993
abi bu adama gösterilen nefreti anlıyorum. geçmişte galatasaray aleyhine çalıştı. gerçi aynı işi fenerbahçe aleyhine de yapardı da neyse... neticede ahlak bakımından durumu sabit bir arkadaş.
ancak bu işin bir standardının olması lazım.
mesela ersun yanal'a duyulan antipatinin fazlasını geçmişte yaptıklarıyla denizli hakediyordu.
nasıl mı?
ersun yanal'ın teşvik primi aldığı sezon her şeyden önce fenerbahçe'nin teknik direktörü mustafa denizli'ydi. o sezon aynı 2011'de trabzonspor'un başına geldiği gibi galatasaray'ın şampiyonluğu teşvik primlerinin yanısıra hakem atamaları ve şike ile de çalındı. bu düzenin bir adamı da denizli'ydi. ne yani şike konusunda anlaşılan rakip oyuncuları bilmiyor muydu bu adam? onlar üzerine oyna talimatını almadı mı aziz'den?
peki ya yorumcuyken yaptıkları? her televizyon programında galatasaray'ın altını ince ince oymak için elinden geleni yaptı. arkadaş denizli'ye bakıyorum... aynı adam fenerbahçe maçlarını da değerlendiriyor, niyet farklı. aynı futbolu oynayan fenerbahçe adına sinerji yaratmak için türlü masallar, galatasaray'ı düşürmek için türlü yalanlar.
e hakem kararı değerlendirmeleri desen yine, uzaktan kumanda ile kendisine öğretilmiş...
ayrıca sadece galatasaray'a değil fenerbahçe teknik direktörü olabilmek için türk milli takımına ve halkına da ihanet etmiştir... bu ülkeyi tarihinin ilk, belki de tek kupasından mahrum bırakmıştır. nasıl olduğunu daha önce çok anlattım. ilgilenen arama motorundan bakabilir...
neticede demek istediğim şey galatasaray taraftarı çok ezbere davranıyor. gerçi türk insanının genel yapısı bu. etraflıca değerlendirmiyoruz olayları. algımızı yönetmek çok kolay. önümüze iki tane imaj koy, hemen kanalım...
ben ersun yanal galatasaray teknik direktörü olsun istemiyorum. bunu söylemeyi de kendimde hak görüyorum.
ama bu gün denizli geldiğinde alkış tutanların ersun yanal üzerinden galatasaray değerleri kasması bana çelişkili geliyor.
tabi insanlar yaşları dolayısıyla da denizli'yi tam tanımıyor olabilirler. buna lafım yok. sinirimi bozan daha çok o galatasaray'ı yöneten beceriksizler. hepsi kimin ne olduğunu bilecek, hatta bilmesi zorunlu mevkideler. son derece populist şekilde ersun yanal kendilerine sorulduğunda "galatasaray'ın teknik direktörü olmayacak" derlerken aynı duruşu denizli hakkında sergileyemiyorlar.
oğlum denizli galatasaray'ın ekmeğini yemiş ve sonra aynı diğerleri gibi ihanet etmiş bir hain.
siz hainlik yapanlara bu camianın ekmeğini yedirmeye devam ettiğiniz müddetçe kimse ihanet ederken tırsmaz. bakıyorum camia olarak duruşumuza... aldatılmasına rağmen sesini çıkaramayan kadınlar gibiyiz. biçare...
dünyada o kadar sporcu, o kadar teknik adam varken bu ahlaksızlara mı kaldık...
yeter artık!
ancak bu işin bir standardının olması lazım.
mesela ersun yanal'a duyulan antipatinin fazlasını geçmişte yaptıklarıyla denizli hakediyordu.
nasıl mı?
ersun yanal'ın teşvik primi aldığı sezon her şeyden önce fenerbahçe'nin teknik direktörü mustafa denizli'ydi. o sezon aynı 2011'de trabzonspor'un başına geldiği gibi galatasaray'ın şampiyonluğu teşvik primlerinin yanısıra hakem atamaları ve şike ile de çalındı. bu düzenin bir adamı da denizli'ydi. ne yani şike konusunda anlaşılan rakip oyuncuları bilmiyor muydu bu adam? onlar üzerine oyna talimatını almadı mı aziz'den?
peki ya yorumcuyken yaptıkları? her televizyon programında galatasaray'ın altını ince ince oymak için elinden geleni yaptı. arkadaş denizli'ye bakıyorum... aynı adam fenerbahçe maçlarını da değerlendiriyor, niyet farklı. aynı futbolu oynayan fenerbahçe adına sinerji yaratmak için türlü masallar, galatasaray'ı düşürmek için türlü yalanlar.
e hakem kararı değerlendirmeleri desen yine, uzaktan kumanda ile kendisine öğretilmiş...
ayrıca sadece galatasaray'a değil fenerbahçe teknik direktörü olabilmek için türk milli takımına ve halkına da ihanet etmiştir... bu ülkeyi tarihinin ilk, belki de tek kupasından mahrum bırakmıştır. nasıl olduğunu daha önce çok anlattım. ilgilenen arama motorundan bakabilir...
neticede demek istediğim şey galatasaray taraftarı çok ezbere davranıyor. gerçi türk insanının genel yapısı bu. etraflıca değerlendirmiyoruz olayları. algımızı yönetmek çok kolay. önümüze iki tane imaj koy, hemen kanalım...
ben ersun yanal galatasaray teknik direktörü olsun istemiyorum. bunu söylemeyi de kendimde hak görüyorum.
ama bu gün denizli geldiğinde alkış tutanların ersun yanal üzerinden galatasaray değerleri kasması bana çelişkili geliyor.
tabi insanlar yaşları dolayısıyla da denizli'yi tam tanımıyor olabilirler. buna lafım yok. sinirimi bozan daha çok o galatasaray'ı yöneten beceriksizler. hepsi kimin ne olduğunu bilecek, hatta bilmesi zorunlu mevkideler. son derece populist şekilde ersun yanal kendilerine sorulduğunda "galatasaray'ın teknik direktörü olmayacak" derlerken aynı duruşu denizli hakkında sergileyemiyorlar.
oğlum denizli galatasaray'ın ekmeğini yemiş ve sonra aynı diğerleri gibi ihanet etmiş bir hain.
siz hainlik yapanlara bu camianın ekmeğini yedirmeye devam ettiğiniz müddetçe kimse ihanet ederken tırsmaz. bakıyorum camia olarak duruşumuza... aldatılmasına rağmen sesini çıkaramayan kadınlar gibiyiz. biçare...
dünyada o kadar sporcu, o kadar teknik adam varken bu ahlaksızlara mı kaldık...
yeter artık!