• 1666
    oyunculardan, teknik adamlardan farklı olarak yönetim kurullarını bir senelik performansla değerlendirmek çok güç. bu nedenle şu anki yönetimin performans değerlendirmesini yapmak için ikinci senenin sonuna bakmak daha doğru olacaktır. ancak sporda bazı şeyleri önceden kestirmek her zaman imkansız değil dolayısıyla bu yaz dönemin sonunda aldıkları kararlar ve yaptıkları icraatları gördükten sonra yavaştan bir fikir edinmek mümkün olacak biz taraftar için. bundan önce kesin yargılara varmak yanıltıcı olabilir, zira 1 sene içinde adnan polat yönetiminin icraatlerindeki 180 derece dönüşü de gördük malesef.

    kişisel beklentilerim doğrultusunda galatasaray yönetiminden şu ana başlıklar üzerinde yoğunlaşmasını bekliyorum:

    1) fatih terim - bülent tulun meselesi
    geçen sezon bu ikili ekseninde yaşanan ve takıma zarar veren kutuplaşmanın önünde geçilmesi gerekiyor. hala tulun isminden bir rahatsızlık olduğu ortada, ve galatasaray'a yakın kişilerin bu imayı sıklıkla yaptığını görüyoruz. biri giderse bunun kim olacağı taraftar için ortada. eğer birlikte devam edilecekse çok dikkatli yönetilmesi gereken bir ilişki sözkonusu.

    2) futbol takımı kadro reziyonu
    geçen yıl oyuncu satışı, takaslar derken çok da maliyetli olmayan ama başarılı bir kadro revizyonu yapıldı. ancak takım şampiyonluğa giderken 13-14 kişilik yetersiz bir rotasyonla mücadele edebildi. sürdürülebilir başarı için, hre sene şampiyonluğa oynayabilen bir galatasaray için bazı oyuncuların gönderilip yerlerine daha kaliteli olanların gelmesi gerekiyor. özellikle yerli oyuncu eksikliği hat safhada, ve semih kaya ve emre çolak'tan sonra altyapıdan umut vadeden bir oyuncu gözükmüyor. bu konuda atılacak adımlar futbol takımının geleceğini çizecek. geçen yıl ihtiyaç duyulan başarı yüzünden uçuk ücretler alan felipe melo makul şartlarda takıma kazandırılırsa büyük başarı olur.

    3) şike meselesi
    bu konuda adımlar zaten atıldı, galatasaray'ın bir ceza almasının çok düşük ihtimal olduğu söyleniyor. ancak yine de galatasaray'ın durumun içine çekilmesine engel olurken haklarını korumasını başarabilecek bir duruşun sağlanması gerek. ayrıca bu "türkiye'ye şikeyi getiren takım" saçmalığına karşı da bir tavır alınması yerinde bir tutum olur.

    4) beşiktaş ve tt arena
    taraftar olarak kesinlikle istemiyoruz, burası açık. ali sami yen ve metin oktay'a küfreden, sürekli şike suçlamalarında bulunan, oyuncularımıza saldırmaya kalkan bir taraftar güruhuna stad verilmemeli. şampiyonlar ligi, kupa, lig derken zaten çok yoğun geçecek bir sezonda bir de beşiktaş maçlarının oynanması bizim sistemimizdeki bir takım için galiz sonuçlar doğurabilir. bunu engelleyememesi başlı başına bir başarısızlık faktörüdür.

    5) federasyon
    kupa töreni"nde çıkardıkları rezillikler ve şike konusunda yaptıkları ortada olan bu federasyona takım zarar görmeden muhalefet etmek, örgütlenmek, ve gerekirse istifa etmelerini sağlayacak kamuoyunu oluşturmak gerekiyor. ve bunu yaparken hakemler, pfdk ve tahkim tarafından saldırılar da gelecektir kuşkusuz.

    6) basketbol takımı
    basketbol takımı beşiktaş karşısında elenerek çok büyük bir fırsatı tepti ve euroleague'e düzenli katılacak bir ekip olma yolundaki en önemli adımı atamadı. diğer yandan oktay mahmuti ve yönetim ekseninde problemler olduğu ortada. problemler kesinlike çözülmeli, oktay mahmuti takımın başında kalmalı. daha önemlisi üstünberk'in ayrılmasıyla kopan ilişki tekrar tamir edilmeli ve önümüzdeki yıl bu sene yarıda kalan çıkışın devam ettirilmesi için doğru ortam oluşturulmalı.

    7) devlet ilişkileri
    bu listede olması bile başlı başına bir komdei aslında ama... durum malesef böyle. "ünal aysal başbakan'dan randevu alamadı" türü haberlerin sonunun gelmesi gerekiyor. stad yollarının ve projelerinin yapılabilmesi için devletle uyumlu bir ortam sağlanması gerek. hele ki ve işi büyütüp ünal aysal-inan kıraç-chp-akp-cemaat raddesine çekmekten kesinlikle kaçınılmalı. galatasaray bir spor kulübüdür ve kesinlikle politize olmamalıdır, politik odak haline getirilmemelidir.

    8) borçlar, sermaye artırımı, riva
    sermaye artırımı taraftara anlatması güç bir süreç. galatasaray'a taraftar gözüyle bakanlar için çok iyi, hisse gözüyle bakanlar için felaket bir senaryoydu. bu işin sonlandırılması, bu süreç içinde galatasaray imajının zedelenmesine engel olunması gerekiyor. zira çeşitli odaklardan saldırılar, ve işin etik kısmına eleştiriler artarak yapılacağa benziyor. riva arazisi ise zaten yılların projesi durumunda, milyonlarca dolar borcu tek kalemde silebilecek bir değer gözüyle bakılıyor. en basit şekilde ise, seneye borç kaç milyondan kaç milyona inecek?

    umarım vakti geldiğinde tekrar baktığımızda bu maddeleri büyümüş dertler olarak değil aşılmış problemler olarak görebiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın