863
sevgili fatih hocam,
sen beni elbetteki tanımazsın. ama milyonlarca galatasaray taraftarından birisiyim ve tabiki senin yerin bizlerde bambaşka. hatta sana bir anımı anlatayım. ilkokul birinci sınıftaydım. okumayı yeni yeni sökmüş bir tıfıldım. teyzemlere oturmaya giderken annem "boş gitme, al bakayım şu kitaplardan birisini orada okursun" diyerek yanlışlıkla elime matematik kitabını tutuşturdu. orada matematik kitabını okurken "terim" ifadesi geçti ve ben sevinçle "fatih terim" dedim, galatasaray'ım matematik kitaplarında anlatılıyordu demek. o derece büyük bir takımdık ve sen o derece büyük bir adamdın demek. koşa koşa matematik öğretmeni olan babama neden bana galatasarayımın bu denli büyük olduğunu, matematikle bu denli ilişkili olduğunu anlatmadığını sordum. sonrası kahkaha tufanı zaten.
neyse, yolların ortak sevdamız galatasarayla ayrıldı ama senin sevgini asla ve asla bırakmadı bizleri. floransa'da, milano'da bizleri temsil ettiğin gözüyle baktık hep. sonra geldin özellikle son senesi kötü geçen 2 sezon başımızda durdun kimse senin hakkında kötü konuşmadı. hatta devri geçti muhabbetleri yapıldı ve biz seni hep savunduk. sonra milli takıma gittin milli takımı avrupa 3. yaptın biz gene gururlandık. fatih hocamız başardı dedik. sonra bize geri geldin ve efsanevi 2 sene yaşadık. 3. sünde istenmeyen olaylar oldu. belki biraz kırılır gibi oldum kendi adıma ama şartlar ve zaman bunu gerektiriyordu demek ki dedim. ve "nerde kalmıştık" diyerek bir kere daha geldin. 2 şampiyonluk daha kazandık. üst üste 3. süne nefesimiz yetmedi ama gram sorgulamadım. sorgulayamam. senin bize kattıklarının yanında nedir ki?
ancak; bu arda turan transferini gerçekten sen yaptırdıysan hocam, bu sefer senin sevginden gider. yaptığı hareketlerde ölçüyü kaçırırsa, sorumluluğunu senin üstlenmen, hareketlerini senin toparlaman gerekir. arda turan'ın her hareketi senden götürür. bunu söylemek benim borcumdur.
neden diyecek olursan eğer sevgili hocam? sen bizlerin gözünde hep o otoriter aile büyüğü gibiydin. her işe karışırdın ama en önemli önceliğin bizim zarar görmememiz olurdu. mesela odaya girer girmez "topla bakayım ayaklarını" diyen, sonra da "sana hiç yakışıyor mu evladım, senin hiçbir hareketinin falsolu olmaması gerekir, sen bizim gurur kaynağımızsın" diyerek devam eden o dedemiz, amcamız, dayımızdın. bizi asla kırmaz ama bizi kırmadan otoriteni mutlaka kullanırdın. e peki şimdi ne oldu geçmişi falsolarla dolu olan, çalışıp emek göstermek yerine, onu buna sırtını dayayan bir futbolcuya arka çıkmana ne sebep oldu. bu hareketin şahsen beni kırdı diyebiliyorum.
sen gene aynı fatih terim'sin belki ama peki ya arda turan'da aynı arda turan olarak kalmadıysa.
saygı ve sevgilerimle. futbol adına, en güzel sevinçlerinde mutlaka bir imzası atmışlığının bulunduğu, milyonlarca galatasaray taraftarından yanlızca bir tanesi.
sen beni elbetteki tanımazsın. ama milyonlarca galatasaray taraftarından birisiyim ve tabiki senin yerin bizlerde bambaşka. hatta sana bir anımı anlatayım. ilkokul birinci sınıftaydım. okumayı yeni yeni sökmüş bir tıfıldım. teyzemlere oturmaya giderken annem "boş gitme, al bakayım şu kitaplardan birisini orada okursun" diyerek yanlışlıkla elime matematik kitabını tutuşturdu. orada matematik kitabını okurken "terim" ifadesi geçti ve ben sevinçle "fatih terim" dedim, galatasaray'ım matematik kitaplarında anlatılıyordu demek. o derece büyük bir takımdık ve sen o derece büyük bir adamdın demek. koşa koşa matematik öğretmeni olan babama neden bana galatasarayımın bu denli büyük olduğunu, matematikle bu denli ilişkili olduğunu anlatmadığını sordum. sonrası kahkaha tufanı zaten.
neyse, yolların ortak sevdamız galatasarayla ayrıldı ama senin sevgini asla ve asla bırakmadı bizleri. floransa'da, milano'da bizleri temsil ettiğin gözüyle baktık hep. sonra geldin özellikle son senesi kötü geçen 2 sezon başımızda durdun kimse senin hakkında kötü konuşmadı. hatta devri geçti muhabbetleri yapıldı ve biz seni hep savunduk. sonra milli takıma gittin milli takımı avrupa 3. yaptın biz gene gururlandık. fatih hocamız başardı dedik. sonra bize geri geldin ve efsanevi 2 sene yaşadık. 3. sünde istenmeyen olaylar oldu. belki biraz kırılır gibi oldum kendi adıma ama şartlar ve zaman bunu gerektiriyordu demek ki dedim. ve "nerde kalmıştık" diyerek bir kere daha geldin. 2 şampiyonluk daha kazandık. üst üste 3. süne nefesimiz yetmedi ama gram sorgulamadım. sorgulayamam. senin bize kattıklarının yanında nedir ki?
ancak; bu arda turan transferini gerçekten sen yaptırdıysan hocam, bu sefer senin sevginden gider. yaptığı hareketlerde ölçüyü kaçırırsa, sorumluluğunu senin üstlenmen, hareketlerini senin toparlaman gerekir. arda turan'ın her hareketi senden götürür. bunu söylemek benim borcumdur.
neden diyecek olursan eğer sevgili hocam? sen bizlerin gözünde hep o otoriter aile büyüğü gibiydin. her işe karışırdın ama en önemli önceliğin bizim zarar görmememiz olurdu. mesela odaya girer girmez "topla bakayım ayaklarını" diyen, sonra da "sana hiç yakışıyor mu evladım, senin hiçbir hareketinin falsolu olmaması gerekir, sen bizim gurur kaynağımızsın" diyerek devam eden o dedemiz, amcamız, dayımızdın. bizi asla kırmaz ama bizi kırmadan otoriteni mutlaka kullanırdın. e peki şimdi ne oldu geçmişi falsolarla dolu olan, çalışıp emek göstermek yerine, onu buna sırtını dayayan bir futbolcuya arka çıkmana ne sebep oldu. bu hareketin şahsen beni kırdı diyebiliyorum.
sen gene aynı fatih terim'sin belki ama peki ya arda turan'da aynı arda turan olarak kalmadıysa.
saygı ve sevgilerimle. futbol adına, en güzel sevinçlerinde mutlaka bir imzası atmışlığının bulunduğu, milyonlarca galatasaray taraftarından yanlızca bir tanesi.