87
(bkz: #3259304)
ilgili girdiyi görünce yine aklıma geldi.
bu vesileyle belki kulübe ulaştıranlar olur. tüm dünyada ve özellikle bizim gibi ortadoğu ülkesinde sosyal medya gündemi belirleyip yön veriyor. bu yadsınamaz bir gerçek halini aldı.
üstelik ülkemizde lobi anlamında geride kalan, 3. büyük diye adlandırılan beşiktaş’ın, sosyal medyadaki gücü gün gibi gerçek. adamlar istedikleri algıyı yapabiliyorlar. bu gün geliyor candaş tolga oluyor, gün geliyor bülent uslu oluyor. biz bu adamları iplemiyoruz ancak paralı veya parasız bir şekilde kitleleri etkiliyor ve yönlendiriyorlar.
örneğin dün oynanan beşiktaş sivasspor maçında josef’in kasti olduğunu düşündüğüm bileği kırma-tendonu koparma hareketi bugün hiç konuşulmuyor, o kadar eksiği olan beşiktaş’a karşı sivasspor’un oyunu konuşulmuyor, sergen’in hakeme küfür etmesi -üstelik sergen kırmızı doğru dediği halde- konuşulmuyor. akılları sıra 2 maç ceza aldırıp tahkimle 1’e düşürme peşindeler.
şu bir gerçek ki, hiçkimse parasız şekilde bu kadar küfür edildiği bir ortamda, at gözlükleri takarak çığırtkanlık yapamaz. yani insan olan yapamaz. ama insanlar para karşılığında bunu yapabilir.
bu konuda en geride kalan camia maalesef biziz. zira fenerbahçe de, beşiktaş kadar olmasa da bunu yapıyor.
bunun ayıbı yok. kuracaksın sosyal medya ağını, biraz para yedirteceksin, muhakkak çığırtkanlık yapanlar olacaktır. sözlükçe biz o kişileri sevmeyeceğiz zaten -bizim kültürümüzde o tip kişilere hiçbir zaman prim verilmedi- ancak sosyal medyanın gücünü de hafife almak gerekmiyor. oyunu kuralına göre oynamadığında sıkıntı yaşıyoruz.
bakın en yakın örneği, oyunculara verilen maaşları açıklamamak oldu. kuralına göre oynadığında ise galatasaray her zaman önde olacaktır.
ilgili girdiyi görünce yine aklıma geldi.
bu vesileyle belki kulübe ulaştıranlar olur. tüm dünyada ve özellikle bizim gibi ortadoğu ülkesinde sosyal medya gündemi belirleyip yön veriyor. bu yadsınamaz bir gerçek halini aldı.
üstelik ülkemizde lobi anlamında geride kalan, 3. büyük diye adlandırılan beşiktaş’ın, sosyal medyadaki gücü gün gibi gerçek. adamlar istedikleri algıyı yapabiliyorlar. bu gün geliyor candaş tolga oluyor, gün geliyor bülent uslu oluyor. biz bu adamları iplemiyoruz ancak paralı veya parasız bir şekilde kitleleri etkiliyor ve yönlendiriyorlar.
örneğin dün oynanan beşiktaş sivasspor maçında josef’in kasti olduğunu düşündüğüm bileği kırma-tendonu koparma hareketi bugün hiç konuşulmuyor, o kadar eksiği olan beşiktaş’a karşı sivasspor’un oyunu konuşulmuyor, sergen’in hakeme küfür etmesi -üstelik sergen kırmızı doğru dediği halde- konuşulmuyor. akılları sıra 2 maç ceza aldırıp tahkimle 1’e düşürme peşindeler.
şu bir gerçek ki, hiçkimse parasız şekilde bu kadar küfür edildiği bir ortamda, at gözlükleri takarak çığırtkanlık yapamaz. yani insan olan yapamaz. ama insanlar para karşılığında bunu yapabilir.
bu konuda en geride kalan camia maalesef biziz. zira fenerbahçe de, beşiktaş kadar olmasa da bunu yapıyor.
bunun ayıbı yok. kuracaksın sosyal medya ağını, biraz para yedirteceksin, muhakkak çığırtkanlık yapanlar olacaktır. sözlükçe biz o kişileri sevmeyeceğiz zaten -bizim kültürümüzde o tip kişilere hiçbir zaman prim verilmedi- ancak sosyal medyanın gücünü de hafife almak gerekmiyor. oyunu kuralına göre oynamadığında sıkıntı yaşıyoruz.
bakın en yakın örneği, oyunculara verilen maaşları açıklamamak oldu. kuralına göre oynadığında ise galatasaray her zaman önde olacaktır.