22295
9 kasım 2019 gaziantep fk galatasaray maçı'nda doğrularla yanlışlar bir aradaydı. tabi insan bu kadar aksaklığın tek seferde düzelmesini beklemiyor. ama bazı adımların atıldığını görmek memnuniyet verici.
bana göre maçın en büyük artısı attığımız 2. goldü. sonunda bir bekimiz sıfıra indi ve bu şekilde gol attık. futbol tarihinin en kolay golünü atmamakta senelerdir inat ediyorduk. daha hafta içi şampiyonlar ligi'nde* real madrid deplasmanında yediğimiz 6 golü hatırlayın. bek katkısı muazzamdı adamların. bir defa hücuma o kadar çok çıkıp o kadar çok genişlik kazandırdılar ki savunma yapamadık. pres yapmaya tenezzül ettiğimiz her sefer ya gol yedik ya pozisyon verdik. çünkü mutlaka beklerinden biri ileri koşu yapıp boşa çıktı. biz bu koşulara yanıt veremediğimiz gibi adamlar da o beki mutlaka buldular. set hücumlarında da bekler uç oyuncuları topu aldığında mutlaka sıfıra koşu yaptı. burada kilit nokta bana göre atağa katılan bek oyuncularının koşu yoluna topu bırakmak. bizim kanat oyuncularımız bunu yapmamakta senelerdir ısrar ediyordu. fatih terim bu işin üzerine gitmeli. bunun üzerine gittiğimizde sadece attığımız goller artmayacak, savunulması zor bir ekip olacaz. çünkü rakip tek tip hücum üzerine savunma geliştiriyor, defansta sağ ve sol kanatlar arasındaki mesafeyi minimuma indirerek boşluk bulmamızı çok zorlaştırıyor. ama bek koşularını arttırıp onları beslediğimizde rakip genişlemek zorunda kalacak. bu göbekten hücum yapmamızı da kolaylaştıracak bir etken.
hak eden oyuncular forma bulmaya başladı bu da güzel. hazırlık maçlarında ömer'i orta sahada gördüğümde aha dedim gattuso bu. daha orta sahada oynadığı ilk maçtan beri ömer forma benim diye bağırıyordu. sonunda terim de bunu anladı sanıyorum. esasında şener'in sakatlanıp devreyi kapaması çok kötü oldu. çünkü tam bu oyuna göre bir bek. tempolu, sıfıra inmeyi, ofans katkısı vermeyi seven bir yapısı var. devre arasında takıma linnes katıldıktan sonra çok daha iyi olacak diye düşünüyorum her şey. çünkü şener de emre de sakatlık sorunu olan futbolcular. linnes hem bunların ikisinden de kaliteli bir oyuncu, hem de sık sakatlanmıyor. bana göre esas pozisyonu sol bek ama her iki kanatta da tam verimle oynayabiliyor. hem oyuncuları dinlendirme, hem de alternatifleri çoğaltma bakımından müthiş transfer bizim adımıza.
takım pres konusunda bir adım atmış. özellikle ilk devre iyi mücadele ettik. andone sakatlanmasaydı çok daha iyi mücadele ederdik. bana göre seri de girdikten sonra bu oyuna iyi uyum sağladığını gösterdi. ömer bayram'ın koşu gücünü aratmadı. zaten ön alan baskılarında hep seri'yi gördük. üretken de oldu. 2 tane güzel pozisyon hazırladı. bence feghouli'ye ciddi bir alternatif. fatih terim en azından takım oturana kadar ömer, lemina ikilisini bozmamalı. daha önce nzonzi, seri ikilisinde ısrar etmedi. bana göre ciddi süre kaybettirdi bu iş bize. kimya tuttu mu onu koruyacaksın. bu ikiliyi artık maçına göre seri, feghouli, belhanda gibi oyuncularla desteklemek gerek.
babel kötüydü. zaten zorunluluktan oyuna girdi. inşallah andone'nin ciddi bir durumu yoktur. ama anladığım kadarıyla o da devreyi kapadı. bakalım falcao nasıl dönecek. dünkü oyunun özellikle ilk yarısında çok verimli olacaktır. o oyunda emin olun diagne de verimli olurdu.
gelelim eksilere. pres yapmaya başladık. ama adam paylaşımımız rezalet. evet koşuyoruz, yani koşmaya başladık ama dün sahada real madrid olsa bir kere daha 6 gol yerdik. esasında hafta içi yine aynı arzuyla başladık maça real karşısında. ama dediğim gibi adam paylaşımımız o kadar kötü ki, çok hızlı şekilde presimizi çökertip golleri buldu real madrid. pres yaparken boş adam bırakırsan iyi takımlar o adamı mutlaka bulur, yetenekli oyunculara savunma hattın çökmüş şekilde yakalanırsın. superlig'de bunu yapabilecek takım sayısı oldukça az. ama galatasaray mutlaka preste adam paylaşımına çalışmalı. boşa koşmazsak kondisyonumuzu koruruz, maçları çok daha rahat oynarız.
degaj ve autlar. esasında pas tekniği çok yüksek bir takımız. üzerine de hem lemina, hem ömer topu alırken dönüp adam geçebilen oyuncular. marcao kesinlikle müthiş top çıkarıyor defanstan. benim kitabımda böyle bir kadroda presi kıramama diye bir şey yok. tüm kaleci vuruşlarını babel'e atmaktan vazgeçmeliyiz. her rakip babel'in bi önüne bir de arkasına adam koyup uzun kullandığımız tüm kaleci vuruşlarını topluyor. hayır rakip baskı yaparken 2 kere preslerini kırsak rakipler real madrid görmüş galatasaray'a dönecek. çünkü hatırlayın hafta içi maça presle başlamamıza rağmen real'in presimizi kırdığını görünce kesinlikle defansif bir direnç gösteremedik maç boyunca.
kornerler. daha doğrusu duran toplar. abi izbandut gibi adamlarımız var. ben şu kadar hafta geçti mesela luyindama kornerden henüz 1 tane bile gol atamadıysa bunu teknik direktöre yazarım. adamın üzerinden kafa vuramayacağı futbolcu yok dünyada. keza haftalarca luyindama ile birlikte nzonzi de oynadı. bu adamlar kafa golü atar. atamıyorsa sorun korner organizasyonlarındadır. böyle goller özellikle kapalı rakipleri açmada, sonuca gidemediğimiz maçları kazanmada çok etkili. futbolun kuralı bu duran topları iyi kullanacaksın. bunu beceren takımlar her zaman başarılı olmuşlardır. kafayı vuranlara bakıyorum, çok iyiyiz. peki topa vuranlara bakıyorum. seri, feghouli, belhanda, ömer... bunların hepsi duran topları iyi kullanan adamlar. takım duran top organizasyonuna çalışmalı.
son olarak galatasaray'ın hiç bir futbolcusunu günah keçisi ilan edip kaybetme lüksü yok. bu aralar taraftarın belhanda alerjisi olduğunu biliyorum. diagne alerjimiz de var. ama unutulmasın bu oyuncular bizim önümüzdeki senelerde yapacağımız transferlerin bütçesi. yada nzonzi. müthiş kaliteli bir adam. bu oyuncuları inkar edemeyiz. formda değillerse kenarda oturtacaksın. ama forma girip oynayabileceklerini de hissettireceksin adamlara. forma mücadelesi bu. kalitesini ispatlamış adamları yok edersen sen zarar görürsün. sistemine uymuyorsa teklif geldiğinde sat. ama istenmeyen adam ilan etme. piyasasını düşürme. ömer'den, donk'tan aldığın katkıya bak. geçen sezon onyekuru'dan, istenmeyen adam ilan edilen feghouli'den aldığın katkıya bak. bruma'yı gönderirken herkes ağladı. o da sezon başında istenmeye adamdı oysa. ben çok eskilerden bir örnek vereyim. bülent korkmaz da istenmeyen adam ilan edildi. kadro dışı falan bırakıldı. inat etti. formayı kaptı. popescu'nun partneri oldu. tarihimizin en büyük başarılarını kazanmamızın baş aktörlerindendi. akıllanalım. madem 10 kasımdayız, tarih tekerrürden ibarettir sözünü hatırlayalım. oyuncuları eleştirebiliriz. forma bulmalarına söylenebiliriz. ama onları nefret objesi haline getirmek bize yaramaz. rahat bırakalım futbolcuları. fatih terim de açıklamalarına dikkat etsin. sürekli bir ocak vurgusu. bana göre büyük saçmalık. zaten menejere verdin talimatı kulüp bul diye. bu açıklamaların kime ne faydası var?
iyisiyle kötüsüyle böyle bir maçtı. ilk yarı biraz top oynadık. zaten kaliteli takımız hemen 2 gol attık. ikinci yarı babel'e degajlar falan başlayınca eski tas eski hamam oldu oyun. hadi 3 gün önce oynadığımız maça verelim bunu da... ama bana göre daha az yorucu değil bu iş. takımı ileri gönder. degajı yap. rakip topu alsın, takımı geri koştur. oysa top ayağında olsa, top çevirsen, aktif dinlensen her şey daha kolay olacak.
bana göre maçın en büyük artısı attığımız 2. goldü. sonunda bir bekimiz sıfıra indi ve bu şekilde gol attık. futbol tarihinin en kolay golünü atmamakta senelerdir inat ediyorduk. daha hafta içi şampiyonlar ligi'nde* real madrid deplasmanında yediğimiz 6 golü hatırlayın. bek katkısı muazzamdı adamların. bir defa hücuma o kadar çok çıkıp o kadar çok genişlik kazandırdılar ki savunma yapamadık. pres yapmaya tenezzül ettiğimiz her sefer ya gol yedik ya pozisyon verdik. çünkü mutlaka beklerinden biri ileri koşu yapıp boşa çıktı. biz bu koşulara yanıt veremediğimiz gibi adamlar da o beki mutlaka buldular. set hücumlarında da bekler uç oyuncuları topu aldığında mutlaka sıfıra koşu yaptı. burada kilit nokta bana göre atağa katılan bek oyuncularının koşu yoluna topu bırakmak. bizim kanat oyuncularımız bunu yapmamakta senelerdir ısrar ediyordu. fatih terim bu işin üzerine gitmeli. bunun üzerine gittiğimizde sadece attığımız goller artmayacak, savunulması zor bir ekip olacaz. çünkü rakip tek tip hücum üzerine savunma geliştiriyor, defansta sağ ve sol kanatlar arasındaki mesafeyi minimuma indirerek boşluk bulmamızı çok zorlaştırıyor. ama bek koşularını arttırıp onları beslediğimizde rakip genişlemek zorunda kalacak. bu göbekten hücum yapmamızı da kolaylaştıracak bir etken.
hak eden oyuncular forma bulmaya başladı bu da güzel. hazırlık maçlarında ömer'i orta sahada gördüğümde aha dedim gattuso bu. daha orta sahada oynadığı ilk maçtan beri ömer forma benim diye bağırıyordu. sonunda terim de bunu anladı sanıyorum. esasında şener'in sakatlanıp devreyi kapaması çok kötü oldu. çünkü tam bu oyuna göre bir bek. tempolu, sıfıra inmeyi, ofans katkısı vermeyi seven bir yapısı var. devre arasında takıma linnes katıldıktan sonra çok daha iyi olacak diye düşünüyorum her şey. çünkü şener de emre de sakatlık sorunu olan futbolcular. linnes hem bunların ikisinden de kaliteli bir oyuncu, hem de sık sakatlanmıyor. bana göre esas pozisyonu sol bek ama her iki kanatta da tam verimle oynayabiliyor. hem oyuncuları dinlendirme, hem de alternatifleri çoğaltma bakımından müthiş transfer bizim adımıza.
takım pres konusunda bir adım atmış. özellikle ilk devre iyi mücadele ettik. andone sakatlanmasaydı çok daha iyi mücadele ederdik. bana göre seri de girdikten sonra bu oyuna iyi uyum sağladığını gösterdi. ömer bayram'ın koşu gücünü aratmadı. zaten ön alan baskılarında hep seri'yi gördük. üretken de oldu. 2 tane güzel pozisyon hazırladı. bence feghouli'ye ciddi bir alternatif. fatih terim en azından takım oturana kadar ömer, lemina ikilisini bozmamalı. daha önce nzonzi, seri ikilisinde ısrar etmedi. bana göre ciddi süre kaybettirdi bu iş bize. kimya tuttu mu onu koruyacaksın. bu ikiliyi artık maçına göre seri, feghouli, belhanda gibi oyuncularla desteklemek gerek.
babel kötüydü. zaten zorunluluktan oyuna girdi. inşallah andone'nin ciddi bir durumu yoktur. ama anladığım kadarıyla o da devreyi kapadı. bakalım falcao nasıl dönecek. dünkü oyunun özellikle ilk yarısında çok verimli olacaktır. o oyunda emin olun diagne de verimli olurdu.
gelelim eksilere. pres yapmaya başladık. ama adam paylaşımımız rezalet. evet koşuyoruz, yani koşmaya başladık ama dün sahada real madrid olsa bir kere daha 6 gol yerdik. esasında hafta içi yine aynı arzuyla başladık maça real karşısında. ama dediğim gibi adam paylaşımımız o kadar kötü ki, çok hızlı şekilde presimizi çökertip golleri buldu real madrid. pres yaparken boş adam bırakırsan iyi takımlar o adamı mutlaka bulur, yetenekli oyunculara savunma hattın çökmüş şekilde yakalanırsın. superlig'de bunu yapabilecek takım sayısı oldukça az. ama galatasaray mutlaka preste adam paylaşımına çalışmalı. boşa koşmazsak kondisyonumuzu koruruz, maçları çok daha rahat oynarız.
degaj ve autlar. esasında pas tekniği çok yüksek bir takımız. üzerine de hem lemina, hem ömer topu alırken dönüp adam geçebilen oyuncular. marcao kesinlikle müthiş top çıkarıyor defanstan. benim kitabımda böyle bir kadroda presi kıramama diye bir şey yok. tüm kaleci vuruşlarını babel'e atmaktan vazgeçmeliyiz. her rakip babel'in bi önüne bir de arkasına adam koyup uzun kullandığımız tüm kaleci vuruşlarını topluyor. hayır rakip baskı yaparken 2 kere preslerini kırsak rakipler real madrid görmüş galatasaray'a dönecek. çünkü hatırlayın hafta içi maça presle başlamamıza rağmen real'in presimizi kırdığını görünce kesinlikle defansif bir direnç gösteremedik maç boyunca.
kornerler. daha doğrusu duran toplar. abi izbandut gibi adamlarımız var. ben şu kadar hafta geçti mesela luyindama kornerden henüz 1 tane bile gol atamadıysa bunu teknik direktöre yazarım. adamın üzerinden kafa vuramayacağı futbolcu yok dünyada. keza haftalarca luyindama ile birlikte nzonzi de oynadı. bu adamlar kafa golü atar. atamıyorsa sorun korner organizasyonlarındadır. böyle goller özellikle kapalı rakipleri açmada, sonuca gidemediğimiz maçları kazanmada çok etkili. futbolun kuralı bu duran topları iyi kullanacaksın. bunu beceren takımlar her zaman başarılı olmuşlardır. kafayı vuranlara bakıyorum, çok iyiyiz. peki topa vuranlara bakıyorum. seri, feghouli, belhanda, ömer... bunların hepsi duran topları iyi kullanan adamlar. takım duran top organizasyonuna çalışmalı.
son olarak galatasaray'ın hiç bir futbolcusunu günah keçisi ilan edip kaybetme lüksü yok. bu aralar taraftarın belhanda alerjisi olduğunu biliyorum. diagne alerjimiz de var. ama unutulmasın bu oyuncular bizim önümüzdeki senelerde yapacağımız transferlerin bütçesi. yada nzonzi. müthiş kaliteli bir adam. bu oyuncuları inkar edemeyiz. formda değillerse kenarda oturtacaksın. ama forma girip oynayabileceklerini de hissettireceksin adamlara. forma mücadelesi bu. kalitesini ispatlamış adamları yok edersen sen zarar görürsün. sistemine uymuyorsa teklif geldiğinde sat. ama istenmeyen adam ilan etme. piyasasını düşürme. ömer'den, donk'tan aldığın katkıya bak. geçen sezon onyekuru'dan, istenmeyen adam ilan edilen feghouli'den aldığın katkıya bak. bruma'yı gönderirken herkes ağladı. o da sezon başında istenmeye adamdı oysa. ben çok eskilerden bir örnek vereyim. bülent korkmaz da istenmeyen adam ilan edildi. kadro dışı falan bırakıldı. inat etti. formayı kaptı. popescu'nun partneri oldu. tarihimizin en büyük başarılarını kazanmamızın baş aktörlerindendi. akıllanalım. madem 10 kasımdayız, tarih tekerrürden ibarettir sözünü hatırlayalım. oyuncuları eleştirebiliriz. forma bulmalarına söylenebiliriz. ama onları nefret objesi haline getirmek bize yaramaz. rahat bırakalım futbolcuları. fatih terim de açıklamalarına dikkat etsin. sürekli bir ocak vurgusu. bana göre büyük saçmalık. zaten menejere verdin talimatı kulüp bul diye. bu açıklamaların kime ne faydası var?
iyisiyle kötüsüyle böyle bir maçtı. ilk yarı biraz top oynadık. zaten kaliteli takımız hemen 2 gol attık. ikinci yarı babel'e degajlar falan başlayınca eski tas eski hamam oldu oyun. hadi 3 gün önce oynadığımız maça verelim bunu da... ama bana göre daha az yorucu değil bu iş. takımı ileri gönder. degajı yap. rakip topu alsın, takımı geri koştur. oysa top ayağında olsa, top çevirsen, aktif dinlensen her şey daha kolay olacak.