25496
maçlara çıkacak kadrosunun yönetim veya taraftar tarafından kurulmaması gerekmektedir. göreve geldikleri günden itibaren elindeki futbolcu grubunu kötüleyerek satmaya çalışan taraftar ve yönetim grubuna sahibiz. hadi taraftar yapıyor onu anladık ama kulüp başkanı dahil olmak üzere yönetim kurulunun elemanları çıkıp takımın futbolcusunu hedef gösterirse sonuç bu olur. yerine birini aldınız mı? hayır. satabildiniz mi? hayır. lig başlamış, maçlar oynanmaya devam ediyor fakat siz transfer dönemindeki beceriksizliğinizi futbolcunuzu hedef göstererek gizlemeye çalışıyorsunuz.
hedef gösterdiğiniz futbolcuların yerine elinizde oynamasını beklediğiniz isimlere bir bakalım isterseniz; mesleği sporculuk olup, başına gelmesini isteyeceğimiz en son şeyler emre akbaba'nın başına geldi ve ne yazık ki bu realiteyi artık kabul etmemiz gerekiyor. kabul etmediğimiz zaman olacakları hep beraber gördük, takımla sezon başı kampı yapmamış ve zaten fizik olarak kötü durumda olan emre akbaba ilk 11 çıktığı ilk maçta takımı bir kişi eksik oynattı. yıllarını bu işe vermiş teknik direktörler bilmiyor bu işi ama biz hepimiz onlardan daha iyi biliyoruz. emre akbaba varken belhanda mı oynar ya diyoruz. yani bu iki isim birbirinin nasıl alternatifi oluyor, onu zaten anlamıyorum ama neyse. diğer isimler kerem, sekidika ve oğulcan. başka futbolcumuz da yok zaten. elimizdeki kadro bu. bu üçlü hakkında uzun uzun yazmak istemiyorum.
elimizdeki futbolcu grubu belli, gelenler belli, gidenler belli, gelmesi istenen ama gelmeyenler de belli. elimizde toplasan 15 tane işe yarayacak futbolcu ya kaldı ya da kalmadı. sezonun ilk resmi maçından itibaren en az devre arasına kadar böyle olacağı da gün gibi ortadaydı. maçlar başladı, takım beklenenin üstünde futbol oynadı mı? evet, oynadı. 22 günde 7 maça çıktı, aynı futbolcuları oynatmaktan 5 metreye pas atamaz hale geldi mi? evet, geldi. kaybettiğimiz maçlara bakıyorum, rangers, kasımpaşa ve alanyaspor. 3 maçın da ortak özelliği, iyi oynamadık fakat 8-0 kaybedecek bir görüntü yoktu ortada. 3 maçı neden kaybettik? cevap belli, kalemiz boş. muslera dönene kadar, rize maçından itibaren bütün maçlara boş kale çıktık ve çıkmaya da devam edeceğiz. muslera olsa, kasımpaşa ve alanya maçlarına 1'er puan yazardık, rangers maçını bilemem.
demem o ki, bazı konularda yaptığımız yangınlar realiteden uzaklaşıp duygusallık kaynaklı oluyor ve bu bize zarar veriyor. yarın öbür gün galatasaray spor kulübü kapandı diyelim, o zaman hep birlikte keşke kapanmasaydı da sırf feghouli ilk 11 başlıyor diye sinirlenseydik deriz. galatasaray futbol kulübünün herhangi bir maçında forma verilen isimlere düşmanca saldırmaktan vazgeçmek en aklı selim davranış. bırakalım, hoca kafasındaki kadroyu sahaya sürsün. teneke bağlamak istediğimiz donk'u stoper yapıp, iki şampiyonluk kazanan adam belhanda, feghouli, arda gibi futbolcuları kara kaşına, kara gözüne oynatmıyordur değil mi?
ve son olarak, sayın fatih hocam; gözünü seveyim toparlan. rangers maçıyla başlayan düşüşün devam ediyor. şu yönetime sabredecek sadece 35 lig maçın kaldı, kapa kulağını ve şampiyon yap bizi.
hedef gösterdiğiniz futbolcuların yerine elinizde oynamasını beklediğiniz isimlere bir bakalım isterseniz; mesleği sporculuk olup, başına gelmesini isteyeceğimiz en son şeyler emre akbaba'nın başına geldi ve ne yazık ki bu realiteyi artık kabul etmemiz gerekiyor. kabul etmediğimiz zaman olacakları hep beraber gördük, takımla sezon başı kampı yapmamış ve zaten fizik olarak kötü durumda olan emre akbaba ilk 11 çıktığı ilk maçta takımı bir kişi eksik oynattı. yıllarını bu işe vermiş teknik direktörler bilmiyor bu işi ama biz hepimiz onlardan daha iyi biliyoruz. emre akbaba varken belhanda mı oynar ya diyoruz. yani bu iki isim birbirinin nasıl alternatifi oluyor, onu zaten anlamıyorum ama neyse. diğer isimler kerem, sekidika ve oğulcan. başka futbolcumuz da yok zaten. elimizdeki kadro bu. bu üçlü hakkında uzun uzun yazmak istemiyorum.
elimizdeki futbolcu grubu belli, gelenler belli, gidenler belli, gelmesi istenen ama gelmeyenler de belli. elimizde toplasan 15 tane işe yarayacak futbolcu ya kaldı ya da kalmadı. sezonun ilk resmi maçından itibaren en az devre arasına kadar böyle olacağı da gün gibi ortadaydı. maçlar başladı, takım beklenenin üstünde futbol oynadı mı? evet, oynadı. 22 günde 7 maça çıktı, aynı futbolcuları oynatmaktan 5 metreye pas atamaz hale geldi mi? evet, geldi. kaybettiğimiz maçlara bakıyorum, rangers, kasımpaşa ve alanyaspor. 3 maçın da ortak özelliği, iyi oynamadık fakat 8-0 kaybedecek bir görüntü yoktu ortada. 3 maçı neden kaybettik? cevap belli, kalemiz boş. muslera dönene kadar, rize maçından itibaren bütün maçlara boş kale çıktık ve çıkmaya da devam edeceğiz. muslera olsa, kasımpaşa ve alanya maçlarına 1'er puan yazardık, rangers maçını bilemem.
demem o ki, bazı konularda yaptığımız yangınlar realiteden uzaklaşıp duygusallık kaynaklı oluyor ve bu bize zarar veriyor. yarın öbür gün galatasaray spor kulübü kapandı diyelim, o zaman hep birlikte keşke kapanmasaydı da sırf feghouli ilk 11 başlıyor diye sinirlenseydik deriz. galatasaray futbol kulübünün herhangi bir maçında forma verilen isimlere düşmanca saldırmaktan vazgeçmek en aklı selim davranış. bırakalım, hoca kafasındaki kadroyu sahaya sürsün. teneke bağlamak istediğimiz donk'u stoper yapıp, iki şampiyonluk kazanan adam belhanda, feghouli, arda gibi futbolcuları kara kaşına, kara gözüne oynatmıyordur değil mi?
ve son olarak, sayın fatih hocam; gözünü seveyim toparlan. rangers maçıyla başlayan düşüşün devam ediyor. şu yönetime sabredecek sadece 35 lig maçın kaldı, kapa kulağını ve şampiyon yap bizi.