yine seri entry giren değer bilmez yazarlarca yaptıklarının ayıbın da ötesinde olduğu farkedilmeden istifası istenen canımız ciğerimiz.
emre mor'u neden çıkardı? neden çıkardı, çünkü 4-4-2'ye döndü anlatabiliyor muyum sevgili dünyanın en futboldan anlayan adamı? emre mor varken 75 - 25 gibi bir ortalamayla pozisyon bulamıyorduk çünkü, emre mor pas oyununa henüz hazır olmadığı için. nitekim 2. yarı başında çat çat pozisyon bulmaya başladık, 15. dakikada da golü attık. oldu mu sayın bilirkişi?
takım golden sonra neden geriye yaslandı? çünkü daha sezon başındaki maçta 60 dakika hayvan gibi kapanan rakibe karşı gol bulmak amacıyla uğraştıklarından olabilir mi zeka küpü? sezonun başındasın, ağustos ayındasın, karşında 11 kişi savunma yapan bi takım var, gol bulmak için 60 dakikadır çabalıyorsun, kendi evindesin. golü bulduktan sonra maçı rölanti moduna almak daha mantıklı olduğu için olabilir mi mesela?
selçuk neden girdi? çünkü seri kırmızı yeyince nzonzi orta sahada tek kaldığı için olabilir mi mesela sayın yüksek şahsiyet? peki selçuk mu yedirdi golü, selçuk girince mi kapandı takım? jimmy olsaydı farklı mı olacaktı her şey? adamlar 90+6'da bi şans golü buldular ve berabere bitti maç, bu mu istifa sebebi?
ulan, takım baya baya top oynadı, atın şu kötü niyetinizi artık. daha birbirini tanımayan bi takım var sahada farkında mısınız? orta sahada oynayan nzonzi'nin ilk maçı, seri'nin ikinci. adam takımın omurgasını kökünden değiştirmiş, fernando, ndiaye, onyekuru gitmiş ve yerlerine gelen oyuncular aynı karakterde değil. fernando ve onyekuru elindeyken uzun pas kontratak oynayabilirsin, adam gidip pas oyununa daha müsait olan iki tane orta saha almış.
neden şimdi yapmış bunu? mesela ffp olduğu için olabilir mi? bak adam maçtan sonra orta sahaya ihtiyaç var dedi. mesela selçuk konusunda onun da eli kolu bağlanmış olabilir mi? senin için çok kolay atalay'ı mustafa kapı'yı yazmak da, her gün antrenmanda birlikte olduğu bu oyuncular henüz bu seviye için hazır olmayabilir mi mesela? ozan kabak'ı, semih kaya'yı, emre çolak'ı 11'e yazabilen bu adamın buna cesaret edemeyeceğini mi sanıyorsunuz? geçen sene de yunus akgün'e dileniyordunuz, yok bu harika çocuk, yok çok iyi olacak, gidin bakın bakayım başlığına neler yazıyorsunuz bu günlerde.
kolay olmayacak güzel kardeşim. adamın elinde hayvan gibi pahalı bir kadro vardı geldiğinde, ve bu kadro 15 kişilik bi kadroydu. şu ana dek bi yandan günlük ihtiyacını karşılayacak, bi yandan geleceğe yatırım yapmaya çalışarak getirdi takımı. yeri geldi donk'u baştan yarattı, o gün gamsız dediğinize bugün terminator diyorsunuz. yeri geldi hiç istemeden ozan'ın satılmasına ses etmedi. yavaş yavaş ilerlemek zorundaydı. öyle mancini gibi bir devre arasında 19 milyon euro'luk oyuncu grubu satın alamazdı.
önce stoperleri yeniledi, istediği gibi iki stoper koydu. orta sahayı kurmakla meşgul şu an. kiralık falan ama istediği tarzda orta saha da oluştu, sadece biraz zamana ihtiyaçları var. elde edemediği tek şey forvet. bir devreyi forvetsiz kapattı, alan'ı istedi, modeste'yi istedi, yönetim gitti transferin son günü diagne'yi aldı. ne yapsaydı? alma mı deseydi? almasa şu an o parayı kullanamıyorduk bir de, farkında mısınız? sıfırlıyor ya hani ffp her haziran'da cezayı.
biraz sabredin. kolay olmayacak. takım yavaş yavaş alışıyor, şanssız iki kırmızı kart yedi son iki maçta, haliyle yeni birbirine alışan bir takım için maçları 10 kişi tamamlamak zor.
biraz galatasaray taraftarı olun. destek olun, farkındasınız olanların, 3 maç sonra bu yazdıklarınızı size yutturacak adamın imparator olduğunun farkındasınız. biraz sarı kırmızı düşünün, bu takımı forvetsiz geçen bir devrenin ardından 11 puan fark geriden gelip şampiyon yaptı bu adam. iki maçta asılacak adam değil, takımın taktiği de, oyunu da, tekniği de oturacak birkaç maç sonra. o zaman sevinmek hakkınız olsun istiyorsanız, şimdi destek olun biraz.
(bkz:
25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçı)