20628
benim anladığım kadarıyla hoca top rakipteyken takımca toplu pres yaptırmayacak. büyük ihtimalle doğru futbolcuları varsa ptt takımlarının bile presi pasla kırabildiğini gördü. michels hollandası ve yetmişlerde tüm takım koşuyordu. sonra fatih terim 2000'de daha dengeli koşturdu. liverpool daha efektif koşturdu. şimdi bu "ileride pres"i yaptıranlar aslında ilkel bir formül kullanıyor. takım ikiye bölünüyor, presçiler ve bekleyenler diye. 4-3-3 gibi ileride üç oyuncu konumlandıran diziliş tercih edenler ilerideki üç oyuncusuna pres yaptırıyor. orta sahada bir veya iki kişi geçiş oyununu önlemek için alanı tutuyor, kalanlar geride sağlam dizilip adam ve alan bırakmamaya çalışıyor.
3 sene önceki liverpool baskısına bakın. daha takımca bir pres var. şu an o işi ön üçlü götürüyor. orta sahada rakibe yakın durup kısa mesafede topa gitmeye çalışan, rakibi bozarken alanı kontrol eden bir yapıdalar.
benim hocadan bu doğrultuda iki beklentim var. birincisi, forvetimiz kim olursa olsun rakibin topla oynayan stoperine, öyle bir oyuncusu yoksa defansif oyun kurucusuna markaj+pres yaptırması. markaj da önemli çünkü o adama ne kadar yakın olursa prese giderken o kadar az mesafe kat edip diri kalabilir.
ikincisi bahsettiğim gibi top rakipteyken takımı ikiye bölmesi. burada sorunumuz takım boyunu kısaltmak olabilir mi? olabilir ama luyindama geri atılanları iyi topluyor. sorun elbet yaşarız ancak çok da kötü olmaz gibi. ilkel ama modern zamanlarda iyi çalışan bir şey. bir önceki sezonun yani 2018-2019 sezonunun ajax ve liverpool takımına bakabilirsiniz.
hoca büyük ihtimalle kontrolsüz, çok presin artık iyi çalışan hemen her takımca kırılabileceğini gördü. hoca coşkulu futbol istiyor ama bu coşkuyu top bizdeyken, sekanslarda yakalamak istiyor. bunu da yakalıyoruz. belhanda'yı içeri penetre ederken bol bol görüyoruz. feg ve mariano ile verkaçlarda görüyoruz. bol bol verkaç yapıp yaya kadar geliyoruz. takımın bence tek sorunu şut atmamak. iddia ediyorum şut atarsak ataklar da sonlanacağı için saçma sapan kontralarla gol falan yemeyeceğiz.
bu takımın topu ceza sahasına taşıma sorunu da yok, topu ileri taşıma sorunu da. ya zaten biz topu rakip sahada oynuyoruz. sıkıntımız hep bir fazla verkaç denemek, bir fazla pas denemek. yaydasın abi, oradan kale 18 metre, o mesafeyi 1.5 saniyede koşan insanlar var. topa vursan top 1 saniyede gider oradan kaleye. vuracaksın.
hoca sekanslarda coşku istiyor gibi. bunu da verebiliyor muyuz? bence veriyoruz. aksayan taraflar nereler? birincisi diagne, ikincisi nagatomo. nagatomo'yu kaldırabilir bu takım, savunması hala belirli seviyede çünkü. ama diagne'nin bu kopuk halini kaldıramayız.
belhanda, babel, feghouli üçlüsünün bol şut atması lazım. bu üç isim de maç başı üçer şut yakalayabilen isimler. içlerinden vuran tek adam babel. feghouli içeri çevirmeye çalışıyor ceza sahası içinde her pozisyon. bazen sen vurmalısın kral, sen çok yetenekli bir adamsın.
yani hocayı eleştirirken "takım çok koşmuyor" eleştirisi bence manasız. çünkü bu takımın koşması istenmiyor olabilir. hoca diyor ki topu tutalım, rakip alanda oynayalım, geride iki çabuk adamımla atılanı toplarım. bu plan top bizdeyken işliyor ama top rakipteyken geçişe yanıt veremiyoruz. çünkü takım şut atıp atak sonlandırmıyor.
ben bu takıma eklenecekse eklenecek forveti merak ediyorum. bir de hocanın hiçbir şeyi değiştirmeden çok ağır bir şut ikazı yapması lazım. 30 dakika mariano'nun şutunu bekleyemezsiniz. bu biraz aptallık. topu rakip alana getirip yığmışız, vursan ya korner ya top rakipte atak bitecek. vurmuyorsun kontra yiyorsun. sonra da ağza düşüyorsun "topu ayakta boş tutuyorlar" diye. hayır efendim topu boş tutmuyoruz. mis gibi rakip alana yığılıp top yapıyoruz, sık sık da hücumu yaratıyoruz. sorun yarattığımızı unutmak. verkaç yaptın vur. ikinci verkaça ne gerek var?
bir de lütfen eleştiri yapana değil, boş eleştiri yapana tepki verin. bu takım uçmuyor, kaçmıyor, şu bu hata yapıyor diyenleri görünce üzülüyorum. kardeşim 100 milyonluk adamlar ne hatalar yapıyor, aç iki dünya futbolu izle. can sıkıcı oluyor bazı yazıları okumak. cidden şu an şut atıp atak bitirmek hariç ne eksiğimiz var? top mu ileri gitmiyor? istediğiniz aşırı coşkulu futbolsa, o işi yapan ndiaye'yi de beğenmiyordunuz? siz istiyorsunuz ki ndiaye bir de nzonzi-melo gibi top yapsın. o burada yok, onu s sport yayınlıyor.
hocaya inanıyorum ve güveniyorum.
ikazını yaparsın umarım hocam, şut şut şut.
3 sene önceki liverpool baskısına bakın. daha takımca bir pres var. şu an o işi ön üçlü götürüyor. orta sahada rakibe yakın durup kısa mesafede topa gitmeye çalışan, rakibi bozarken alanı kontrol eden bir yapıdalar.
benim hocadan bu doğrultuda iki beklentim var. birincisi, forvetimiz kim olursa olsun rakibin topla oynayan stoperine, öyle bir oyuncusu yoksa defansif oyun kurucusuna markaj+pres yaptırması. markaj da önemli çünkü o adama ne kadar yakın olursa prese giderken o kadar az mesafe kat edip diri kalabilir.
ikincisi bahsettiğim gibi top rakipteyken takımı ikiye bölmesi. burada sorunumuz takım boyunu kısaltmak olabilir mi? olabilir ama luyindama geri atılanları iyi topluyor. sorun elbet yaşarız ancak çok da kötü olmaz gibi. ilkel ama modern zamanlarda iyi çalışan bir şey. bir önceki sezonun yani 2018-2019 sezonunun ajax ve liverpool takımına bakabilirsiniz.
hoca büyük ihtimalle kontrolsüz, çok presin artık iyi çalışan hemen her takımca kırılabileceğini gördü. hoca coşkulu futbol istiyor ama bu coşkuyu top bizdeyken, sekanslarda yakalamak istiyor. bunu da yakalıyoruz. belhanda'yı içeri penetre ederken bol bol görüyoruz. feg ve mariano ile verkaçlarda görüyoruz. bol bol verkaç yapıp yaya kadar geliyoruz. takımın bence tek sorunu şut atmamak. iddia ediyorum şut atarsak ataklar da sonlanacağı için saçma sapan kontralarla gol falan yemeyeceğiz.
bu takımın topu ceza sahasına taşıma sorunu da yok, topu ileri taşıma sorunu da. ya zaten biz topu rakip sahada oynuyoruz. sıkıntımız hep bir fazla verkaç denemek, bir fazla pas denemek. yaydasın abi, oradan kale 18 metre, o mesafeyi 1.5 saniyede koşan insanlar var. topa vursan top 1 saniyede gider oradan kaleye. vuracaksın.
hoca sekanslarda coşku istiyor gibi. bunu da verebiliyor muyuz? bence veriyoruz. aksayan taraflar nereler? birincisi diagne, ikincisi nagatomo. nagatomo'yu kaldırabilir bu takım, savunması hala belirli seviyede çünkü. ama diagne'nin bu kopuk halini kaldıramayız.
belhanda, babel, feghouli üçlüsünün bol şut atması lazım. bu üç isim de maç başı üçer şut yakalayabilen isimler. içlerinden vuran tek adam babel. feghouli içeri çevirmeye çalışıyor ceza sahası içinde her pozisyon. bazen sen vurmalısın kral, sen çok yetenekli bir adamsın.
yani hocayı eleştirirken "takım çok koşmuyor" eleştirisi bence manasız. çünkü bu takımın koşması istenmiyor olabilir. hoca diyor ki topu tutalım, rakip alanda oynayalım, geride iki çabuk adamımla atılanı toplarım. bu plan top bizdeyken işliyor ama top rakipteyken geçişe yanıt veremiyoruz. çünkü takım şut atıp atak sonlandırmıyor.
ben bu takıma eklenecekse eklenecek forveti merak ediyorum. bir de hocanın hiçbir şeyi değiştirmeden çok ağır bir şut ikazı yapması lazım. 30 dakika mariano'nun şutunu bekleyemezsiniz. bu biraz aptallık. topu rakip alana getirip yığmışız, vursan ya korner ya top rakipte atak bitecek. vurmuyorsun kontra yiyorsun. sonra da ağza düşüyorsun "topu ayakta boş tutuyorlar" diye. hayır efendim topu boş tutmuyoruz. mis gibi rakip alana yığılıp top yapıyoruz, sık sık da hücumu yaratıyoruz. sorun yarattığımızı unutmak. verkaç yaptın vur. ikinci verkaça ne gerek var?
bir de lütfen eleştiri yapana değil, boş eleştiri yapana tepki verin. bu takım uçmuyor, kaçmıyor, şu bu hata yapıyor diyenleri görünce üzülüyorum. kardeşim 100 milyonluk adamlar ne hatalar yapıyor, aç iki dünya futbolu izle. can sıkıcı oluyor bazı yazıları okumak. cidden şu an şut atıp atak bitirmek hariç ne eksiğimiz var? top mu ileri gitmiyor? istediğiniz aşırı coşkulu futbolsa, o işi yapan ndiaye'yi de beğenmiyordunuz? siz istiyorsunuz ki ndiaye bir de nzonzi-melo gibi top yapsın. o burada yok, onu s sport yayınlıyor.
hocaya inanıyorum ve güveniyorum.
ikazını yaparsın umarım hocam, şut şut şut.