• 53
    her fanatik yıllar geçtikçe bir evrimden geçer. 43 yaşında bir light fanatik olarak izlenimlerim şunlar:

    6-12 kimlik belirleme: babanın tuttuğu takım mı, yoksa dayının aşıladığı takım mı?

    12-18 futbola olan ilgi: 12-16 yaş arası futbola yoğun ilgi gösterirseniz fanatik oluyorsunuz ancak bu yaşlarda örneğin bir enstrüman çalıp farklı spor dallarına yönelip futbolla ilişkinizi asgariye indirirseniz muhtemelen futboldan uzak durabilirsiniz

    18-25 futbol vs. eğitim: annenin, futbol karın doyurmuyor, dersini çalış çıkışları ve sınavların derbilerle çakıştığı haftasonları. 12-18 arasını kaçırdıysanız, alın size 2. bir fırsat daha. futboldan hala kopamadıysanız ancak eğitim ve geleceğiniz önemsiyor ve annenizin sözleri kulaklarınızda çınlıyorsa şanslısınız. önünüze 2. bir fırsat daha çıktı. iyi değerlendirin. zira futbol gerçekten karın doyurmuyor.

    25-35 bekarlık ve fanatikliğe veda: önce iyi kötü bir işiniz olur, sonra hayatınızı birleştirebileceğiniz bir eş. daha sonra çoluk çocuğa karışırsınız ve futbol ister istemez hayatınızın merkezinden uzaklaşır. tribün veya deplasman yapacak ne zamanınız ne de paranız olur. olsa da bu ikisini daha akıllı harcarsınız.

    35-45 kritik eşik: şayet 18-25 ve 25-35'i yukarıdak yazdığım gibi geçirdi isen güzel günler seni bekliyor. çocukların büyüyecek, arada bir onlarla maç izleyeceksin veya maça gideceksin. aksi takdirde muhtemelen bir baltaya sap olamamışsındır ve hayatını kahve köşelerinde futbol ve siyaset konuşarak bedbaht bir şekilde geçireceksindir. ancak hala bir şansın var. derhal toparlan ve işlerini yoluna şok. kafana göre birini bul ve evlen. hiç bir şey için geç değil. futbol karın doyurmuyor.

    45-55 eski günlerin yad edilmesi: hatırlar mısın falanca sezonu, x tarihteki derbiyi hatırladın mı, ne topçuydu beee gibi kelimelerle başlayan cümleler kurarsın. futbol tartışmanın ne kadar aptal bir şey olduğunu çoktan farketmişsindir. çocukların büyüdü ise haftasonlarını kafana göre geçirirsin. paran varsa maça gidersin, yoksa evinde oturur tv'den takip eder, sarmıyorsa kapatırsın.

    55-65 ne ekersen onu biçersin: çocuklarını galatasaraylı yaptı isen ve okumalarını sağlayabildi isen, ne mutlu sana. şimdi sıra onlarda. sağlıklı bir galatasaraylı olarak, sağlıklı galatasaraylı çocuklar yetiştirdiysen yavaş yavaş torun sevmeye hazırlan. çocuklarını iyi yetiştirdiysen, torunlarını şımartabilrisin. git store'a galatasaraylı zibin al, isimli çocuk forması al, beraber maç izle. hayatın tadını çıkar.

    neuchatel xamax, monaco ve manchester united zaferleri ile büyüyüp yetişen bir galatasaraylı olarak 3 temmuz'da futboldan soğudum. çocuklar büyüdükçe sorumluluklar da çoğaldı. 3 sene önce 61 yaşında babamı kaybettim. çok denedim, ancak futboldan kopamıyorum. izlemesini de, oynamasını da seviyorum. daha geçenlerde çocuklarla evde sünger topla top oynarken ıcardiiiii diye topa abanıp sehpanın üstündeki biblo, mumlukları yerle yeksan ederek hanımla papaz oldum. her sezon, bu sene galatasaray şampiyon olsun, seneye mümkün olduğu kadar heyecan yapmadan, bağırmadan çağırmadan arkama yaslanıp maç izleyeceğim diyorum, olmuyor. biraz da karakterimle alakalı bir şey. kaybetmeye sıfır tahammülü olan bir insanım. sağolsun galatasaray bu konuda bizi çok şımarttı. allah muhafaza fenerli ve bjk'li olabilirdim.

    babam beni galatasaraylı yaptı. allah ondan razı olsun. ben de kendi çocuklarımı galatasaraylı yaptım ancak benim gibi fanatik olmalarını istemiyorum. tüm ısrarlarına rağmen hala bir futbol okuluna yazdırmadım. futbola çok ilgi duymasınlar. galatasaraylı olsunlar yeter.
  • 59
    tarihimizin en başarılı sezonunda 0-1 yenildiğimiz 26 mart 2000 galatasaray fenerbahçe maçıdır. tek kale oynadığımız maçta fb ceza sahamıza bile giremeden son dakikalarda bulduğu frikikle topun barajımıza çarpması sonucu golü yemiştik. fanatik olmamda dönüm noktası bir başarı değil o yenilgidir. maçın son düdüğünden itibaren saatlerce hüngür hüngür ağlamıştım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın