855
sayın hocam,
sabah spor salonuna giderken uefa cup winner yazan beyaz tişörtümü giydim. salonda çalışırken aynada kendime baktım. gururum müthiş okşandı yine. kendimi galatasaraylı kimliğimle yine çok güçlü hissettim. avrupa’da olmak, orada bayrağımızı temsil etmek, zirveye çıkmak müthiş şeyler. bunlardaki emeğin için tekrar teşekkür ederim. sonra o gurur yerini birden tuhaf bir burukluğa, güçsüzlüğe, güvensizliğe, özgüvensizliğe bıraktı. çünkü benim gurur duyduğum performansımız çok geride kalmıştı. günümüzde bulunduğumuz durum incitiyor. ligde alınan başarılar bana o gururu yaşatmıyor. beni heyecanlandıran, bana coşku ve ilham veren şeyler hep avrupa’da oldu hocam. avrupa’daki galatasaray kendimi iyi hissettirdi. benim kimliğim avrupalı galatasaray. bu yüzden bize galatasaraylı fatih olarak borcun var hocam. öyle şampiyonlar ligi kupası falan demeyeceğim. ha yapabilir miyiz, eski sen olursan inanırım ama gücenme son dönem performansın beni buna ikna edemiyor. benim borcundan kastım, son 30 avrupa maçındaki 2 galibiyet, 9 beraberlik, 19 mağlubiyet tablosunu değiştirmen ve 2020-21 sezonundan başlayarak bize galibiyet serisi vermen. bunu avrupa maçlarından önce basın toplantılarında galatasaray’ı tanımadan boynu bükük konuşan hocalar değil, sen yapabilirsin. çünkü sen galatasaraylı fatih’sin. arda turan ısrarın ve kulübe tekrar zorla getirmiş olman içime sinmiyor. tıpkı yıldırım demirören ile fotoğrafın nasıl içimden çıkmıyorsa bu da kırılan kalbimde yer edecek. ama artık galatasaray’ı ait olduğu yere tekrar taşıman gerekiyor. lig kupası yetmiyor. galatasaray’ın uefa kulüp sıralamasında 64. olması acı veriyor hocam. türkiye’de bize rakip olduğu söylenen kulüpler ile kıyaslamayacağım, çünkü umurumda değiller. ama krasnodar, plzen, ludogorets, apoel gibi kulüplerin önümüzde olması benim kadar seni de yaralıyor biliyorum. ne var ki ben çözüm merci değilim, bu işi sen düzelteceksin hocam. başkan cengiz kesinlikle istememesine rağmen en son alttan alıp arda turan’ı sen istiyorsun diye getirdi. artık bu tip gerginliklerden, gereksiz patinajlardan çıkıp galatasaray’ı yeniden avrupa sıralamasında ilk 20’ye sokacak olan sensin. yani mevcut koşullarda bayern, barca, manchester olamayacağımızı düşünüyorum ama neden bir lyon, shakhtar, zenit kadar olamayalım? böyle söyleyince şımarık galatasaray taraftarı diyenler oluyor. iyi de biz bu seviyedeydik zamanında. kendi kendimize durup dururken şımarmadık. biz transfer çalımlarıyla, yerel başarılarla değil, seninle birlikte avrupa kupalarıyla övündük. buna alıştık. kötü bir alışkanlık mı? bana şımarık diyenlere o zaman ben de başarısızlığa alışmışsınız mi diyeyim? rahmetli ali sami yen bey’in kulübümüzün kuruluş mottosunu ben mi yanlış anlamışım? amacımız türk olmayan takımları yenmek değil mi? biz uefa sıralamasında 25. villareal kadar olamaz mıyız? dün gece juventus’u eleyen lyon kadar olamaz mıyız? yani bize olan borcundan kastım bu sene avrupa liginden başlayarak düzenli olarak bize en kötü ihtimalle çeyrek finaller yaşatman. kritik maçta rakibine tekme atan foghouli’yi cezası biter bitmez sahaya süren terim beni incitiyor hocam. feghouli - belhanda yeterince bıktırmışken bir de arda turan’ın gelişi beni psikolojik olarak yordu. açık yazayım 2019-20 gibi 4-1-4-1 ve pas oyunu, bir de bu adamlarla devam edeceksen değil avrupa’da ilk 20, ligde bile ilk 3 bekleyemiyorum. zerre zevk almıyorum. belhanda feghouli ile şampiyonluklar aldık diyeceksin belki. sonra ne yaptık avrupa’da hocam?
saygılarımla.
sabah spor salonuna giderken uefa cup winner yazan beyaz tişörtümü giydim. salonda çalışırken aynada kendime baktım. gururum müthiş okşandı yine. kendimi galatasaraylı kimliğimle yine çok güçlü hissettim. avrupa’da olmak, orada bayrağımızı temsil etmek, zirveye çıkmak müthiş şeyler. bunlardaki emeğin için tekrar teşekkür ederim. sonra o gurur yerini birden tuhaf bir burukluğa, güçsüzlüğe, güvensizliğe, özgüvensizliğe bıraktı. çünkü benim gurur duyduğum performansımız çok geride kalmıştı. günümüzde bulunduğumuz durum incitiyor. ligde alınan başarılar bana o gururu yaşatmıyor. beni heyecanlandıran, bana coşku ve ilham veren şeyler hep avrupa’da oldu hocam. avrupa’daki galatasaray kendimi iyi hissettirdi. benim kimliğim avrupalı galatasaray. bu yüzden bize galatasaraylı fatih olarak borcun var hocam. öyle şampiyonlar ligi kupası falan demeyeceğim. ha yapabilir miyiz, eski sen olursan inanırım ama gücenme son dönem performansın beni buna ikna edemiyor. benim borcundan kastım, son 30 avrupa maçındaki 2 galibiyet, 9 beraberlik, 19 mağlubiyet tablosunu değiştirmen ve 2020-21 sezonundan başlayarak bize galibiyet serisi vermen. bunu avrupa maçlarından önce basın toplantılarında galatasaray’ı tanımadan boynu bükük konuşan hocalar değil, sen yapabilirsin. çünkü sen galatasaraylı fatih’sin. arda turan ısrarın ve kulübe tekrar zorla getirmiş olman içime sinmiyor. tıpkı yıldırım demirören ile fotoğrafın nasıl içimden çıkmıyorsa bu da kırılan kalbimde yer edecek. ama artık galatasaray’ı ait olduğu yere tekrar taşıman gerekiyor. lig kupası yetmiyor. galatasaray’ın uefa kulüp sıralamasında 64. olması acı veriyor hocam. türkiye’de bize rakip olduğu söylenen kulüpler ile kıyaslamayacağım, çünkü umurumda değiller. ama krasnodar, plzen, ludogorets, apoel gibi kulüplerin önümüzde olması benim kadar seni de yaralıyor biliyorum. ne var ki ben çözüm merci değilim, bu işi sen düzelteceksin hocam. başkan cengiz kesinlikle istememesine rağmen en son alttan alıp arda turan’ı sen istiyorsun diye getirdi. artık bu tip gerginliklerden, gereksiz patinajlardan çıkıp galatasaray’ı yeniden avrupa sıralamasında ilk 20’ye sokacak olan sensin. yani mevcut koşullarda bayern, barca, manchester olamayacağımızı düşünüyorum ama neden bir lyon, shakhtar, zenit kadar olamayalım? böyle söyleyince şımarık galatasaray taraftarı diyenler oluyor. iyi de biz bu seviyedeydik zamanında. kendi kendimize durup dururken şımarmadık. biz transfer çalımlarıyla, yerel başarılarla değil, seninle birlikte avrupa kupalarıyla övündük. buna alıştık. kötü bir alışkanlık mı? bana şımarık diyenlere o zaman ben de başarısızlığa alışmışsınız mi diyeyim? rahmetli ali sami yen bey’in kulübümüzün kuruluş mottosunu ben mi yanlış anlamışım? amacımız türk olmayan takımları yenmek değil mi? biz uefa sıralamasında 25. villareal kadar olamaz mıyız? dün gece juventus’u eleyen lyon kadar olamaz mıyız? yani bize olan borcundan kastım bu sene avrupa liginden başlayarak düzenli olarak bize en kötü ihtimalle çeyrek finaller yaşatman. kritik maçta rakibine tekme atan foghouli’yi cezası biter bitmez sahaya süren terim beni incitiyor hocam. feghouli - belhanda yeterince bıktırmışken bir de arda turan’ın gelişi beni psikolojik olarak yordu. açık yazayım 2019-20 gibi 4-1-4-1 ve pas oyunu, bir de bu adamlarla devam edeceksen değil avrupa’da ilk 20, ligde bile ilk 3 bekleyemiyorum. zerre zevk almıyorum. belhanda feghouli ile şampiyonluklar aldık diyeceksin belki. sonra ne yaptık avrupa’da hocam?
saygılarımla.