*

resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 20527
    alt yapıdan çıkan oyuncuları parlatmasıyla meşhur olan hocamızın selçuk inan ısrarı eleştirilir fakat doz kaçırılmaz. alt yapıdan orta saha için güvendiği bir isim olsaydı tıpkı stoperde ozan kabak ı oynattığı gibi aynı cesaretle o bölgeye de alt yapıdan bir ismi monte edebilirdi. ben de eleştiriyorum selçuk inan ısrarını fakat görünen o ki o bölgede başka güvenebileceği isim yok. 25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçı sonrası yaptığı açıklamaya bakarsak orta saha ve stoper ihtiyacını net bir şekilde dile getirdiğini görebiliyoruz. şahsı kanaatim ise hepsinden önce 4-4-2 sistemine geçişle birlikte kendisine iki adet yırtıcı genç santraforların gerektiğidir. 2019 un 6.ayından beri falcaoya odaklanan yönetimin b-c planlarının mutlaka olması gerekirdi, fatih hoca eminim ki bir a4 dolusu forvet ismi yazmıştır transfer için ama planlama hatası yine bu sezon fatih hocanın işini zorlaştıracak gibi gözüküyor. her şartta desteğe ihtiyacı olandır imparator. inananlar mayıs sonunu görüyor zaten inanmayanlar '' vedat muriçi kacırdık ühühü '' demeye devam edebilir.
  • 20528
    asıl tehlike yapılan hataları hata olarak görmemesidir. bizide koca kulübüde zora sokan bu durumdur. halen gelmişler demek alt yapıda oyuncu yok muhabbeti yapıyorlar. üzerine basa basa söylüyorum, bırak alt yapıyı yoldan geçen herhangi birini tut giydir galatasaray formasını koy orta sahaya selçuk inan denen hücreden çok daha fazla yararlı olur.
  • 20529
    hoca şimdi ne güzel köpürüyordur. 2019-2020 sezonu ilk 2 maçında kayıp 5 puan. üzerine gelen basın. kimi haklı, kimi haksız eleştiren taraftar. organize ama amatör bir kötülük olarak tanımladığı birileri...

    hoca şimdi ne güzel atıyordur içine tatlı tatlı. ılık bir mayıs akşamında ne güzel çıkarır bunun acısını...

    (bkz: ben23rsiz)
  • 20530
    fatih hoca’nın ne oynatmayı amaçladığını anlayamayan yazarlar var sanırım. kısaca özetlemeye çalışırsak akıllardaki sis perdesi de dağılacaktır.
    96’dan beri yakınen takip ediyorum terim’i. o yüzden bugüne gelene kadarki evrimleşme sürecinin hemen her maçını izledim diyebilirim. oynatmak istediği ve zaman zaman emarelerini göreüğümüz oyun, aşağıda yazılan 25 senelik sürecin ve temelin evrimleşmiş halidir diyebiliriz. bu oyun kolay olmadığı için daha emekleme halinde ama...
    1. rakip yarı sahada pres: karşı takımı düzenli ve mantıklı bir şekilde oyun kuramadan sürekli şekilde rahatsız etmek. psikolojik olarak da tedirginlik ve huzursuzluk vermek. hızlı ya da maksimum hızı olmasa bile hızlanma değeri iyi bir santrfor şart burada.
    2. orta alanda üstünlük: zaten kendi sahasında presi yemiş, planlı programlı çıkamayıp şaşırmış bir rakip, orta sahada kolay lokma haline gelir. zar zor orta sahaya getirdikleri topu zaten yorulmuş, huzursuz olmuş ve dikkati dağılmış orta sahadan toparlayıp şok ve bitirici ataklarla gole ulaşmak. nzonzi ve seri on numara hareket bu anlamda.
    3. defansımızda minimum topa sahip olmak: terim, topun bizim yarı sahada ya da bizi ceza sahasına yakın kalmasından nefret eden bir teknik direktördür. çünkü kendinden bilir ki bu alandaki pres bizim orta sahayı da ileriyi de etkileyecektir. luyindama çok doğru hareket bu açıdan.

    son dönemde karşılaştığımız yan pas-geri pas vs terim’in bu özelliklerini değiştirmez. bu oyun, dilediği tarz bir oyuncu kitlesinin artık ülkemize getirilemeyecek olmasından dolayı, mecburen ok dediği bir oyundur. normalde o pas oyununu orta alanda, oyun kurma aşamasında yapardı hagi döneminde galatasaray.

    umarım ne oynamak istendiğinin ve oyunun neye evrileceğinin de açıklaması olmuştur.
    o meşhur gegenpress terimi türemeden, fatih terim o oyunu yaratanlardandı bu arada. o yüzden dünyada bu kadar önemli atfediliyor zaten.

    bu arada 10 kişi kalınca takımının eli ayağına dolaşıyor denen teknik adam, uefa finalinde hagi atılınca kazandı o maçı. bence hayalinde 2000 yılındakine benzer bir takım yatıyor fatih hoca’nın. ama o başka bir ülkenin takımıydı. son 20 yılda ülke ve dünya başka alemlere yol adı maalesef. biz bilimsellikten uzaklaşırken avrupa başka evrelere geçirdi futbol dediğimiz sporu.

    dünkü basın açıklamasında “makas çok açıldı” tabiri sadece ekonomik değildi benim anladığım. zihniyet ve bakış açısı da buna dahildi.
    kendisine en büyük eleştirim selçuk konusunda. keşke alt yapıdan bir gencoyu sahaya atsaydı, hatasıyla vebaliyle sorumluluğu ona verseydi. ya da normalde sol bek olup da hazırlık maçlarında sol ayaklı merkez orta saha olarak kullanılan hatta bir de gol atan oyuncumuz keşke gireydi sahaya. tempo artık modern sporlarda (f1’den tenise, yüzmeden basketbola) ilk masaya yatırılan özellik. selçuk bundan maalesef muzdarip ve varlığıyla bile takımı negatif etkilediğini düşünüyorum.
  • 20531
    2 sezondur sezona düşük konsantrasyonla girdiğini düşünüyorum hocanın. bunda forvet mevzusunun da payı vardır muhtemelen. tabii bunun yanında sürekli başarılı olan, sürekli kupa kaldıran bir adam her daim yüksek motivasyonla yaşayamaz. hem yıpratıcı olur hem de olması gereken zamanda konsantrasyonun düşmesine neden olabilir. hoca da takım gibi yavaş yavaş ısınıyor sezona. 3. döneminde de böyleydi. sonra hocayı motive edecek bir şeyler oluyor ve hoca sezona dahil oluyor.

    fakat hocam, artık şu takıma baskıdan çıkmayı öğret ya. biraz baskı görünce takım saçmalıyor. deplasman performansının ana nedeni de bu zaten. sana güveniyoruz.
  • 20532
    öncelikle şunu belirtmek zorunda hissediyorum kendimi. fatih terim'i çok seviyorum takımın başında kalmasını da istiyorum. bunu belirtmeyince maalesef yanlış anlaşılıyoruz. terim düşmanı deniliyor. kim galatasaraya bir kuruş yardımı olmuşsa kendi adıma söyleyeyim onun arkasındayım her zaman. konu 8 şampiyonluk ve uefa kupası alan hocaya gelince nasıl bir minnet duyduğumu anlatmaya gerek yok.
    dün akşam oynanan 25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçına gelirsek başlangıç planında çok bir sorun görmüyorum hocanın. belhanda ve marcaonun yokluğunda çıkılabilecek en iyi kadroyla çıktı bana göre. emre mor tercihi tartışılır belki bana göre doğruydu. golü bulana kadar baskılı oynadık. fatih hocada takımı beğendiğini söylüyor haklıda. olaylar serinin atılmasından sonra koptu. takım bi anda skoru korumak zorunda hissetti kendini. 85. dakikaya kadar çokta iyi başardılar bunu. nzonzininde katkısıyla tabiki. az öncede söylediğim gibi 85. dakikada hoca el frenini çekti. diagneyi çıkarıp selçuk u oyuna alarak ben artık gol aramıyorum tüm takımla gel bana gol at dedi. korkaklığıyla ün salmış aykut kocaman bile mesajı aldı tüm takımı ileri gönderdi. sol beki çıkardı ömer aliyi sağa sukubici sola aldı. dakka 90 artıda ali turan bizim ceza sahamıza 5 metre yakınında al ver yapıyordu. hocanın 11e 11 planı ne kadar doğruysa devam eden süreçte o kadar kötüydü. maç ilerkerken babelin yorulduğunu çok net gördük. son 10 dakika takıldı kanatta. benim aklıma babeli çıkarıp ömer bayramı sola almak gelmişti. hem ömer alinin çıkışını engelleriz hemde top bize gelirse ömer sol iç gibi oynar topun bizde kalmasını sağlar diye düşünmüştüm. hoca selçuk inanı aldı. zaten yorgun ve eksik takım bi kişi daha eksildi. sonuçta daha çok baskı yedik. bunlar telafi edilebilir puanlar. burda önemli olan şey hocanın bu hatadan ders çıkarıp çıkarmayacağı. mesajlaştığım bazı yazar arkadaşlar geçen yıl ki bursa maçında da aynı şey olduğunu hatırlatıp hocanın ders çıkarmayacağını savunuyorlar. ben iyimser bakmak istiyorum olaylara.
  • 20533
    galatasarayın yaşayan en büyük efsanelerinden biri. sizin gördüğünüz çok değerli eksikleri görüyordur eminim ki. takımın kötü oynaması, hocanın takıma etki edememesi herkes gibi benim de içimi acıtıyor ama kadromuz kaliteli isimlerden kurulu. özellikle onyekuru tarafında güç kaybetsek de orta saha geçen seneyle karşılaştırılamayacak kadar iyi. forvet tranaferi için de beklemedeyiz. başka bölgelere bir kaç takviye ihtiyacı da hem teknik heyet hem de yönetim tarafından görülmüş olmalı.

    25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçında seri kırmızı kart görene kadar 2. yarıda çok etkili oynamıştık. ben bu oyunun daha uzun sürelere yayılacağını düşünüyorum. fatih hocanın sezon başlangıçları hep sıkıntılı oluyor. biraz sabretmek gerekir, henüz ligin başı. mutlaka toparlanacağız. şu anda ffp başımızın belasıyken, her sezon şampiyon olmamız şartken, fatih terim yerine kim olsa ondan daha başarılı olamayacaktı. bunu daha önce de denedik. çünkü hiç biri fatih hoca kadar takımı sahiplenmiyor, görevi olmayan yerlere bile el atmıyor. bugün maddi imkansızlıklar içinde bu durumdaysak hocanın sayesindedir. yerine kim olsa her sezon 4. 5. olurduk. bunu kabul etmeyenle de hiç bir şey tartışmaya gerek yok zaten. biraz sabır, biraz daha.
  • 20534
    is bilmez bir yonetimin* elinde kariyerinin belki de son verimli yillarini heba eden efsane.

    transfer donemi* sonu editi: transfer doneminde, ozellikle son gun yonetim iyi is cikardi, ve sag/sol bek haric alternatifli iyi bir kadro kurmayi basardilar. sagolsunlar.

    eger saha disi mucadelenin oldukca zorlu gececegi asikar olan 2019-2020 sezonunun kalaninda hocayi yanliz birakmaz, takimi tff, mhk ve medyaya ezdirmezlerse kendilerinden our dileyecegim.
  • 20536
    25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçı beraberliği sonrasında kendisini bir an eleştirecek gibi oldum ama sonra beni fena utandıracağını farkettiğim için hemen kafamdan attım bu düşünceyi, kendisi kesinlikle takımı oturtup bu sene de şampiyon olacaktır.

    takımları iyi başlamasa da son düzlükte ne yapıp ne edip ipi göğüsleyen efsane.
  • 20541
    fatih terim imparatorumuzdur, efsanemizdir bunda hemfikiriz değil mi?

    galatasaray'ın başındayken geçirdiği 9 sezonda, tam 8 şampiyonluk görmüştür. uefa kupasını kazanmıştır, avrupa süper kupasının kazanılmasının temellerini atmıştır, ülkedeki türkiye kupası ve süper kupayı defalarca kazanmıştır. sadece bu da değil; yine dünya kupasında elde ettiğimiz üçüncülüğün mimarlarından biriydi. avrupa şampiyonasında gelen üçüncülüğün ise direkt mimarıydı. kısacası adam efsane.

    yukarıda bahsettiğim kısımların %99.9'u nesnel bilgilerdir. seven veya sevmeyenin inkar edemeyeceği gerçeklerdir. işin birde öznel tarafı var. mesela ben hocamızın elde ettiği başarılardan dolayı rahatlıkla efsane diyebilirim. ama bir maçta bana göre, bakın altını çiziyorum bana göre yanlış yaparsa da sonuna kadar eleştiririm. asla ama asla fatih terim düşmanı olmam, olamam.

    bir maçta selçuk inan'ı oynattı diye eleştiremezsek bir arpa boyu yol alamayız. bu sadece selçuk inan içinde değil, herhangi bir konuda yanlış yaptığını düşünüyorsak eleştireceğiz ki, kalkınabilelim. düşünsenize, elden ayaktan bitmiş selçuk inan'ı oynatıyor diye destek çıkarsak galatasaray'a zarar vermiş olmaz mıyız? mesela geçen sene semih kaya neden takıma geldi? fatih terim neden ilk geldiğinde "ben olsam sabri'yi göndermezdim" dedi? eleştireceğiz arkadaşlar, bunları eleştirmek zorundayız. alkışlayıp, çanak tutarsak vay halimize.

    ben ütopik* bir adamım. "şereftir seni sevmek" müziğiyle galatasaray'a real madrid karşısında son dakika golü atıp şampiyonlar ligi kupasını kazanan bir futbolcuda oluyorum; galatasaray'ın başında olup, kenarda takımı sonuna kadar motive eden ve dünyanın en iyi teknik direktörü de oluveriyorum. kafamda bir sürü şeyler beliriyor. haliyle galatasaray'ın avrupa'nın tepesinde bir kulüp olmasını da hayal ediyorum. buna göre de kendimce şeyler yazdığım zamanda lütfen beni fatih terim düşmanı ilan etmeyin. çünkü bu bana çok dokunur. bende her şeyin farkındayım, fatih terim'de en az benim kadar bunları isteyen biri ama elbetteki yola çıktığı zaman göremediği bir rampa olacak. o rampa konusunda uyarmazsak, ani bir hızla tepetaklak bir araç oluveririz. yani yol göstermiyoruz, küçük ayrıntıları "kendimizce" söylüyoruz ki, büyümesin hiçbir şey. fatih terim'den iyi bilmiyoruz, sadece yanındaki askerleri olarak düşüncelerimizi dile getiriyoruz.

    ha ama ne var? eleştiri adı altında ipe asma durumu var. oynattığı oyun eleştirilir, futbolcu tutumu eleştirilir ama asla efsaneliği sorgulanmaz. "bırak git" "bize ihanet ettiğin zamanda bitmiştin zaten" "istifa et" "hiçbir şey bilmiyor" "çok şanslı o yüzden şampiyon oluyoruz" falan filan dendiği zamanda işin af edersiniz ama b*kunu çıkarmış oluyorsunuz. bu gibi zihniyet yüzünden fatih terim'i hafif bir şekilde eleştirenler hemen fatih terim düşmanı oluyor. eleştirenler ne kadar haklıysa, onları fatih terim düşmanı ilan edenlerde haklı çünkü başkalarının abartıp, takımın huzurunu bozması kabul edelim ki kimsede sabır bırakmaz.

    kısacası fatih terim imparatorumuzdur, efsanemizdir, baş tacımız ve büyük galatasaraylıdır. fatih terim'i herhangi bir konuda "düzeyli" bir şekilde eleştirenlerde emin olun en az fatih terim kadar galatasaraylıdır. ne bir düşmandır ne de başka bir şey. eleştiri farklıdır, yangıncılık farklıdır. yangıncılık yapıp, devamında gelenlerin benzin dökmesi "düşman" sıfatını hak ediyor, eleştirenlerin değil.
  • 20542
    hala verebilecek çok şeyi var. öyle olmasa, konya maçı sonrası taraftara 'birlik olup kenetlenmemiz lazım' demezdi. bir şeyler var kafasında, gerçi sürekli var bu ama bu sefer farklı. transfer dönemi, ffp sıkıntısı, diğer dışsal faktörler falan imparatoru meşgul eden şeyler. şu selçuk olayı benim de canımı sıkıyor, ama diyecek bir şey bulamıyorum. yahu selçuk girse ne olur, girmese ne olur. diagne mesela, oyunda dursa ne oluyor, durmasa ne oluyor, değişen bir şey yok. çıkar diagne'yi, al şener'i, linnes'i, jimmy'i, kimi istersen hiç sorun değil. bu iki oyuncu dışında biraz konsantrasyon eksikliği ve klasik fatih terim takımları sezon açılışı rehaveti yaşıyoruz bence, daha ötesi değil. bu konuyu şurada biraz irdelemiştim, senaryo benzer, hatta tıpatıp aynı gidiyor.

    (bkz: fatih terim'in çalışma prensibi/#2736655)

    inanın yapamayacağına, artık bu işleri beceremediğine kanaat getirirse 1 dakika orada durmaz. daha önce yaptı çünkü. bu sefer de biliriz ki, çok sevdiğinden yaptı.

    (bkz: 25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçı)
  • 20544
    https://www.youtube.com/watch?v=bgVQrm7dFvE

    şunu izledikten sonra ne konya beraberliği * ile gelen moral bozukluğu kaldı, ne başka bir şey. o kadar güveniyorum ki hocaya, iyi ki var.

    bazen öyle bir teknik direktör vardır ki en yakın rakipten 5-6 puan farkla öndeyken bile tedirgin olursunuz. bazen de öyle bir lider vardır ki puan farkı aleyhinize de olsa korkmazsınız.
  • 20545
    mehmet topal'ı istediği yönündeki spekülasyonlar için bile eleştirilen teknik direktör. halbuki ilgimiz bile olmadı. olsaydı kadromuza katmıştık şimdiye kadar, ilgimiz olsa hoca daha kamp sırasında mehmet topal ile sözleşme imzalanmasını isterdi taraftar tepkisinden çekinip transferden vazgeçme gibi huyu yoktur. her okunan habere inanılmaması gerektiğini ortaya çıkaran bir detay daha ama ders alınacak mı tabi ki hayır yarın gazetede başkasını bize yazarlar yine sallarsınız hocaya ne olacak ki dilin kemiği yok nasıl olsa...
  • 20547
    kendisi tabi ki eleştirilebilir, özellikle 2018-2019 sezonunda oyunu açmak için ikinci forveti alma konusunda sürekli aynı şeyi deniyor da denilebilir fakat, sistem bilmiyor, uygulayamıyor denilemez. zaten sistem bilmeyen diyen insan gitsin kriket izlesin, kumdan kaleler yapsın fakat futbolla çok ilgilenmesin.

    en basitinden ve en son maç olan 25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçından bahsedelim. maça sofian'ın sağ iç, seri'nin sol iç gibi oynadığı, maç öncesi de dediği gibi emre ile sofian'ın yer değiştirdiği, 4-3-3'e benzeyen bir sistemle başladı ve konyaspor'un ikili sıkıştırmalar yapması ile çok açık alan bulamadı takım. ayrıca nzonzi'yi biraz daha geride kullanarak konyaspor'un maçın başında ileride top tutmasını ya da uzun topla etkili olma şansını kaldırdı. konyaspor'a bu sinyali verdikten sonra, su molasından sonra nzonzi ve seri'nin yan yana oynadığı emre'nin ortaya biraz daha yaklaştığı sofian'ın kanada geçtiği bir düzene geçti. amaç oyunu genişleterek rakip savunmanın dengesini bozmaktı. düşünce iyiydi fakat, mariano'nun hiç sıfıra inmemesi ve diagne'nin ceza sahasında çok hareketsiz olması sebebiyle her top geri döndü. bunu gören fatih terim, ikinci yarıya emre mor yerine adem büyük ile başladı. kağıt üzerinde emre çok daha iyi oyuncu olmasına rağmen, adem'in ceza sahasını karıştırması ve ikinci forvet olarak oynaması ile ilk yarıdan farklı olarak pozisyon bulmaya başladık ve sonunda adem'in topa değmeden asist yapmasıyla 1-0 öne geçtik. fatih hoca'nın ve bazı arkadaşların da söylediği gibi o dakikadan sonra biraz geri çekilme psikolojisi, maçı biraz soğutma amaçlıydı. zaten seri atılmadan önce geri çekilsek bile, pozisyon vermiyorduk ve aktif dinleniyorduk. seri atılmasaydı, 2-3 dakika sonra topu alırdık ve oyunu rölantiye çevirirdik fakat atılınca bütün plan koruma iç güdüsüne döndü. ilk gol ilk yarı gelseydi, 2. ya da 3. gol gelmeden böyle bir görüntü vermezdik.

