65
takvimler yedi nisan bin dokuz yüz seksen iki yılını gösteriyor, o gün galatasaray, fenerbahçe kupa maçı var. maçın yapılacağı inönü stadı ile okuduğum kabataş ticaret lisesinin arası yürüyerek beş dakika. lise son sınıftayım, sabah sınıftan içeri girer girmez, fenerbahçe'li tayfa ile atışmalarımız başladı. o yıl takım hiç iyi gitmiyor, beşiktaş yıllar sonra şampiyonluk kovalıyor, hocaları dorde miliç. bizim tek tutunacak dalımız türkiye kupası kalmış vaziyette. o tarihlerde numaralı tribün hariç, koltuklar numaralı olmadığından bir an önce, stadyuma seyirtip içeri girmemiz lazım, yoksa kapıda kalma ihtimalimiz yüksek. maça gidecek delegasyon, son iki derse girmez ve okulu kırar, fenerliler kendi tarafına, biz kendi tarafımıza konuşlanırız. nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama o tarihte galatasaray yeni bir transfer yapmıştır, ya yabancı transferi serbest olmuştu, ya da ek transfer hakkı açılmıştı, çünkü transfer sezonu temmuzdu. tarık hosiç diye biri gelmişti, sahaya çıktı, uzun boylu hantal yapısı olan heybetli bir futbolcu. küçük adımlarla koşuyor, ısınmada gözükür gözükmez tezahürata başladık, selamını geldi çaktı, birch tipi bir yumruk hareketiydi selamı. teknik direktör özkan sümer'in tahtı sallanıyor o dönem. magazinde ahu tuğba ile boy boy fotoğrafları çıkmış, sonraları kadının ahu tuğba'nın benzeri bir travesti olduğu dedikodusu çıkmıştı, sümer'in kredisi sıfırdı anlayacağınız. fenerbahçe maçın mutlak favorisi. rüzgar gibi başladık maça, tarık hosiç ilk şutu ile kalece yaşar'ı oldukça rahatsız etti. işte dedik budur. ki o dönem sinan turhan, raşit çetiner, ayhan akbin gibi türkiye şartlarında, kalbur üstü santraforlarımız var. sinan turhan'ın bir kadından cinsel yoldan bulaşan bir hastalık kaptığı söylenirdi tribünlerde. rize de muhteşem oynayan adam biz de pusmuştu. sağlı sollu ataklarla geldik, hosiç ceza sahasının çizgisinde topla buluştu, yaşarcığmın yanından topu ağlara mıhlayıverdi. bizler tabi ayakta kiminle sarıldığımızı, öpüştüğümüzü bilmiyoruz. yıllardır beklediğimiz fenerbahçe'nin kocası olacak futbolcu, arzı endam ediyordu. tarık hosiç, galatasaray tarihinde unutulmazlar arasına adını altın harflerle yazdırmıştır bu süreç sonrasında.