• 70
    politik doğruculuk son yıllarda en tehlikeli düşünsel öge konumuna geldi bence. bu politik doğruculuk bir de post truth denen duyguları mantığın önüne koyarak kitleleri yönetmeyi amaçlayan hareketle birleşince ortaya linç kültürü çıkıyor.

    ben kendi adıma lgbt hareketini destekliyorum, paylaşım da yaparım, yürüyüşüne de katılabilirim. ancak bu yönelimler bir insanın inancına ters ise onu sen de destekleyeceksin diye zorlamak bana mantıklı gelmiyor. nasıl ki evlilik öncesi seksin günah olduğunu düşünen birini, evlenmeden seks yapanları engellemeye kalkmadığı sürece, bir şeye zorlayamazsak eşcinsel ilişkinin günah olduğunu düşünen birini de eşcinsel ilişkiyi savunmaya zorlayamayız bence.

    bunlar insanların düşünce yapılarıdır, kişisel tercihleridir. ben kendim bekar ve seks yapan biri olarak birisinin çıkıp da seks günahtır demesinden rahatsız olmuyorum, bu bence fikir özgürlüğüdür, kimse seks yapmasın dediğinde fikir özgürlüğü olmaktan çıkar çünkü orada benim tercihime müdahale başlamıştır.

    şöyle düşünelim; bugün pek çok ülkede ermeni soykırımının varlığı kabul ediliyor. benim üzerine vardır ya da yoktur diyebileceğim bir konu değil bu, üzerine çok fazla şey okuyup araştırmak gerek ama güvendiğim tarihçiler olmadığını söylüyorlar. her neyse, şimdi soykırım da eşcinselliğe karşı olmak kadar büyük bir ahlaki problem bence, hatta ötesine zaten suç uluslararası hukukta da. peki ermenileri anmak için siyah forma giyilmesine karar verilse ve bir futbolcu bunu reddetse o zaman biz türkler olarak o futbolcuyu özgürlük penceresinden savunmayacak mıyız dünyaya karşı? hal buyken bir futbolcunun lgbt oluşumuna destek vermek istememesini de ben bu özgürlük penceresinden savunabilirim. çünkü onun inancına ters olabilir bu. mesela bunu yasaklamaya kalkması ya da yasaklamayı savunanların yanında bulunmasıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın