaraylıyız. terim de galatasaray'ın bir neferidir, efsanesidir ama hiçbir zaman galatasaray'dan büyük değildir, galatasaray'ın önüne geçmemelidir. başarısız olunca da eleştirilmesi çok normal ve doğrudur.
  • 61
    ülkemiz kutuplasmanin, bölünmüşlüğun faturasını daha dün gencecik çocukların üzerine atilan roketlerle, şehit askerle ödemisken, son derece gereksiz yere birilerine sataşmak, insanlari durduk yere bölmek ve ayristirmak icin hortlatilmis sacmaliktir. terim'i akrabam gibi severim, hatasi olursa da elestiririm bu kadar net. nasıl ki babamı, eşimi, ortagimi elestiriyorum aynen öyle.
    bu ülke yeterince bölündü. sözlük ortaminda bu başligin silinmesini ve hortlatanlarin da ceza almasini talep ederim. hem de sevgili fatih hoca'nin adıyla bunu yapmak büyük terbiyesizlik.
  • 86
    neden terimcilik? terim egolu, terim otoriter, terim güçlü, terim zor biri. hepsi doğrudur. ama atlanan bir gerçek var; terim liyakat sahibi. ve biz sevilla değiliz, bayern münih hiç değiliz. bizim yönetimimizde futboldan gelme futbol adamları ya da kalifiye yöneticiler yok. bizim yöneticilerimiz galatasaray'ın adını ve gücünü kullanarak servetini arttırmak isteyen iş insanları oluyor genelde. hani terim ters düşüyor düşmesine de ters düştüğü adam karl heinz rumenige ya da monci değil. kimlerle ters düşüyor bakalım hemen;

    endoğan adili, ızet hajrovic, oğuzhan kayar, gibi ne idüğü belirsiz adamları transfer eden. emekliliğe gün sayan goran pandew'i falan transfer edip kadroyu 60 a yakın oyuncu ile şişiren bülent tulun.
    40m € bütçeyi ya fiziği sorunlu ya da mental olarak sorunlu oyunculara, avrupa'da bonservisli son transferini yapan oyunculara harcayan üstelik bunu yaparken de oyunculara sevr anlaşması gibi kontratlar öneren, çok paraya günü kurtarıp yarına inşa edecek bonservis sirkülasyonu tehlikeye atan, domagoj vida'ya bile beşiktaş'ın 4 yıl için toplamda anlaştığı bedelin 3.5 m € fazlasını teklif eden cenk ergün
    ahmed barusso'ları, junichi inamoto'ları getiren, 2010 yılındaki o rezil kadroyu kuran, abdul kader keita'nın yerini juan pablo pino ile doldurmaya çalışan, her başarısız başkanın ardındaki futbol aklı figürü adnan sezgin
    kulübün parasıyla yaptığı transferleri şahsi şovuna çeviren, şov için ihtiyaç olmayan bölgeye alkolik ve alemci oyuncu transfer edip takımın en verimli oyuncusunun kadro dışında kalmasına sebep olan, elano blummer'in sözleşmesine dünya kupasına gideceği için ayda 3 maç oynar maddesi koyan haldun üstünel.

    şimdi kendinizi galatasaray'ın teknik direktörü olarak düşünün. bu adamların 2 transferini veto ettiğiniz an 2 ay içerisinde başkan ile aranız açılır. önce medya üzerinden bir soğuk savaş başlar. sonra soğuk savaş sıcak savaşa dönüşür. söyleyin bana bu futbol aklının, transferden sorumlu yöneticinin hangisi ile çalışmak istersiniz? ben söyleyeyim, hiç biri ile. ama terim saçma sapan komisyon transferlerini veto edince, ülkesine dönmüş ronaldinho'nun tabutuna yıllık 5 milyon euro ödeyecek kadar gözünü karartmış yönetimi veto edince sorunlu, egoist falan oluyor.

    kusura bakmayın arkadaş. ben her zaman liyakati savundum. terim'in karşısındaki başkan ve yönetici figürü değişmediği sürece tabi ki liyakatten yana tavır alacağım. adama öyle şeyler yazılıyor ki gören de monci ile rumenige ile ters düşüyor zanneder.

    terim egolu, terim zor biri, terim kibirli 50 tane terimle neden çalışılmaz temalı sıfat ekleniyor ancak sonrasında bir gerçek atlanıyor. terim bu kulüpte 4 sene ard arda teknik direktörlük yaptı şuan da 3.5 sene ard arda teknik direktörlük yapmakta. kendisini yollamak için 1 sene önceden başlayan polat & cengiz oyunlarının da en azından ben başından beri farkındayım. peki soruyorum; zor biri olmayan, egoist olmayan, kibirli olmayan diğer teknik direktörlerden bu kulübü kesintisiz 3 sene çalıştırabilen var mı? yok. yani sorun terimde deyip konunun üstünü kapatırsanız gerçek sorunu göremezsiniz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın