135
son 10 yıldaki maçlara bakarsak teknik-taktik bir kenara bizim bu adamlara karşı gerçekten şansımız tutmuyor, ha diyebilirlerki 10 senenin şansı mı olur? evet maçları izleyip analiz ettiğinizde fenerbahçe kaç pozisyona girdiyse bunları hep değerlendirmiş oraya buraya çarparak girmiş toplar; ama aynı durum bizim için geçerli olmamış. galatasaray'ın o klasik deyimle 2000 ruhunu taşıyan takımla bu zamana kadar bir araya gelen futbolcuların oluşturduğu takımlar arasındaki en önemli fark bireysel ve takımsal konsantrasyonunu malesef tam anlamıyla oturtulamamış olmasıdır.
evet ne futbolcular geldi geçti bu zamana kadar; bir çıkarım yapmam gerekirse kişisel fikrim güzel bir söylem olan iyi futbol iyi futbolcularla oynanır sonucunu düşündürtüyor bana. bugün galatasaray'ın hücum hattını ne kadar övüyorsak aynı şekilde tam tersi yönde defansını da eleştirmek durumundayız; özellikle son trabzonspor maçında yenen goller sanki halı sahadaki topçuların oyunu bıraktıktan sonraki haline benziyor hatta abartıp şöyle söyleyebilirim son yediğimiz golde inanın kamera golün tekrarında ters tarafı göstermese bu maç ofsayt kuralı olmadan oynanmış derdim, bu denli açık veren ve kademe kaybeden bir defansla 10 yıl boyunca şansımızın bir türlü tutmadığı fenerbahçe karşısında özellikle kadıköyde galibiyet beklemek açıkçası gerçekçi gelmiyor bana.
galatasaray'ın temel sorunu defanstaki adamların bireysel hatalarının yanı sıra; orta sahanın o 2000'li yıllardaki gibi defansa yardım etmeyişidir. zaten fatih terim'in gerçek felsefesi o dönem defans hücumla başlar idi. fakat 2. fatih terim dönemine bakacak olursak felsefe aynı olsa bile eldeki malzeme buna uygun olmadığı için yani elinde her yere basan, koşan emre, suat,okan gibi bir üçlü olmadığı için resmen bir çöküş yaşandı. bu düşüncelerimi sadece fenerbahçe maçı için değil, uzun vadede değerlendirmek gerekirse galatasaray'dan şu anki mevcut kadroyla avrupada büyük başarı beklemek hayalcilikten öteye gidemez. çünkü omurga üzerinde yükü sadece tek noktaya bindirirseniz mutlaka travma yaşarsınız, orta sahada tek futbolcu serbestlik lüksünü yaşayarak, (tıpkı hagi gibi) diğer futbolcuların mutlak suretle defansa yardım etmeleri gerekiyor. yediğimden fazla atarım felsefesi ancak turkcell süper liginde işler ama avrupada tabiri caizse adamlar yakaladımmı affetmez.
evet ne futbolcular geldi geçti bu zamana kadar; bir çıkarım yapmam gerekirse kişisel fikrim güzel bir söylem olan iyi futbol iyi futbolcularla oynanır sonucunu düşündürtüyor bana. bugün galatasaray'ın hücum hattını ne kadar övüyorsak aynı şekilde tam tersi yönde defansını da eleştirmek durumundayız; özellikle son trabzonspor maçında yenen goller sanki halı sahadaki topçuların oyunu bıraktıktan sonraki haline benziyor hatta abartıp şöyle söyleyebilirim son yediğimiz golde inanın kamera golün tekrarında ters tarafı göstermese bu maç ofsayt kuralı olmadan oynanmış derdim, bu denli açık veren ve kademe kaybeden bir defansla 10 yıl boyunca şansımızın bir türlü tutmadığı fenerbahçe karşısında özellikle kadıköyde galibiyet beklemek açıkçası gerçekçi gelmiyor bana.
galatasaray'ın temel sorunu defanstaki adamların bireysel hatalarının yanı sıra; orta sahanın o 2000'li yıllardaki gibi defansa yardım etmeyişidir. zaten fatih terim'in gerçek felsefesi o dönem defans hücumla başlar idi. fakat 2. fatih terim dönemine bakacak olursak felsefe aynı olsa bile eldeki malzeme buna uygun olmadığı için yani elinde her yere basan, koşan emre, suat,okan gibi bir üçlü olmadığı için resmen bir çöküş yaşandı. bu düşüncelerimi sadece fenerbahçe maçı için değil, uzun vadede değerlendirmek gerekirse galatasaray'dan şu anki mevcut kadroyla avrupada büyük başarı beklemek hayalcilikten öteye gidemez. çünkü omurga üzerinde yükü sadece tek noktaya bindirirseniz mutlaka travma yaşarsınız, orta sahada tek futbolcu serbestlik lüksünü yaşayarak, (tıpkı hagi gibi) diğer futbolcuların mutlak suretle defansa yardım etmeleri gerekiyor. yediğimden fazla atarım felsefesi ancak turkcell süper liginde işler ama avrupada tabiri caizse adamlar yakaladımmı affetmez.