    sonuçta kaybettik ve burada en fazla eleştirilebilecek nokta kırmızı görünce dünya'da en çabuk dağılan takım olduğumuz içindir. bir takım 10 kişi kalınca bütün oyuncularının durması gerçekten çok garip.

    ama 20 dakikada 3 kere sistem değiştiren ve sonunda istediğini alan adama sistem bilmiyor, oyun bilmiyor dersen, gerçekten futbol izleme.

    bir de selçuk konusu var. galatasaray 10 kişi kalınca selçuk'u ısınmaya gönderdi ama yaklaşık 10 dakika bekledi. beklemesinin sebebi diagne'ye uzun top atarak topu ilerde tutabilir miyiz düşüncesiydi fakat olmadı. sonra selçuk girdi oyuna. yedek kulübesinde pas alıp dağıtabilecek ve topun biraz soğumasını sağlayabilecek tek oyuncu selçuk. ahmet alınsa ve o top donk değil de ahmet'e çarpsa bu sefer de niye ahmet girdi, selçuk'un oynaması gereken tek maç bu maçtı diye eleştirilecekti. o yüzden kağıt üzerinde doğru fakat sahada yanlış bir değişim oldu.

    fatih hoca 1,5 senedir, kendisine uygun olmayan oyuncu grubuyla oynamaya çalışıyor. bu durumda ffp'nin etkisi çok fazla tabi. hoca da oyuncuya göre kadro kuruyor. 2 senedir düzgün oyun göremememizin sebebi bu. eğer, bir yedek orta saha, bir stoper ve en azından ceza sahasını karıştırabilecek bir forvet gelirse fatih terim'in ilk senesi olarak kabul edip öyle eleştirmemiz gerekiyor. çünkü iki yıldır oynanan oyundan tamamen farklı bir oyun oynamaya, kendi oyununu oynamaya çalışıyor hoca. bu da bir iki maçla olacak iş değil. o yüzden en azından biz hoca'nın kafasını rahat bırakmamız lazım. zaten kendisinin görevi olmayan bir sürü işle uğraştırıyorlar bari biz rahat bırakalım ve destek olalım.

    zaten hoca giderse, bu yönetimin alabileceği en iyi teknik direktör okan buruk olur. o da en iyisi. hamza hamzaoğlu ve cihat arslan'dan başlarlar görüşmeye.
  • 20549
    https://twitter.com/...484978240229377?s=20
    o günün sıcaklığı geçmişken ilk defa dinliyorum,
    hocamın resmen canı yanmış. bu kızgınlık değil bu öfke değil bu bildiğin hakkının yenilmesine canı yanmış hocanın.

    sen ben kadar canı yanmış. hatta senden benden fazla yanmış. sen çok yaşa hocam, çakala ite pusta pabuç bırakma. bırakmayacak tek insan sensin zaten de, biz taraftar olarak cok galeyana geliyoruz. sen bize de pabuç bırakma, bildiğin yolda hedefine odaklanmış şekilde devam et.
  • 20550
    bir klübün yönetimi bu kadar yalnızlaştırmamalı hocasını hele de bizim gibi ülkelerde. bakın renktaşlar, fatih terim' i oynattığı futbol olsun, oyuna müdahalesi olsun hep eleştirdim çünkü ben galatasaraylıyım hep en iyisini isterim takımım adına ama koskoca klübün yönetimi, hoca yumruğunu bir vuruyorsa 100 kez vurmalıdır, bir ağırlık göstermelidir. ay lav yu hoçam, ko aparsın seni falan bunlar cidden işe yaramıyor, bizim sosyolojik yapımız bunlara uygun değil.
    yönetim kötü demiyorum ama duruş olarak zayıf kalıyorlar ve hocanın öfkeden çıldırdığı noktada, yönetimin sözle değil, eylemle güçlü durması gerekir, plaket dağıtarak duruş sağlamlaştırılmıyor maalesef, keşke spor yönetimi ahlakı olan bir ülke olsak, keşke fair play, adil hakem yönetimi, tarafsız spor yöneticiliği olsa ama yok. bu aşamada da, duruş çelik kadar sağlam olmalı.
    son söz olarak, bu sene üzerimize geçen seneden daha çok gelecek hem iç hem dış mihraklar. tüm bu süreçte umarım oynadığımız futbol 90 dakikaya yayılmış bir pozitiflikte ve doğru kimlikte olur, top sende hocam, umarım başarırsın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın