• 460
    maç önü öngörüler, maç içindeki gidişata bağlı değişen beklentiler ve maçın skoru itibarıyla ilginç bir maç oldu.
    açıkçası son form durumumuz göz önünde bulundurulduğunda maç öncesinde "alın 1 puanı, maç oynanmasın" deseler havada kapardım.
    lakin maç başlayıp, takımın isteği ve arzusunu görüp, bunun sonucu olarak da 0-2 öne geçtikten sonra yine anlamsız müdahaleler ve kronik skoru koruyamama hastalığımızın nüksetmesi ile maç 2-2 bitince o, başta 1 puanı havada kapabilecek kadar umudu az olan güruhun (ki içinde ben de varım), kimi ağır ve acımasız, kimi hoşgörülü ve ümitvar şekilde başladık eleştirilere.

    maçı bizim adımıza dramatik kılan yegane sebep, 0-2'den 2-2'ye gelmesi, üstelik bunun henüz 2021-2022 sezonu 3. haftasında oynanan kasımpaşa maçının hemen ardından aynı senaryo ile cereyan etmesi oldu, ve yine aynı hatalar ile oyun rakibe teslim edildi.
    halbuki madem önde baskılı oynadığında rakibi hataya iterek başlamışsın, mümkün mertebe bunu devam ettirmeye çalışsan belki başka bir senaryo ile bitecekti maç. tabii bunlar farazi düşünceler...

    neyse, sezonun 4. haftası bitti henüz, stratejik açıdan bakarsak rakiplerden birinin sahasından yenilmeden çıkabilmek önemli. hatırlayın, alamadığımız "1 puan" ların yasını tuttuk geçtiğimiz sezonlarda bol bol. bu nedenle bu 1 puanlar hedef giden yolda altın değerinde. yukarıyla aramızda 1 maçlık fark var, bu da iyi bir durum.

    amma velakin fatih hoca'nın şu müdahaleler konusunda biraz kendine gelmesi lazım, hadi emre kılınç sakatlandı da çıktı ama morutan'ı rakibe önlem almak için hem de devre arasında çıkarmak rakibe apaçık "üzerime gel" davetiyesi çıkarmaktır. kendisi belki kafaca farklı bir şey düşünse de sahaya, rakibe verilen ana mesaj bu olarak algılanır. bunu gören diğer oyuncular da ister istemez adım adım geri çekilmeye başlarlar. zaten geride gol yemeye hazır bir defans kurgumuz var (maalesef), sen rakibe davet edersen o da gelir o golü atar.

    galatasaray olarak bırakın 2-0'ı, ilk golü attığımızda dahi rakipte psikolojik olarak "gitti bu maç" havasını oluşturmamız gerekirken, son 2 maçtaki gelişmeler, maçların bir şekilde dönmesi gibi süreçler bizi psikolojik olarak bir süre yoracak gibi.
    düşünün 2-0'da maçı koparamayan takım yarın 3-0, 4-0 öne geçtiğinde dahi rakibin gardını kolay kolay indiremez, onları sürekli "1 gol atsam belki galatasaray'ı paniğe sevk ederim" tipi düşüncelerle oyunun içinde tutar.
    ha bunun ilacı tabi ki, önümüzdeki maçların bir iki tanesinde net 3-4 gollü galibiyetler olarak gözükmekte.
    ancak her maç bırakın 3-4'ü belki 2 gol bile atamayacağımıza göre, bizim bir an önce zaman zaman bize 1-0, 2-1'lik galibiyetleri getirecek takım savunması bütünlüğünü sağlamamız elzem ...
App Store'dan indirin Google Play'den alın