167
baba ve oğul yemekten sonraki gezinti baabında otoyolun yanında yürüyorlardı. otoyol polisi yanlarına gelip burada yürümenin yasak olduğunu söyleyince, baba dayanamadı ve '' bizim oğlan maç izlemek istiyor bende de para yok memur bey ne yapabiliriz ? '' dedi. polis, '' benim tanıdığım bir kahve var. orada digiturk vardır. abcxyz yaka numaralı abinin selamı var deyin. içeri almazlarsa 3 gün mühürlerim valla. beni dellendirmesinler dedi. '' baba sevindi. oğlunu alıp ekip arabasıyla beraber şehrin yolunu tuttular.
olaylar gelişir...
küçük aborjin devlet yasalarına göre ismini alır : '' harry kewell '' . 8 senelik kesintisiz eğitim furyasına katılır. her gün o operasyon çantası gibi çantayı ( askerliğini yapanlar bilir. ) okula taşır. ödev yapar ama kafasına çok yatmayan bazı dersleri asar. çünkü ülkede bu durum için parasıyla rapor verip olayın idareyle geçiştirmesine yol açacak çok doktor vardır. sınavdan sınava koşar. okula girerken yapılan saç kontrolünden kaçar. eve yürürken ayakta test çözer. zira avustralya milli eğitim sistemi daha çok yarış atı yetiştirmektedir. melbourne büyükşehir belediyesi' nin verdiği bursları havada kapar. stres atmak için okuldaki ön bahçede kola kutusunu ezip maç yapar. bir yandan da müdürün kızına yazar. yakışıklıdır. ( beden dersinde hemcinslerinin ve karşı cinsin soyunma olayları gelişimi, yerleri, beden dersinde kızlara zorla voleybol oynattırılıp erkeklerin de sadece futbol oynaması gibi hakkında kitap yazılabilecek avustralya milli eğitim sistemi sorunlarına anlam veremez. keza bende değinmiyorum. gerçi herkesin futbol oynaması işine gelir. bu sayede daha popülerdir. çünkü, ağzında gümüş kaşıkla doğduysa onun bir suçu yoktur.*) teneffüs arasında bunu yaptığı için müdür muavininden fırça yerken beden öğretmeninin araya girmesi ile yırtar. okul takımına seçilir. enerjisini orada harcaması istenir. hatunlar, maçta yıldızlaşma şansı ve her yabancı filmde olduğu gibi '' cool çocuk '' tripleri de kendisinin işine gelir.
three years later... ( 3 yıl sonra. o değil de iyice film gibi olmaya başladı bu )
*bu da avustalya' da o zamanlar severek izlenen yeni zelanda yakası adlı dizinin yıldızı burhan goldenball' un sözüdür.
olaylar gelişir...
küçük aborjin devlet yasalarına göre ismini alır : '' harry kewell '' . 8 senelik kesintisiz eğitim furyasına katılır. her gün o operasyon çantası gibi çantayı ( askerliğini yapanlar bilir. ) okula taşır. ödev yapar ama kafasına çok yatmayan bazı dersleri asar. çünkü ülkede bu durum için parasıyla rapor verip olayın idareyle geçiştirmesine yol açacak çok doktor vardır. sınavdan sınava koşar. okula girerken yapılan saç kontrolünden kaçar. eve yürürken ayakta test çözer. zira avustralya milli eğitim sistemi daha çok yarış atı yetiştirmektedir. melbourne büyükşehir belediyesi' nin verdiği bursları havada kapar. stres atmak için okuldaki ön bahçede kola kutusunu ezip maç yapar. bir yandan da müdürün kızına yazar. yakışıklıdır. ( beden dersinde hemcinslerinin ve karşı cinsin soyunma olayları gelişimi, yerleri, beden dersinde kızlara zorla voleybol oynattırılıp erkeklerin de sadece futbol oynaması gibi hakkında kitap yazılabilecek avustralya milli eğitim sistemi sorunlarına anlam veremez. keza bende değinmiyorum. gerçi herkesin futbol oynaması işine gelir. bu sayede daha popülerdir. çünkü, ağzında gümüş kaşıkla doğduysa onun bir suçu yoktur.*) teneffüs arasında bunu yaptığı için müdür muavininden fırça yerken beden öğretmeninin araya girmesi ile yırtar. okul takımına seçilir. enerjisini orada harcaması istenir. hatunlar, maçta yıldızlaşma şansı ve her yabancı filmde olduğu gibi '' cool çocuk '' tripleri de kendisinin işine gelir.
three years later... ( 3 yıl sonra. o değil de iyice film gibi olmaya başladı bu )
*bu da avustalya' da o zamanlar severek izlenen yeni zelanda yakası adlı dizinin yıldızı burhan goldenball' un sözüdür.