---
aceto ---
saat 19:15'de iki şeyi tahmin etmek mümkündü. 1- kırmızı kart çıkacak. 2- arda'nın takımına bir katkısı olmayacak. galatasaray uzun yıllardır olduğu gibi bir derbiyi yine florya'dan çıkarken kaybetti. üzerinde takımının forması; kaptanlık pazubandını takan 10 numarasının siyah gömlek-siyah takım giymişçesine racon kesmesinden dolayı. tahrik falan bahanedir. luis figo'nun real madrid formasıyla camp nou'ya çıktığı ilk el clasico'yu herkes hatırlar. yetenekleri tartışılmayan futbolcuları büyük futbolculardan ayıran da budur. geçen sezon oynanan derbideki kavga daha hatıralardayken rakibin en ufak tahriğinde, ittirmesinde tribünlere ekstra enerji yüklemenin ve takım arkadaşlarına da ters elektrik vermenin manası var mı? yok ama faturası var!..
***
geçen hafta fenerbahçe, antep deplasmanında kazanıp puan farkını beşte tutsaydı, galatasaray'ın kazanma ihtiyacından bahsedebilirdi. puan farkının iki olduğu tabloda; deplasmanda 6 puanlık maçta ilk yapılması gereken yenilmemektir. galatasaray'ın da başaramadığı bu. 9 yıllık mağlubiyet serisinin ardından illa ki kazanmak zorunda hissediyor. önce bir berabere kalmayı başarabilse... işte bu akıllarına gelmiyor! her seferinde de aynı tuzağa düşüyorlar. daum'un da çözdüğü bu. karşısında zaafı olan bir takım. üstüne gelecek. ne yapmalı? işte bu onbiri çıkarmalı.
***
elindeki kaleci, defans dörtlüsü, iki ön libero zaten rakipten daha iyi. çözmesi gereken ise galatasaray'ın hücum dörtlüsüydü. iki kanatta arda ve keita'yı kademeli savunmayla bitirdi alman. mehmet topuz ve zaten bir savunmacı olan vederson, carlos ve gökhan gönül ya kademesindeydi ya da ilk basan adamlardı. serseri mayın karakterli kazım ile galatasaray'ın iki stoperini hataya zorlayınca da mustafa sarp tandemin hemen önüne çöküvermek zorunda kaldı. beş galatasaraylı, iki fenerbahçeliyi savundu durdu 90 dakika. baros problemdi, sakatlanınca ilk dakikadan bu sorun çözüldü. rakip kaleye 40 metrede oynayan elano'nun sahadaki muadili alex, ilk golde vuruşu rakip altıpasın içinden yaparken; galatasaray forvet arkasında oynattığı brezilyalısını bir kez olsun ceza sahası içine sokamadı. nonda gibi rakip stoperleri yaya çeken bir santrfor varken orta sahadan dikine pas atamayan adamlarınız varsa kilitlenir, kalırsınız. saha aynı sahaydı ama oynayacak alan yoktu. ilk gol ofsayt. penaltıyı da leo franco'nun müdahalesinden saliseler önce alex ustaca almayı başardı. bir kaleci aynı hatayı bir derbide iki kez yaparsa cezayı keserler elbet. arda'nın 19:15'de takımına yüklediği negatif enerji keita'nın yumruğu ile ortaya çıktı. 11 kişi kalabilseler oyunun gidişatı beraberlik havası veriyordu. bunda daum'un 2-1'den sonra kapıldığı güvensizliğin ve alex'in sakatlıktan dönmüş olmasının payı büyük.
***
fenerbahçe'nin bir topunun direkten döndüğü, 4-5 net pozisyonun olduğu derbi, aydın'ın pozisyonu (atarsa şaşırmak lazım tabii) gol olsa 2-2 bitecek ve yarın 2-0'dan maçı beraberliğe getiren daum "korkak" olmakla suçlanacaktı. memleketin futbolunda dahilik ve korkaklık arasındaki çizgi budur işte.
rijkaard'ın galatasaray'daki akıl tutulmasına eşlik ettiği ortada. ara transfere kadar da mevcut ön liberolarla sistemini oturtma şansı yok. şampiyonluk yarışında 2 derbi ve trabzon maçlarını geride bırakan galatasaray, fenerbahçe'nin o maçlardaki kaybını bekleyecek. maçın adamı 19:15 itibariyle arda'dır (!) florya'da alt yapı binasının açıldığı gün alt yapısını değil; arda'nın ceketini konuşan bir camiaya başta kaptanı olmak üzere futbol oynadıklarını hatırlatmak da onca tecrübesiyle rijkaard'ın görevi galiba...
---
balsamico ---
http://acetobalsamico.blogspot.com/...e3-galatasaray1.html