1194
bazı kararları almak zordur.
bana göre amatör şubeler konusunda henüz tam anlamıyla gereğini yapamamış başkandır. taaa ünal aysal döneminden beri söylüyorum; galatasaray, basketbol takımını şaibeler nedeniyle sahaya çıkarmadığı gün, amatör şubelere sadece amatör adına uygun kaynak ayırmaya başlamalıydı.
ha tabi bu yapılması gereken tek şey değildi...
riva ve florya doğru değerlendirilmeli, komisyon transferleri bir son bulmalıydı.
görüyorum ki tüm bu işlere girişen ilk isim mustafa cengiz.
basketbolsever renkdaşlara soruyorum, bencilliği bir kenara bırakırsak, galatasaray niçin basketbola yatırım yapsın? kulüp batıyor ve galatasaray'ın basketboldan para kazanma şansı yok. dahası ne yatırırsa yatırsın gördük ki ne zaman rekabet unsuru olsak yolumuz yanlı kurumlarca kesiliyor.
peki basketbolda nasıl büyürüz?
valla 10 senelik süreçte kulüp ekonomisini düzeltir, futbolda altyapısını kurar, nasıl transfer yapılacağını, nasıl oyuncu satılacağını öğrenirse o zaman basketbola yatırım yapmaya başlayabiliriz. sadece basketbola değil, tüm amatör şubelere. henüz bir basketbol stadımız bile yok. gerçi bu stadı yapmakla ilgili taahhütlerimiz olduğu söyleniyor.
basketbola ayırdığımız kaynak 3 milyon eu'ymuş...
bu gün bir 8 numara belki de futbol şampiyonluğu demek.
bir şampiyonluk 60-100 milyon eu arası gelir demek.
bana göre basketbola ayrılan 3 milyon eu bile çok fazla.
bu 3 milyonu altyapına ayırabilirsin. acaba galatasaray'ın altyapı kaynağı ne? 3 milyon eu'nun kaçta biri?
rasyonel olan basketbol, voleybol, hentbol... bu şubeleri kulüp kurtuluncaya kadar amatör şube haline getirmeliyiz. hepsi sadece ama sadece kendi yağında kavrulmalı. belki kendi kaynaklarından futbola aktarmalı.
bakın bir yaralanma ve kan kaybı halinde veya donma tehlikesinde, vücut bile kan dolaşımını sınırlayıp hayati organlarda yoğunlaşıyor. böylece hayatta kalma şansını arttırıyor. yapmamız gereken şey tam olarak bu. evet spor kulübüyüz. spor kulübü kalmaya devam edebilmek için de götü doğrultmalıyız. bunun da yolu tüm yatırımımızı futbola yöneltmekten geçiyor. futbola yönetlmek derken... akılcı yatırımdan bahsediyorum. yoksa jem paul karacan'ı transfer etmekten değil... ne zaman ki hayati tehlike geçer, o zaman kan dolaşımımızı normale döndürürüz.
geçmişte yapılan hatalar bir defa oldu. o yüzden selçuk'a ödenen parayla basketbol şahlanır demenin, abuk subuk transferleri örnek gösterip basketbola kaynak aktarılmasını talep etmenin manası yok. önce hayatta kalalım, merak etmeyin sonrasında 30 milyon taraftarı olan camia her branşta en zirveye oynar.
bana göre amatör şubeler konusunda henüz tam anlamıyla gereğini yapamamış başkandır. taaa ünal aysal döneminden beri söylüyorum; galatasaray, basketbol takımını şaibeler nedeniyle sahaya çıkarmadığı gün, amatör şubelere sadece amatör adına uygun kaynak ayırmaya başlamalıydı.
ha tabi bu yapılması gereken tek şey değildi...
riva ve florya doğru değerlendirilmeli, komisyon transferleri bir son bulmalıydı.
görüyorum ki tüm bu işlere girişen ilk isim mustafa cengiz.
basketbolsever renkdaşlara soruyorum, bencilliği bir kenara bırakırsak, galatasaray niçin basketbola yatırım yapsın? kulüp batıyor ve galatasaray'ın basketboldan para kazanma şansı yok. dahası ne yatırırsa yatırsın gördük ki ne zaman rekabet unsuru olsak yolumuz yanlı kurumlarca kesiliyor.
peki basketbolda nasıl büyürüz?
valla 10 senelik süreçte kulüp ekonomisini düzeltir, futbolda altyapısını kurar, nasıl transfer yapılacağını, nasıl oyuncu satılacağını öğrenirse o zaman basketbola yatırım yapmaya başlayabiliriz. sadece basketbola değil, tüm amatör şubelere. henüz bir basketbol stadımız bile yok. gerçi bu stadı yapmakla ilgili taahhütlerimiz olduğu söyleniyor.
basketbola ayırdığımız kaynak 3 milyon eu'ymuş...
bu gün bir 8 numara belki de futbol şampiyonluğu demek.
bir şampiyonluk 60-100 milyon eu arası gelir demek.
bana göre basketbola ayrılan 3 milyon eu bile çok fazla.
bu 3 milyonu altyapına ayırabilirsin. acaba galatasaray'ın altyapı kaynağı ne? 3 milyon eu'nun kaçta biri?
rasyonel olan basketbol, voleybol, hentbol... bu şubeleri kulüp kurtuluncaya kadar amatör şube haline getirmeliyiz. hepsi sadece ama sadece kendi yağında kavrulmalı. belki kendi kaynaklarından futbola aktarmalı.
bakın bir yaralanma ve kan kaybı halinde veya donma tehlikesinde, vücut bile kan dolaşımını sınırlayıp hayati organlarda yoğunlaşıyor. böylece hayatta kalma şansını arttırıyor. yapmamız gereken şey tam olarak bu. evet spor kulübüyüz. spor kulübü kalmaya devam edebilmek için de götü doğrultmalıyız. bunun da yolu tüm yatırımımızı futbola yöneltmekten geçiyor. futbola yönetlmek derken... akılcı yatırımdan bahsediyorum. yoksa jem paul karacan'ı transfer etmekten değil... ne zaman ki hayati tehlike geçer, o zaman kan dolaşımımızı normale döndürürüz.
geçmişte yapılan hatalar bir defa oldu. o yüzden selçuk'a ödenen parayla basketbol şahlanır demenin, abuk subuk transferleri örnek gösterip basketbola kaynak aktarılmasını talep etmenin manası yok. önce hayatta kalalım, merak etmeyin sonrasında 30 milyon taraftarı olan camia her branşta en zirveye oynar.